• Sonuç bulunamadı

Bu çalıĢma sonucunda; iĢgörenlerin sinik tutum sergilemelerinin en önemli nedeninin örgütteki adalet eksikliğinden kaynaklandığı söylenebilir. Örgütsel sinisizmin, dağıtım adaleti, prosedür adaleti ve etkileĢim adaleti boyutları ile kuvvetli ve negatif yönlü bir iliĢki içinde olduğu anlaĢılmaktadır. Örgütteki iĢlemlerde, ödüllerin ve cezaların dağıtımında adaletsizlik olduğunu düĢünen iĢgören, sinik tutumlar takınacak ve performansında azalmalar gözlenecektir. Bu sonuçlar neticesinde, yöneticilerin örgütteki verimi artırmak için adaletli davranmaları gerekmektedir.

Örgüt içerisindeki adalet algılamasını geliĢtirmek amacıyla yönetim, açık ve anlaĢılır prosedürler oluĢturmalı ve bunu bütün iĢgörenlerin ulaĢabileceği bir yerde bulundurmalıdır. OluĢabilecek yanlıĢ anlaĢılmaların giderilmesi konusunda bilgilendirme kanallarının açık bulundurulması yerinde olacaktır.

Örgütteki tüm birimlerin, hedef ve görevlerine iliĢkin süreçlerle ilgili detaylı bilgilerin bütün iĢgörenlere doğru Ģekilde aktarılması gerekir. iĢgören sadece kendi hedef alanını bilmekle kalmamalı diğer birimlerinde görev ve sorumlulukları hakkında bilgi edinmelidir. Hatta bu amaçla toplantılar düzenlenmeli, gelecekteki gereksinimler hakkında da bilgilendirmeye gidilmelidir.

ĠĢgörenlerin örgütsel adalet algılarını artırmak için yöneticilere Ģunlar önerilebilir:

Yöneticiler etik davranıĢta bulunmalıdır,

Yöneticiler keyfi uygulamalardan kaçınmalıdır ve kuralları herkese eĢit uygulamalıdır,

Yöneticiler; iĢgörenlere verilen ödül, görevlerin dağılımı, eğitimler ve ceza dağıtımı gibi uygulamalarda hak esasına dayalı olarak adil davranmalıdır,

ĠĢgorenlere, kararların hangi gerekçelere göre alındığı açıklamalıdır. Her örgütün bir ödül yönetmeliği olmalı, dağıtımların neye göre yapıldığı belirlenmelidir. ĠĢgörenin maddi ve manevi ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır.

Yöneticiler ulaĢılabilir ve açık olmalı ve bunu iĢgörenlere göstermelidir, ĠĢgörenlerin karar verme sürecine katılımları sağlanmalıdır,

Sinisizm kavramının içinde yer alan; sıkıntı, hayal kırıklığı, umutsuzluk vb. duyguların oluĢmasına yol açan önemli nedenlerden biri de, iĢgörenlerin örgüte, örgüt strateji ve politikalarına, iĢ arkadaĢlarına, iĢletme sahiplerine ve yöneticilerine duydukları güven eksikliğidir. Örgütteki güvene dayalı iklimin iĢgörenlerin örgüte yönelik biliĢsel, duygusal ve davranıĢsal yöndeki olumsuz tutumlarını azaltacağı sonucu ortaya çıkmaktadır. Örgütte güven ortamının azalması sonucunda iĢgörenlerin sinik tutumlar sergileyeceği anlaĢılmaktadır. Örgütte güven ortamının tesis edilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasından sorumlu olan yöneticilerin ve liderlerin bu hususları göz önünde bulundurarak çalıĢmalarını yürütmesi beklenmektedir.

Ġçinde bulunduğumuz çağın değiĢken çevre koĢulları düĢünüldüğünde örgütlerin baĢarısının büyük ölçüde iĢgörenlerine bağlı olduğu söylenebilir. Bu doğrultuda sosyal sermayenin ana öğesi güven, örgüt içinde iliĢkileri bir arada tutan temel yapı taĢlarından birisi olarak değerlendirilmektedir. Güven olmadan örgütlerin hedeflerini gerçekleĢtirmeleri ve hedefledikleri performansı yakalamaları çok mümkün değildir. Güvenin olumlu sonuçlarından faydalanabilmek için tüm iĢgörenlerin, örgütün uygulamaları adil olarak algıladıkları bir iĢ ortamı oluĢturmak önemlidir.

Sonuç olarak; örgütlerde güvene dayalı iliĢkilerin kurulması, iĢgörenlerin yöneticilerine ve bir bütün olarak örgütlerine güven duyması; alınan kararların adil olduğuna inanmaları ve tatmin seviyelerinin yüksek olması ile iliĢkilidir. Yöneticiler tarafından bu olumlu duyguları ortaya çıkaran sebeplerin anlaĢılması gerekmektedir ve bu duyguları artırıcı çalıĢma koĢulları sağlanmalıdır. ĠĢgörenlerin örgütsel güven algılarını artırmak için yöneticilere Ģunlar önerilebilir:

Yöneticiler iĢgörenlere adil davranarak, onların adalet ve eĢitlik algılarını yükseltmelidir,

Yöneticiler, iĢgörenlerin iĢ tatmini, bağlılık ve örgütsel kimlik algılarını yükseltici çalıĢmalar yapmalıdır,

Yöneticiler iĢbirliğine ve paylaĢıma önem vermelidir,

Yöneticiler olumlu, açık bir örgüt kültürü yaratarak etkili ve açık iletiĢim sistemi kurmalı ve bu süreçte örnek model olmalıdır,

ĠĢgörenlerde etik algısı yaratmak için, her örgütte etik standartlar belirlenmelidir.

ĠĢgörenin düĢüncelerine önem verilmeli, alınan kararlarda doğruluk ön planda olmalı, iĢler etik standartlara göre yapılmalı, etik standartlara uymayan iĢgörenler disipline edilmelidir.

ĠĢgörenlerle etik kurallar içerisinde iletiĢimde bulunmalı, sadece sonuçlarda değil sonuçlara giden yollarda da doğruluk ve dürüstlük ön planda olmalıdır.

ĠĢgörenlerin, örgütün misyonu, vizyonu ve ana değerleriyle ilgili etkinlik ve toplantılara katılımları sağlanmalıdır,

Yöneticiler ulaĢılabilir ve açık olmalı ve bunu iĢgörenlere göstermelidir, ĠĢgörenlerin karar verme sürecine katılımları sağlanmalıdır,

Yöneticiler eleĢtiriye açık olmalı ve iĢgörenler eleĢtiri yapmaya özendirilmelidir,

Herhangi bir davranıĢ ya da söylemden dolayı rahatsız olan iĢgören bunu rahatça gerekli birime Ģikâyet edebilmeli, üzerinde herhangi bir korku algısı hissetmemelidir.

Örgütsel adalet algısı ve örgütsel güven algısı artıkça örgütsel sinisizm algısı azalmaktadır. Bir baĢka ifadeyle örgütsel adalet ve örgütsel güveni artıran özellikler, örgütsel sinisizmin azalmasında doğrudan ve dolaylı olarak etkili olacaktır. Bu nedenle yöneticilere ve iĢgörenlere bu kavramlara iliĢkin kuramsal ve uygulamaya yönelik bilgilerin verilmesi, bu kavramların öneminin kavranması açısından önemlidir.

Örgütlerde ortaya çıkan sinisizm olgusunu yönetmek için bazı etkin stratejilerin uygulanması gerekmektedir. Örgütsel sinisizmi yönetme stratejilerinden bazıları aĢağıda sıralanmıĢtır (Özler vd., 2010:55):

• ĠĢgörenler kendileri ile ilgili alınan kararlara katılımının sağlanması, • Yöneticilerin iliĢki yönelimli davranıĢlarını ödüllendirme,

• ĠĢgörenlere danıĢmanlık yapma,

• Örgüt içerisinde adaletli ve sürekli bir disiplin sistemi oluĢturma, • Örgüt içerisindeki rekabeti yönetme,

• ĠĢgörenleri değiĢiklikler hakkında bilgilendirme, • Zaman verimliliğini artırma,

• Empatik bir yaklaĢım benimseme, • Güvenirliliği artırma,

• GeçmiĢten dersler çıkarma,

• ĠĢgörenlerin bakıĢ açısından değiĢikli görme, • ĠĢgörenlere yeni fırsatlar sunma.