• Sonuç bulunamadı

2.2. Değişkenler Arasındaki İlişkiler

2.2.2. Örgüt Kültürü ve Rol Belirsizliği İlişkisi

Bu başlıkta, örgüt kültürü (klan, adhokrasi, hiyerarşi ve Pazar) ile rol belirsizliği ilişkisi incelenmektedir. İlişkiler, rol kuramı ile temellendirilebilir. Rol kuramı kapsamında örgüt kültürü tipleri olan klan kültürü (katılımcılık, birleştiricilik, aile bilinci vb.), adhokrasi kültürü (girişimcilik, yaratıcılık, risk alma vb.), hiyerarşi kültürü (düzen, kurallara uyma, ayrıntılı prosedürler vb.) ve pazar kültürü (rekabet, sonuç odaklılık vb.) işgörenlerden farklı davranışlar beklenir. Bu davranış

80

beklentilerine bağlı olarak işgörenler rol belirsizliği yaşama konusunda farklılaşabilir. Bu bilgiler ışığında, aşağıdaki ana hipotez geliştirilebilir:

Hipotez 1: Örgüt kültürünün rol belirsizliği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi vardır.

2.2.2.1. Klan Kültürü ve Rol Belirsizliği İlişkisi

Klan kültürü ve rol belirsizliği ilişkisini açıklarken öncelikle rol belirsizliği kavramına değinmekte fayda vardır. Rol belirsizliği, işgörenlerin iş tanımları, işin öncelikleri, davranışlarının sonuçları gibi konularda bilgi eksikliği yaşamaları ve buna bağlı olarak neyi yapıp neyi yapmayacakları konusunda tereddüt içinde olmaları, şeklinde tanımlanabilir (Carron ve Hausenblas, 1998:160-162). Daha öz bir tanımla rol belirsizliği, kişinin rolü gereği kendisinden beklenilenler hakkında yeterli, açık ve tutarlı bilgiye sahip olmaması, şeklinde tanımlanabilir (Schwab ve Iwanicki, 1982:61- 62).

Klan kültürünün baskın olduğu örgütlerde, değerler ve amaçların paylaşımı, tutarlılık, katılımcılık, birlikte hareket etme, takım çalışması ve “biz” duygusu egemendir (Cameron ve Quinn, 2006:37). Klan kültürü, çalışanlarının uzun vadeli ilişkiler içinde, birbirlerini destekledikleri ve sağlam bağlar geliştirdikleri bir kültür tipidir (Ouchi, 1984:199). Bu kültür tipinde örgütler, ekonomik bir oluşumdan çok geniş bir aile gibi hareket eder (Cameron ve Quinn, 2006:37). Bu bilgiler ışığında, klan kültürünün özellikleri olan katılımcılık, paylaşımcılık, birlikte hareket etme, birbirlerini destekleme, sinerji etkisini gözetme gibi özelliklere bağlı olarak kişilerin sosyal referans grupları aracılığıyla kendilerinden rolleri gereği nelerin beklenip nelerin beklenmediği konusunda bilgi sahibi olmaları mümkündür. Başka bir deyişle, klan kültürünün katılımcılık, birlikte hareket etme, paylaşımcılık, birbirlerine destek olma gibi özelliklerine bağlı olarak kişilerin rolleri gereği kendilerinden nelerin beklendiği, nelere dikkat etmeleri gerektiği, davranışlarının sonuçları gibi konularda bilgi sahibi olmalarını sağlar. Dolayısıyla, klan kültürünün kişilerin rol belirsizliği yaşamasının önüne geçtiği söylenebilir. Yapılan görgül çalışmalar da klan kültürü ve rol belirsizliği ilişkisini destekler niteliktedir. Bolat vd. (2011)’nin otel, maden, inşaat, otomotiv vb. sektörlerde çalışan 484 kişi ile yaptıkları çalışmada (β = -0.47, p < 0.05); Schulz (2013)’un Russell Group Üniversitelerinde 448 personel ile yaptığı çalışmada (β = -0.22, p < 0.01) anlamlı ve negatif bir ilişkiler tespit edilmiştir.

81

Yukarıdaki açıklamalardan hareketle aşağıdaki hipotez geliştirilebilir:

Hipotez 1a: Klan kültürünün rol belirsizliği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve negatif bir etkisi vardır.

2.2.2.2. Adhokrasi Kültürü ve Rol Belirsizliği İlişkisi

Rol belirsizliği, klan kültürü ve rol belirsizliği başlığı altında da açıklandığı gibi kişinin çalıştığı örgütte rolü gereği kendisinden beklenilenler hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olmaması ve rol davranışları konusunda kararsızlık yaşaması, olarak açıklanabilir. Adhokrasi kültüründe, yenilikçilik, öncü girişimler, yaratıcı düşünme, esneklik, risk alma, girişimcilik gibi özellikler baskındır (Miles vd., 1978:547; Cameron ve Quinn, 2006:43). Diğer bir ifadeyle, kapsamlı kurallara, talimatlara, prosedürlere, yönetmeliklere göre hareket etmek yerine örgüt üyelerinden risk üstlenmeleri, sorumluluk almaları, öncü girişimlerde bulunmaları vb. beklenir. Rol kuramı kapsamında, adhokrasi kültürünün baskın olduğu örgütlerde, örgüt üyelerini yönlendirecek, neyi yapıp neyi yapmamaları gerektiğini bilmesini sağlayacak ayrıntılı kurallar, prosedürler, talimatlar vb. yer almaz. Bu nedenle, bu örgüt kültürünün baskın olduğu örgütlerde çalışan kişiler rolleri gereği kendilerinden beklenen davranışlar konusunda bilgi eksikliği yaşayabilir, diğer bir deyişle rol belirsizliği yaşayabilirler. Görgül çalışmalara bakıldığında, Schulz (2013)’un Russell Group Üniversitelerinde 448 personel ile yaptığı çalışmada adhokrasi kültürü ve rol belirsizliği arasında (β = -0.17, p < 0.01) anlamlı ve negatif bir ilişki; Bolat vd. (2011)’nin otel, maden, inşaat, otomotiv vb. sektörlerde çalışan 484 kişi ile yaptıkları çalışmada (β = 0.43, p < 0.05) anlamlı ve pozitif bir ilişki tespit edilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalardan hareketle aşağıdaki hipotez geliştirilebilir:

Hipotez 1b: Adhokrasi kültürünün rol belirsizliği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir etkisi vardır.

2.2.2.3. Hiyerarşi Kültürü ve Rol Belirsizliği İlişkisi

Hiyerarşi kültürü ve rol belirsizliği ilişkisi de diğer kültür tiplerinde olduğu gibi rol kuramı yardımıyla açıklanabilir. Rol, bir kişiden beklenen normatif kurallara uygun davranış, şeklinde tanımlanabilir (Biddle, 1979:14). Rol belirsizliği ise, bir kişinin üstlendiği bir rol gereği o rolü yerine getirirken yapması veya yapmaması gereken

82

davranışlar vb. konularda yeterli bilgisinin olmaması, olaraka açıklanabilir (Kahn vd., 1964:2-16).

Hiyerarşi kültürünün baskın olduğu örgütlerde, faaliyetleri sorunsuz bir şekilde sürdürmek için resmi kurallara, prosedürlere, talimatlara vb. önem verilir. Başka bir deyişle, bu kültür tipinin temel değerleri istikrarlı olma, verimliliği koruma, sorunsuz üretim yapma ve merkezileşmiş bir yapı sağlamaktır (Ouchi, 1979:835; Quinn ve Cameron, 1983:44). Hiyerarşi kültüründe, standart kurallar, otorite, ileri düzeyde biçimsellik, ayrıntılı prosedürler vb. örgütü bir arada tutan unsurlardır (Hooijberg ve Petrock, 1993:31). Hiyerarşi kültürünün baskın olduğu örgütlerde, örgüt üyelerini yönlendirecek ayrıntılı kurallar, prosedürler, talimatlar vb. aracılığıyla örgüt üyelerinin rolleri gereği kendilerinden nelerin beklendiği, sorumluluklarının neler olduğu ve davranışlarının sonuçlarının neler olabileceği gibi konularda bilgi eksikliği yaşamak diğer kültür tiplerine görece daha zordur. Başka bir ifadeyle, hiyerarşi kültürünün örgüt üyelerinin rol belirsizliği yaşamasına neden olabilecek durumları ortadan kaldırdığı söylenebilir. Bu konuda yapılan görgül çalışmalar da, hiyerarşi kültürü ve rol belirsizliği ilişkisini destekler niteliktedir. Bolat vd. (2011)’nin otel, maden, inşaat, otomotiv vb. sektörlerde çalışan 484 kişi ile yaptıkları çalışmada (β = -0.62, p < 0.001); Schulz (2013)’un Russell Group Üniversitelerinde 448 personel ile yaptığı çalışmada (β = -0.14, p < 0.01) hiyerarşi kültürü ile rol belirsizliği arasında anlamlı ve negatif ilişki tespit etmiştir.

Yukarıdaki açıklamalardan hareketle aşağıdaki hipotez geliştirilebilir:

Hipotez 1c: Hiyerarşi kültürünün rol belirsizliği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve negatif bir etkisi vardır.

2.2.2.4. Pazar Kültürü ve Rol Belirsizliği İlişkisi

Pazar kültürü ve rol belirsizliği ilişkisi klan, adhokrasi ve hiyerarşi kültüründe de olduğu gibi rol kuramı kapsamında rol ve rol beklentileri kavramları yardımıyla açıklanabilir. Pazar kültürünün baskın olduğu örgütlerde, kurallar, prosedürler, merkezileşme, biçimsellik derecesi yüksek bir yapının yerine, rekabet unsurları, kazanma vurgusu, örgüt üyelerinin bireysel katkıları ve inisiyatifleri önemlidir (Cameron ve Quinn, 2011:44). Diğer bir ifadeyle, pazar kültürü, hırs, rekabet, bireysel hareket, kazanma ve başarma duygusu gibi özelliklere sahiptir. Pazar kültürünün

83

baskın olduğu örgütlerde, ayrıntılı kurallar ve prosedürlerin yerine piyasa mekanizması gereği rekabet gücü ve avantajı elde edebilmek ve bu gücü koruyabilmek için bireysel hareket ve inisiyatifler önem taşır. Rol kuramı kapsamında, pazar kültürünün özellikleri olan bireysel hareket etme ve inisiyatif alma özelliklerine bağlı olarak, örgüt üyelerinin rolleri gereği kendilerinden beklenen davranışlar, sorumluluklar, davranışlarının sonuçları gibi konularda bilgi eksikliği yaşayabilecekleri söylenebilir. Başka bir ifadeyle, pazar kültürü rol belirsizliğine neden olabilir. Ancak, bu ilişkiyi açıklamaya yönelik Bolat vd. (2011)’nin otel, maden, inşaat, otomotiv vb. sektörlerde çalışan 484 kişi ile yaptıkları çalışmada; Schulz (2013)’un Russell Group Üniversitelerinde 448 personel ile yaptığı çalışmada bu ilişkiyi destekler nitelikte anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.

Yukarıdaki açıklamalardan hareketle aşağıdaki hipotez geliştirilebilir:

Hipotez 1d: Pazar kültürünün rol belirsizliği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir etkisi vardır.

Benzer Belgeler