• Sonuç bulunamadı

Family in Islamic Law

3. Ailenin Nikâh Yoluyla Kurulması ve Nikâhın Hükmü

Nikâh (evlilik), İslam dininde teşvik edilmiştir. Bir hadiste Hz.

Peygamber şöyle buyurmuştur: “Ey gençler topluluğu! Sizden kim evlenmeye güç yetirirse hemen evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan daha çok uzaklaştırıcı ve namusu daha çok koruyucudur”.28 Başka bir hadiste “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir.

Evleniniz. Çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim”29 buyurarak, hem nikâhı teşvik etmiş, hem de evlenmekten kaçınanları ağır bir şekilde uyarmıştır. Bu hadis, şu olay üzerine söylenmiştir: “Enes b.

Mâlik’in (r.a.) anlattığına göre: Hz. Peygamber’in evine, onun ibadetini sormak üzere, üç kişilik bir heyet geldi. Rasûlullah’ın (s.a.v) gizli ibadeti kendilerine haber verilince onu az buldular ve ‘Biz neredeyiz, Nebî (s.a.s.) nerede? Onun geçmiş ve

23 Muhsan olan ile muhsan olmayanın zinâsı arasında, uygulanacak ceza bakımından fark olması, fiilin zinâ sayılması bakımından önemli değildir.

24 Hata sonucu yaşanan cinsel birliktelikler (eşi sanma vb.) zinâ sayılmamaktadır.

25 Ömer Nasuhi Bilmen, Hukûkı İslâmiyye ve Istılâhâtı Fıkhiyye Kâmûsu, II, 44-45; Mustafa Genç, “İslâm Hukukunda Ailenin Önemi ve Evlilik Hayatının Faydaları”, Sosyal Bilimler Dergisi, 5/30 (Kasım 2018), 284.

26 en-Nisâ 4/21.

27 el-Bakara 2/187, 229-230; en-Nisâ 4/11-13; el-Mücâdele 58/4; et-Talâk 65/1.

28 Buhârî,” Nikâh”, 3; Müslim, “Nikâh”, 1; Ebû Dâvûd, “Nikâh”, 1; Tirmizî,” Nikâh”, 1; Nesâî, “Nikâh”, 3; İbn Mâce, “Nikâh”, 1.

29 Benzer lafızlarla: Buhârî, “Nikâh”, 1; Müslim, “Nikâh”, 5; İbn Mâce, “Nikâh”, 1; Nesâî, “Nikâh”, 4.

gelecekte işlenmesi muhtemel bütün günahları bağışlanmıştır’ dediler. İçlerinden biri: ‘Ben geceleri daima namaz kılacağım’ dedi. Diğeri: ‘Ben de yıl boyunca devamlı oruç tutacağım’ dedi. Bir diğeri ise: ‘Ben de kadınlardan uzaklaşıp, asla evlenmeyeceğim’ dedi. Rasûlullah (s.a.v.) gelerek şöyle buyurdu: “Şöyle şöyle söyleyenler sizler misiniz? Allah’a yemin olsun ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve ondan en çok sakınanızım. Fakat ben bazen (nafile) oruç tutarım, bazen tutmam. Bazen (nafile) namaz kılar, bazen uyurum. Kadınlarla da evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.” Bu hadis, evlenmeyerek bir tür ruhbanlıkla30 Allah’a daha yakın olunacağı fikrini şiddetle reddetmektedir. Hz. Peygamber’in hayatında güzel örneklik (üsvetün hasenetün) olduğuna göre, evlenmeyerek ondan başkasını örnek almaya ve evlenmemek için ilim tahsili, cihad ve benzeri sözde daha önemli bahaneler bulmaya çalışmak yanlış bir yoldur. Kişinin evlenememesinde, âlimler tarafından geçerli sayılan bir mazeretinin olduğu durumlar, istisnalardır. Ayrıca hiç kimse, evlenememe gerekçesini açıklamaya zorlanamaz.

Yüce Allah, şöyle buyurur: “İçinizden evli olmayanları; köle ve cariyelerinizden de elverişli (sâlih) olanları evlendirin. Eğer fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.”31 Yine bir hadiste belirtildiğine göre, Allah’ın mutlaka kendisine yardım edeceği ifade edilen üç kişiden biri, iffetli olmayı isteyerek evlenen kimsedir.32 Bu tür ayet ve hadisler, bir taraftan topluma, kendiliğinden evlenemeyenleri aracılık yaparak ve yardım ederek evlendirme sorumluluğu yüklemekte; diğer taraftan da fakirliğin evlilik önünde bir engel olarak görülmemesini istemektedir. Bu tür nasları anlamada, nikâh yapmanın masrafsız bir işlem olması, nikâhın eşleri haramlardan koruyan ve huzur veren özelliği, sade bir yaşam tarzının imkânı, tevekkül ve çocuk yapmanın eşlerin kontrolünde olması hususlarıyla birlikte değerlendirilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde, Allah her evleneni mutlaka zengin edecektir düşüncesiyle evlenmek, gereksiz masraf etmek ve kontrolsüz çocuk yapmak doğru görülemez. İslam toplumlarında, diğer toplumlardan bariz bir farkla, varlıklı Müslümanların gerek ferdi olarak gerekse vakıflar aracılığıyla evlenemeyenleri evlendirmek için gayret ettikleri görülmektedir.

Fıkıh kitaplarında, özellikle Hanefî kaynaklarda, kişinin zinâya düşme tehlikesi, evliliğin gereklerini yerine getirme imkânı ve eşine zarar

30 el-Hadîd 57/27. Burada İslâm dışındaki bazı din adamlarının (rahip, rahibe vb. ) evlenmesinin yasak edildiğini hatırlamak gerekir. Evlenme yasağının insan tabiatına aykırı olduğu açıktır. Boşanma yasağı da böyledir.

31 en-Nûr 24/32.

32 Tirmizî, “Fedâilu’l-cihâd”, 20; Nesâî, “Nikâh”, 5.

verme ihtimali gibi durumlara göre, evlenmenin hükmüne dair kabaca aşağıdaki açıklamaların yapıldığı görülmektedir:

Farz Nikâh: Evlenmediği takdirde zinâya düşeceği kesin olan kimsenin evlenmesi farzdır. Çünkü nikâh ile zinâdan korunacağı kesindir.

Haramdan koruyacağı kesin olan şeyi yapmak farz olur. Bu hüküm, mehir ve nafakaya gücü yeten ve eşine zulmetmeyecek olan kişi içindir.

Vacip Nikâh: Evlenmezse zinâya düşme tehlikesi bulunan kimsenin evlenmesi vaciptir. Harama düşme tehlikesi, duruma göre farklılık gösterir. Bu hüküm de mehir ve nafakaya gücü yeten ve eşine zulmetmeyecek olan kişi içindir.33

Sünnet Nikâh: Normal halde bulunan kişilerin evlenmesi müekked sünnettir. Fıtri ihtiyacı Hz. Peygamber’in örneklik ve tavsiyesiyle karşılayarak, kendini ve eşini haramdan koruma ve Müslüman nesil yetiştirme düşüncesiyle evlenmek sevaptır.

Mubah Nikâh: Evliliğin gereklerini yerine getirememe ve eşine eziyet verme konusunda biraz endişesi olanın evlenmesi mubahtır. Sünneti yerine getirmek değil de, sadece fıtri ihtiyacını gidermek için evlenmek de mubah sayılmıştır.

Mekruh Nikâh: Eşine zulüm ve haksızlık yapma ihtimali/korkusu bulunan kimsenin evlenmesi mekruhtur. Haksızlığın durumuna göre buradaki kerahet tenzîhî veya tahrîmî olabilir.

Haram Nikâh: Evlenince, eşine zulüm yapacağı ve zarar vereceği kesin olan kimsenin evlenmesi haramdır. Zulüm ve zarar, haram olup, nikâhtan beklenen faydaların sağlanmasına engeldir. Aids vb. öldürücü ve bulaşıcı hastalıkları olanların; eşinin bir organını etkisiz hale getirecek, ağır yaralayacak veya öldürecek şekilde geçimsiz olanların evlenmesi böyledir.34

Mâlikîler, zinâya düşme korkusu olmamakla birlikte, ilişkiye gücü yetmeyen (iktidarsız), nafakayı karşılayamayacak durumda olan ve bütün kazancı haramdan olan erkeğin evlenmesini de, kadına zarar vereceği gerekçesiyle haram saymışlardır. Şâfiîler de, evliliğe ihtiyacı olmayan sefihin (malını tedbirsiz harcayan) nikâhını; evlenmeye ihtiyaç duymayan ve eşinin cinsel ihtiyacını karşılayamayacak durumda olan kadının nikâhını haram saymışlardır.35

33 El-Mevsûatü’l-fıkhiyye, “Nikâh”, 41/210-212.

34 El-Mevsûatü’l-fıkhiyye, “Nikâh”, 41/212-216.

35 El-Mevsûatü’l-fıkhiyye, “Nikâh”, 41/215-216.