• Sonuç bulunamadı

3. AHİ EVRAN KÜLLİYESİ VE ARTİKÜLASYONLARI

3.2 Ahi Evran Külliyesi’nin Artikülasyonları

3.2.1 Şehrin Artikülasyonu

Şehir ölçeğinde bir alanın artikülasyon özellikleri üzerine konuşmak için öncelikle alanı tanımlayan belli başlı tabii ve beşeri topoğrafik unsurların belirlenmesi gerekir. Ahi Evran Külliyesi’nin de yer aldığı Kırşehir’in merkezi incelendiğinde, merkezi dört farklı karakteristik bölgeye ayıran üç temel unsur göze çarpmaktadır. Bunlar, merkezin batı yönünde yer alan Kılıçözü Deresi, doğu tarafında Kılıçözü Deresi’nin hizâsında devam eden ana cadde ve bu ikisinin arasında kalan alanı ikiye ayıran kalenin bulunduğu tepedir.

Bu mahdut alanın ortasında yer alan AEK’nin inşaat öncesi mevcut halinin çevresiyle kurduğu ilişki her bir tarafında aynı olmamıştır. Bu proje alanının aşamadığı veya müşterek bir nokta oluşturamadığı tabii unsurlara karşı mesafe oluşturulmuş ve bu mesafe çeşitli suni elemanlar ile takviye edilmiştir. Güneydeki tepenin aşılmazlığına kıyasla Kılıçözü Deresi ile ilişki kurulması daha mümkün olmuştur. Buradaki ilişki mekânsal bütünlük oluşturma amacıyla gerçekleştirilmemiş, dere üzerinde yer alan belli bağlantı noktaları, ulaşım hattı ile bağlanmış ve etrafındaki yoğunluk derenin öte tarafına nakledilmiştir. AEK’nin kuzeyinden dolaşarak dereye vâsıl olan ulaşım hattının öte tarafında yer alan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü binası ve yakın çevresi, proje alanının sınır noktası olup bu yapıdan itibaren dere hizasında, gerek proje alanı içerisinde, gerek dışarısında yapısal tahliyeler yapılmıştır. AEK’nin doğu kısmını sınırlayan ana cadde üzerinde ise karşılıklı yapılaşmalar mevcut olup ana cadde bu yapıları birbirinden tefrik etmiştir. Bununla birlikte, AEK’in etrafını saran ulaşım hatlarından proje alanına bazı cepler açılmış ve bu şekilde çevresel unsurların yer yer proje alanına tedâhulü (birbirine girme, iç içe girme) mümkün olmuştur.

AEK proje alanını çevresiyle beraber tanımlayan bu unsular göz önüne alındığında, bahsedilen proje alanının inşaat öncesi ve sonrası halinin şehrin mevcut yapısıyla nasıl bir muvazene (denge) halinde bulunduğu, ne kadar tesir edebildiği, ne kadar tesir altında kaldığı ve bu durumun sınır noktalarını oluşturan emareleriyle birlikte bazı kalıplaşmış artikülasyon kavram öbekleri içerisinde irdelenebilirler. Şehir ölçeğindeki bu artikülasyona dair hareketler, yatay ve dikey satıhta farklı seviyelerde ve tekrarlanan sayılarda gerçekleştiğinden ötürü homojen – heterojen artikülasyon, tekrarlanan artikülasyon ve artikülasyon seviyesi gibi kavram öbekleri ile ifadelendirilebilirler (Şekil 3.26).

3.2.1.2 Süreç

Şehir merkezi için uygulanması öngörülen AEK Projesi’nin bölgedeki mevcut artikülasyonlar üzerindeki tesiri ve akabindeki nevzuhur artikülasyon münasebetleri, mevcut proje alanının şehir merkezi ile irtibat kurduğu mihraklardaki tek parça geçişleri daha mülayim ve tedrici olarak tadil eylemiştir. Tasarımının kendisi de dâhil olmak üzere, yapılar arasındaki geçişlerin bir süreç düşüncesini barındırması, artikülasyon miktarını ziyadeleştirmiş ve bu vaziyet, projenin çevresiyle olan münasebetini daha girift bir hale getirmiştir. Şöyle ki, proje alanının güney bölgesini çevreleyen kalenin bulunduğu yükseltiye paralel olarak yapı dizileri ve yarı açık yapı elemanları sıralanmış, halihazırda aradaki yolun sebebiyet verdiği ayrım takviye edilmiştir. Aynı tavır, dere hizasında ve kuzey yönü çevreleyen alanda da devam ettirilmiş, meydanı çevreleyecek şekilde ana caddeye taşırılmıştır.

Önceki haline nazaran daha küçük ve çok miktarda artikülasyon meydana getiren projedeki bu kesret, tabii ve beşeri topoğrafik unsurların tesirini arttırarak mevcudiyetlerini daha âşikâr kılmış, proje alanının uç noktalarından nevzuhur mihraklara doğru tedrici geçişler oluşturarak alandaki geniş boşlukların muğlak tanımlamalarını tasfiye (temizleme, arıtma, saflaştırma) etmiştir. Bu şekilde oluşturulan yeni muvazenede hem şehre temas edebilen, hem de proje dahilinde idrak edilebilecek mimari bir kimlik oluşumunu mümkün kılmıştır.

3.2.1.3 Etkileşim

Yerleştiği alanı çepeçevre saran, hatta yer yer ötesine uzanan AEK Projesi’nin şehirle kurduğu münasebette ilk göze çarpan, projenin birbirine eklemlenmiş iki tavır sergilemesidir. Bilhassa, Ahi Evran Zaviyesi ve içinde konumlandığı meydanın şehirle olan münasebetinde daha denetimli ve usturuplu bir tavır sergilenmiş, dikey düzlemde zaviyeyi ve çevresindeki meydanı baskılamayacak bir yapı kot yüksekliği kararlaştırılmış, yatayda ise çok sayıda yapı birimi ve yapısal elemanlar kullanılarak şehrin yoğun hareketliliği tedrici bir şekilde iç kısımlara doğru azaltılmıştır.

Zaviye ve meydanın şehirle olan müsabetindeki yekpare geçişler dört yönde sayısız ara geçişlere dönüştürülse de, proje alanının ikinci parçası, zaviye ve meydan kısmı ile güneydeki tepelik alan arasındaki bir tampon bölge olarak daha geniş açıklıklı ve nispeten daha az sayıdaki geçişleri barındırır. Bir taraftan zaviye kısmındaki müşterek geçiş noktalarıyla tanımlanan ikinci kısmın şehirle arasında yatayda daha sınırlı ve bütüncül, dikeyde daha yüksek yapılar ve yarı açık yapı elemanları vasıtasıyla doluluk–boşluk oranına göre bir münasebet kurulmuş,

böylece zaviye ve meydana vâsıl olan dâhilî hatlar müncer (bir yöne doğru çekilme, sürüklenme) olmuştur (Şekil 3.27).

3.2.1.4 Anlam

Şehri karakterize eden alelâde mimari unsurlar arasında çevresi tarafından baskılanmış varlığı cılız bir etki oluşturan Ahi Evran Zaviyesi ve konumlandığı meydanın, bu proje ile daha nizami ve mülayim yapısal unsurlarla yeni bir tanımlama oluşturması ve şehir genelinde bir mimari dil olarak varlık kazanması, AEK’in amacına yönelik söylenebilecek en temel şeylerden biridir. Projeye hâkim olan mimari dilin doğrultusunda, proje alanının şehir ile olan münasebeti, kot farklılıkları, sağır - yarı açık yapısal unsurlar ve kullanılan malzemenin nitelikleri aracılığıyla artmıştır. Bu vesileyle, bir yandan kendi varlığını kuvvetlendirmiş, diğer yandan şehrin bekâsını mümkün kılan ana güzergâhtaki hareketliliğin bağlantı noktalarına bir nevi akupunktur uygulayarak muvazeneyi sağlamıştır.

3.2.2 Mekânın Ve Mekânlararasının Artikülasyonu