• Sonuç bulunamadı

2.2. Vadeli İşlem Piyasaları Araçları

2.2.1. Alivre İşlem Sözleşmeleri (Forward Sözleşmeler)

Forward sözleşmeler, vadeli işlemlerin en basit biçimidir. Bir forward anlaşma, belli bir varlığı, belli bir tarihte, belli bir fiyattan alma/satma yükümlülüğü getirmektedir. Forward piyasasında mal ya da bir finansal varlık alım ve teslim anlaşması arada üçüncü bir taraf olmaksızın, alıcı ve satıcı arasında belirlenen miktarlar üzerinden yapılmaktadır. Yapılan sözleşme ile hem geleceğe dönük fiyat, hem de teslim edilecek miktar ve malın kalite özellikleri taraflar arasında saptanmaktadır. Anlaşma koşullarına uyulmaması halinde üçüncü bir tarafın ya da bir kurumun garantisi söz konusu değildir. Forward işlemlerde kredi riski yani anlaşmaya uymama riski her iki tarafta da mevcuttur. Taraflar, aralarında oluşabilecek bu tür uyuşmazlıkları, diğer ticaret sözleşmelerinde olduğu gibi, konuyla ilgili mahkemelerde çözümlemektedir, ancak mahkeme kararlarının uzun zaman alabilmesi bu tür sözleşmelerin güvenilirlik derecesini sarsmaktadır.

Forward işlemlerin bir diğer özelliği, sözleşmedeki değerin ancak vadede ortaya çıkması, sözleşme başlangıcında ve süresince herhangi bir ödeme yapılmamasıdır. Forward sözleşmelerin gelecekteki fiyatları; sözleşmeye konu olan varlığın bugünkü değeri, onu gelecekteki bir döneme taşımanın maliyeti ve onu elde tutmanın getirisi gibi unsurlar tarafından belirlenmektedir.

Ağırlıklı olarak döviz kurları ve faiz oranları üzerine yazılan forward sözleşmeler; gelecekle ilgili taahhütlerde, olası kur riskinin ve faiz oranları değişimlerinin yarattığı risklerin en aza indirgenmesi ve piyasada gelecekte oluşacak fiyat dalgalanmaları hakkında yeterli bilgi sahibi olunması amacıyla kullanılmaktadır.

31 Dövizin ulusal para ya da başka bir döviz cinsi karşılığında, gelecekte belirli bir süre sonra teslimi koşuluyla alım veya satımı için bugünden yapılan sözleşmeler, döviz forward işlemlerini oluşturmaktadır. Türev sözleşmeler, öncelikle döviz üzerine yazılan forward sözleşmeler olarak kullanılmaya başlanmıştır (Siems, 1997: 3). Bu işlemlerde esas olan nokta, döviz alım veya satım işleminin bugünden yapılması, ancak teslim veya ödemenin sözleşmede kararlaştırılan bir kurdan, ilerideki bir tarihte gerçekleştirilmesidir. Bu işlemlere gerek duyulmasının başlıca nedeni, döviz kuru dalgalanmalarının yol açtığı belirsizliktir. Forward piyasada yapılacak bir vadeli işlem gelecekteki döviz kuru bugünden sabitleştirilmektedir.

Döviz forwardlarının dayandığı mantık Fisher paritesinden yola çıkan faiz oranları paritesidir. Fisher paritesine göre, iki ülke parası arasında, enflasyonu ve dolayısıyla faiz oranları daha yüksek olan ülkenin para birimi, diğer ülke para birimine göre değer yitirecek ve bu değer yitirmenin boyutları iki ülke faiz oranları arasındaki farkın bir fonksiyonu olarak ortaya çıkacaktır (Bodie, Kane ve Marcus, 1999: 130)

Finansal forward işlemlerde uygulanan kurlara forward fiyatlar adı verilir. Forward fiyatlar genellikle spot fiyatlardan farklılık göstermektedir. Ancak iki fiyat aynı da olabilmektedir. Forward işlemlerde fiyata, spot fiyatın üzerine swap point adı verilen oranların eklenmesi ya da çıkarılması ile ulaşılmaktadır. Ülkeler arasındaki faiz oranı farklılıkları, bir yandan faiz arbitrajı doğururken, diğer yandan da spot kurlar ile forward kurlar arasındaki ilişkiyi belirlemektedir. Forward kuru aşağıda belirtilen formülle hesaplamak mümkündür (Özalp, 2003: 28):

Forward Kur=Spot kur x    

ü   

   ! ü"#   ü  

Spot kurlara oranla, forward kurların yaptığı pirim veya ıskonto, bu iki ülkenin faiz oranlarındaki farktan yararlanmak amacıyla, fonların bir ülkeden diğer ülkeye kayması sonucu ortaya çıkmaktadır. Primli forward fiyatı, ulusal faiz oranlarının yabancı ülke faiz oranlarından daha yüksek olması, ıskontolu forward fiyatı ise, yabancı ülkedeki faiz oranının ulusal faiz oranlarından daha yüksek

32 seviyelerde oluşması durumunda söz konusudur. Başka bir ifadeyle, eğer bir para biriminin forward fiyatı spot fiyatından daha düşükse, o para birimi ıskontoya uğrar, forward fiyat spot fiyattan yüksekse döviz pirim yapar.

Forward primi hesaplanırken aşağıdaki formül kullanılmaktadır (Özalp, 2003: 29):

Forward pirimi=$% & ' ( )*+ %) $( )

+ %) $( ) ,

-

 ,100 (n=vadeye kalan gün sayısı)

Forward sözleşmesinin vadesinde oluşan fiyat, sözleşmenin fiyatından yüksekse sözleşme sahibi kar eder; eğer fiyat düşükse alışveriş daha yüksek olan sözleşme fiyatından yapılacağından, sözleşme sahibi zarar eder.

Forward fiyatlar 2 iş gününden fazla olmak kaydıyla 1, 3, 6 ve 12 aylık süreler için ve spot piyasalarda olduğu gibi alış-satış kurları olarak kote edilirler. Ancak, 5 yıla kadar uzanan vadelerde, pek yaygın olmamaklar birlikte, kotasyon bulunabilmektedir. Yine, pek yaygın olmamakla birlikte bu vadeler dışında, kırık vadede işlemlere de rastlanabilmektedir.

Bu bağlamda, forward sözleşmesinin taraflara sağladığı avantaj ve dezavantajlar ele alırsak; forward sözleşmeler, öncelikle risklerini minimum kılmak isteyen yatırımcılara bu amaçları doğrultusunda hizmet etmektedir. Bu sözleşmelerde satıcı tarafında bulunan taraf, satmak istediği malı veya hizmeti ileri bir tarihte satmayı garanti altına almakla birlikte, satıcıyı en önemli risk sayılan fiyat dalgalanmalarının fiyat riskinden korumaktadır.

Alıcı pozisyonunda bulunan taraf ise, ileri bir tarihte ihtiyacı olan mal ve hizmeti, fiyat riskine karşı korunmuş bir şekilde satın alabilme garantisini elde etmektedir. Bu özelliğiyle forward sözleşmeler alıcı ve satıcı açısından gelecekteki belirsizlikleri ortadan kaldırmakta ve taraflara geleceğe yönelik rasyonel planlar yapma imkanı tanımaktadır.

33 Forward işlemlerin saydığımız avantajlarının yanı sıra birtakım dezavantajları da vardır. Öncelikle, forward sözleşme yapmak, bu sözleşmelerin tabiatı gereği, sözleşmeyi yapanlar için bir risk üstlenmek demektir. Şöyle ki; forward sözleşmeler, ayrı bir garanti mekanizması içermeyip güven ağırlıklı işlemler olması dolayısıyla tarafları, karşı tarafın taahhüdünü yerine getirmemesi veya sözleşmeye uymaması halinde çok büyük sayılabilecek zararlarla karşı karşıya bırakabilmektedir. Bu durum, taraflardan birinin iflası ya da ölümü gibi durumlarda geçerlidir.

Forward sözleşmelerde vadeden önce işlemin sona erdirilememesi taraflar için bir güvence mekanizması olurken, aynı zamanda tarafların vadeden önce, sezmeleri halinde daha büyük kayıplardan kurtulmasına da engel olmaktadır.

Forward sözleşmeler, bütün taraflara; malın nitelikleri, miktarı, vadesi, teslim yeri ve koşulları hakkında her şeyi özgürce belirleyebilecekleri geniş bir alan sunarken taraflar için bir avantaj sayılan bu durum, aynı zamanda malın veya hizmetin standart olmaması, tarafların bütün dikkat ve yoğunluklarını fiyat üzerine verememeleri gibi bir dezavantajı da beraberinde getirmektedir (Erdem, 1993: 45).

Forward sözleşmelerin bu dezavantajlarını gidermek için futures, swap ve opsiyon gibi ürünler geliştirilmiştir.