• Sonuç bulunamadı

Ġktisadi ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Su Faaliyetleri

Marshall savaĢ sebebiyle yıkılan Avrupa‟nın yeniden onarılması için yardım yapılması gerekliliğini 5 Haziran 1947 tarihinde açıklamıĢtır. Avrupalı devletlerin kuracağı bir örgüt vasıtasıyla yapılması gerektiğini söylemiĢtir. Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği SözleĢmesi 16 Nisan 1948‟de imzalanmıĢtır. Türkiye‟nin de aralarına katıldığı 16 devlet tarafından kabulü ile Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği Örgütü (OEEC) kurulmuĢtur. 14 Aralık 1960 tarihinde Paris‟te imzalanan yeni anlaĢma ile OEEC, Ġktisadi ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) olarak değiĢtirilmiĢtir. 30 Eylül 1961 tarihinde yürürlüğe girmiĢtir. OECD‟nin kuruluĢuyla Avrupa kelimesi örgütün adından çıkarılmıĢtır. Kurucu metinin ilk maddesinde ekonomik kalkınmanın dünya ekonomisi açısından üye olmayan ülkelerde de gerçekleĢtirilmesinin gerekliliği vurgulanmıĢtır. Bu özellikleri nedeniyle OECD Avrupa boyutundan çıkmıĢtır ve küresel bir örgüt olarak ilerlemiĢtir (Özen ve Tonus, 2013: 110-113).

OECD‟nin misyonu dünyadaki insanların ekonomik refahı ve sosyal refahı sağlayacak politikaların desteklenmesi olarak belirlemiĢtir. OECD‟nin çalıĢma Ģekli veri toplama, analiz, bulguların tartıĢılması, karar verilmesi, uygulama ile uygulama eĢ gözetimi ve çok taraflı denetimi Ģeklinde sürekli devam etmektedir. Sekretarya veri toplama ve analiz iĢlemlerini yapmaktadır ve OECD‟nin verileri kamu maliyesi, ekonomik göstergeler, yatırım, ticaret, tarım, sağlık, enerji ve çevre gibi birçok konuda farklılık göstermektedir. Komiteler verilerin tartıĢılmasını ve politikaların

oluĢturulması görevini üstlenmektedir, konsey kararlar alınmasını ve ülkelere kararların uygulanması yönünde tavsiyeler sunulması üstlenmektedir. Kendisine üye olan ülkelerin aidatlarıyla bütçe oluĢturulmaktadır ve görevler böylece yerine getirilmektedir (OECD, 2018).

Tablo 3: OECD‟ye Üye Olan Ülkeler

Avustralya Fransa Kore Portekiz

Avusturya Almanya Letonya Slovak Cumhuriyeti

Belçika Yunanistan Litvanya Slovenya

Kanada Macaristan Lüksemburg Ġspanya

ġili Ġzlanda Meksika Ġsveç

Çek Cumhuriyeti Ġrlanda Hollanda Ġsviçre

Danimarka Ġsrail Yeni Zelanda Türkiye

Estonya Ġtalya Norveç BirleĢik Krallık

Finlandiya Japonya Polonya Amerika BirleĢik

Devletleri

Kaynak: http://www.oecd.org/about/membersandpartners/, EriĢim Tarihi:11 Ekim 2018.

Ġktisadi ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), demokratik yapıya ve piyasa ekonomisine sahip olan 35 ülkenin küreselleĢmenin ekonomik, sosyal ve yönetim sorunlarını çözümlemek ve süreçteki fırsatlardan faydalanmak için ortaklaĢa çalıĢtıkları forumdur. OECD esas olarak, ekonomik konularda uzmanlaĢmıĢ hükümetler arası bir danıĢma kuruluĢu görünümündedir. Üye ülkelerin gündeme

getirdiği ya da dünyadaki ekonomik geliĢmeler sebebiyle güncel olan konularda, ekonomik hayatın çeĢitli boyutlarında, analitik incelemelerin sonuçlarıyla üye ülkelere tavsiyeler vermektedir (ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2014: 3).Günümüzde üye ülke sayısı 36‟dır.

OECD‟nin misyonu dünyadaki insanların ekonomik refahı ve sosyal refahı sağlayacak politikaların desteklenmesi olarak belirlenmiĢtir. OECD‟nin çalıĢma düzeni veri toplama, analiz, bulguların tartıĢılması, karar verilmesi, uygulama ile uygulama eĢ gözetimi ve çok taraflı denetimi Ģeklinde sürekli devam etmektedir. Sekretarya veri toplama ve analiz iĢlemlerini yapmaktadır. OECD‟nin verileri kamu maliyesi, ekonomik göstergeler, yatırım, ticaret, tarım, sağlık, enerji ve çevre gibi konular olmak üzere farklılıklar göstermektedir. Komiteler verilerin tartıĢılması ve politikaların oluĢturulması görevini üstlenmektedir, konsey kararlar alınması ve ülkelere kararların uygulanması yönünde tavsiyelerde bulunulması görevini üstlenmektedir. Üye ülkelerin aidatlarıyla oluĢturulan bütçe ile görevler yerine getirilmektedir (OECD, 2018).

OECD, IMF, Dünya Bankası ya da DTÖ gibi kuruluĢlarda olduğu gibi uluslararası finansal iĢbirliğinin sağlanması, kredi ya da diğer mali destek için olanak sağlayacak kaynakların temin edilmesi ya da ticaretin çok taraflı müzakereler kapsamında serbestleĢtirilmesi olarak tanımlanabileceği özel bir görevi yoktur. OECD, dünya ekonomisinin yönetimine alt yapı oluĢturan, global anlamda önemli hale gelen konuları analitik boyutta inceleyen temel ve öncü kuruluĢlardan birisi olarak nitelendirilebilir. OECD esasen, ekonomik konularda uzmanlaĢmıĢ hükümetler arası bir istiĢare kuruluĢudur. Üye olan ülkelerin gündeme getirilen ya da dünya ekonomisinde meydana gelen geliĢmelerle güncel hale gelen konularda, analitik incelemeler sonuçları çerçevesinde üye ülkelere tavsiyelerde bulunmaktadır. Soft law Ģeklinde nitelendirilebilecek tavsiye, öneri ve iyi davranıĢ kuralları (best practices), Sekretarya ve üye ülkelerin resmi temsilcileri olan uzmanlar arasında görüĢülüp sonuçlandırılmaktadır (DıĢiĢleri Bakanlığı, 2011).

Su ile ilgili konular OECD‟nin yapısı içerisinde yer alan Çevre Direktörlüğü tarafından yürütülmektedir. OECD kapsamında oluĢturulacak çevre konusuna iliĢkin taslak politikalar Çevre Direktörlüğü tarafından tartıĢılıp nihai hale getirilmektedir.

OECD Çevre Direktörlüğü çevrenin birçok boyutu ile ilgilidir. Çevre Direktörlüğü altında biyolojik çeĢitlilik, su ve doğal kaynakların yönetimi alt komite gibi görev yapmaktadır. Biyolojik çeĢitlilik, su ve doğal kaynaklar yönetimi alt grubu OECD yapısı içerisinde su konusunun çalıĢıldığı alt birimdir fakat su ile ilgili ayrı birim mevcut değildir. Su konusunda alt grup tarafından hazırlanan çeĢitli belgeler, yenilikçi yaklaĢımlar ve politikaları benimseyen kaynaklar olup, OECD tarafından uzmanlarca hazırlanmaktadır ve yayınlanmaktadır. Sürdürülebilir Geleceğin Sağlanması: Su ve ġehirler, Su Kaynaklarının Tahsisi: Risklerin ve Fırsatların PaylaĢılması, Su Düzenleyicilerinin YönetiĢimi ve Kapsayıcı Su YönetiĢimi için PaydaĢ Katılımı raporları örnek verilebilir. Raporlarda ülkelerden temin edilen veriler değerlendirilmektedir. Böylece en uygun yönetim politikası belirlenmektedir. Ġstatistiksel veriler açıklanarak üye ülkelerin kullanımına sunulmaktadır. OECD su konusunda diğer uluslararası örgütler ile iĢbirliğini sürdürmektedir. Küresel Su Ortaklığı çerçevesinde Suyu Koruma Büyümeyi Sürdürme, Sürdürülebilir Kalkınma için Su Güvenliği Hakkında Politik Bildiri ve Dünya Su Konseyi ile birlikte Su Güvenliğinde Yatırım Yoluyla Ulusal Büyümenin Hızlandırılması giriĢimleri bulunmaktadır (AteĢ, 2015: 57).

OECD, Mart 2012 Marsilya‟da düzenlenen 6. Dünya Su Forumu kapsamında, Ġyi YönetiĢim adlı tematik grubun liderliğini üstlenmiĢtir. Forumun hazırlık zamanında dokuz tematik oturumun düzenlenebilmesi maksadıyla 300‟ün üzerinde paydaĢlardan meydana gelen grup oluĢturulmuĢtur. Marsilya‟daki münazaralar neticesinde su politikalarının daha iyi bir yönetiĢimle yönetilmesi için tüm düzeylerden oluĢan hükümetlerin referans olabileceği güçlü yönetime ihtiyacın olduğu belirtilmiĢtir. OECD Su YönetiĢimi GiriĢimi ilerleyen süreçte 27, 28 Mart 2013 tarihinde kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluĢlarından oluĢan yüzden çok delegenin katılımlarıyla çoklu paydaĢ platformu sonrasında oluĢmuĢtur. Ġlk toplantıdan sonra giriĢim üyelerinin 6 ayda bir düzenlenecek olan Politika Forumlarında buluĢmaları kararlaĢtırılmıĢtır. Günümüze kadar Su YönetiĢimi GiriĢimi su problemlerini çözebilmek adına yönetiĢim çeĢitlerini yaygınlaĢtırmak maksadıyla çalıĢmaların sürekliliği ve kolektif yapısını korumaya çabalamaktadır (OECD, 2015).

Sümer, (2016) Su yönetiĢiminin birbirlerini tamamlayan ve güçlendiren üç boyutu bulunmaktadır: Etkililik, verimlilik, ve güven ve bağlılık. Etkililik; bütün yönetim aĢamalarında sürdürülebilir su politikaları hedefleri ile amaçlarının net olarak tanımlanması siyasi gayelerin uygulanması ile istenen hedeflere ulaĢılabilmesi için yönetiĢimin yapacağı katkı olarak tanımlanmaktadır. Verimlilik; sürdürülebilir su yönetimiyle refahın topluma minimum ücretle en üst seviyeye çıkarılması için yönetiĢimin sağladığı katkı olarak tanımlanmaktadır. Güven ve bağlılık ise yönetiĢimin demokratik meĢruiyet ve adaletli olarak kamu güveninin inĢası ve paydaĢ katılımının güvenceye alınmasına sağlanan katkı Ģeklinde tanımlanabilir.

OECD Ġlkelerinin temelleri geniĢ iyi yönetiĢim ilkeleri olmakla beraber ilkeler; meĢruluk, Ģeffaflık, hesap verebilirlik, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve katılımcılıktır. Dolayısıyla ilkeler amaç olmaktan çok amaca ulaĢabilmek için kullanılan araçlara dönüĢmüĢtür. Kararların alınıp uygulanması, paydaĢların kendi çıkarlarını gündeme getirmeleri veya karar vericilerin faaliyetlerinden kaynaklanan sorumlulukları alabilmeleri kullanılan siyasi, kurumsal ve idari kurallar, uygulamalarla resmi veya gayrıresmi süreçlerden oluĢmaktadır (OECD, 2015). OECD Su YönetiĢimi Ġlkeleri hakkında detaylı bilgi 6. Su Forumu bölümünde incelenmiĢtir.