• Sonuç bulunamadı

1) Allah ne muradın varsa versin. 2) Allah tuttuğunu altın etsin. 3) Allah akıl fikir versin.

4) Allah seni gelecek kazadan beladan korusun. 5) Allah kabul etsin.

6) Allah gönlüne göre versin. 7) Allah uzun ömürler versin.

8) Allah seni sevdiklerine bağışlasın. 9) Allah kavuştursun.

10) Allah bir yastıkta kocatsın. 11) Allah olmayanlara da versin. 12) Allah bereket versin.

13) ölmüşlerin ruhuna değsin. 14) Su gibi aziz ol.

15) Su gibi ömrün olsun. 16) Ziyade olsun.

17) Allah senden razı olsun. 18) Allah seni kahretmesin. 19) Allah hidayete erdirsin.

20) Allah kara kaşlı kara gözlü bir sevgili versin. 2) Kargışlar

1) Allah seni kahretsin. 2) Allah cezanı versin. 3) Allahın cezası.

4) Allah belanı versin.

5) Allah seni bildiği gibi yapsın. 6) Allah’ından bul.

7) Taş olursun.

8) Allah seni davul, beni de tokmak etsin; gümbürtüye bak. 9) Gözü olanın gözü çıksın.

10) Yerin dibine batsın. 11) Zehir zıkkım olsun. 12) Zıkkımın kökü.

5. SONUÇ

Manyas, Bizans zamanından kalma bir yerleşim yeridir. Fakat Bizans zamanında Eski Manyas denilen yerde yerleşim vardır. Yeni Manyas ise 1860’lı yıllarda Osmanlı’nın son dönemlerinde Kafkasya’dan gelen Çerkezler ve Tatarların gelmesiyle kurulmuştur. O tarihlerde 25 hane Romanya’dan gelen Tatarların bir kısmı da Kafkasya’dan gelmiştir. Bu yüzden Manyas’ın ilk adı Tatarköy’dür. Manyas hakkındaki genel bilgiler ve tarihçesi hakkında çalışmamızın ilk bölümünde; ilk çağlardan başlayarak günümüze kadar olan durumu anlatılmaya çalışılmıştır. Manyas hakkında bilgileri verirken köyleri ayrı tutmayı düşünemeyiz. Bu yüzden köylerde yaşayanların etnik kökenleri hakkında bilgi verilmiştir.

İlçenin bugünkü nüfusuna baktığımızda ise Tatarların varlığı devam etmektedir. Fakat bu oran yüzde otuzlarda kalmaktadır. Ve sonradan gelip buraya yerleşen Çerkez, Manav, Muhacir, vs. ile bugünkü Manyas’ın etnik durumu birbirine karışmış durumdadır. Gelenek ve göreneklerde de ayrılık gözetilmeden ortak bir payda oluşturulmuştur.

Çalışmamızı yaparken herhangi bir etnik grubun gelenek ve göreneklerine bağlı kalınmamıştır. Genel olarak çalışma amacımız olan Manyas halk edebiyatı ve folklor ürünleri olmasından anlaşılacağı üzere ele alınan sözlü kültür ürünleri bugün ilçe ve köy halklarının ortak olarak sergiledikleri davranış biçimleridir.

Aynı kültür değerlerinin varlığını sürdürdüğü coğrafyalarda, yeniliğin, teknolojinin daha genel bir ifadeyle modernizme dayattığı yeni değerlerin çağlar boyu varlığını sürdürmüş kültür öğelerini, değer yargılarını, gelenekleri, erozyona uğratması muhtemeldir.

Yukarıda sıraladığımız ortak kültür değerlerinin çağlar içinde varlığını sürdürmesi, bir nevi modernizme direnmesi sayesinde geniş coğrafyalarda yaşayan topluluklar, bağlarını koruyabilmiş, geleneğe yaslanmaya devam etmiştir. Modernitenin süsü olan teknoloji, aynı coğrafyadaki köşelere farklı seviyelerde ulaşsa da geleneği değiştirememiş, sadece tatbikî farklılıklar oluşturmuş; hayatı kolaylaştırmıştır.

Günümüzde genel olarak bütün yörelerde aynı özellikler gösteren folklor uygulamalarında Manyas’ta da bu geleneklerin giderek kaybolduğu gözlenmiştir. Araştırma alanındaki kişilerle görüşürken onların da bu özelliğe dikkat çektikleri görülmüştür. Eskiden her şeyin daha farklı olduğu konusundaki görüşlerini dile getirmişlerdir. Halk arasındaki inanışlar bakımından Anadolu’daki her hangi bir yöreden çok da farklı özellikler görülmediği göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun dışında ise herhangi bir farklılık göstermeyen mutfak kültürüne değinilmemiştir.

Bu çalışma, günümüzde yaşayanlar arasında az çok bilinen inanış ve adetlerin ileriki yıllarda tamamen ortadan kalkma tehlikesine karşı yazılı bir kaynak olabilme amacını taşımaktadır. Çünkü şu anda bile halktan sadece belirli yaşın üzerindeki kimselerin bildiği bazı adetler gençler tarafından bilinmemekle birlikte çağ dışı diyerek öğrenme isteklerinin de yok olduğu görülmektedir. Sonuçta her şeyin tek düzeleştiği dünyamızda herhangi bir temele dayanmadan sadece büyüklerimiz öyle yapa gelmiş diye hiçbir davranış süreklilik göstermemektedir.

Bu yüzden bu alanda çalışma yapmak isteyen araştırmacılar ileriki yıllarda, halk arasında geçmişten gelen ve bir ritüel özelliği taşıyan inanmalarla ilgili hiçbir şey bulamama tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler. İşte bu noktada yaptığımız çalışmanın bir faydası olma ihtimalini görebiliriz.

Bu alandaki çalışmaların devam etmesi ve hayatımızda büyük önem taşıyan halk inanışlarının unutulmaması kültür tarihimiz açısından önemlidir. Bu çalışmanın da bu amaca hizmet etmiş olması verilen emeklerin karşılığının alınması olacaktır.

Bu itibarla, geleneklerin belirlendiği tezlerin, monografik incelemelerin çağımızın yıkıcı unsurlarına karşı duruşunu dikkate alarak alan çalışmalarına hız vermemiz gerekmektedir.

Halk edebiyatının hemen bütün türlerine ait metinler Manyas merkez ilçeden tespit edilmiştir. Bu türler içinde en çok malzemeye rastlanan mani, türkü ve ağıt olmuştur. Masal anlatma geleneğinden bahsedemeyiz, eskiden masal anlatan kişilerin de artık bu masalları hatırlayamadıklarını söyleyebiliriz. Derlenen masallar da motif ve formel unsurlar açısından zayıf

bir haldedir. Efsane metinleri arasında çoğunluğu köy isimlerinin efsaneleri oluşturmaktadır. Derlenen metinler arasında en fazla mani metinleri bulunmaktadır. En az malzemenin bulunduğu türler ise, tekerleme ve ninnidir. Manyas bölgesinde ağıt söyleme geleneği olmadığından bu türe ait herhangi bir örnek bulunmamıştır.

Âşık tarzı şiir geleneğine dair usta-çırak ilişkisi içinde yetişmiş, âşık tarzında şiirler söyleyen herhangi birine rastlanmamıştır. Âşık tarzı şiir geleneğinin olmadığı bir coğrafyada halk hikâyeciliğinin de olmaması son derece doğaldır.

Manyas’ta halk edebiyatı ürünlerinin genel yapısında yerel unsurların dışında farklılaşan bir husus yoktur. Bu yerel unsurların yanı sıra masal tipleri dünya masal tip kataloglarında yer almaktadır. Ayrıca masalların bir çok varyantı da Anadolu’da tespit edilmiştir.

Manyas ve köylerinde halkbilimine dair inanış ve uygulamalar herhangi bir ayrılık göstermektedir. Ancak etnik köken farkı dolayısıyla eskiden sergilenen bazı uygulamalar bugün kullanılmamaktadır. sergilenen inanış ve pratikler, Türk kültürünün hakim olduğu pek çok coğrafyada bilinmekte ve uygulanmaktadır. Hayatın üç geçiş safhasını oluşturan “Doğum, Düğün ve Ölüm”e ait pek çok inanışı ve pratiği tespit etmiş bulunuyoruz. Bunlar arasında düğün sırasında yapılmakta olanlar, ölünün gömüldüğü gün yapılan uygulamalar, doğum sırasında dikkat edilen inanışlar bunların arasında dikkat çeken unsurlardır.

Manyas’ta doğum, düğün, ölümle ilgili uygulamalarının bazı yerel unsurlar dışında diğer bölgelerden farklı olmadığı yapılan mukayese çalışmalarında görülmüştür. Mutfak kültürüyle ilgili özelliklere yer verilmemiştir.

Manyas’ın coğrafi konumu sebebiyle içe kapalı bir ilçe olarak düşünülmektedir. Fakat bir araya gelen farklı etnik yapılar zaman içerisinde kaynaşmıştır. Göç eden topluluklar geldikleri yerlerdeki inanışlarını devam ettirememişlerdir. O yüzden günümüzde sergilenen pratik ve inanışlar, bugün Anadolu’da gördüklerimizden farklı değildir.

Benzer Belgeler