• Sonuç bulunamadı

2.3. Okul Veli İlişkileri

2.3.2. Aileler ve Eğitime Katılım

Öğrencilerin okul başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biriside ailelerin çocuğun eğitimine katılımıdır. Ailelerin eğitime katılımı; çocuğun eğitim sürecinde ihtiyaçlarının ailesi tarafından temin edilmesi, eğitiminin yakından takip edilmesi ve okulun ve öğretmenlerin aileler tarafından desteklenmesi olarak tanımlanabilir.

Ev ve okul ortamı, çocukların gelişiminde belki de en etkili ve destekleyici çevrelerdir (Rogers, Theule, Ryan, Adams ve Keating, 2009). Öğrencilerin okul başarılarını artırmak hem ailelerin hem de okulun ortak sorunudur (Tutkun ve Köksal, 2000, 216). Öğrenme-öğretme ile okul başarısını artıran faktörler üzerinde yapılan araştırmalar, okul-aile dayanışmasının başarıyı artırmada önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Aile içi uyum çok önemlidir. Ayrıca ailenin destekleyici yaklaşımı ve okul etkinliklerine katılım çeşitliliği, okul başarısını olumlu yönde etkiler. Eğer öğrenmeyi, zaman ve mekandan bağımsız olarak gerçekleşen, sürekliliği olan bir süreç olarak düşünürsek, öğrenmenin aynı zamanda sadece okulla sınırlı kalmayacağını da anlayabiliriz. Okulla başlayan öğrenme, aile ve yakın çevreyle gelişerek devam eder. Burada önemli olan eğitimin kesintisiz bir şekilde sürmesidir. Başarı kişisel temeller üzerinde yükselen bir takım işidir. Bu takım öğrenmeleri destekler ve yön verir (Erdoğan, 2006: 15-16). Ailenin okula katılımı hakkında yapılan araştırmalarda ailelerin okulların birer stratejik ortağı oldukları görülmektedir.

Eğitim ve öğretimin istenilen düzeye ulaştırılabilesi okul ve aile arasında sıkı bir ilişki kurulmasına bağlıdır. Aileler öğrencilerin okul başarısını artırabilmek için okul ile işbirliği içerisinde olmalıdırlar. Okul ile işbirliği içerisinde olan ailelerin çocuklarının başarılarının arttığı görülmektedir.

Okul ve aile, çocuğun yetiştirilip hayata kazandırılması konusunda benzer amaçlar doğrultusunda çalışan kurumlardır. Amaçları ortak olan bu iki kurumun

32

birbiriyle etkileşim içinde olması kaçınılmazdır (Argon ve Kıyıcı, 2012: 81). Çocuk zamanının önemli bir kısmını ailesi ile birlikte geçirmekte ve aile içindeki birçok olgu ve olaydan etkilenmektedir. Aile çocuğun informal eğitiminin gerçekleştirildiği, okullar ise formal eğitimin verildiği kuramlardır. Toplumsal amaçlara ulaşmada bu iki eğitim sürecinin birbiri ile bütünleşmesi ve tutarlılık göstermesi büyük önem taşımaktadır (Atabey ve Tezel Şahin, 2011: 794). Okul ve ailenin amacı, çocuklara daha iyi bir eğitim ortamı hazırlamak olduğundan, okul ve aileler arasındaki işbirliği hem öğretmenin amaçlarına ulaşmasını kolaylaştıracak hem de anne-baba eğitimi yoluyla çocuklardan beklenen davranış değişikliklerinin kalıcı olmasını sağlayacaktır (Kandır, 2001, akt. Can, 2009).

“Okullarda yapılan eğitimin başarılı olması ve amaçlarına ulaşabilmesi için öğrencinin ailesinin ilgi ve yardımına ihtiyaç vardır. Okulda başlayan birçok eğitsel çalışmalar öğrencinin ailesinde ve okul dışındaki çevresinde tamamlanır.” (Ergin, 2007: 34). Son yıllarda nüfusun büyük kısmının büyük kentlerde toplanması, ebeveynlerin her ikisinin de iş hayatına dahil olması ailelerin çocuklarının eğitim süreçlerini takip etmelerine zaman zaman engel teşkil edebilmektedir. Bu durumda olan ailelerin çocuklarının eğitimlerine katılımlarına engel olacak hususlar konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir. Okul aile işbirliğinin yararları gün geçtikçe daha da anlaşılır hale gelmiştir. Ailelerin eğitime katılımı, öğrencilerin okul başarısını artırmanın yanında onların sosyal ve duygusal yönlerinin gelişmesine de katsı sağlamaktadır.

“ Okullar ve aileler, çocukların psikolojik ve eğitsel gelişimini etkileyen önemli kaynaklardır ve iyi sonuçlar sadece bu iki kurumun ortak çalışmaları ile olabilir.” (Başaran ve Koç, 2000,s.2.). Ailelerin çocuklarının eğitimlerini yakından takip etmeleri, okulda yaşadıkları olumlu ve olumsuz durumları öğrenmelerine, okulda yaşadıkları sorunlara en kısa sürede çözüm üretmeye ve okullarına ve öğretmenlerine karşı olumlu tutum geliştirmelerine katkı sağlayacaktır.

Aileleri tarafından eğitimleri ile ilgilenilen çocuklarda sorumluluk bilincinin geliştiği görülmektedir. Sorumluluk bilinci gelişen öğrenciler okuldaki programı daha sıkı takip edecek ve hedeflerine ulaşmak için daha fazla gayret göstereceklerdir. Okulda öğrenilenlerin evde tekrarı öğrenmenin kalıcı olması adına önemlidir. Velilerin

33

çocuklarının okulda öğrendiklerini düzenli olarak takip etmeleri, öğrenilen bilgilerin evde tekrarını sağlamaları öğrencilerin okul başarısına katkı sağlayacaktır.

Günümüzün eğitim anlayışı da, ailenin çocuğun eğitimi üzerindeki önemli etkisinden hareketle, aileyi ve öğretmeni daha aktif bir şekilde işbirliğine itmektedir (Can, 2009). Çocukların okul başarısı için fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanında duygusal ihtiyaçlarının da karşılanmış olması oldukça önemlidir. Ailenin çocuğa göstereceği sevgi, ilgi ve şefkat sayesinde çocuk kendisini güvende hissedecektir. Ailesi tarafından sevgi ve ilgi ile yaklaşılan çocukların okul başarılarının ilgisiz ve sevgisiz çocuklara nazaran daha fazla olacağı görülecektir.

Anne-babalar ve eğitimciler çocuğu çok değişik alanlardaki (kişisel, sosyal, duygusal ve akademik) becerilerini ortaya çıkarmak için yeterince bilgilendirmeli ve bu becerileri evde deneyip geliştirebileceği ortamlar hazırlamalıdır. Her çocuk aile ortamında edindiği bilgi, beceri, değer ve tutumla okula gelmektedir. Bu nedenle velinin, çocuğa duygu ve düşüncelerini özgürce ifade etmesi için fırsat tanıması, sorularını özenle dinleyerek cevaplandırması, düşüncelerine saygı duyarak özgün ve farklı düşünmeye teşvik etmesi, günlük hayatta karşılaştığı sorunlara yaratıcı çözümler bulması için cesaretlendirmesi, ürettiği her türlü ürünü önemseyerek yetersiz kaldığı alanlarda onu desteklemesi beklenmektedir (Karaman, 2007: 1).

İnsanları bir araya getiren ve bir arada tutan en güçlü bağ olan sevgi, en güzel şekilde ailede yaşanır (Özkan, 2005: 29).

“Hiçbir kurum çocuğun büyüme çağında gereksinimi olan sevgiyi, güveni, morali, sıcak aile ortamını ona aile ocağı kadar veremez.” (Sağtürk, 2001: 3). Ailelerin çocuklarına ilişkin bazı prensipleri bilmeleri ve çocuklarına bu prensipler doğrultusunda yaklaşmaları çocuğa verilecek desteğin sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Velilerin çocuklarıyla bu prensipler üzerine iletişim kurmaları çocukların okul başarısına katkı sağlayacaktır. Ailelerin çocuklarının eğitimine katılma isteği duymalarının nedenlerini tespit etmek önem arz etmektedir. Bu nedenlerin tespitinin yapılması okul – aile ilişkileri için sağlıklı bir zemin oluşturacaktır.

Ailelerin okula katılımını artırmak adına okul yönetimlerine ve öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Okul yönetimleri ailelerin okula katılımını sağlamak

34

üzere çeşitli çalışmalar ortaya koymalıdır. Yapılacak bu çalışmalar sayesinde ailelerin okula olan katılımını artırmak neticesinde okuldaki yönetim ve eğitim öğretim işlerinin kolaylaştığı görülecektir. Öğretmenlerin okulda yapılacak çalışmalara velileri de katmaları, veli görüşmelerini veli toplantıları ile sınırlı tutmamaları ailelerin okula katılımının artmasına, dolasıyla öğrencilerin okul başarılarına katkı sağlayacaktır.

Okul yönetimi de anne-baba ve öğretmen ilişkisini yakından incelemeli, okulda uygulanacak program hakkında karar alırken öğretmen kadar anne-babaya da etkin bir rol verilmelidir (Bursalıoğlu, 2010). Gelişmiş ülkelerde, aile katılım programları aracılığıyla, anne-babalar da eğitim sürecine etkin olarak katılmakta ve okulla birlikte çocuklarının akademik, kişisel ve sosyal gelişimine katkıda bulunmaktadırlar (Çeviş, 2002). Ailelerin okula katılımı hususunda okulların farklı bakış açıları olduğu görülmektedir.

Ailelerin okula katılımı konusunda okulların bakış açısını yansıtan belli başlı üç görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki; okul ailenin katılımını ister; ikincisi, okul aile katılımını istemez; üçüncüsü ise, okul yalnızca gerektiğinde aile katılımını ister (Coulombe, 1995). Diğer yandan, günümüzün modern karmaşık toplumlarında pek çok aile, çocuklarının eğitiminde temel rol oynadığının ve onların gelişimine tek başına katkıda bulunamayacağının farkındadır (Özkara, 2002). Ailelerin okula katılımını ve işbirliği sürecini engelleyecek olan bazı unsurlar bulunmaktadır (Fiders ve Lewis, 1994; akt; Pehlivan, 2000: 111).

Benzer Belgeler