• Sonuç bulunamadı

Üniversite Yatırımları ve Kentsel Yayılma Olgusunun İlişkisi

2. KAVRAMSAL VE KURAMSAL TEMELLER

2.4. Üniversite Yatırımları ve Kentsel Yayılma Olgusunun İlişkisi

Kentsel alanda alınan yatırım kararları düşünüldüğünde unutmamalı ki, nüfus dağılışına etki yapmayan karar tasavvur etmek zordur (Keleş, 1972). Hele ki üniversite yerleşkesi kurmak gibi büyük yatırım kararlarının nüfusun, ekonomik faaliyetlerin ve kamu hizmetlerinin coğrafi mekânda dağılış ve yerleşim biçimlerine uzun vadede etki etmemesi olanaksızdır.

Üniversite yatırımlarının dinamik potansiyellere sahip olmaları nedeniyle şehirler, bölgeler ve hatta ülkeler için taşıdıkları önem her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle gerek idari gerekse akademik çevrelerde üniversitelerin bulundukları çevreye etkileri sıkça tartışılan, üzerinde çalışılan ve gündem oluşturan bir konu halini almıştır. Üniversitelerin, yerleşke alanlarının fiziksel olarak bulunduğu ve kısaca “komşu çevre” (Gilderbloom, 2004) olarak adlandırılan alanların aktifleşmesinde ve canlandırılmasında önemli aktörler olduklarını vurgulanmaktadır (Taşçı ve ark., 2011).

Üniversite çalışanları ve öğrencilerinin, beslenme, giyinme, barınma, eğlenme ve diğer kişisel hizmet gereksinmelerinin karşılanması yolu ile yaptıkları mal ve hizmet

alımları, kentin ya da bölgenin gelir ve istihdam durumunu olumlu yönde etkiler (Keleş, 1972). Bu durum küçük ölçekli kentlerde tüm kentin, büyük ölçekli metropollerde ise üniversite bölgesinin ekonomik yapısı ve toplumsal morfolojisini değiştirir.

Üniversiteler, bulunduğu kentin değişip kalkınmasına etki eden anahtar ve itici güçlerden biri kabul edilmekte (Charles, 2006; Demirelli & Taşkın, 2013), kuruldukları kentin sosyo-ekonomik hayatında önemli etkiler yaratabilmekte (Halterbeck & Conlon, 2015; Uygun ve ark., 2016), kentin ekonomik ve sosyal yaşamına canlılık kazandırarak çekiciliğini artırabilmekte ve kentleşme sürecini hızlandırabilmektedirler (Akçakanat ve ark., 2010; Öztürk ve ark., 2011; Sargın, 2007).

Üniversitenin kente en açık etkisi, üniversitenin o kente sağlayacağı ek faaliyetler olmaktadır. Bu etki öğrenci, öğretim üyeleri ve üniversite harcamaları ve bunların çoğaltan etkileri dolayısıyla meydana gelmektedir. Üniversitenin etkisini çevreye getireceği yeni bilgi ve üretim faaliyetleri ile birleşmesi bakımından ele almayıp yalnız, harcama çoğaltanı etkisiyle ele alırsak, üniversitenin çevreye olan etkisiyle bir kolordunun çevreye etkisi benzer hale gelir (Tekeli, 1972).

Küreselleşme öncesi baskın değer endüstrileşmedir. Bu dönemde güçlüler üretim araçlarını satın alabilecek sermayeye sahip olanlardı. 21. yüzyılda daha hızlı ve kolay iletilebilen “bilgi (enformasyon)” giderek endüstri toplumunun sermayesinin yerini almıştır. Üniversitelerin bir işlevi de bilginin toplumsallaştırılmasıdır. Bu yüzden üniversitelerin sadece ekonomik tabanlı etkisine odaklanmak eksik bir yaklaşım olmaktadır (Torun & Öztürk, 2013).

Üniversiteler kentlerde konut ve arsa fiyatları ile yerleşme biçiminin değişmesi üzerinde etkili olmaktadırlar (Ökmen, 2001). Üniversitelerin kurulması ile birlikte yerleşke alanlarının çevresi çekici hale gelmekte ve kentin gelişim yönü değişebilmektedir (Taş & Türkkan, 2016).

Üniversitelerin yerleşme biçimine etkisine bakıldığında Keleş (1972), yeni üniversiteler açmanın, daha çok “desantralize bir nüfus dağılışını” desteklediği söylemektedir. Bu durumun nedeni Türkiye'de üniversitelerin çeşitli nedenlerle kent merkezinden uzak çeper alanlarda kurulmasıdır. Mevcut kent içindeki üniversitelerin kapasitelerini artırmanın ise, daha çok kompakt eğilimli bir yerleşme düzenini desteklediği belirtilebilir.

Tekeli (1972) de Keleş’in düşüncesini destekler biçimde, büyük kentler etrafındaki küçük uydu şehirlerde üniversitelerin yer almasını büyük şehirlerdeki yığılmanın önüne geçecek bir araç olarak görmektedir. Burada, “alt kent (suburb) ile

uydu şehir kavramlarını ayıran, merkez şehre uzaklık farkları dışında, komünitenin merkezi şehirden bağımsız bir temel ekonomiye sahip olmasıdır” diyerek üniversite ve

çevresindeki topluluğun yaratacağı ekonomiye vurgu yapan Tekeli, şöyle bir örnek ile düşüncesini pekiştirmektedir: “Örneğin üniversitenin büyüklüğünün 15.000 – 20.000

öğrencilik olduğu düşünülürse bu üniversitelerin çevresindeki 50.000 kişilik bir komüniteye temel ekonomik faaliyet teşkil edeceği görülür. Bu bakımdan üniversite alt kentleri merkeze uzaklık hariç bir uydu şehir özelliği gösterecektir veya bu ayırım belirsizleşecektir.” Ancak böyle bir yerleşim oluşabilmesi için öncelikle güçlü ulaşım

bağlantıları olması gerekmektedir. Bu durumda, uydu kentlerde üniversite kuruluşu, büyük şehirlerin merkezindeki nüfus yükünü desantralize edecek bir etken olacaktır (Tekeli, 1972).

Işık (2008), Türkiye’nin farklı kentlerinde kurulan üniversitelerin, bulundukları kentlerin nüfus ve göç oranları üzerine etkilerini araştırdığı çalışmasında, incelenen 15 kentin verilerine göre, üniversite kurulan kentlerin büyük kısmında, 1975-1990 arasında gerileyen yıllık ortalama nüfus artış hızının, 1990 sonrasında önemli artışlar kaydettiğini belirtmiştir. Nüfus artış hızları 1990 sonrasında artan bu kentlerin bulunduğu illerde, net göç oranlarının da yükseldiği ortaya çıkmıştır.

Literatür göstermektedir ki üniversite yatırımları, büyük yatırımlar olarak etrafına başka yatırımları çekmektedir. Bu yatırımlar büyüklüklerine göre belirli bir nüfusu çevrelerinde toplamaktadırlar. Nüfusun büyümesi kentin kademesini arttırmakta, kentin barındırmak durumunda olduğu hizmetler ile birlikte hinterlandını genişletmektedir. Kentte hizmet sunulması da bu hizmeti sunanları ve hizmetten yararlanmak isteyenleri kente çekmektedir (Erdoğan, 2015).

Çizelge 2. 5 Literatürde üniversitenin kente etkileri Araştırmacı/Yıl Üniversitenin kente etkileri

Keleş, 1972

Tekeli, 1972 İ

stihdamı arttırır.

Desantralize bir nüfus dağılışını destekler. Ökmen, 2001 Konut ve arsa fiyatlarını artırır.

Kent biçimi üzerinde etkilidir. Charles, 2006

Demirelli & Taşkın, 2013 Kentin kalkınmasında rol alır. Sargın, 2007

Akçakanat ve ark., 2010 Öztürk ve ark., 2011 Halterbeck & Conlon, 2015 Uygun ve ark., 2016

Ekonomik ve sosyal canlılık ile kente nüfus çekebilir. Kentleşme sürecini hızlandırabilir.

Işık, 2008 Nüfus ve göç oranları artırır. Erdoğan, 2015 Etrafına başka yatırımları çeker.

Nüfusu çevresinde toplar. Kentin hinterlandını genişletir.

Taş & Türkkan, 2016 Kentin gelişim yönünü değiştirebilmektedir.

Çalışmanın kavramsal ve kuramsal temellerini anlatan bu bölüm kapsamında; öncelikle kent biçiminin tarihsel gelişimi incelenmiştir. Kentsel yayılmaya ilişkin teorik ve kavramsal incelemeler yapılmış ve kentsel yayılma kavramı detaylı ele alınmıştır. Daha sonra üniversite kavramı incelenmiş, kent içi ve kent dışı yerleşkeler değerlendirilmiştir. Kentsel yayılma olgusu ile üniversite yatırımlarını irdeleyen, kavramsal ve kuramsal temellerini ortaya koyan bu bölümün sonunda, kentlerin yayılması ile üniversite yatırımları arasındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu inceleme sürecinin ardından tez çalışmasında örnek alan olarak Ankara’nın kentsel yayılmanın en yoğun yaşandığı güneybatı bölgesi seçilmiş ve bu bölgede farklı yıllarda kurulmuş, aralarında devlet ve vakıf üniversitelerinin bulunduğu 7 farklı üniversite yerleşkesi incelemeye tabi tutulmuştur.

Güneybatı Ankara'daki kentsel gelişme, günümüz kentlerindeki çağdaş gelişmelerin tipik özelliklerini ve sorunlarını göstermektedir. Bu nedenle, bu alandaki morfolojik incelemeler, kentsel işlev alanlarının planlaması hakkında ayrıntılı bir görüş sağlayabilir. Bu nedenle, bir sonraki bölümde; bölgenin morfolojik incelemelerinin, kentsel yayılmasının ve planlama süreçlerinin ayrıntılı bir ampirik araştırması yer almaktadır.