• Sonuç bulunamadı

1.3. Araştırmanın Önemi

2.1.4.7. Örgüt Kültürünün Oluşumu

Örgüt kültürünün oluşumu karmaşık bir süreçtir. Konu üzerinde çalışan araştırmacıların bazıları örgüt kültürüne daha çok yönetim açısından yaklaşıp örgüt kültürünün oluşumunda yöneticilerin rolüne dikkat çekseler de, örgüt kültürünün oluşumunda çok çeşitli faktörlerden söz edilebilir ve örgüt kültürünün bu faktörlerin etkileşiminin bir ürünü olarak ortaya çıktığı söylenebilir. Bu faktörlerden en önemlisi insandır. Ortak bir örgüt kültürünün oluşabilmesi için her şeyden önce birbiriyle etkileşen bir insan grubunun birlikteliğine ihtiyaç vardır. Örgüt kültürünün oluşumuna etki eden faktörler örgüt içi ve dışı faktörler olmak üzere iki başlık altında ele alınabilir (Şişman, 2002: 104-105; Bakan, Büyükbeşe, Bedestenci, 2004: 28):

-Örgüt kültürünün oluşumuna örgüt dışı çevrenin etkileri: İnsanlar örgüte gelirken bir takım kültürel özellikleri de beraberinde getirdikleri için ulusal ve bölgesel kültürlerin örgüt kültürleri üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Ulusal ve bölgesel kültürlerle birlikte sosyal, ekonomik, siyasal etkenler, içinde bulunulan sektörün yapısı, yasalar, rakip örgütler örgüt kültürünün oluşumuna etki eden örgüt dışı faktörlerdendir.

-Örgüt kültürünün oluşumuna örgüt içi çevrenin etkileri: Örgüt kültürünün

oluşumunda iç çevreyle ilgili etkileri, kurucular, yöneticiler ve çalışanlar olmak üzere üç başlık altında toplanabilir. Örgütü kuranların sahip olduğu değerler konusundaki görüşler örgüt kültürünün temelini oluşturmaktadır. Kültürün oluşumunda kurucular kadar yöneticiler de etkilidir. Yöneticilerin yönetsel uygulamaları, çalışanlarla iletişim biçimini yöneticilerin benimsedikleri temel değer ve inançlar belirlemektedir. Kültür çalışanların olayları yorumlayarak paylaşılması veya hikâye biçiminde anlatılması yoluyla yaratılır ve aktarılır. Örgüt gerçeğine katkıda bulunan kültürel karakteristikler, çalışanlar yönetim hakkındaki inançlarını paylaştığında örgütlerin karakterleri olur. Daha fazla çalışan yönetim kalitesi üzerine konuşursa ve üzerinde durursa daha fazla kalite örgüt karakterleri içerisine sızar (Keçecioğlu, 2006: 5). Örgüt çalışanlarının örgütteki çalışma süresinin kısa ya da uzun olması, çalışanlar arasındaki iletişimin güçlü ya da zayıf olması, alt kültürlerin sayıca az ya da çok olması, teknoloji ve bilgi sistemleri, örgüt kültürünün oluşumunda önemli görülen örgüt içi etkenlerdir.

Örgüt kültürünün oluşumunu genel olarak şu aşamalarla vermek mümkündür (Terzi, 2000: 25-26; Şişman, 2002: 103-106):

-Birinci aşamada, örgütün kurucusu eğitimi, deneyimi ve çevre hakkındaki görüşlerine dayanan yeni bir girişim fikrine sahip olur. Bu fikir onu bir girişimde bulunmaya, insanları ve kaynakları bir araya getirerek ürün çıkarmaya yönlendirir.

-İkinci aşamada, örgütün kurucusu bir ya da daha çok anahtar kişiyi örgüte getirir ve görüşlerini bu grupla paylaşır. Bu kişiler örgüt kurucusunun bakış açısını taşırlar. Kurucu tarafından yönlendirilen davranışlar istenilen sonuca ulaştığında, tecrübeye dayandırılmış olan inançların, bütün üyeler tarafından benimsenmesi ve bir referans ölçütü olarak değerlendirilmesi beklenir.

-Üçüncü aşamada, istenilen sonuçlara ulaşılmaya devam edildiğinden emin olan örgüt üyeleri ilgilerini sonuçlardan nedenlere çevirirler. Sonuçlar, örgütte zamanla göz ardı edilir ve sadece nedenler ortada kalır.

-Dördüncü ve son aşamada ise, pek çok kişi örgüte dâhil edilir ve sorgusuz benimsenen değerler örgüt üyeleri tarafından benimsenmeye çalışılır.

Örgüt kurucusunun örgüt kültürünün oluşmasına etkisi son derece büyüktür. Örgüt kurucusu öncelikle kendisi ile benzer fikir ve değerlere sahip olanları bir araya getirmeye çalışmıştır. Bir araya gelen bu kişiler kurucuya yardımcı olurken kendi benimsedikleri inançlarla onları işlemekte ve onları da bu değerleri kabule doğrudan veya dolaylı olarak zorlamaktadırlar. Böylece, yeni kurulan bir örgütün kültürü şekillenmeye başlamakta, örgüte yeni katılan bireylerle de farklılaşmaktadır. Yani örgüte katılan her birey, o örgütte yeni bir değerin oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Bu katkı ise, örgüt kültürünün geleceğine doğrudan ya da dolaylı olarak olumlu ya da olumsuz bir etkide bulunacaktır. Örgüt liderinin kültür oluşturmadaki sorumlulukları bunlarla da sınırlı değildir. Örgüt çalışanları tarafından benimsenebilecek, onlara yol gösterecek, kalıcı ve geçerliliğini kolay kolay yitirmeyecek değerler sistemi oluşturması, bu değerleri somutlaştıracak ve çalışanlara rol modeli oluşturacak, onları motive edebilecek kahramanlar yaratması, iş görenler arasındaki takım ruhu, birlik, ait olma duygularını oluşturarak onların yakınlaşmalarını sağlamak amacıyla da örgütte törenler düzenlemesi ve örgütün temel değerlerinin nesilden nesile aktarılabilmesi için örgüt kahramanlarına ilişkin efsaneler oluşturması örgüt liderinin örgüt kültürü oluşturma sürecindeki sorumlulukları kapsamındadır (Güçlü, 2008). Robbins (1994:

307) örgüt kültürünün oluşumunda değişik faktörlerin etkisi olduğunu söyleyerek, bu oluşum sürecinde örgüt kurucularının önemli bir rolü vardır demektedir. Çünkü kurucular daha önceki felsefeler ve ideolojilerle kısıtlanmadığından sahip oldukları değerlerin ve inançların kurdukları örgüt üzerinde etkilerinin olması doğaldır.

Schein (Çev: Tosun, 1978: 16) örgüt kültürünün oluşum sürecinin kurucu bir grubun etkisiyle başladığını ileri sürerek, her örgütün tarihinde bu oluşumun bir dereceye kadar farklı olabileceğini, fakat izlediği temel aşamaların aynı olduğunu ve dört (4) aşama izlediğini belirtmiştir. Bunlar:

• Kurucu, yeni bir girişim için bir fikre sahiptir.

• Kurucu, grup sahip oldukları fikrin bazı risklere girmeye değer ve elverişli bir fikir olduğu konusunda hem fikir olduğu konusunda hem fikir olduklarından ilk uzlaşmanın temellerini atarlar.

• Kurucu, grup sermaye artırımı, bina temini, patent alımı gibi örgütün temellendirilmesi için planlayıcı eylemlere baslar.

• Kurucuların belirlediği ilklere göre örgüte alınan diğer iş görenler işlevlerini yerine getirmeye ve örgütün tarihini geliştirmeye başlarlar.

Örgüt kültürünün oluşturulması, oluşturulan bu kültürün işe yeni başlayanlara aktarılması gerekmektedir. Örgüt kültürünün aktarılması, kültürün geliştirilmesi ve yerleştirilmesinde konusunda örgütteki insan kaynakları uygulamalarının, iletişimin önemli rolü vardır. Bu konuya vurgu yapan Tutar (2003) iletişimin, örgüt kültürünün oluşturulma aşamasından itibaren, kültürün üyelerince benimsenmesinde, devamlılığının sağlanmasında ve değiştirilmesinde önemli bir yeri bulunduğunu belirtmektedir.

Benzer Belgeler