• Sonuç bulunamadı

Üniversite öğrencilerinin karar verme stilleri ve karar vermede özsaygı düzeyleri ile benlik saygısı ve utangaçlık arasında tartıĢma ve yorum.

BULGULAR Tablo

1. Üniversite öğrencilerinin karar verme stilleri ve karar vermede özsaygı düzeyleri ile benlik saygısı ve utangaçlık arasında tartıĢma ve yorum.

Benlik Saygısına Göre:

Araştırmanın bu alt problemine bakıldığında üniversite öğrencilerinin karar vermede özsaygı düzeyleri ile benlik saygıları arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Karar verme stillerinin alt boyutları olan kaçıngan karar verme ve karar vermede panik yaklaşım ile benlik saygısı arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir ancak diğer alt boyutlar olan dikkatli karar verme ve karar vermede erteleyici yaklaşım ile benlik saygısı arasında bir ilişki tespit edilmemiştir.

Ramanigopal (2008) 132 okul öğretmeni ile yaptığı çalışmada okul öğretmenlerinin karar verme stillerinin ve benlik saygılarını incelemiş ve dikkatli karar verme ile benlik saygısı arasında pozitif yönce bir ilişki varken karar vermenin diğer alt boyutları ile benlik saygısı arasında negatif bir ilişki bulmuştur.

Avşaroğlu (2007) 502 erkek ve 639 kız öğrenci üzerinde yaptığı üniversite öğrencilerinin karar vermede özsaygı, karar verme ve stresle başa çıkma stillerinin benlik saygısı ve bazı değişkenler açısından incelenmesi konulu çalışmasında karar vermede özsaygı ve benlik saygısı arasında güçlü bir ilişki olduğunu söylemiştir. Paisley ve Hubbard(1994) etkili karar verme becerisinin daha yüksek kendilik değeri ile ilgili olduğunu belirtmektedir.

Deniz, Traş ve İlaslan (2008) 414 üniversite öğrencisi üzerinde yaptıkları üniversite öğrencilerinin benlik saygısı ve karar verme düzeylerinin incelenmesi konulu çalışmalarında bu iki değişken arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu belirtmektedir.

Burnett (1991), üniversite öğrencilerinin karar vermede benliğin etkisi ve stresli bir karar vermede kullandıkları ölçütleri incelemiştir. Araştırma sonucunda, benliğin tüm yönleri dikkatli karar verme stiliyle olumlu ilişkiler gözlenirken, dikkatsiz karar verme ve içtepisel karar verme stiliyle olumsuz bir ilişki içinde olduğunu saptamıştır. Ayrıca dikkatli karar verme stiliyle karar vermede kendine saygı arasında olumlu bir ilişki, fakat dikkatsiz karar verme ve içtepisel stilleriyle karar vermede kendine saygı arasında olumsuz bir ilişkinin olduğunu belirtmiştir.

Utangaçlığa göre:

Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin utangaçlıkla ilişkisine bakıldığında negatif bir ilişki bulunmuştur. Bu durum utangaçlık düzeyi arttığında karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin alt boyutlarından olan dikkatli karar verme özelliğinin azaldığını göstermektedir. Bunun yanı sıra kaçıngan karar verme, karar vermede erteleyici yaklaşım ve karar vermede panik yaklaşım ile utangaçlık arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Kişiler arası ilişkileri etkileyen önemli etmenlerden birisi de başkalarının bulunduğu yerde yaşanan tedirginlik ve kısıtlanma duygusu olarak tanımlanabilecek olan “utangaçlık”, tır (Jones, Briggs ve Smith, 1986). Utangaçlık bireyin yeni insanlarla tanışmasını, yeni arkadaşlar edinmesini ve değişik yaşantılardan zevk almasını güçleştiren en önemli etmen olarak görülmektedir (Zimbardo, 1990). Enç‟ e göre (1980) utangaçlık, başkaları ile olan ilişkileri sırasında duyulan ve doğru davranışları ketleyen rahatsız edici duygudur. Carducci (2000) de utangaçlığı, genel olarak kişiler arası ilişkilerde yaşanan aşırı sıkılganlıktan, benlik saygısının düşük olmasından ve reddedilme korkusundan dolayı ortaya çıkan kişiler arası bir sorun olarak görmektedir. Eskiden meziyet olarak kabul edilen utangaçlık günümüzde kişinin yaşamını, iş ve toplumsal performansını olumsuz yönde etkileyen önemli bir problem olarak kabul ediliyor. Utangaçlık bireyin okul, iş ve aile yaşamında başarısız olmasına yol açıyor. İş yaşamında pek çok kişi utangaç olduğu için kendini gösteremiyor, hak ettiği konuma gelemiyor. Okul ve iş hayatında utangaçlığı yüzünden yeteneklerini gösterme fırsatı bulamıyor.

Utangaç bir bireyin davranışlarının boyutu o bireyin karar verme boyutlarını tamamen etkiler. Bu konuda Bagozzi, Verbeke, and Gavino (2003) utanç bireyin istemsiz olarak yapabileceği ve bu durumda olumsuz etkilenecek bireyin kendini koruması için geliştirdiği otomatik bir sistemdir. Nathanson's (1996) ise utancı çevremizi sarmalayan baskılara karşı geliştirdiğimizi savunmuştur. Bu fikirlerden de anlaşılacağı gibi utangaçlık sosyal bir bağlamdır ve bireyin karar verme sürecinde bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde kendini koruma çabasıdır. Alphen (2004) karar verme sürecinde utangaçlık düzeyleri düşük olan ve yüksek olan bireyler farklı tepkiler ortaya koymaktadır. Düşük utangaçlık seviyesine sahip bireylerde karar verdikten sonra ortaya çıkabilecek durumu utangaçlık boyutunda daha rahat tolere ederken yüksek utangaçlık düzeyine sahip bireyler karar verme sürecinde motivasyon güzü zayıftır ve eylemin çabuk sonuçlanmasını istemektedirler. Bunun yanında dürtüsel olarak kendini koruma tutumu sergilemektedirler. Yüksek utangaçlık düzeyinin eksileri yanında bireylerin dikkatli karar verme yaklaşımlarında da pozitif bir etki göstermektedir.

Karar verme sürecinde utangaç bireylerin üstünde yoğun bir baskı oluşur ve bu baskı sonucunda bireyler daha tedbirli bir karar aşaması yaşanır. Bu şartlar altında Bagozzi, Verbeke ve Gavino (2003) kültürün karar verme ve utangaçlıkla doğrudan ilişkili olduğunu saptamıştır. Doğulu toplumlara utangaçlık davranışı daha çok şiddet ile tolere edilirken batılı toplumlarda utangaçlık daha kabul edilebilir bir duygu halini almıştır. Leith ve Baumeister (1996) ise bireylerin üzgün oldukları zaman yüksek riskli davranışlar sergiledikleri ve bu durumda karar verme sonucunda ortaya çıkabilecek utangaçlık duygusunu kendini koruma stratejisi olarak kullandıkları vurgulamıştır.

2. Benlik saygısı ve utangaçlık düzeyi ile karar vermede özsaygı ve karar