• Sonuç bulunamadı

C: Ailenin Çocuk Başarısına Etkisi

2. Başarıyı Etkileyen Aile Faktörleri

2.6. Ailenin Çocuklarına Karşı Tutumları

Anne babalar çocuk yetiştirmeye karşı gerek kültürler arasında, gerekse aynı kültürde zaman içerisinde farklı yönelimlere sahip olabilmektedir. Bu geniş konuyu incelemek isteyen uzmanlar, anne babalar ve çocuklarla yaptıkları gözlem ve görüşmeler sonucunda, bu farklı yönelimlerin belirli ortak ve ağır basan taraflarını ele alarak onları gruplandırmışlardır. Örneğin, okul öncesi çocukların anne babalarıyla etkileşimlerini incelemiş olan Baumrind, duygusal ilişki ve denetim olmak üzere iki tür anne baba davranış boyutu tanımlamıştır. Daha sonra bu boyutların birbirleriyle kesişmeleri sonucu oluşan demokratik, otoriter, izin verici ve ilgisiz olmak üzere dört farklı çocuk yetiştirme tutumunu ortaya koymuştur (Şendil, Balkan, 2005).

Yetişecek tüm nesiller anne-babaların eseridir. Onun için anne-babaların çocuğa karşı tutumları ve bu arada kullandıkları disiplin yöntemleri çok önemlidir. Anne babaların kendi aralarında ki ilişkilerinin sağlıklı ve sağlıksız olması çocuğa yansımakta, kişilik gelişimini etkilemektedir.

Hatalı anne baba tutumu ve bozuk aile yapısı, sağlıksız bir gelişimin ve uyumsuzlukların başlıca kaynağı olabilir. Anne baba, bazen çocuğa pek çok şey vererek onun kendi gelişimine yön vermesini engeller. Bazen de çok az şey vererek ona gerekli desteği sağlayamaz ve uygunsuz davranış örüntülerinin gelişimine neden olur (Herken, Özkan, 1997).

Denetim Boyutu:

Denetim boyutu ile anne babaların çocuklarının davranışları üzerinde oluşturmaya çalıştıkları kontrol ve onlardan koydukları kurallara uyma beklentileri anlaşılmalıdır. Bir ucunda aşırı kontrol, diğer ucunda kontrolün olmadığı bir yelpaze akla gelmelidir. Buna göre, bazı anne babalar çocukları için yüksek standart belirler ve çocuklarının bu beklentileri karşılamalarında ısrarlı olurlar. Diğer anne babalar ise, çocuklarından çok az istekte bulunur ve çocuklarının davranışlarını çok az etkilemeye çalışırlar. Yani çocuklarının davranışlarını kontrol edemezler (Şendil, Balkan, 2005).

Duygusal İlişki Boyutu:

Duygusal ilişki boyutu ile anlatılmak istenen de, anne babaların çocuklarına karşı gösterdikleri yakın ilgi, kabul ve onların gereksinimlerine karşı duyarlı olmalarıdır. Duyarlılık, anne babanın çocuğun içinde bulunduğu gelişim özelliklerine, kişilik özelliklerine, beceri ve yeteneklerine uygun beklentiler geliştirmesidir. Yine bir ucunda ilgi ve kabulün olduğu, diğer ucunda ise ilgi ve kabulün olmadığı bir spektrum düşünülmelidir. Buna göre, bazı anne babalar, çocuklarına karşı kabullenici, sıcak ve ilgilidirler. Bu anne babalar çoğunlukla çocuklarıyla karşılıklı fikir alışverişine girerler, onların duygu ve düşüncelerine değer verirler. Spektrumun diğer ucundaki anne babalar ise, çocuklarına karşı ilgisiz, duyarsız ve reddedicidirler (Şendil, Balkan, 2005).

Şendil ve Balkan’a (2005) göre iki boyutun kesişmesiyle oluşan birleşmeler sonucunda, dört çeşit çocuk yetiştirme tutumu ortaya çıkmaktadır. Buna göre, eğer anne baba;

 Çocuğuna karşı duyarlı, ilgili ve aynı zamanda denetleyici ise; çocuğunun davranışlarını kontrol ediyorsa, demokratik tutum,

 Çocuğuna karşı duyarlı, ilgili ama denetleyici değilse; çocuğunun davranışlarını kontrol edici değilse, izin verici tutum,

 Çocuğuna karşı duyarsız, ilgisiz ve aynı zamanda denetleyici ise; yalnızca çocuğunun davranışlarını kontrol ediyorsa, otoriter tutum,  Çocuğuna karşı duyarsız, ilgisiz ise ve denetleyici de değilse;

ilgisiz tutumdan söz edilebilir.

2.6.1 Çocuk Yetiştirme Tutumları: 2.6.1.1. Demokratik Tutum:

Demokratik tutumun sergilendiği aile içinde herkesin değeri eşittir, kendine ait bir saygı ve özgüven vardır. Aile içi şiddet ve duygusal yaptırım yerine ikna etme düşüncesi hâkimdir. Aile her şeyden önce iyi bir rehberdir. Çocuğa yol gösterebilir ama alacağı karlar konusunda çocuk serbest bırakılır aynı zamanda çocuğa birçok alternatif sunulur. Seçim sadece çocuğa aittir. Seçimin sonucuna katlanması da çocuğundur. Böylelikle çocuğa nasıl karar vereceği aldığı karalar sonucuna da nasıl katlanacağı öğretilir. Böyle bir ailede evde ve toplumda kabul edilen ve edilmeyen davranışların sınırları bellidir. Çocuk neyi nerede yapacağını veya yapmayacağını bilir. Ev ve toplum kuralları, çocuğa anlatılır. Anne ve baba iyi bir modeldir. Çocuklarında görmek istemedikleri davranışları kendileri de yapmazlar. Çocuk sınırlar için de özgürdür. Sözü dinlenir, yetişkinler tarafından kendisine değer verildiği ve önemsendiğini çocuk hisseder. Kendine ait bir saygı ve özgüven geliştirir (Ayıkyazar, 2004).

2.6.1.2. İzin Verici Tutum:

İzin verici tutumda çocuğa sayısız haklar tanınmıştır. Çocuğun davranışlarına sınır çekilmez, çocuğa kurallar konulmaz, Çocuk kuralları tanımaz. Evde aile çocuğun egemenliğini kabullenmiştir. Bu tutumla yetişmiş çocuklar sorumsuz, bencil ve şımarık yetişirler (http://www.frmtr.com/pedagoji-staj-ders- notlari/).

2.6.1.3. Otoriter Tutum:

Otoriter tutumda yetişen çocuklar genellikle isyankar tavır alışlarıyla birlikte, aşağılık duygusu geliştirebilirler. Baskı altına alınan çocuk nazik, dürüst,

dikkatli davranmasına karşın başkalarının etkisine kolay kapılabilen, aşırı hassas bir kişilik yapısına sahip olabilirler. Çocuktan yaşının üstünde bir olgunluk beklendiği için çocuk sürekli yanlış yapma korkusu yaşayabilir (http://www.frmtr.com/pedagoji- staj-ders-notlari/).

Otoriter ana-baba çocuğunu belki sevmektedir ancak sevgisini, çocuk istenilen şekilde davrandıkça gösterir. Yani sevgiyi istenen davranışların belirip gelişmesi için bir pekiştireç olarak kullanır. Çocuğunu, kendi ideallerinde yaşattığı kalıplara uygun küçük bir yetişkin yapma çabasında olan anne-babalar katı, baskıcı ve hoşgörüsüz bir tutum içinde olurlar. Evde askeri bir sistem hakim olup çocuğun kendisini yaşaması engellenir. Çocuğun bütün davranışları sıkı bir kontrol altındadır, her türlü davranışına müdahale edilip eleştirilir. Çocuğun duygu ve düşüncelerine önem ve değer verilmez. Çocuk kendi istekleri ve ailenin kuralları arasında sıkışıp kalmıştır. Anne ve babalar çocuklarını sürekli eleştirip cezalandırırlar, çocuklar ise zor durumla karşılaştıkları zaman hemen ağlayarak tepkilerini dışa vururlar (Ayıkyazar, 2004).

2.6.1.4. İlgisiz Tutum:

İlgisiz ve kayıtsız anne ve baba davranışlarının çok farklı sebepleri vardır. Çalışma koşullarından dolayı aşırı yorgunluk ve çocuklara ayrılabilecek zamanın kısıtlı olması, çocuk bakımını annenin dışındaki büyükannenin üstlenmesi, evde bakıcının bulunması ve bunların çocuğu anne ve babayla paylaşmak istememeleri, çocuğun her işinin bu kişiler tarafından yapılıyor olması, çocukla paylaşımın az olması, çocuktan uzak yaşanılıyor olması, anne baba olmak için fiziksel ve ruhsal açıdan hazır bulunuşluk seviyesinde bulunulmaması, anne babanın aralarındaki problemlerle haşır neşir olmaları ve problem yumağında çocuğu yok saymaları, çok fazla çocuğa sahip olunduğu için gerekli ilgilinin gösterilmemesi gibi daha bir çok nedenler sayılabilir (Ayıkyazar, 2004).

Bu tutumda anne-baba çocuğu görmezden gelmektedir ve aile ile çocuk arasında iletişim kopukluğu yaratır. Bu tutum çocuğun saldırganlık eğilimini güçlendirmektedir (http://www.frmtr.com).

Benzer Belgeler