• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: DEĞİŞEN KULLANICI PROFİLLERİ VE BİLGİ ARAMA

2.5. AKADEMİK ORTAMLARDA BİLGİ ARAMA DAVRANIŞLARI

DAVRANIŞLARI

Yükseköğretim kurumlarında üç farklı grubun varlığı dikkat çekmektedir. Bunlar; lisans öğrencileri, lisansüstü öğrencileri ve öğretim elemanlarıdır. Bunlardan lisans öğrencilerinin akademik amaçlı bilgi arama davranışları son derece sınırlıdır. Yükseköğretim kurumlarındaki bilgi arama davranışı lisansüstü öğrenciler ve öğretim elemanları ile sınırlandırılmıştır.

2.5.1. Lisansüstü Öğrencilerinin Bilgi Arama Davranışları

Lisansüstü öğrencilerinin bilgi arama davranışlarını inceleyen araştırmalar, bu grubun birincil kaynaklara yönelim, kaynaklara ulaşmadaki rahatlık, projeye başlama ve yürütülen projeye odaklanma becerilerinde fakülte üyeleri ile benzer davranışlar sergilediklerini ortaya koymuştur (Barrett, 2005). Sergilenen davranışlar, bu grupta yer alan öğrencilerin tecrübelerine ve içinde bulundukları şartlara göre değişiklik gösterebilmektedir (Fleming-May ve Yuro, 2009). Lisansüstü öğrenciler aynı zamanda kendilerini akademisyen olma yolunda eğitim gören bir grup olarak tanımlamaktadır (Barrett, 2005; Delgadillo ve Lynch, 1999; Fleming-May ve Yuro, 2009).

Korobili ve diğerlerinin lisansüstü öğrencilerin bilgi arama davranışlarını inceleyen çalışması, bu grubun algılanan beceri, araştırma deneyimi, bilgisayar-web tecrübesi ve elektronik kaynakları kullanma sıklığı gibi faktörlerden etkilendiğini ortaya koymuştur (Korobili ve diğerleri, 2011). Başka bir çalışma ise lisansüstü öğrencilerinin lisans öğrencilerine göre daha fazla kütüphaneye gittikleri ve akademik çalışmalarında hakemli makaleleri ve konferans sunumlarını kaynak olarak kullandıklarını ileri sürmektedir (Fleming-May ve Yuro, 2009).

Lisansüstü öğrenciler üzerine yapılan araştırmalarda, dünya genelinde bu öğrencilerin benzer özellik göstermesine karşın; ABD’deki öğrencilerin belirli farklılıklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu araştırmalara göre ABD dışındakiler, içindekilere göre aradıkları bilgiyi daha çok kitaplardan bulma ve kütüphane kataloğu kullanma yönünde eğilim gösterirken; aynı zamanda bilgi arama sürecinin başında daha çok web arama motorlarından yararlandıklarını ortaya koymuştur (Fleming-May ve Yuro, 2009; Liao ve diğerleri, 2007).

Lisansüstü öğrenciler üzerine yapılan bir diğer çalışmada ise Delgadillo ve Lynch (1999) yüksek lisans programında birinci, üçüncü ve dördüncü yılını tamamlayan öğrencileri araştırmış; üçüncü ve dördüncü yılı bitiren öğrencilerin, araştırma konusunda daha seçici olduklarını belirlemiştir. Sonuçta, lisansüstü programda daha uzun kalmanın, daha uzman bir bilgi araştırmacısı haline gelmede etkili olduğu kanısına varmışlardır (Delgadillo ve Lynch 1999).

Literatürdeki çalışmalar arasında, bulgular yönüyle farklılıklar da mevcuttur. Barrett (2005), Fleming-May ve Yuro (2009) tarafından yapılan araştırmalar, bu öğrencilerin birincil kaynakları tercih etmek, konferanslara katılmak ve bilgi almak için meslektaşlarıyla iletişim kurmak gibi üst düzey bilgi arama becerisi gerektiren davranışlar gösterebildiklerini ifade ederken; Korobili ve diğerleri (2011) söz konusu öğrencilerin düşük ile orta düzey arası bir bilgi arama becerisi sergilediklerini ileri sürmektedirler.

2.5.2. Öğretim Üyelerinin/Görevlilerinin Bilgi Arama Davranışları

Araştırmalarda yükseköğretim kurumlarında farklı unvanlar altında ders veren akademisyenler genel bir ifade ile fakülte üyeleri olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu çalışmalarda bazı fakülte üyeleri bilgi arama konusunda uzman olarak kabul edilmektedir. Kendi akademik disiplinlerinde uzman olan fakülte üyeleri, kendi alanlarındaki önemli yazarlara ve araştırma alanlarına aşina oldukları gibi; bu alanları doğru biçimde sunacak ifade kabiliyetine de sahiptirler. Belirtilen bu avantajların yanısıra fakülte üyeleri bilgi arama süreçlerine edindikleri temel deneyimlerini de

katmaktadırlar. Farklı alanlarda araştırmalar yaparak, bilgi ihtiyaçlarını giderecek davranış süreçlerini geliştirdikleri bilinmektedir (Falciani-White, 2012).

Sosyal bilimler alanında yapılan kapsamlı çalışmasında Ellis (1989) bilgi aramada altı davranış karakteristiği ortaya koymuştur: Başlama, bağdaştırma, gözden geçirme, ayrıştırma, izleme ve çıkarma. Başlama, bilgi aramanın ilk safhasındaki bütün aktivitelerdir (inceleme yapmak ve makaleleri okumak, kütüphane katalog ve indekslerinde araştırma yapmak vs.). Bağdaştırma ise, referansları geriye (çalışmalardaki alıntılanan kaynakları araştırmak) ya da ileriye doğru (çalışmaya referans olan kaynakları araştırmak) izlemektir. Gözden geçirme, çeşitli kaynaklar üzerinde yapılan yarı yönlendirilmiş araştırmaları kapsamaktadır. Ayrıştırma, eldeki kaynakların arasındaki farklılıkları tespit ederek; bu bilgiyi kaynakların proje için ne kadar uygun olduğunu tespit etmede kullanılmaktadır. İzleme, belirli kaynakları sürekli gözlemleyerek fakülte için alanlarındaki gelişmeleri takip etmek adına bir farkındalık oluşturmaktır. Son olarak çıkarma ise, araştırma için gerekli olan kaynakların tespiti için fakülte üyesinin dergi, yayıncı kataloğu gibi belirli türden kaynakları sistematik olarak incelemesidir (Ellis, 1989).

Ellis’in modeli beşeri ve fen bilimleri alanında çalışanlar üzerinde uygulanmış ve ayrıca sosyal bilimler alanına da tatbik edilmiştir (Buchanan, Johnson ve Goldberg, 2005; Ellis, Cox ve Hall, 1993; Shen, 2007; Ge, 2010) Yapılan araştırmaların sonucunda her üç disiplinin farklı bilgi arama davranışları göstermesine rağmen, bahsi geçen modelin söz konusu üç gruba da uygulanabilir olduğu belirlenmiştir (Leckie, Pettigrew ve Sylvain, 1996; Whitmire, 2004). Bu nedenle Ellis’in modelinin tüm deneyimli araştırmacıların sergiledikleri genel davranışları kapsayacak ölçüde geniş olduğu düşünülmektedir.

Bu model daha sonra Meho ve Tibbo (2003) tarafından güncellenmiştir. Yeni modele göre fakülte üyelerinin bilgi arama davranışları başlama, bağdaştırma, gözden geçirme, ayrıştırma, izleme, çıkarma, erişim, ağ iletişimi, doğrulama ve bilgi yönetimi gibi birbirleriyle bağlantılı dört durum (arama, erişim, işleme ve sonlandırma) altında toplanan ve Ellis’in modelinde olduğu gibi tekrarlanan davranışlardan oluşmaktadır. Ellis’in modeline ilave edilen araştırma, erişim, ağ iletişimi, doğrulama ve bilgi

yönetimi gibi ek karakteristikler, mevcut teknolojik gelişmenin bir sonucu olarak ortaya çıktığı ileri sürülmektedir.

Daha sonra Ge (2010) tarafından yapılan çalışma ile Ellis’in modeline hazırlık, planlama karakteristiği ve bilgi yönetim karakteristikleri gibi unsurlar eklense de, bu çalışma öncelikli olarak gelişen elektronik bilgi kaynaklarının bilgi arama sürecine olan etkisini incelemiştir. Buna göre lisansüstü öğrencilerinin ve yardımcı doçent düzeyindeki fakülte üyelerinin, bilgi arama sürecinde daha yoğun biçimde elektronik kaynakları kullandıkları ortaya çıkmıştır.