• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.2. Örgütsel Sinizm

2.2.1. Örgütsel Sinizmin Boyutları

Örgütte meydana gelen olayların büyük bir kısmı farklı şekilde yorumlanmaya açık olduğundan “gerekçeli” ve “gerekçeli” olmayan örgütsel sinizmi ayırt etmek çok zor olabilmektedir. Örneğin, bir kişi, örgütün insanları işten çıkarırken kalpsiz olduğunu

17

ya da olabildiği kadar çok insanı korumak için ilkeli bir karar verdiğini iddia edebilir. Sinizmin gerekçeli olup olmadığına karar vermek yoruma açık bir durum olduğundan, sinizmi basit bir şekilde tutumlar çerçevesinde ele almak gerekmektedir (Dean vd., 1998:347).

Tutum, belli bir davranışı beğenme ya da beğenmeme şeklindeki psikolojik yatkınlıktır (Eagly ve Chaiken, 1993: 1). En geniş anlamı ile tutum, bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir (Kağıtçıbaşı, 1998:84). Diğer bir deyimle, bireylerin belirli objelere karşı, geçirdiği çeşitli deneyimler sonucu düzenli bir tavır alışları, davranış biçimleridir. Özellikle tutumlar belli bir nesne hakkında değerlendirmenin sonucudur. Bu sonuç bilişsel, duyuşsal ya da davranışsal olabilir (Brandes, 1997:25).

Örgütsel sinizm ise inanışlar, duygulanım ve davranışsal eğilimlerden oluşan tutumlar olarak kavramlaştırılmıştır. Bu nedenle, örgütsel sinizm çok boyutlu bir yapıdır. Çalışanlar, kendi örgütleri hakkında örgütün dürüstlükten yoksun olduğu konusunda belirli düşüncelere sahip olduğu, örgüte karşı belirli tip duygulanımlar yaşadığı ve örgüte karşı belirli duygusal eğilimler gösterdiği sürece kendi örgütlerine karşı sinik olarak addedilirler. Genel olarak üç davranış bileşeni yüksek derecede birbiri ile ilişkilidir (Breckler, 1984 akt. Brandes, 1997). Bunlar; bilişsel, duyuşsal ve davranışsal boyutlardır.

2.2.1.1. Bilişsel (İnanç) Boyutu

Örgütsel sinizmin ilk boyutu, örgütün dürüstlükten yoksun olduğu inancıdır. “İnsani güdülerin ve eylemlerin dürüstlüğüne ya da iyiliğine inanmama eğilimi gösteren” sinik inanışların az ama öz ifadesi insanların dürüst olmamasıdır. Bu bakımdan sinizm, eylemlerin ve insan güdülerinin iyiliği ve samimiyeti ile ilgili inançsızlığa olan eğilimdir (Brandes, 1997). Bu nedenle örgütsel sinikler, kendi kurumlarının uygulamalarının adalet, doğruluk, dürüstlük gibi ilkelerinin olmadıklarına inanmaktadırlar. Bu kimseler, söz konusu ilkelerin kendi kurumlarında sıklıkla şahsi menfaatlere harcandığını ve bu ahlaka aykırı davranışın kural olduğuna inanabilmektedirler. Bu kişiler, örgütün yönetiminin kararlarının da kişisel çıkarlara bağlı olarak alındığına ve diğer insanların davranışlarında tutarlı ve güvenilir

18

olmadıkları düşüncesine sahip olabilmektedir. Sinikler her zaman eylemlerin arkasında gizli amaçlar olduğuna inanmaktadırlar. Bu nedenle, dürüstlük veya doğruluk yerine hileyi ve aldanmayı görmeyi umarlar ve örgütsel kararlar için sunulan resmi gerekçeleri kabul etmeleri olası değildir (Dean vd., 1998: 345).

Kalağan (2009: 46) bilişsel boyutu ile örgütsel sinizm arasındaki ilişkiyi inceleyerek, örgütlerde sinik tutum gösteren bireylerin sahip oldukları inançları Brandes (1997), Brandes ve Das (2006), Dean vd. (1998)’nin çalışmalarından yola çıkarak aşağıdaki gibi maddeleştirmiştir;

- Örgütlerde uygulamalar örgütsel ilkelerden yoksundur.

- Örgütlerin hazırladığı resmi beyanatlar (tebliğ) işgörenler tarafından ciddiye alınmaz.

- Örgütlerdeki insan davranışları tutarsız ve güvenilmez nitelikte ya da durumdadır.

- Örgütlerdeki bireyler yalan söyleyebilir ve hileli davranışlar sergileyebilirler. - Örgüt içindeki ilişkiler kişisel çıkarlara bağlıdır. Böylece işgörenler çıkarları

uğruna samimiyet, içtenlik, dürüstlük ve doğruluk gibi değer yargılarını feda edebilecek; vicdansız ve ahlaksız davranışlarda bulunabileceklerdir.

2.2.1.2. Duyuşsal (Duygulanım) Boyut

Sinizm, davranışlar kadar duygulanımlardan, yani davranış nesnesine verilen duygusal tepkilerden de oluşmaktadır (Eagly ve Chaiken, 1993: 124). Bu kavram düşünüldüğü kadar hissedilebilmekte, yani idrak yoluyla olduğu kadar duygular aracılığı ile tecrübe edilmektedir. Sinizm örgüt hakkında verilen hissiz bir yargı değildir; güçlü duygusal tepkiler de içerebilir. Sinik davranışların bu duygusal bileşimlerinin kavramsal yorumu yapılırken, öncelikle her birini hem yumuşak hem de sert şekilde tanımladığı dokuz temel duyguyu tespit eden Izard’ın çalışması (1977 akt. Dean vd., 1998:346) temel alınmaktadır:

 Çıkar-heyecan,  Haz-keyif,  Sürpriz-şaşırmak,

19  Üzüntü-keder,  Sinir-öfke,  Tiksinme-iğrenme,  Küçümseme-horgörme,  Korku-dehşet,  Utanç-aşağılanma

Örgütsel sinizmin duygusal boyutu bu duyguların çoğunu içermektedir. Örneğin sinikler, örgütleri tarafından aşağılanmış veya örgütlerine karşı öfke hissedebilirler. Kurumlarını düşündüklerinde üzüntü, iğrenme hatta utanç duyabilmektedirler. Bu nedenle, sinizm çok çeşitli negatif duygularla bağlantılıdır. Ancak ironik olarak sinikler, kendi standartları ile yargılayıp eksik buldukları kurumlarına karşı kendi üstünlüklerinin gizli hazzını duyabilmektedirler. Bu nedenle örgütsel siniklerin kendi örgütlerine karşı sadece belirli inanışlara sahip olan kişiler olarak değil, aynı zamanda kurumları ile ilgili bir dizi duygusal tecrübe de yaşayan kişiler olarak görülmektedir (Dean vd., 1998).

2.2.1.3. Davranışsal (Davranış) Boyutu

Örgütsel sinizmin son boyutu olumsuz ve sıklıkla küçümseyici davranışa sahip olma eğilimidir. Sinik tutumları olan kişilerin en açık davranışsal eğilimi örgüte karşı yapılan sert eleştirilerdir. Bu eleştiriler çok çeşitli şekiller alabilir ancak bu davranışların çoğu, örgütün samimiyet, dürüstlük, doğruluk ve diğer unsurların eksik olduğuna dair belirgin ifadelerdir (Brandes, 1997). Çalışanlar sinik davranışlar göstermek için mizah ve özellikle kinayeli mizah kullanabilmektedirler. Örgüt kanadında dürüstlüğün eksik olduğunu varsayan örgütsel olayların yorumlanması da örgütsel sinikleri karakterize eden bir davranış eğilimi olabilmektedir. Örneğin, örgütün çevre sorunları ile ilgilenmesinin tek sebebinin iyi bir kamuoyu yaratmak olduğunu söyleyen bir çalışan gibi (Dean vd., 1998). Örgütsel sinikler, örügütün gelecekteki eylem planı için kötümser tahminlerde bulunma eğiliminde olabilmektedir. Örneğin, örgütsel sinikler, bir kaliteyi artırma girişiminin pahalı olmaya başladığı anda terkedileceğini söyleyebilirler. Sonuç olarak, bu boyut güçlü eleştirileri, karamsar tahminleri, sırıtmaları, anlamlı bakışları, alaycı mizah gibi unsuları içermektedir (Dean vd., 1998).

20