• Sonuç bulunamadı

Abdest Alırken Ayakların Durumuyla Alakalı İhtilaf

Allahu Teâla şöyle buyurmuştur: مُكيديأو مُكَهوُج ُو اول سْغاف ة لاصلا ىلإ مُتمُق اذإ اونمآ نيذلا اهيأ اي نيبْعَكلا ىلإ مُكَلُجرأو مكس وؤر ب اوُحسْماو قف ارملا ىلإ 118

Kıraatler

Fakihler arasındaki ihtilaf ayet-i kerimedeki مكلجرأو kelimesinin “lâm” harfinin fethalı, kesreli119 ya da dammeli okunması etrafında şekillenmiştir. Dammeli okunması bilindiği üzere hükümler konusunda delil sayılmayan şâzz kıraattir.

Cerr olarak okuyan kurrâlar şunlardır: Halef el-Âşer120, Ebû Amr, Âsım’dan Şu’be121, Hamza, Ebu Ca’fer122 ve İbn Kesîr.

118 Mâide, 5/6. 119 Hârûf, s. 108.

120 Halef el-Âşer: Halef b. Hişâm b. Sa’lebe b. Halef el-Bağdâdî (229 h.), Meşhur on kurrâdan biridir. (Ez- Zehebî, Ma’rifetu’l-kurrâi’l-kibâr, c. 1, s. 273.)

121 Şu’be: Ebû Bekir b. Ayyâş b. Sâlim el-Kûfî el-Hayyât (193 h.), Âsım’ın râvîlerinden biridir. (Ez-Zehebî,

Ma’rife, c. 1, s. 134.)

122 Ebû Ca’fer: Ebû Ca’fer Yezîd b. Ka’kâ’ el-Mahzûmî el-Medenî (130 h.), Meşhur on kurrâdan biridir, tâbiîndendir. (İbnu’l-Cezerî, Ğâyetu’n-nihâye, c. 1, s. 382.)

Üstün üzere okuyan kurrâlar şunlardır: Nâfi’, İbn Âmir, Âsım’dan Hafs123, Kisâî

ve Ya’kûb124.

Kurrâlar arasındaki ayet-i kerimedeki مكلجرأو kelimesinin cerr ya da nasb okunması cumhur fukaha ile İmamiyye Şiâsı arasında fıkhi bir ihtilafın çıkmasına sebep olmuştur. Ayaklar hususunda farz olan yıkamak mıdır, mesh midir ya da ikisi beraber midir ve yahut da mükellef ikisinden birini tercih etme hususunda muhayyer midir? Her grubun delilleri ve ihtilafın özeti incelenmeye çalışılacaktır.

Fıkhî İhtilâf

Ayet-i kerimedeki مكلجرأو kelimesinde olan ihtilaf sebebiyle fakihler arasında fıkhî ihtilâf olmuştur. Fukaha ayakların abdestte farz uzuvlardan biri olduğunda ittifak etmişlerdir. Bununla beraber ayakların yüz ve ellere atfedilerek yıkanması mı, başa atfedilerek mesh edilmesi mi veya ikisi arasında muhayyer mi olacağı hususunda ihtilâf vaki olmuştur.

Bu sorunun cevabı ve görüşlerin dayanakları:

Cumhur fukaha Hanefîler125, Mâlikîler126, Şâfîler127 ve Hanbelîler128 yıkamanın vacib olduğu görüşündedirler. Bu görüş bir kısım sahabe ve tâbiînden rivâyet edilmiştir. Nevevî bu hususta şöyle demiştir: “Ayakların yıkanması hususunda Müslümanlar icmâ’ etmişlerdir. Buna dair dikkate alınacak bir muhalefet de mevcut değildir.”129 İbn Kudâme

şöyle demiştir: “İlim ehlinin çoğunluğuna göre ayakların yıkanması vaciptir. İbn Ebû

123 Hafs: Ebû Ömer Hafs b. Süleymân b, Muğire el-Esedî el-Kûfî (180 h.), Âsım’ın meşhur kurrâlarındandır. (Ez-Zehebî, c. 1, s. 140.)

124 Ya’kûb: Ya’kûb b. Âsıman İshâk b. Zeyd el-Hadramî eb-Basrî (205 h.), Basra ehlinin kurrâsıdır. (Ez- Ziriklî, c. 8, s. 195.)

125 El-Kisâî, c. 1, s. 5.

126 İbn Rüşd, Bidâyetu’l-müctehid ve nihâyetu’l-muktesid, c. 1, s. 45; Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Ebû Bekr b. Ferh Şemsuddîn eş-Kurtubî (671 h.), el-Câmî’ li ahkâmi’l-Kur’ân, Kâhire, c. 6, s. 91. 127 Ebû Zekeriyya Muhyiddîn Yahyâ b. Şeref en-Nevevî (676 h.), El-Mecmû’, Dâru’l-fikr, c. 1, s. 447. 128 İbn Kudâme, c. 1, s. 150.

Leylâ şöyle demiştir: “Rasulullah’ın (s.a.v) ashâbı ayakların yıkanması hususunda icmâ’ etmiştir.”130

Bu görüşte olanlar مكلج ْرَأ َو kelimesinin nasb olarak okunması hususunda yüz ve ellere131 atfedilmesine dayanmışlar ve اولسغا emirini âmil yapmışlardır. Bu durumda cümlenin te’vîli şöyle olur: نيبعكلا ىلإ مكلَج ْرأو قفارملا ىلإ مكيديأو مكهوجو اولسغاف ةلاصلا ىلإ متمق اذإ مكسوؤرب اوحسماو 132 Rasûllah’ın (s.a.v) abdest alma şekliyle alakalı varid olan hadisi ile de

bu görüşlerini desteklemiştir.133 Ayrıca şöyle demişlerdir: مك لُج ْرَأو kelimesinin cerr

kıraatinde bile ayakların yıkanması vaciptir. Çünkü kesre okunması başınızı “Mesh edin” kelimesinin yanında gelmiş olması sebebiyledir. Bu kullanım Arap dilinde oldukça fazladır ve bunda birçok mana vardır. Araplar şöyle kullanırlar: ٍدراب ٍنش ُءامو 134

cümlesindeki ٍدراب kelimesi ُءام kelimesinin sıfatı olmasına rağmen ٍنش kelimesine komşu olmasından dolayı kesre olarak telaffuz edilir. Başka bir ayet-i kerimedeki durum da buna örnektir: ميلأ ٍموي َباَذع مُكْيلَع ُفاخَأ ينإ 135 ayet-i kerimesindeki ميلأ kelimesi َباَذع kelimesinin

sıfatı olarak mensûb olmasına rağmen ٍموي kelimesine komşuluğundan dolayı cerr olarak telaffuz edilmiştir. Bununla beraber مك لُج ْرَأو kelimesinin cerr okunması şöyle te’vîl edilebilir: Yıkamak ve mesh etmek mana olarak birbirine yakındır. Suyun yıkama olarak değdirilmesi, mesh olarak değdirilmesine yakındır. Araplarda bir şeyin başka bir şeye sadece bir yönden bile yakın olması durumunda ona atfetmelerinde olduğu gibi burada da atfedilmiştir.136

130 İbn Kudâme, El-Muğnî, c. 1, s. 150.

131 El-Kisâî, Bedâîu’s-sanâii’, c. 1, s. 5; Nevevî, c. 1, s. 449.

132 Ebû Ca’fer Muhammed b. Cerîr b. Yezîd b. Kesîr b. Ğâlib et-Taberî (310 h.), Câmiu’l-beyân an te’vîli

âyi’l-Kur’ân, Dâr Hicr, c. 6, 126; El-Kisâî, Bedâiu’s-senâii’, c. 1, s. 5.

133 En-Nevevî, c. 1, s. 448. 134 İbn Manzûr, c. 7, s. 218. 135 Hûd, 11/26.

İmamiyye Şiâsı, ayaklarda vacib olanın mesh olduğu görüşündedirler. Bu görüş bazı Hicâz ve Irâk ehlinden rivâyet edilmiştir.137 Et-Tûsî şöyle demiştir: “Daha sonra

ellerinde kalan su ile ayaklarını topuklara kadar mesh ediniz.”138

Bu görüşlerine dair ayet-i kerimenin مكلُج ْرَأو kelimesinin kesre okunmasını delil getirmişlerdir. Bu durumda ayaklar, “Başı mesh ediniz” kelimesine atfedilmiş, dolayısıyla da mesh etmek vacib olur.139 Nasb kıraatini, başka yere atıf olarak te’vîl etmişlerdir.

Taberî “mükellef, yıkama ve mesh etmek arasında muhayyerdir” demiştir.140

Ancak mesh hususunda, ayakların tamamının mesh edilmesini şart koşmuştur. Ayrıca bu görüş, Hasan el-Basrî141, el-Cübbâî el-Mu’tezilî142, ve Dâvûd ez-Zâhirî’den143 rivayet

edilmiştir. Bu görüştekiler, her iki kıraati de Kur’ân’dan saymışlar ve her ikisini cem’ etmek mümkün olmamasıyla beraber seleften biri de bunu nakletmemiştir. Dolayısıyla mükellef dilerse nasb kıraatiyle amel edip yıkar, dilerse kesre kıraatiyle amel edip mesh eder. Üç şeyin emredilmesi durumunda olduğu gibi hangisini yaparsa yapsın farzı yerine getirmiş sayılır.144

Zâhirîlerden bir kısım145 ve Kisâî gibi bazı muteahhirîn yıkama ve meshin cem’

edilmesinin vacib olduğu görüşündedirler. Delilleri ise şudur: Bir ayet hakkındaki iki kıraat iki ayrı ayet hükmündedir. İmkân çerçevesinde her ikisiyle amel etmek gerekir. Çünkü yıkama ve mesh etmek arasında bir çelişki yoktur ve ikisini cem’ etmek vaciptir.146

137 Et-Taberî, c. 6, s. 126-129; El-Kurtubî, c. 6, s. 92; En-Nevevî, c. 1, s. 447. 138 Et-Tûsî, s. 13.

139 Et-Taberî, c. 6, s. 128; El-Kisâî, c. 1, s. 5-6; En-Nevevî, c. 1, s. 447. 140 Et-Taberî, c. 6, s. 130-131; El-Kurtubî, c. 6, s. 92; En-Nevevî, c. 1, s. 447.

141 Hasan el-Basrî: Ebû Sâid el-Hasan b. Ebû’l-Hasan Yesâr (110 h.), (Zehebî, Siyeru’l-a’lâmu’n-nübelâ, c. 31, s. 355.)

142 Ez-Ziriklî, c. 4, s. 7.

143 El-Kisâî, c. 1, s. 5; İbn Rüşd, c. 1, s. 45; En-Nevevî, c. 1, s. 447. Dâvûd ez-Zâhirî: Ebû Süleymân Dâvûd b. Alî b. Halef el-Hâfız el-Allâme (270 h.), Zamanının âlimi ve Zâhirîlerin lideridir. (Ez-Ziriklî, c. 2, s. 333.)

144 El-Kisâî, c. 1, s. 6.

145 Nevevî, c. 1, s. 447. İbn Hazm bu meseleye değindi zaman itiraz etmemiştir. 146 Nevevî, c. 1, s. 6.

Tercih ve Özet

Geçen bilgiler ışığında şunların söylenmesi mümkündür: Ayakların yıkanması abdestin bir rüknudur. Mütevâtir kıraat ve sahih hadisle amel etmek daha evlâdır.

الله يضر صاعلا نب ورمع نب الله دبع الله لوسر عم انجرخ": لاق هنأ امهنع ﷺ انك اذإ ىتح ،ةنيدملا ىلإ ةكم نم لوسر لاقف ،ءاملا اهسمي مل حولت مهباقعأو مهيلإ انيهتناف ،لاجع مهو اوئضوتف ،رصعلا دنع موق لجعت ،قيرطلاب ءامب الله (: ﷺ ءوضولا اوغبسا ،رانلا نم باقعلأل ليو

) / Abdullah b. Amr b. el-Âs’ın (r.a.) rivâyet ettiğine

göre: “Resulüllâh (s.a.v) ile birlikte Mekke'den Medine'ye döndük. Nihayet yol üzerinde bir suya varınca cemaat ikindi zamanı acele ederek çar çabuk abdest aldılar. Biz de onların yanına vardık. Topuklarına su değmediği görünüyordu. Bunun üzerine Resulüllâh (s.a.v): “Vay topuklarına su değmeyenlerin haline! Abdesti tam alın” buyurdular.”147 ءوضولا اوغبسا

manası: Mübalağa yapmak, tamamlamaktır. Bu da ancak yıkamakla olur.

Bu manada Müslim’in Ebû Hureyre’den şu hadisi rivâyet etmiştir: مث(ةريره يبأ نع يف عرشأ ىتح ىنميلا هلجر لسغ

مث ,قاسلا

)أضوتي الله لوسر تيأر اذكه: لاق / Sonra sol ayağını da baldırına gelinceye kadar yıkadı sonra: ‘Ben Resûlullâh’ın (s.a.v) işte böyle abdest aldığını gördüm’ dedi.”148 Ehli Sünnet ve’l-cemaât bu şekilde tatbik etmiş olup ayaklar

hususunda tamamının yıkanması görüşündedir.

Mütevâtir olarak esre şeklinde gelen kıraat ise, şerî’ olarak izin verilmiş olan durumlardaki mestler üzerine mesh etmeye yorumlanır. Mest hususunda Rasûlullah’ın (s.a.v) ashâbından yaklaşık yetmiş kişiden rivâyet gelmiştir. Kesre kıraati ise şu kurrâlardan rivayet edilmiştir: İbn Kesîr, Ebû Amr, Hamza, Şu’be.

İmamiyye Şiâsının görüşlerine tek delilleri ise مكلُج ْرَأو kelimesinin “Başınızı mesh edin” ibaresine komşu olmasıdır. Bu durum lügat ehline göre kendisine itibar edilecek bir görüş değildir. Günümüzde İrân’daki Şiîler Hafs mushafını okumaktadırlar.

147 Müslim, Taharet, 241. 148 Müslim, Taharet, 246.

Benzer Belgeler