• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1. TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE ÖZNE KAVRAMI

1.4. Öznesiz Cümleler

Geçmişten günümüze dilbilgisi kaynakları incelendiğinde öznesiz cümle olup olmayacağı konusunda dilcilerin farklı görüşleri olduğu görülmektedir.

Öznesi, söz diziminde sözcük veya sözcük grubu olarak yer almayan, yüklemdeki kişi ekinden de anlaşılmayan cümlelerin öznesini Vecihe Hatiboğlu Nurettin Koç belirsiz özne135; Günay Karaağaç136 bilinmez özne; Abdurrahman Tariktaroğlu ise gizli özne137 terimleriyle adlandırmıştır. Onlara göre her cümlenin belirsiz de bilinmez de gizli de olsa mutlaka bir öznesi vardır.

“Vatan için ölünür. (Belirsiz Özne)

Afiyet olsun!”138

“Hep birlikte ağlaşıldı.”139 (Bilinmez Özne) “Bu bina yapıldı.”140 (Gizli Özne)

Dilcilerin belirsiz/bilinmez/gizli özne terimleri ile adlandırdıkları özneler söz diziminde sözcük/ sözcük grubu ya da ek olarak yer almayan bir ögenin adlandırılmasıdır. Söz diziminde olmayan bir ögenin varmış gibi düşünülmesine gerek yoktur. Dolayısıyla bu cümleler öznesiz cümlelerdir.

135 Kükey, age. , s.142. ; Koç, agm. , s.8-9. 136 Karaağaç, age. , s.120-121.

137 Tariktaroğlu, agm. , s.192-194.

138 Nurettin Koç, Yeni Dilbilgisi, İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 1990, s.380 -381. 139 Karaağaç, age. , s.120-121.

Edilgen-geçişli fiiller ile kurulan cümlelerde Hikmet Dizdaroğlu, Vecibe

Hatipoğlu, Nurettin Koç, Haydar Ediskun, Mazhar Kükey, Mustafa Özkan, Veysi Sevinçli, Mehmet Hengirmen, Tufan Demir, Serdar Odacı, Muhittin Bilgin ve Alpaslan Ertürksoy sözde özne141 olduğunu savunmaktadırlar. Tahsin Banguoğlu bu tür cümlelerin öznesini güçte kimse142, terimi ile Günay Karaağaç ise edilgen özne

terimi ile adlandırmaktadır. Onlara göre bu cümlelerin öznesi iş yapan değil, işten etkilenen varlıktır; gerçek bir özne değil, şekle dayalı bir öznedir. Onlara göre her cümlede mutlaka özne aranmalı, özne bulunamıyorsa cümlenin belirtisiz nesnesi özne görevini üstlenmelidir.

“Sergi gezildi.”143 (Sözde Özne) “Buğday ekildi.”144 (Sözde Özne)

“O, yolda görüldü mü?”145 (Edilgen Özne)

Dilcilerin sözde özne/güçte kimse terimleri ile adlandırdıkları öge cümlede işi yapan değil, işten etkilenen, nesne görevinde olan ögedir. Sözde özne/güçte kimse

terimlerini ileri süren dilciler de bu öznenin gerçek bir özne olmadığını, aslında nesne

olduğunu, sadece şekle dayalı bir özne olduğunu kabul etmektedirler. Bir öge hem nesne hem özne olamayacağına göre edilgen-geçişli fiiller ile kurulan cümleler öznesiz cümlelerdir.

Hikmet Dizdaroğlu, Vecihe Hatiboğlu, Nurettin Koç, Tufan Demir, Serdar Odacı ve Muhittin Bilgin edilgen fiillerle kurulmuş bazı cümlelerde öznenin “tarafından, yüzünden, etkisiyle, nedeniyle” gibi kelimelerle ya da “+ca” ekiyle

141 Kükey, age. , s.142. ; Koç, agm. , s.8-9. ; Hengirmen, age. , s.327. ; Özkan, Sevinçli, age. ,s.124 - 136. ;Odacı, age. , s. 219-220. ; Ertürksoy, age. , s. 38-39. ; Demir, age. , s. 368-369. ; Bilgin, age. , s.453-46

142 Banguoğlu, age. ,s. 543-546. 143 Kükey, age. , s.149.

144 Bilgin, age. , s.454. 145 Karaağaç, age. , s.120-121.

verildiğini, bu tür öznelerin de örtülü özne146 olduğunu savunmaktadırlar. Şahap Bulak ise bu tür özneleri gizli özne terimi ile adlandırmaktadır147.

“Grev polis tarafından önlendi.”148 (Örtülü Özne. Gizli Özne)

Dilcilerin örtülü/ gizli özne terimleri ile ifade ettikleri ögede cümledeki yargıyı gerçekleştirenden ziyade yargının nasıl gerçekleştiği belirtilmektedir. Dolayısıyla bu öge özne değil, zarf tümlecidir. Bir öge hem zarf tümleci hem özne olamayacağına göre bu cümleler öznesiz cümlelerdir.

Ahmet Cevat Emre, Kaya Bilgegil, Neşe Atabay, Sevgi Özel, Ayfer Çam, Nurettin Demir, Emine Yılmaz, Kerime Üstünova ve Şahap Bulak edilgen fiiller ile kurulan cümlelerin öznesiz cümleler olduğunu savunmaktadır149.

Geri dönüşten ücret talep edilmez. (İP) Seferberlik ilan edildi. (NB)

Muharrem Ergin, Leyla Karahan, Mustafa Özkan, Veysi Sevinçli, Mazhar Kükey, Muhittin Bilgin, Şahap Bulak, Alpaslan Ertürksoy edilgen-geçişsiz (meçhul)

fiiller ile kurulmuş cümlelerin öznesiz cümleler olduğunu savunmaktadır150.

“Rıhtımdan yalıya, mermer iki üç basamakla çıkılır.”151

Neşe Atabay, Sevgi Özel, Ayfer Çam, Şahap Bulak kalıplaşmış ifadelerin öznesiz cümle olduğunu savunmaktadırlar152.

“Geçmiş olsun. Afiyet olsun.”153

146 Kükey, age. , s.142. ; Koç, agm. , s.8-9. ; Odacı, age. , s. 219-220. ; Demir, age. , s. 368-369. ; Bilgin, age. , s.456.

147 Bulak, agm. , s.1101-1126. 148 Koç, age. , s.380.

149 Emre, age. , s.119. ; Bilgegil, age. , s.29. ; Demir ve Yılmaz, age. , s.240 -241. ; Bulak, agm. , s.1101-1126. ; Atabay, Özel ve Çam, age. , s.31-50; Üstünova, agm. , s.241.

150 Ergin, age. , s.377. ; Karahan, age. , s.50. ; Özkan ve Sevinçli, age. ,s.124 -136. ; Kükey, age. , s.142. ; Bilgin, age. , s.456. ; Bulak, agm. , s.1101-1126. ; Ertürksoy, age. , s. 38-39.

151 Karahan, age. , s.50.

152 Atabay, Özel ve Çam, age. , s.31-50; Bulak, agm. , s.1101-1126. 153 Bulak, agm. , s.1117-1118.

Selma Gülsevin ve Alpaslan Ertürksoy’a göre anlamca kaynaşmış birleşik fiiller (deyim) ile kurulmuş bazı cümlelerde, fiil kendi içinde özne barındırdığı için, asıl cümlenin öznesi gösterilmez. Bu tür cümleler öznesiz cümlelerdir154. Neşe Atabay, Sevgi Özel, Ayfer Çam da özneyle yüklemin kaynaştığı cümlelerde öznenin olmadığını savunmaktadırlar155.

“Haberi öğrenince sevinçten ayakları yerden kesildi.

Penaltı düdüğü çalındığında yüreğim ağzıma gelmişti.”156

Ahmet Cevat Emre, Muharrem Ergin, Leyla Karahan, Mustafa Özkan, Veysi Sevinçli, Selma Gülsevin gereklilik kipinin üçüncü kişi ile umumi çekimlerinde öznenin bulunmadığını savunmaktadırlar157.

“Geri kalmamalı, utanacak duruma düşmemeli.”158

Dilcilerin öznesiz cümle olarak ifade ettikleri cümlelere bakıldığında bu cümlelerin öznesinin “o” 3. teklik kişi zamiri olduğu görülmektedir. Dinleyici/okur bağlamdan hareketle özneyi kodlamaktadır. Dolayısıyla bu tür cümleler öznesiz cümle değildir.

Yapılan araştırma ve incelemelerin ışığında öznesiz cümleler ile ilgili şu sonuçlara ulaşılmaktadır:

• Öznesiz cümle olarak nitelendirilen cümleler söz dizimi yönünden öznesiz cümleler olarak kabul edilmektedir. Bu cümlelere anlam bilimsel açıdan bakıldığında derin yapılarında mutlaka bir özneleri olduğu fakat konuşurun/ yazarın derin yapıda olan bu özneleri yüzey yapıya çıkarmadığı

154 Gülsevin, agm. , s.197-204.

155 Atabay, Özel ve Çam, age. , s.31-50 156 Gülsevin, agm. , s.197-204.

157 Emre, age. , s.118. ; Ergin, age. , s.377. ; Karahan, age. , s.50. ; Özkan ve Sevinçli, age. ,s.127. ; Gülsevin, agm. , s.200.

görülmektedir. Dolayısıyla yüzey yapıda/söz diziminde olmayan bir ögeyi cümle çözümlemelerinde göstermek mümkün değildir.

• Edilgen-geçişli ve edilgen-geçişsiz fiiller ile kurulan cümleler öznesiz cümlelerdir.

Fındıklar satıldı.

Bu okulda sınava girildi.

• Kalıplaşmış ifadelerden oluşan bazı cümleler öznesiz cümlelerdir.

Geçmiş olsun. Sağlık olsun.

• Anlamca kaynaşmış birleşik fiiller bünyesinde özne barındırıyorsa bu fiillerle kurulan cümleler öznesiz cümlelerdir.

Babasının aldığı hediyeyi görünce etekleri zil çaldı. Çocuğun hâline içim sızladı.

Benzer Belgeler