• Sonuç bulunamadı

2.3. Okul Veli İlişkileri

2.3.3. Ailede Eğitime Katılımı Engelleyebilecek Durumlar

Zaman zaman ailenin eğitime katkısına engel olabilecek durumlar ortaya çıkabilmektedir. Ortaya çıkabilecek bu durumları ailelerin önceden öngörmesi ve gerekli tedbirleri zamanında almaları sayesinde çocuklarının eğitimlerine yeteri katkıyı sağlayabileceklerdir. Bunları şu alt başlıklarla sıralayabiliriz.

2.3.3.1.Çocuğa Karşı İlgisizlik

Çocuğun eğitim sürecinde başarıya ulaşmasındaki en önemli unsurların başında ailenin ilgisi gelmektedir. Bazı aileler, eğitimi okulun görevi olarak düşünmekte ve çocuklarını okula göndermekle üzerlerine düşeni yaptıklarını düşünmektedirler.

35

Çocuklarının okulda olduğunu bilmek onlar için yeterlidir. Çünkü onlara göre okul, öğrencilerin eğitimi için her türlü görevi üstlenmesi gereken bir kurumdur. Çocuğunun duygu ve düşüncelerini önemsemez, ilgiyi genelde maddi ihtiyaçların karşılanması olarak algılarlar. Velisi olduğu öğrencinin dersleriyle, ödevleriyle, arkadaş çevresiyle, okula devam edip etmemesiyle ilgilenmezler. Hatta veli toplantılarına bile düzenli katılmazlar. Bu davranışlarda bulunan ailelerin çocuklarında davranış bozuklukları, okula ve sosyal çevreye uyumsuzluk ve başarısızlık sıklıkla görülmektedir.

Ailelerin çocuklarının eğitimlerine karşı ilgisiz olmaları sadece onların başarılarını olumsuz yönde etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda çocukların okuldaki diğer davranışlarını da olumsuz etkilemektedir (Wyrick ve Rudasill, 2009: 850).

Aileleri tarafından ilgi gösterilen çocuklar, görev ve sorumlulukları hususunda daha dikkatli davranacak ve daha iyi motive olacaktır. Kasatura’nın (1991) 144 başarılı, 144 başarısız lise öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmasında öğrencilerin büyük çoğunluğu ailelerinin kendileriyle ilgilenmesinden memnun olacaklarını ve sık sık okula gelmelerini istediklerini ifade etmişlerdir.

2.3.3.2.Çocukla İletişim Sorunları

Ailede yaşanan iletişim sorunları ailenin çocuğunun eğitimine yeterince katkı sağlayamamasına sebep olmaktadır. Ailelerin çocuklarıyla iletişim konusunda yeterince beceri geliştirmemeleri, onlarla iletişim kurarken yeterince sabır göstermemeleri problemi daha da çözümsüz hale getirmekte ve öğrencinin eğitim hayatına pozitif katkı yerine olumsuz katkı yapmaktadır. İletişim sorunlarının en fazla görüldüğü dönem ise ergenlik dönemidir. Bu dönem öğrencilerde psikolojik ve fizyolojik değişimlerin hızla arttığı arttığı bir dönemdir. Yine bu dönemde aileden daha çok arkadaş çevresi ve akranlar öğrenci üzerinde aileden daha etkili olabilmektedir. Ergenlik dönemi öğrenciler için okulla ve dersle ilgilerini kolayca koparabilecek uyarıcıların çok yoğun olduğu bir dönemdir. Karşı cinse ilginin artması, edinilebilecek kötü arkadaşlar ve kötü alışkanlıklar, okula devamsızlıklar, çeteleşmeler, kavgalar bu dönemde çok daha fazla görülmektedir. Aile fertleri arasındaki iletişimin düzgün olması, anne-baba-çocuk ilişkilerindeki denge, kişilikli bireylerin yetişmesine katkıda bulunur.

36

Çocukta sağlam bir özkimlik duygusu, ancak dengeli, samimi, sıcak, saygı gösterilen, güvenilen, sorumluluk verilen bir aile ortamında yetişen çocuklarda mümkün olabilir (Yavuzer, 2001: 131.) Aile ortamında yaşanan ilişkiler, olgunlaşmakta olan ergenin kişilik yapısını biçimlendirmesinde rol oynamaktadır (Nar, 2006: 101) Ergenlik döneminde bireyler fikirlerini özgürce ifade etmek ve saygı görmek isterler. Sürekli nasihat verilmekten, eleştirilmekten ve düşüncelerinin önemsiz görülmesinden hoşlanmazlar. Ailelerin bu dönemde gençlerle kuracağı sağlam iletişim sayesinde yaşanması muhtemel sıkıntılar minimum düzeyde yaşanacak veya hiç yaşanmayacaktır. Ailenin çocuğa bu dönemde daha sabırlı davranması, onu anlamaya çalışması önemlidir.

2.3.3.3.Gerçekle Örtüşmeyen Beklentiler

Ailelerin bir kısmı gerçekçi olmayan beklentiler nedeniyle çocuklarını yeterince tanıyamamaktadırlar. Çocuğunun ilgi ve yeteneklerini tanıyamayan aileler zamanla onları büyük strese sokmakta ve sonunda başarısızlıkla sonuçlanacak bir yola itmektedirler. Ailenin bu tutum ve davranışlardan uzak durmaması durumunda çocuğunun eğitimine katkıda bulunması mümkün olmayacaktır.

Bazı anne-babalar çocuklarının yeteneklerini, kapasitelerini ve ilgilerini tanımadıkları için onlardan gerçekçi olmayan yüksek bir başarı beklentisi içine girmektedirler (Gürhan, 2004: 16).

2.3.3.4.Bir Başkasıyla Kıyaslanma

Bazı aileler her çocuğun yaratılışla gelen bir takım yeteneklerinin ve kapasitesinin olduğunu gözden kaçırmaktadırlar. Bu durum ise hemen peşinden kıyaslanmayı getirmektedir. Çocuğun veya öğrencinin ailesi tarafından bir başkasıyla kıyaslanması onun eğitimine herhangi bir katkı yapmayacağı gibi ileri gitmesine de engel olacaktır.

Anne ve baba, çocuğun bireysel kapasitesinin elverdiği oranda yapabileceğinin en iyisini yapmasını bekler. Burada önemli olan çocuğun başarılarının saygıyla karşılanması, buna karşılık hazır ve yeterli olmadığı bir takım şeyleri başarıp tamamlaması konusunda baskı yapılmamasıdır (Yavuzer, 1998: 162-163). Çocukların

37

aile ortamında en çok şikâyetçi oldukları konulardan birisi de kardeşleri veya arkadaşlarıyla kıyaslanmalarıdır. Ailenin mukayeseci tavrı nedeniyle hem ailesine hem de mukayese edildiği kardeşi ya da arkadaşına karşı olumsuz düşünce ve tavırlar geliştiren çocuk, bu nedenle potansiyelinin altında bir çalışma ve başarı sergileyebilir (Çetinkaya, 2004: 90).

2.3.3.5.Huzursuz Aile Ortamı

Ailede sürekli tartışma ve kavgaların yaşandığı huzursuz bir ortamın olması çocuğun başarısını etkileyecek en önemli ailevi faktörlerden birdir. Ailede yaşanan tartışmalar, şiddet geçimsizlikler sadece anne ve babayı değil ailedeki tüm bireyleri etkilemektedir. Aile içinde yaşanan huzursuzluktan en çok etkilenen ise doğal olarak ailenin yaşça daha küçük olan bireyleridir. Yaşça küçük olan bu aile bireyleri okul çağında iseler olumsuz etkilenmenin üzerine birde okulda başarısızlık devreye girecektir.

Ailede ruha saldıran huzursuzluk ve çatışmalar genci evinden uzaklaştırır, bir sığınak aramasına yol açar, yanlış ilişkilere yönlendirir. Genç hem ailedeki huzursuzluğu saklamak hem de bu huzursuzluktan saklanmak için dışarıda saldırganca davranabilir, aile kavgalarına tepkisini dışarıda kavga ederek gösterebilir (Apuhan, 2005: 77).

Morrow ve Wilson’un lise öğrencileri üzerinde yaptıkları bir araştırmada, başarısız öğrencilerin başarılı olanlara göre daha olumsuz aile ilişkileri içinde bulundukları sonucuna ulaşmışlardır (Can, 1992: 15).

2.3.3.6.Uygun Çalışma Ortamının Olmaması

Uygun çalışma ortamının bulunması öğrenci başarısını etkileyen unsurlardan biridir. Aileler çocuklarının eğitimine destek adına onlara uygun çalışma ortamları oluşturmalılar. Kalıcı öğrenmenin temelinde öğrenilenin uygulanması ve tekrar edilmesi vardır. Öğrencinin okulda öğrendiklerini kalıcı hale getirebilmesi için aile tarafından öğrendiklerini pekiştirecek uygun ders çalışma ortamı oluşturulması gerekmektedir. Mümkünse müstakil bir çalışma odası ayarlanmalı eğer mümkün değilse gürültüsüz, ısınma ve ışık sorunu olmayan, dikkatini dağıtacak uyarıcıların olmadığı bir ortam

38

hazırlanmalıdır. Bazen ailelerin ilgisizliği veya bilinçsizliği nedeniyle bazen de maddi imkanların elvermemesi nedeniyle ailelerin çocuklarına bu imkanı sağlayamadığı durumlar olabilmektedir. Bu durum ise öğrenci başarısına çoğu zaman olumsuz yönde etki etmektedir.

2.3.3.7.Anne Babanın Ölümü veya Parçalanmış Aile Ortamı

Ailede anne veya babanın vefatı veya boşanmaları aile fertleri üzerinde olumsuz etki yapmakta ve duygusal çöküşler meydana getirmektedir. Bu durumdan tüm aile fertlerinin etkilendiği gerçektir. Ancak okul çağındaki fertler bu durumdan daha çok etkilenmektedirler. Ailede anne babanın veya birinin vefatı ve boşanma çocukların okul başarılarını doğrudan etkilemektedir. Bu durumu yaşayan bir öğrenci kendisine destek olan bir ferdi yitirdiğini düşünerek kendini yalnızlık içinde hissedecek ve okul başarısında düşmeler meydana gelebilecektir.

Yapılan araştırmalar, anne-baba yoksunluğunun çocuğun eğitimini olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir (Aydın, 2007). Boşanma çocuğun benlik kavramını da olumsuz etkiler. Çocuğun duygusal sorunlarının okula yansıması sonucu okul başarısı olumsuz yönde etkilenmektedir (Tezcan, 1996: 158).

Benzer Belgeler