• Sonuç bulunamadı

1. OKÇULUK VE ATÇILIĞIN TARİHİ GELİŞİMİ

1.3. METİNDE GEÇEN OKÇULUK İLE İLGİLİ TERİM VE TABİRLER

1.3.86. Şaṣd/şaṣt

Okçuluk terimi olarak şaṣt, 1. Zihgir. 2. Atıcıya göre menzilin sağ tarafı. Okçuluk

literatüründe sağ ve sol sözleri kullanılmaz, yay kabzası sol elle tutulduğu için sol tarafa kabza, şast sağ el başparmağına takıldığı için sağ tarafa şast denilirdi.109

Şaṣt, 1. Okçuların sağ ellerinin başparmağına taktıkları, kirişin titremesini önleyen ve okun hedefi bulacak şekilde düz gitmesini sağlayan yüzük, zıhgir, küştiban. 2. Başparmağın yay çekilen yeri. 3. Ok atan kimseye göre menzilin sağ tarafı. (KAL)

Metinde 3 yerde geçmektedir. 109 Yücel, a.g.e., 1999, s. 423.

62 Şaṣdın rast baġladı, gözin rast ṭutdı, çekdi. (9b-14)

Ḳaçan ki ṭaġına aṭup oḳı ṭaşrasına nāzil olsa şaṣt atdı taʿbīr olınur. Niteki ṣolından ṭarafa ṭaşra atılan oḳa ḳabżadan atdı dėyü taḳrīr ėderler. (23a-7)

Ḫuṣūṣa iki kerre atmışdur evvelkisi şaṣt cānibine olup nizāʿ mebdī olmaġla tekrār is̱bāt ėtmişdür ve her neye teveccüh ėtdiyse dest-res bulmışdur. (26b-11)

1.3.86.1. Şaṣt atmaḳ

Şaṣt atmaḳ, menzil atışında okunu ana taşının sağ tarafına düşürmek anlamına

gelmektedir.

Metinde şaṣt atmaḳ tabiri 1 yerde geçmektedir.

Ḳaçan ki ṭaġına aṭup oḳı ṭaşrasına nāzil olsa şaṣt atdı taʿbīr olınur. (23a-7)

1.3.86.2. Şaṣt cānibi

Şaṣt cānibi, atıcıya göre menzilin sağ tarafı olmaktadır.

Metinde 1 yerde geçmektedir.

Ḫuṣūṣa iki kerre atmışdur evvelkisi şaṣt cānibine olup nizāʿ mebdī olmaġla tekrār is̱bāt ėtmişdür ve her neye teveccüh ėtdiyse dest-res bulmışdur. (26b-11)

1.3.87. Taʿlim

Okçuluk terimi olarak taʿlīm, bir şeyi öğretmek için yapılan düzenli çalışma,

alıştırma, egzersiz anlamında kullanılmıştır. (KAL)

Metinde 2 yerde geçmektedir.

Resūl Ḥażreti Cebrā’il birle olan ḳażiyyeyi buyurdı, ol dört ṣaḥābeye taʿlīm ḳıldı. Cebrā’il taʿlimi üzre, “Ḳalan ṣaḥābeye daḫı siz ögrediñ.” dėdi. (11b-7,8)

1.3.88. Taʿlīmḫāne

Taʿlīmḫāne, hedef atışları yapılan resmi veya ücretli özel poligon.110 Taʿlīmḫāne, askerlerin talim yaptıkları alan. (KAL)

110 Yücel, a.g.e., s. 423.

63 Metinde 1 yerde geçmektedir.

Cebrā’il ḳanad birle çaldı, bir yār ayrıldı, bir dizge gibi oldı. Yaʿnī bir taʿlīmḫāne ṣıfat oldı. Andan Cebrā’il ol açduġı yėrde bir nişān ḳodı. (9b-3)

1.3.89. Ṭamaḳ

Ṭamaḳ, (okçuluk) sağ el başparmağına takılan ve atış yüzüğünün (zihgir) başparmağa oturan uzunca kısmı, kaş. (KAL)

Metinde 2 yerde geçmektedir.

Daḫı egile, şehādet barmaġın saġ eliyle zehgīrüñ ṭamaġından ḳoya. (14a-4)

Andan yayuñ ayaġına zehgīri şöyle geçüre, kim zehgīrüñ ṭamaġı yuḳaru geçe, çenber aşaġa ola. (13b-3)

1.3.90. Ṭaş dikmek

Okçuluk terimi olarak ṭaş dikmek (diktirmek), menzil taşı diktirmek, menzil dikmek,

nişan taşı diktirmek.111 anlamında kullanılmıştır.

Ṭaş dikmek, rekor kırmak yerine kullanılan bir tabirdir. Okçulukta rekor kıranlar

için taş dikildiği için bu tabir ortaya çıkmıştır.112

Metinde 18 yerde geçmektedir.

Lākin sālifi yėre olmaġın ṭaş dikmekde nizāʿ olınup ėrtesi yine meydāna geldi ve cemīʿ pehlevānlar ḥāżır iken tekrār otuz beş adım aşurı iki gün biri biri ardınca menziliñ ḥükmin icrā ėdüp ṭaşın dikdi. Evvelā ṭaş diken Ḳazzāz Aḥmed baʿde atıcı Sinān nām pehlevān mü’eyyeddür. (29a-10,11)

1.3.91. Tīrendaz

Tīrendāz, okçu, kemankeş; atlı veya yaya savaş okçusu.113

Tīrendāz, ok atıcı anlamında kullanılan bir tabirdir. Halk dilinde becerikli, eline ayağına çabuk kimseler için de kullanılan bir tabirdir.114

111 Yücel, a.g.e., s. 424.

112 Pakalın, a.g.e., c. III, s. 419. 113 Yücel, a.g.e., s. 425.

64

Tīrendāz, ok atıcı, ok atan. (OTS)

Tīrendāz, Ok atan, okçulukta maharet sahibi olan (kimse), okçu, kemankeş. (KAL) Metinde 14 yerde geçmektedir.

Bu taḳdīr tīrendāzlaruñ pīrleri melā’ikeden Cebrā’il olur. ʿAleyhi’s-selām beşer zümresinden ṣafīullāh Celīl ėdügi taḥḳīḳ olur. (21a-14)

Pehlevānlar edeb-i riāʿyet ėdüp ṭınmamışlar idi. Baʿde zamān pehlevān Bāyezīd nām tīrendāz ki Bāyezīddır ki Bāyezīd Ḫān Amasya’da şehzāde iken bulunmış idi. Tekrār ʿAcem’den gelüp peşkeş çekdükde tīrendāzān-ı Rūm añı ziyāret ėtmek buyurulmuşdı.

(22b-1)

Mezbūruñ müşterili ḳulu Kemāl nām bir pehlevān tīrendāz peydā oldı ki kemāl-i celādetle beyn-el-aḳrān engüşt-nümā idi. (25b-12)

1.3.92. Tīrger Tīrger, okçu ustası.115

Metinde 1 yerde geçmektedir.

Ammā aġaç oḳ-ıla atduġı menzilin biri evvelā Ḥācı Ḥasan tīrger atdı. (29b-14) 1.3.93. Tīrkeş

Tīrkeş, ok ve yay çantası, sadak, gedeleç.116

Tīrkeş 1. Ok atan kimse, okçu 2. Ok kabı, okluk, kuburluk, sadak. (OTS)

Tīrkeş 1. Ok atan kimse, okçu. 2. Okçuların arkalarında taşıdıkları, süvarilerin atlarının eyer kaşına taktıkları, meşinden tabanca kılıfı şeklinde yapılmış, elliye yakın ok alan ok mahfazası, ok kuburu, okluk, sadak. (KAL)

Metinde 11 yerde geçmektedir.

Meydān başından at ḳopardıkda yayın tīr-keşinden ḳayup ṣaġ elinde olan dizgini ṣol eline vėre. (36a-3)

114 Pakalın, a.g.e., c. III, s. 507.

115 Yücel, a.g.e., s. 425. 116 Yücel, a.g.e., s. 425.

65

Fenn-i ṣaġ yan başı, dizgini ṣaġ ele ve ḳalḳanı ṣola vėrüp ve bir dāne oḳ gizleyüp at ḳoparduḳda oḳı öñine atup ve tekrār tīr-keşten bir oḳ ḳapup ṭablayı geçerken dönüp ardına ṭablayı ura, üçine daḫı böyle ėde. (37a-4)

1.3.94. Tīrkeş bendi

Okçuluk terimi olarak tīr-keş bendi tabirinin metinde at üzerinde bir ok atma biçimi olduğu anlaşılmaktadır. Metinde 2 yerde geçmektedir.

Tīr-keş bendi, dizgin ṣaġda ḳalḳan daḫı ṣaġda olup ve yalın ḳılıcı ṣol ḳolı üzerine yaturup eline bir oḳ alup gezleyüp at ḳoparduḳda atup andan yayı ṣaġ ḳulaġına ve ḳılıcı ṣol ḳoltuġına ḳısdırup ṣol eliyle yayı ve ḳalḳanı ve ṣaġ eliyle ḳılıcı ṭutup ḳalḳanı degişüp ve ḳılıcla evvelki kelleyi çala. Andan ḳına ḳatup ḳabaġa ata, andan ṭablaya bir oḳ ata. (38b-3)

1.3.95. Türkī

Okçuluk terimi olarak türkī tabirinin metinde bir tür kabza tutma biçimi olduğu anlaşılmaktadır.

Metinde türkī tabiri bir tür kabza tutma biçimi anlamında 3 yerde geçmektedir. Dördünci ḳabża Türkīdür. (10b-7)

İkincisi behrāmdür, üçüncisi Türkīdür, dördüncisi yalġūzekdür. (10b-7)

Gerek kim uzun boylu kişi cengā-bāz ḳabżadan ata, orta boylu kişi Türkī ḳabżadan ata, ḳıṣa boylı kişi behrām ḳabżadan ata. (12a-13)

1.3.96. Yay

Yay, iki ucu arasında bir kiriş gerili olan, eğri ve esnek ok atma aleti, kavis. (KAL) Yay, kavs, keman117

Yay, ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç veya metal çubuk.

(BTS)

Metinde 137 yerde geçmektedir.

117 Yücel, a.g.e., s. 427.

66

Evvel bu yayuñ almaġınuñ daḫı ṭarīḳi vardur. (13a-13)

Evvel anları yėrine getürgil. Andan oḳa el urgıl dėye eline alan kişi, elindeki yayuñ kirişin yer yüzinde ḳoya, yayuñ arḳasını yuḳaru ḳıla. (13a-15)

Ṣaġ yay bendi, ḳalḳanı arḳasına baġlayup dizgin ṣaġda olup ve bir dāne oḳ gezleyüp üslūb-ı sābıḳ üzere ata ve yayı ṣol elinden eñsesinden ṣaġ eline vėre ve ṣaġ eliyle yayı atı boġazı altından ṣol eline vėre. (38b-10, 12, 13)

Yayın ḳılıca aṣup ve yayından gönderün alup ṣıḳı ėdüp ṭolap ėderek gönder ṭablasına geldikde gönderle ṭablayı urup andan gönderin kendüye çeküp ʿādet üstine yayına.

(40a-1)

1.3.97. Zant dikmek

Okçuluk terimi olarak zant dikmek tabirinin metinde hedef dikme, nişan tahtası

dikme anlamına geldiği düşünülmektedir.

Metinde 2 yerde geçmektedir.

Zant dikilüp oḳ atılmalu olduḳda üç dāne zant diküp biri birinden aralıġı ḳırḳar yay uzunı ola ve yoldan ṭaşra beş yay uzunı ola ve zanta berāber varmadın gönder uzunluġı yėrden oḳa ḫalāṣ vėre. (40b-12)

1.3.98. Zehgīr/zīhgīr

Zehgīr/zīhgīr, sağ el başparmağına takılan atış yüzüğü. Yayın kirişine takılarak kirişin kolay çekilmesi ve parmak dibini yaralamaması sağlanırdı. Parmak üzerine binen uzunca yerine damak veya kaş, iç tarafına yapıştırılan deri parçasına kulak, kiriş takılan iç kenarına ise eşik denilirdi. Bazı okçular uğur sayıp hiç çıkarmazlardı. Şast, küştibân, engüştvâne, puta zihgiri.118

Zehgīr/zīhgīr, (okçuluk) sağ elin başparmağına takılan atış yüzüğü, şast, küştiban.

(KAL)

118 Yücel, a.g.e., s. 430.

67

Zehgīr/zīhgīr, kemankeşin yayı çekmek için parmağına geçirdiği bir nevi yüksüktür.119

Metinde 5 yerde geçmektedir.

Andan yayuñ ayaġına zehgīri şöyle geçüre, kim zehgīrüñ ṭamaġı yuḳaru geçe, çenber aşaġa ola. (13b-2)

Zehgīr gele, baş barmaġına gire. (14a-5) 1.3.99. Zeyzān

Okçuluk terimi olarak zeyzān tabirinin metinde bir ok çeşidi olduğu anlaşılmaktadır. Metinde 4 yerde geçmektedir.

Çün ol iş tamām ola, üç yayuñ birini eline ala, daḫı bir zeyzān ala. Kim, ol zeyzānuñ uzunı sekiz ṭutam iki barmaḳ ola. (14b-3)

İkinci ḳırḳda ol on beş batman yayı eline ala. Daḫı ol zeyzānlaruñ birin ala kim sekiz ṭutam üç barmaġdı. (14b-15)

1.3.100. Zīr seyri

Okçuluk terimi olarak zīr seyri tabirinin metinde bir ok atma biçimi olduğu anlaşılmaktadır.

Metinde 1 yerde geçmektedir.

Ve bir atmaḳ vardur ki aña zīr seyri dėrler. Ve bir atmaḳ vardur ki aña sir-ser ḳulāb dėrler. Ve bir atmaḳ var ki aña nīm-baḫş dėrler. Ve bir atmaḳ var ki aña ḳadem dėrler. Ve bir atmaḳ var ki aña dü-ḳadem dėrler (16a-12)

Benzer Belgeler