• Sonuç bulunamadı

2.4. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kuruluş Süreci

3.1.3. Acheson Planı

22-23 Haziran 1964’te Washington’da Başbakan İnönü ve Başkan Johnson biraraya gelmiştir. Birlikte yayınladıkları ortak bildiride, ABD’nin 1959 Antlaşmalarının geçerliliğinin sürdüğünü kabul ettiği ifade edilmiştir. Anlaşmazlıkların görüşmeler ile çözümlenmesi açısından görüş birlikteliğinin olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu sorunun çözümünde ABD’nin eski Dışişleri Bakanlarından Dean Acheson’ın aracı olarak görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır.173

Bu görüşmede Türkiye, Zürih ve Londra Antlaşmaları ile Kıbrıs Türk halkına tanınan hakların korunması ve bunu sağlamak amacıyla da, daha sağlam güvenlik ve garanti önlemlerinin alınması için çaba göstermiştir. Türkiye, Kıbrıs üzerindeki yetkilerinin daha da artırılmasını istemiştir. Bu istek, ABD tarafından temelde kabul edilmiştir. Ancak Türkiye'ye Kıbrıs'tan çekilmesine karşılık, Ege Denizi’ndeki Yunan adalarından birisinin verilmesi önerilmiş ama Türk tarafı bu görüşü kabul etmemiştir.174

Ayrıca bu görüşmede, Başkan Johnson, Yunanistan Başbakanı Papandreu ile İnönü’yü biraraya getirmeye çalışmış ancak bir sonuç elde edememiştir. İnönü, 171 F. Armaoğlu, a.g.e., s. 790-791. 172 A. Gevgili, a.g.e., s. 296. 173 B. Şener, a.g.m., s. 21. 174 F. Armaoğlu, a.g.e., s. 791.

Washington dönüşü uğradığı Londra’da İngiltere Başbakanı Douglas Home ile görüşmüştür. Home, Kıbrıs’ın tamamının Yunanistan’a bırakılması karşılığında İnönü’ye Ankara’nın neler isteyeceğini sormuştur.175

Genel anlamda, Türkiye tam olarak istediği çözüme bu görüşmelerde varamamıştır. Ancak Türkiye hem kendi çıkarlarını hem de Kıbrıs Türklerinin çıkarlarını koruyabilmeye yönelik bir dış politika izlemiştir.

ABD, müttefikleri arasında olan Kıbrıs sorununda görüşmeler için bir yöntem belirlemiştir. Bu yönteme göre, BM arabulucusu olan Tuomioja’nın denetiminde ve ABD eski Dışişleri Bakanı Dean Acheson’un arabuluculuğunda Türkiye, Yunanistan ve İngiltere Cenevre’de sorun hakkında bir görüşme yapacaklardır. Bu görüşmeye Kıbrıs Hükümeti de davet edilmiş ancak Makarios, bu davete olumsuz yanıt vererek görüşmeye katılmamıştır.176

Yunanistan’ın itirazı sebebiyle ortak bir görüşme ortamı sağlanamamış taraflar biraraya gelmeden yapılan görüşmelerde, Acheson taraflarla ayrı ayrı görüşüp önerileri karşılıklı olarak iletmek durumunda kalmıştır. 14 Temmuz 1963 tarihinde, “Acheson Planı” olarak anılan çözüm planı taraflara sunulmuştur.177

Bu plana göre, Karpaz Yarımadası’nda, egemenlik hakları Türkiye’ye ait olacak bir bölge önerilmiştir. Bu söz konusu bölgede, Türkiye isteği oranında asker bulundurma hakkına sahip olacaktır. Ayrıca Türkiye’nin güvenliği açısından Meis Ada’sını Yunanistan Türkiye’ye verecektir. Kıbrıs’ın Rum veya Yunan egemenliğinde kalacak topraklarında yaşayan Türklerin çoğunlukta olduğu birkaç bölgede yerel yönetimler kurulacak; ama bu yerel yönetimler merkeze karşı sorumlu olacaktı. Kıbrıs’ta yaşayacak Türkler, Lozan’da Yunanistan topraklarında kalan Müslüman azınlığa verilen haklardan yararlanacaktı. Bu haklara uyulup uyulmadığıysa BM veya Uluslararası Adalet Divanı’nın atayacağı bir komiserce denetlenecekti.178

Plan, hem Taksim hem de Enosis taleplerine cevap veren, Türkiye’nin güvenlik endişelerini gideren, Ada’yı dolaylı olarak NATO denetimi altına alan ve Doğu Akdeniz’i Batı’nın çıkarları bakımından güvenli duruma getiren bir nitelik taşımaktaydı. Bu plana göre, Yunanistan’ın Kıbrıs üzerinde bir baskı unsuru değil de, Kıbrıs’ın Yunanistan üzerinde bir baskı unsuru olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, ulusal ve 175 A. Gevgili, a.g.e., s. 297. 176 H. Tuncer, a.g.e., s. 79. 177 B. Şener, a.g.m., s. 23. 178 H. Tuncer, a.g.e., s. 79.

uluslararası gücü giderek artan Makarios’un kendi isteği dışında bir çözümü onaylamayacağı durumu da dikkate alınmamıştır. Makarios, bu planın gizli bir Taksim içerdiğini düşünerek kabul etmemiştir. Makarios’un bu tavrı karşısında Yunanistan da planı onaylamamıştır.179

Türkiye, Acheson Planı’nı bazı değişikliklerin olması koşuluyla kabul etmiştir. Ancak, Yunanistan ve Makarios liderliğindeki Rum tarafınca plan reddedilmiştir.180 Planın, Yunanistan ve Rum tarafından kabul edilmemesinin nedeni, planın Enosis’e uygun olmaması ve Taksim’e benzer içeriklerin olmasıdır. Türkiye ise genel olarak plana çıkarlarına uygun olduğunu düşündüğünden olumlu yaklaşmıştır.

Diğer taraftan Cenevre’de taraflar görüşme halindeyken Kıbrıs’ta çatışmalar 6 Ağustos’ta tekrar başlamıştır. Bu çatışmalar, Grivas liderliğindeki Rum askerlerinin TMT denetimindeki Erenköy-Mansura bölgesine saldırarak Erenköy’ü limana bağlayan yolu denetim altına almak istemeleriyle başlamıştır.181

8-9 Ağustos 1964’te Türk jetlerinin Milli Muhafız Birliği’ni ve bazı askeri hedefleri bombalaması ile Rum saldırılarına karşılık verilmiştir. Bu gelişmeden sonra BM 9 Ağustos’ta Türkiye’ye ateşkes çağrısında bulunmuştur. Türkiye’nin ateşkes çağrısına rağmen sürdürdüğü gözetleme uçuşları 11 Ağustos günü başka bir BM kararıyla durdurulmaya çalışılmıştır.182

Türkiye bu müdahaleyi, Garanti Antlaşması’na dayanarak Kıbrıs Türklerini korumak amacıyla yaptığını iddia etmiştir.183

Bu yapılan bombardımanlar sınırlı ölçekte olsa da Kıbrıs’a yapılan ilk müdahale olmuştur. Bu dönemde hem ABD ve SSCB’nin bombardımanın sonlandırılması istekleri hem de BM Güvenlik Konseyi’nin 193 (1964) sayılı kararı ile yapılan ateşkes çağrısı sonuç vermiştir. 184

Makarios’un ablukayı kaldıracağını bildirmesi üzerine, Türkiye de ateşkes çağrısını kabul ederek olası bir sıcak savaş engellenmiştir.185

Çatışmaların sonlanmasıyla birlikte kesintiye uğrayan Cenevre Konferansı 15 Ağustos 1964’te yeniden başlamıştır. 20 Ağustos 1964’te de taraflara üzerinde bazı

179 Melek Fırat, “Yunanistan’la İlişkiler”, Baskın Oran (ed.), Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşından

Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, (1919-1980), İstanbul 2001, C. I, s. 728.

180 H. Tuncer, a.g.e., s. 80. 181

M. Fırat, B. Oran (ed.), a.g.e., 2001, s. 729.

182 A. Gevgili, a.g.e., s. 297-298.

183 S/PV1142 of 8 August 1963, at 9-15, paras. 59-85’den aktaran T. M. Franck, a.g.e., s. 80. 184 B. Şener, a.g.m., s. 24.

185

değişiklikler yapılmış olan Acheson Planı’nın yeni şekli sunulmuştur.186

“Üzerinde bazı değişiklikler yapılmış Acheson planı ise şöyleydi: Karpaz Yarımadası’nda batı sınırı Komi-Kebir’in iki mil batısından kuzey-güney yönünde çizilecek bir çizginin doğusunda kalan bölgede, Türkiye, 50 yıl süreyle bir askeri üs bulundurma hakkına sahip olacak ve ayrıca, Magosa Limanı’ndan serbestçe yararlanacaktı. Türkiye, değiştirilmiş olan Acheson Planı’nı, Türkiye’ye egemen bir bölge verilmesi yerine 50 kilometrekarelik toprağın 50 yıl süreyle kiralık olarak verilmesini öngördüğü için, Makarios da, “kayıtsız şartsız Enosis’i öngörmediği için”, kabul etmemişti. Böylelikle, Cenevre görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkmadı.”187

31 Ağustos 1964 tarihinde konferans sona ermiştir. Bütün bu gelişmelerin sonucunda ise, Kıbrıs’taki çatışma ortamı yerini Rumların Kıbrıs Türk toplumuna karşı uygulamaya koydukları ekonomik ambargo ve ablukaya bırakmıştır.188

11 Eylül’de ise BM, Türkiye ve Yunanistan’ın karşılıklı çağrıları üzerine yaptığı uzun toplantıların ardından 25 Eylül’de Barış Gücü’nün görev süresini uzatmıştır.189

Bu şekilde Kıbrıs’ta bir kriz dönemi daha aşılmış gözükmektedir.

1965 ve 1966 yıllarında Kıbrıs’ta görece bir sessizlik dönemi olmuştur. Ancak bu dönemde EOKA, küçük çapta da olsa saldırılarını sürdürmüştür. Rum ve Türkler arasındaki küçük çatışmalar devam etmiştir. Bazı ufak tefek çatışmalara rağmen, uluslararası alanda Kıbrıs ile ilgili yoğun diplomatik girişimlerde ara vermeden devam etmiştir.190

Galo Plaza tarafından hazırlanan rapor da bu dönemde olmuştur.

Benzer Belgeler