E. GÜLġEHĠR‟ĠN SOSYO-KÜLTÜREL YAPISI
1.2. HALK ġĠĠRĠNDEN ÖRNEKLER
1.2.4.2. Ölüm Üzerine Söylenen Ağıtlar
Yüksek kaldırın salını Gitsin gürünü görünü Bu da Çöloğlu‟nun gelini Gara oğulluğun gara gaĢı Yandı ciğerimin baĢı Sultan‟ımın hilal gaĢı Gurban olam inci fahı Sultanıma çok çok oku Beri geçe bayır mı ola Öte geçe çamur mu ola Varsam baksam sultan‟ıma A bebekle uyur mu ola
YeĢilyurt köyünde Çöloğullarının Sultan adında bir gelini varmıĢ. Doğum sırasında hayatını kaybetmiĢ. Genç yaĢta hayata gözlerini yumunca herkes çok üzülmüĢ, ardından bu ağıtı söylemiĢler. (M.Ç.)
Nettin Kızılırmak Allı Gelini Yengeler de guzu gibi meleĢir Sâmenler de gaya dibi dolaĢır Duvahları da yılgınlara dolaĢır Nettin Kızılırmak allı gelini Çevresi oyalı telli gelini
Güvaye de garalı haber ulaĢır Damlı dam üstüne de yaptırdı Çifte kandiller yaktırdı Gelin gelecek diye Yollara çıhtıydı
Çevresi oyalı telli gelini
Önceden köyden köye gelin getirilirmiĢ. Düğün olmadan kızın eĢyaları alınır, evi hazırlanırmıĢ. Gelin kızın çeyizi ve kız tarafının aldığı eĢyalar kalabalık bir grupla getirilirmiĢ. Çeyizi getiren bu gruba “sâmen” denir. Sâmenler çeyizi Kızılırmak‟ın diğer tarafındaki YeĢilyurt köyüne getiriyorlarmıĢ. Bunun için de GülĢehir‟den akan Kızılırmak üzerindeki köprüden geçmeleri gerekiyormuĢ. Sâmen alayı köprüden geçerken bir kartal gelmiĢ, köprünün baĢına konmuĢ. Gelinin bindiği at kartalı görünce ürkmüĢ ve gelini ırmağa düĢürmüĢ. Gelin suda boğularak ölmüĢ. Oradakiler gelinin ardından ağıt yakmıĢlar. (M.Ç.)
Ahmet’e Ağıt
Ahmet‟i vurdular gice yarısı BaĢında ağlar garip anası Sebebi oldu düğün arası Nasıl dayansın buna anası
Ak gövdeyi makasla yüzmüĢler KurĢun diye ciğerini gezmiĢler Dayanılacak iĢ mi oldu gomĢular Ahmet‟imi gazeteye yazmıĢlar
Bitmedi daha gurbanının eti Sebebi oldu Hacıların iti Anası emzirmiĢ ona eĢek sütü Neydi o yavrunun günahı
Nasıl attın gevur düĢman fiĢeği Toprak mıydı Ahmet‟imin döĢeği Ötekisi KöçektaĢ‟ın köçeği
Neydi Ahmet‟imin günahı
Ahmet‟im daha 22 yaĢında
Bir uğursuz kız yavrumun peĢinde Zaten almayacaktım o uğursuzu Acılara boyadı hep bizi
Acep alnına mı yazılmıĢ bu kara yazı Gittiği yerde de gülmedi kızın yüzü Zaten almayacaktı o kızı
Acılara boyadı hep bizi
YeĢilyurt köyünde Ahmet diye bir genç varmıĢ. Yakın köyden bir kıza sevdalanmıĢ. Uzun süre sevdiğine kavuĢamamıĢ. Sevdiğini görebilmek için her fırsatı değerlendirirmiĢ. Bir gün sevdiğinin köyünde bir düğün alayı kurulmuĢ, Ahmet de belki sevdiğimi görürüm düĢüncesiyle düğüne gitmiĢ, köyün gençleriyle eğlenmiĢler. Ama bu düğün onun sevdiğini son görüĢü olmuĢ. Düğünün ilerleyen vakitlerinde havaya atılan sahipsiz kurĢunlardan biri Ahmet‟e isabet etmiĢ ve Ahmet orada gözlerini hayata kapatmıĢ. Kötü haber tez duyulur Ahmet‟in evine ateĢ düĢmüĢ. Ağıtlar yakılmıĢ. Yukarıda da bu ağıtlardan bir tanesine yer verilmiĢtir. (D.E.)
Yiğidin Yası Var
Mercimeği yiyip çıkalım düze vay düze Ġnanmam da söylenen söze vay söze Senin kötülüğün yanında kalsın vay kalsın Masa donatırım ben gelin gıza vay gıza Hadi çıkar üstün baĢın kirlendi vay kirlendi Adaletin baba diye dillendi vay dillendi
Bilmeden biçerin altına yatmıĢ a yatmıĢ Beynin kafan kaldırmıĢ atmıĢ a atmıĢ
Ganlı biçer zırıl zırıl gelirken vay gelirken Yandım anam demiĢ tekerden tutmuĢ
Sandım beynini günde gurutmuĢ Senesi gelmeden ne tez unutttum Buna sabır olmaz oturan eller Aldım avuç avuç kanını yuttum
Odaya vardımda biçer sesi var Amanında desi var süsü var DonanmıĢ gelin kız hamama gider Bu yiğidin 15 sene yası var. (D.E.)
Hasan’a Ağıt
Cevize ismini kendi yazmıĢ ÇıkmıĢ dağlara iyice bir gezmiĢ Ak koyunu, kuzuyu çok severdi Askere giderim diye iptalini bozdu O da nasip olmadı kuzum sana Kara bağrım sana çok yandı Pek çoktu senin değerin Hiç yoktu eĢin benzerin
Emsallerim oğlan everirse yarın Yaram az daha artar benim
Senin acın benimle ölene kadar gider Acıyla yoğrulmuĢ benim kader Yanına vardı mı büyük peder Sizin yolunuza ağardı saçım
Ben dünyada hiç moralli gezmedim Koçum sende beni hiç üzmedin Kötülüğü hiç kimseye etmedin Büyüğünü küçüğünü sayardın
Elektriği dinamayı yapardın KardeĢlerin bacın resmini aldı Evrakların hastanede kaldı Acıların da ananda kaldı kuzum
(Oğlunu genç yaĢta toprağa vermiĢ bir annenin ağıtı.) (D.E.)
Evlat Acısı
Evladın acısı yavrum alayından acı Dohtorlar bile bulamadı ilacı Vurdu seni yavrum bir avcı O günler gitsin gelmesin geri
Acılı guzum nisan‟ın dördü Deli gönlüm çok acılar gördü Terkeyledim yavrum mekenı, yurdu O günler gitsin gelmesin geri
Senin acın yavrum beni vurdu Kara toprak oldu mekânın yurdun Okuduğun okullar nerde kaldı O günler gitsin gelmesin geri
Kapıdan gelirdin güpür güpür Acı görmeyenler yarabbi Ģükür Ananda kaldı yavrum senin acın O günler gitsin gelmesin geri
Acı göre göre çok üzüldüm O günlerde gazeteye yazıldın ġimdi gayrı Yasin okuyom yavrum O günler gitsin gelmesin geri (D.E.)
Esme Yeller Esme yeller esme Sam yelleri esme O kızıma değdin Bu kızıma değme Benim üstüme esme.
(YeĢilyurt köyünden bir ailenin kızı ölmüĢ. Bu yüzden diğer kızına uzun ömür dileyen bir ananın ağıtı.) (H.Ç.)
Pekiz’e Ağıt
Yük dibine yük kayarlar Dibine gelin dayarlar Pekiz‟in guzularını Öldü diyin döverler Pekiz‟imin guzularını
Dödürmeyin oğlunuza (M.Ç.)
Songül’ün Ağıdı
YeĢilyurt köyünde Emsal adında bir annenin beĢ-altı yaĢlarında kaybettiği Songül kızına yaktığı ağıt örneğini veriyoruz.
Guzum benim kalemi defteri kalan yavrum Seni giydirip kuĢatmadım allı yeĢilli Tokalarını ardından daha toplarım yavrum Ananı bu dertlerden kurtaracaktın
Bırakıp gittin bizi guzum
Ananın acısı az mıydı da sen de ekledin Kınalı ellerinle suyumu verirdin YaĢına doyamadın güzel kızım Bu kadarmıĢ ömrün bugüne kadarmıĢ Gelin olduğun günüde göremedim Songül‟üm ipek saçlı yavrum (E.Ç.)
1.2.4.3. Askerler Üzerine Söylenen Ağıtlar