• Sonuç bulunamadı

ÇalıĢmada kullanılan örneklem grubu yükselen piyasa ekonomileri içerisinde gösterilen BRICS-T (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Türkiye) ülkelerini kapsamaktadır. Söz konusu ülkelerin seçilmesinde verilere ulaĢılabilirlik ve veri setinin dengeli panel özelliği taĢıması etkili olmuĢtur.

ÇalıĢmanın analiz aĢamasında kullanılan veri seti ve veri kaynakları Tablo 4.2‘de gösterilmektedir. Veri setindeki bağımlı değiĢkenlerden ilki olan ihracat değiĢkeni OECD.stat veri tabanından elde edilmiĢtir. Bağımlı değiĢkenlerden ikincisi dıĢ ticaret değiĢkeni olarak literatürde sıklıkla kullanılan ithalat değiĢkenidir. Söz konusu değiĢken OECD.stat veri tabanından üçer aylık olarak alınmıĢtır. Bir diğer bağımlı değiĢken ise net ihracat değiĢkenidir. Söz konusu değiĢken OECD.stat veri tabanından elde edilmiĢtir.

Tablo 4.2: Analizde Kullanılan Veri Seti ve Kaynakları

DeğiĢken Kullanılan Veri Veri Kaynağı Kullanılan Sembol

Ekonomik Büyüme GSYĠH OECD GDP

Döviz Kuru Dolar Kuru OECD ER

Enflasyon TÜFE OECD INF

Para Arzı M1 OECD M1

Faiz Oranı Faiz Oranları OECD ve IMF IFS R

Ġhracat Ġhracat OECD X

Ġthalat Ġthalat OECD M

Net Ġhracat Net Ġhracat OECD NX

Analiz kısmında kullanılan açıklayıcı değiĢkenler para politikası ile ilgili değiĢkenler olarak ifade edilmektedir. Bu kapsamda Tablo 4.2‘de ifade edilen değiĢkenler dıĢ ticaretin hesaplanması açısından önem taĢımaktadır. Bu değiĢkenlerden ilki olan ekonomik büyüme değiĢkeni OECD.stat veri tabanından elde edilmiĢ olup, harcama yaklaĢımına göre üçer aylık verileri kapsamaktadır.

97 Bir diğer açıklayıcı değiĢken döviz kurudur. Döviz kuru değiĢkeni olarak dolar kuru temel alınmıĢtır. Veriler OECD.stat veri tabanından elde edilmiĢtir.

Para politikası ile ilgili olarak ele alınan bir diğer değiĢken ise enflasyondur. Enflasyon değiĢkeni olarak TÜFE verileri kullanılmıĢtır. TÜFE verileri OECD.stat veri tabanından üçer aylık dönemler Ģeklinde alınmıĢtır.

Para politikası ile ilgili ele alınan bir diğer değiĢken para arzıdır. Faiz oranı ile birlikte kullanılan temel para arzı kavramı M1 para arzı olduğu için M1 para arzı verileri OECD.stat veri tabanından elde edilmiĢtir.

Tablo 4.2‘de ifade edilen bir baĢka açıklayıcı değiĢken ise faiz oranı değiĢkenleridir. Kullanılan faiz oranı değiĢkeni politika faiz oranı değiĢkenidir. Brezilya, Güney Afrika ve Türkiye‘ye ait faiz oranı verileri IMF International Financial Statistics veri tabanından; Hindistan, Çin ve Rusya‘ya ait faiz oranı verileri ise OECD.stat veri tabanından üçer aylık dönemi kapsayacak Ģekilde kullanılmıĢtır.

ÇalıĢmanın analiz kısmında uygulanan ekonometrik yöntemler, para politikası ile ilgili değiĢkenlerin dıĢ ticaret üzerindeki etkisini incelemek için çalıĢma kapsamında oluĢturulan 5 hipoteze dayandırılmaktadır. Bu kapsamda literatürde ortaya çıkan yaklaĢımlar çerçevesinde ekonomik büyümenin ihracat, ithalat ve net ihracat üzerindeki etkilerini araĢtırmak için oluĢturulan hipotez aĢağıdaki Ģekilde oluĢmaktadır.

Hipotez I: Para politikası ile ilgili değiĢkenlerin dıĢ ticaret üzerindeki etkilerinin araĢtırılması kapsamında ekonomik büyüme; ihracat, ithalat ve net ihracatı pozitif ve anlamlı yönde etkilemektedir. Söz konusu değiĢkenler arasında nedensellik iliĢkisi bulunmaktadır.

Literatürde dıĢ ticaret ve ekonomik büyüme arasındaki iliĢkiler uygulama alanı bulmuĢtur. Ġhracata dayalı büyüme hipotezi yaklaĢımını deneyen çalıĢmalar oldukça yenidir. Konuyla ilgili çalıĢmalar II. Dünya SavaĢı sırasında ortaya çıkmıĢ ve daha çok ithalata dayalı sanayileĢme stratejileri ile ilgilidir (Awokuse, 2008:163). Ġhracata dayalı büyüme hipotezini deneyen bazı ülkelerde ithalata dayalı büyüme hipotezinin geçerli olduğu görülmektedir (Vos vd., 2006: 4). Michaely (1977), Feder (1983), Ram (1985) ve Balassa (1985), Marin (1992), Thornton (1996), Adjaye ve Chakraborty (1999), Smith (2001), Awokuse (2003), Abual-Foul (2004), Mamun ve Nath (2005), Ullah vd. (2009), Herrerias ve Orts (2010) ihracattan büyümeye doğru nedensellik iliĢkisini savunmaktadır. Buna karĢılık Shan ve Tian (1998),

98 Henriques ve Sadorsky (1996) ve Lorde (2011) büyümeden ihracata nedensellik iliĢkisinin varlığını ifade etmektedir. Giles ve Williams (2000), Reizman vd. (1996) ve Xu (1996) ise büyümeye dayalı ihracat hipotezini destekleyen sonuçlar bulmuĢtur. Coe ve Helpman (1995) ve Grossman ve Helpman (1991)‘e göre ihracatın ekonomik büyümedeki rolü, geliĢmekte olan ülkelere, ihtiyaç duyulan üretim faktörlerini, en ileri teknolojilerin transferini ve bilgisini sağlayarak ekonomik büyümeyi teĢvik etmede tamamlayıcı bir rol oynamaktadır. Chow (1987), Mah (2005), Hatemi-J (2002), Chaudhary vd. (2007), Uddin ve Noman (2009) ise büyüme ile ihracat arasında çift yönlü nedensellik iliĢkisini savunmaktadır. Esfahani (1991), Lee (1995) ithalat ile büyüme arasında iliĢki belirlemiĢlerdir.

Yapılan değerlendirmeler kapsamında araĢtırılacak ikinci hipotez aĢağıdaki Ģekilde oluĢturulmuĢtur.

Hipotez II: Döviz kuru, ihracatı, ithalatı ve net ihracatı negatif ve anlamlı yönde etkilemektedir.

Döviz kuru ve dıĢ ticaret arasındaki iliĢkiler çeĢitli yaklaĢımlar ile ortaya konulmaktadır. Döviz kuru ve dıĢ ticaret arasındaki iliĢkileri inceleyen çalıĢmalarda fikir birliği bulunmamaktadır. Ancak Marshall(1923), Lerner(1944), Robinson (1947) ve Metzler (1948) koĢulunun geçerli olduğu durumlarda dıĢ ticaret dengesinde iyileĢmeler olacacağını ifade etmektedir. Magee (1973) ise döviz kuru değiĢimlerinin dıĢ ticaret üzerindeki etkilerini elastikiyet yaklaĢımına göre açıklamaktadır. Söz konusu yaklaĢım devalüasyondan önce dıĢ ticarette bozulmalar olduğunu ifade ederken; devalüasyondan sonra dıĢ ticaret dengesinde iyileĢmeler olabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte Chaudhuri (2000), baĢarılı bir devalüasyonun dıĢ ticareti arttırabileceğini belirtmektedir. Harberger (1950), Laursen ve Metzler (1950) ve Alexander (1959) emme (massetme) yaklaĢımını önermiĢtir. Söz konusu yazarlar, dıĢ ticarette gelir faktörünün önemli bir etken olduğunu savunmuĢtur. Arize (1997), Yuan ve Awokuse (2003) yaptıkları çalıĢmada döviz kurunun ihracatın negatif etkilediğini bulmuĢlardır.

Konuyla ilgili literatürde yer alan yaklaĢımlar çerçevesinde, para politikası ile ilgili değiĢkenlerin ihracat, ithalat ve net ihracat üzerindeki etkilerine iliĢkin olarak çalıĢmada test edilecek üçüncü araĢtırma hipotezi Ģu Ģekildedir:

Hipotez III: Enflasyon oranları, ihracat, ithalat ve net ihracat üzerinde pozitif ve anlamlı bir etki yaratmaktadır.

99 Poudyal (2007), iç ekonomideki genel fiyat düzeyinin doğrudan dıĢ ticaretin belirleyicisi olduğunu belirtmiĢtir. Fiyatlar genel düzeyindeki artıĢ ihracat rekabetini azaltmakta ve yabancı mal ithalatını teĢvik etmektedir. Literatürde enflasyon ile dıĢ ticaret arasındaki iliĢkiyi inceleyen pek çok çalıĢma bulunmaktadır. Iyoha (1973), Lane (1997) ve Sachida vd. (2003) enflasyon ile dıĢ ticaret arasında negatif iliĢkinin varlığına iĢaret ederken; Ashra (2002), enflasyonun ihracat ve ithalat üzerindeki önemli etkilerinden bahsetmiĢ, ihracatın enflasyon ile pozitif iliĢkide olduğuna iĢaret etmektedir. Romer (1993), enflasyon ile dıĢ ticaret arasındaki ters iliĢki içerisinde bulunduğunu göstermektedir. Aynı zamanda Romer(1993)‘in bu çalıĢması enflasyon ile dıĢ ticaret arasındaki iliĢkiyi araĢtırmak için makroekonomi literatüründe önemli bir yaklaĢım olarak ifade edilmektedir.

AraĢtırma kapsamında oluĢturulan dördüncü hipotez aĢağıdaki Ģekildedir:

Hipotez IV: Para arzı, ihracat, ithalat ve net ihracat üzerinde pozitif ve anlamlı bir etki oluĢturmaktadır. Para arzı ile ihracat, ithalat ve net ihracat arasında nedensellik iliĢkisi bulunmaktadır.

Literatürde para arzı ile dıĢ ticaret arasındaki iliĢkileri açıklayan çok fazla çalıĢma olmamakla birlikte, en önemli örneğini Pradhan (2009) ait çalıĢma oluĢturmaktadır. Pradhan (2009) para arzı ile dıĢ ticaret arasında karĢılıklı nedensellik iliĢkisinin varlığına değinmiĢtir.

Para politikası ile ilgili olarak ele alınan bir diğer değiĢken faiz oranıdır. Faiz oranı ile ilgili olarak ifade edilen hipotez aĢağıdaki Ģekilde oluĢmaktadır.

Hipotez V: Faiz oranı, ihracat, ithalat ve net ihracatı pozititif ve anlamlı yönde etkilemektedir.

Poudyal (2007), enflasyon ve döviz kurunun dıĢ ticaret üzerindeki etkisinin doğrudan olduğunu ancak faiz oranının dıĢ ticaret üzerindeki etkisi dolaylı olarak ortaya çıktığını ifade etmektedir.