• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.3. Ölçek Maddelerinin İncelenmesi

Çizelge 4.15. ‘‘Türkçe dünyanın her yerinde geçerlidir’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe dünyanın her yerinde geçerlidir. n %

Hiç Katılmıyorum 0 0,0%

Katılmıyorum 11 6,7%

Kararsızım 45 27,3%

Katılıyorum 73 44,2%

Tamamen Katılıyorum 36 21,8%

Tabloya göre katılımcılar ‘‘Türkçe dünyanın her yerinde geçerlidir’’ maddesine

%44,2 ile ‘‘katılıyorum’’ şeklinde cevap verirken %21,7 ile ‘‘kararsızım’’; %21,8 ile

‘‘tamamen katılıyorum’’; %6,7 ile ‘‘katılmıyorum’’ şeklinde cevap vermişlerdir.

Maddeye ‘‘hiç katılmıyorum’’ cevabını veren katılımcı bulunmamaktadır. Tablo verilerine bakılarak katılımcıların yüksek oranda Türkçenin dünyada geçerli bir dil olduğu görüşüne sahip oldukları söylenebilir.

Çizelge 4.16. ‘‘Türkçe güzel bir dildir’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe güzel bir dildir. n % katılıyorum’’ şeklinde dönütte bulunurken %17’si ‘‘katılıyorum’’ ve %0,6’sı

‘‘kararsızım’’ şeklinde cevap vermiştir. Söz konusu maddeye ‘‘katılmıyorum’’

veyahut ‘‘hiç katılmıyorum’’ cevapları verilmemiştir. Bu tabloya göre katılımcıların Türkçeyi güzel bir dil olarak gördükleri sonucuna varılabilir. Katılımcıların Türkçeye karşı olumlu bir algı içinde olması, dil öğrenim sürecinde güdülenmeyi artıran bir etmen olarak karşımıza çıkmakta ve bu olumlu tutum hem kursiyer hem öğretici için olumlu bir etkileşime sebep olabilmektedir.

Çizelge 4.17. ‘‘Türkçe zevklidir’’ maddesine verilen cevaplar

‘‘Türkçe zevklidir’’ maddesine ‘‘katılmıyorum’’ veya ‘‘hiç katılmıyorum’’ cevabını veren katılımcı bulunmamaktadır. Bu maddeye göre katılımcıların Türkçe öğrenmeyi zevkli buldukları sonucuna varılabilir. Arnavutça ile Türkçenin söz diziminin tamamen farklı olması, Arnavutçada önden ekli kelimelerin sıkça kullanılması, iki dil arasındaki bazı seslerin bir diğerinde bulunmamasına rağmen katılımcılar, Türkçeyi zevkli bir dil olarak görmektedir. Diller arasındaki bu gibi farklılıklar, dili öğrenenler için bazen dil öğrenme sürecinin uzamasına ve zorluklara sebep olmaktayken zaman zaman daha farklı ve keyifli bir öğrenme sürecine de götürebilir.

Çizelge 4.18. ‘‘Türkçe kolaydır’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe kolaydır. n %

Tabloya göre katılımcıların %56,4’ü ‘‘Türkçe kolaydır’’ maddesine ‘‘katılıyorum’’;

%27,9’u ‘‘tamamen katılıyorum’’ şeklinde dönütte bulunurken, %3,6’sı kararsız olduğunu belirtmiştir. Türkçenin kolay olmadığını düşünen katılımcılar ise %11,5 ile

‘‘katılmıyorum’’ ve %0,6 ile ‘‘hiç katılmıyorum’’ cevabını vermiştir. Tabloya göre katılımcıların büyük çoğunluğunun ana dilleri ile arasındaki farklılıklara rağmen Türkçeyi öğrenmesi kolay bir dil olarak gördükleri sonucuna varılabilir.

Arnavutluk’taki insanların büyük bir çoğunluğu birden fazla dili konuşabilmektedir.

Türkçe, kursiyerlerin hiçbirinin öğrendiği ikinci yabancı dil değildir. İnsanların bir dilin nasıl öğrenilmesi gerektiğini bilmesi, dil öğrenme kodunu çözmüş olması durumu, yeni öğrenecekleri dile karşı yaklaşımlarının da olumlu bir zeminde ilerlemesine sebep olabilmektedir.

Çizelge 4.19. ‘‘Türkçe melodik bir dildir’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe melodik bir dildir. n %

Katılıcıların %92,1’i Türkçeyi melodik bir dil olarak bulurken %1,8’i ise Türkçenin melodik bir dil olduğunu düşünmemektedir. Katılımcıların %6,1’i ise bu maddede kararsız olduğunu belirtmiştir. Tablo verilerine bakarak katılımcıların büyük kısmının Türkçeyi melodik bir dil olarak gördüğü sonucuna varılabilir.

Çizelge 4.20. ‘‘Türkçe gereklidir’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe gereklidir. n %

Tabloya göre katılımcıların %57,6’sı ‘‘Türkçe gereklidir’’ maddesine ‘‘katılıyorum’’

cevabını verirken %26,1’i ‘‘tamamen katılıyorum’’ şeklinde dönütte bulunmuşlardır.

%12,1 oranında katılımcı Türkçenin gerekli olduğu konusunda kararsızken %4,2’si Türkçenin gerekli olduğu fikrinde değildir. Verilerden hareketle katılımcıların büyük çoğunluğunun Türkçeyi gerekli buldukları sonucuna varılabilir. Arnavutluk özelinde Türkçe bilmenin iş, eğitim, seyahat gibi konularda olumlu katkı sağlayabilecek olması, katılımcıların Türkçeyi gerekli bulması sonucunu doğurabilir.

Çizelge 4.21. ‘‘Türkçe ilgi çekicidir’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe ilgi çekicidir. n % kaldıklarını belirtmişlerdir. Türkçenin ilgi çekici olmadığını düşünen katılımcı ise yoktur. Bir yabancı dili öğrenilmeye başlanırken ve bu süreç devam ettirilirken o dilin ilgi çekici bulunması, büyük bir güdülenme kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çizelge 4.22. ‘‘Türkçe öğrenmek çok zevklidir’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe öğrenmek çok zevklidir. n %

Tabloya göre katılımcıların tamamı ‘‘Türkçe öğrenmek çok zevklidir’’ maddesine

‘‘tamamen katılıyorum’’ ve ‘‘katılıyorum’’ şeklinde dönütte bulunmuşlardır.

Katılımcıların tamamının Türkçe öğrenmeyi çok zevkli bulması dile dair zorunlu güdüleyicilerle açıklanamaz. Bu maddeye verilen dönütler, Arnavutluk özelinde Türkçe öğrenen katılımcıların Türkçeye karşı büyük bir olumlu algı ve tutum içinde oldukları sonucunu vermektedir.

Çizelge 4.23. ‘‘Türkçe öğrenmek çok zaman alır’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe öğrenmek çok zaman alır. n % katılıyorum’’, %41,2 ile ‘‘katılıyorum’’ seçenekleriyle dönütte bulunurken %10,9 oranında katılımcı ‘‘kararsız’’ olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların %43,1’i ise Türkçe öğrenmenin çok zaman aldığını düşünmemektedir.

Yunus Emre Enstitüsü kurslarında bir kur 144 ders saati olarak planlanmakta ve yaklaşık 6 ay kadar öğretim sürecine devam edilmektedir. Kur bitiminde uygulanan sınavlarda başarılı olan kursiyerler bir üst kura geçebilmekte iken başarısız olan kursiyerler kur tekrarı yapmaktadır. A1, A2, B1, B2, C1 ve C2 olmak üzere toplamda 6 farklı seviyedeki kurların tamamlanma süresi ilgi, ihtiyaç ve kişinin dil öğrenimine ayırmak istediği zamana göre bireysel bir hâl almaktadır. Dolayısıyla Türkçe öğrenmek de kimi katılımcılar için çok zaman alırken kimi katılımcılar içinse çok zaman almayan bir durum olarak görülmektedir.

Çizelge 4.24. ‘‘Türkçe öğrenmek çok zordur’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe öğrenmek çok zordur. n %

şeklinde dönütte bulunmuştur. Katılımcıların %7,3’ü ise Türkçe öğrenmenin çok zor olduğu konusunda ‘‘kararsız’’ kaldıklarını belirtmişlerdir.

Dili algılayış biçimi, yaş, cinsiyet, bilinen yabancı diller, ana dil ve hedef dil arasındaki benzerlik ya da farklılıklar, dile karşı geliştirilen algı ve tutum gibi

değişkenler, öğrenilmekte olan yabancı dilin zor veya kolay olarak algılanmasına sebep olan etmenlerdir.

Çizelge 4.25. ‘‘Türkçe öğrenmede başarılıyım’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe öğrenmede başarılıyım. n %

Katılımcıların %57,4’ü ‘‘Türkçe öğrenmede başarılıyım’’ maddesine ‘‘katılıyorum’’,

%33,9’u ‘‘tamamen katılıyorum’’ cevabıyla dönütte bulunurken %3’ü bu maddeye katılmamakta ve %0,6’sı ise kesinlikle katılmadıklarını belirtmektedirler.

Katılımcıların %5,5’i ise maddeye ‘‘kararsızım’’ şeklinde cevap vermiştir.

Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde verilen kursların ardından kur sınavları uygulanmakta; kursiyerlerin okuma, dinleme, yazma ve konuşma becerileri ölçülmektedir. Kur sınavlarının ardından başarılı olan adaylar bir üst kura geçerken başarısız olanlar kur tekrarı yapmaktadır. Kursiyerlerin kur sınavı sonuçları ve Türkçeyi aktif olarak kullanabilme becerileri, kendilerine dair bir öz değerlendirme geliştirmelerine neden olmuş olabilir.

Çizelge 4.26. ‘‘Türkçe derslerinde kendimi rahat hissediyorum’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe derslerinde kendimi rahat hissediyorum. n %

Hiç Katılmıyorum 1 0,6%

Katılmıyorum 0 0,0%

Kararsızım 3 1,8%

Katılıyorum 48 29,1%

Tamamen Katılıyorum 113 68,5%

Kursiyerlerin %97,6’sı Türkçe derslerinde kendini rahat hissederken %0,6’sı tablodaki maddeye ‘‘hiç katılmıyorum’’ cevabını vermiş, %1,8’i ise ‘‘kararsızım’’

seçeneğiyle dönütte bulunmuştur. Kursiyerler çok büyük oranda Türkçe derslerinde kendilerini rahat hissetmektedir. Dile olan algı ve yaklaşım biçimleri, sınıfın fiziki ortamının en uygun şekilde tasarlanması, materyallerin amaca uygun şekilde hazırlanmış olması ve dili öğreten kişi ile ilgili tutum, kursiyerin Türkçe derslerinde kendini rahat hissetmesi ile ilişkili durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çizelge 4.27. ‘‘Okulu/ kursu bitirdiğimde Türkçeyi öğrenmiş olacağım’’ maddesine

Tabloya göre kursiyerlerin %47,3’ü ‘‘Okulu/kursu bitirdiğimde Türkçeyi öğrenmiş olacağım’’ maddesine ‘‘tamamen katılıyorum’’; %44,2’si ‘‘katılıyorum’’ şeklinde cevap verirken, %3’ü bu maddeye katılmadığını; %5,5’i ise ‘‘kararsız’’ olduğunu belirtmiştir. Bu maddeyle kursiyerlerin büyük kısmının, okulda/kursta aldıkları Türkçe eğitiminden beklentilerinin yüksek seviyede olduğunu; aldıkları Türkçe eğitimini tamamladıklarında Türkçeyi öğrenmiş olacaklarını düşündüklerini görmekteyiz. Böyle bir motivasyon içinde olmak kursiyerler ve öğreticiler için dil öğrenim sürecinin başarılı bir şekilde devam ettirilmesi ve tamamlanmasına imkân verebilir.

Çizelge 4.28. ‘‘Dil öğrenmeye karşı özel kabiliyetim var’’ maddesine verilen cevaplar

Kursiyerlerin %50,9’u ‘‘Dil öğrenmeye karşı özel kabiliyetim var’’ maddesine

‘‘tamamen katılıyorum’’; %43,6’sı ‘‘katılıyorum’’ ifadeleriyle cevap verirken %1,8’i katılmadığını ve %0,6’sı hiç katılmadığını belirtmiştir. Katılımcıların %3’ü ise bu maddede ‘‘kararsızım’’ seçeneğiyle dönütte bulunmuşlardır.

Tabloya bakıldığında çok yüksek oranda katılımcının dil öğrenmeye karşı özel bir kabiliyetleri olduğunu düşündükleri sonucuna varmaktayız. Arnavutluk’ta insanların yabancı dillere karşı özel bir ilgileri ve yetenekleri olduğu söylenebilir. Yabancı dil konuşamayan insan sayısı yok denecek kadar azdır. Arnavutluk’un genellikle göç veren bir demografik özellikte olması; insanların iş, eğitim gibi zorunluluk gerektiren etmenlerin yanı sıra seyahat, hobi gibi ilgi alanları vasıtasıyla da birden fazla yabancı dili rahatça konuşabildikleri gözlemlenebilir.

Çizelge 4.29. ‘‘Türkçe öğrenmek için sıkı çalışıyorum’’ maddesine verilen cevaplar

maddesine ‘‘katılıyorum’’; %29,1’i ‘‘tamamen katılıyorum’’ cevabını verirken

%12,7’si bu maddeye katılmadıklarını belirtmiş, %6,1 oranında katılımcı ise

‘‘kararsızım’’ cevabını vermiştir.

Dil öğreniminde sınıf içi fiziki ortam ve öğretici-kursiyer arasındaki iletişimin yanı sıra bireysel çalışma da önem taşımaktadır. Tabloya göre kursiyerlerin büyük kısmının böyle bir çalışma süreci içinde oldukları görülmektedir.

Çizelge 4.30. ‘‘Eğer çaba gösterirsem Türkçe derslerinde başarılı olurum’’

maddesine verilen cevaplar

Katılımcıların %75,8’i ‘‘Eğer çaba gösterirsem Türkçe derslerinde başarılı olurum’’

maddesine ‘‘tamamen katılıyorum’’; %23,6’sı ‘‘katılıyorum’’ cevabını verirken

%0,6’sı ‘‘kararsız’’ olduğunu belirtmiştir. Çaba gösterdikleri takdirde Türkçe derslerinde başarılı olamayacağını düşünen katılımcı yoktur. Bu maddeden hareketle yine, katılımcıların Türkçeye karşı yüksek motivasyon içinde oldukları söylenebilir.

Çizelge 4.31. ‘‘Ailem Türkçe öğrenmemi istiyor’’ maddesine verilen cevaplar

Ailem Türkçe öğrenmemi istiyor. n %

Tabloya göre katılımcıların %41,2’si ‘‘Ailem Türkçe öğrenmemi istiyor’’ maddesine

‘‘katılıyorum’’; %32,1’i ‘‘tamamen katılıyorum’’; %16,4’ü ‘‘kararsızım’’; %6,7’si

‘‘katılmıyorum’’; %3,6’sı ‘‘hiç katılmıyorum’’ cevabıyla dönütte bulunmuşlardır.

Katılımcıların büyük bir kısmının ailesi, Türkçe öğrenmelerini istemektedir. Türkçe

bilmenin sağlayacağı imkânlar, Türkiye’de yaşayan akrabalarla iletişim kurabilme olanağı gibi nedenler, ailelerinin kursiyerleri Türkçe öğrenmeleri konusunda destekleme nedenleri olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Çizelge 4.32. ‘‘Okulda zorunlu bir ders olduğu için Türkçe öğreniyorum’’ maddesine verilen cevaplar

Okulda zorunlu bir ders olduğu için Türkçe

öğreniyorum. n %

Katılımcıların %40,9’u ‘‘Okulda zorunlu bir ders olduğu için Türkçe öğreniyorum’’

maddesine ‘‘katılmıyorum’’; %39,4’ü ‘‘hiç katılmıyorum’’ şeklinde dönütte bulunurken %5,5’i ‘‘kararsız’’ olduğunu belirtmiştir. %9,1 oranında katılımcı ise söz konusu maddeye ‘‘katılıyorum’’ ve %5,5’i ‘‘tamamen katılıyorum’’ cevabını vermiştir.

2009 yılında faaliyetlerine başlayan Tiran Yunus Emre Enstitüsü; kendi kültür merkezinde, ülke genelindeki bazı üniversitelerde, lise ve ilköğretim okullarında yabancı dil olarak Türkçe öğretmektedir. Türkçe öğrenme amacı, dile karşı geliştirilen algı ve tutuma göre bireylerde bir zorunluluk oluşabilir veya bu durum söz konusu dahi olmayabilir. Tablodan hareketle, katılımcıların büyük kısmının Türkçeyi okulda zorunlu bir ders olduğu için öğrenmedikleri görülmektedir.

Çizelge 4.33. ‘‘Türkçe öğrenmek ileride iyi bir iş bulmama yardımcı olabilir’’

maddesine verilen cevaplar

Türkçe öğrenmek ileride iyi bir iş bulmama

yardımcı olabilir. n % olabilir’’ maddesine ‘‘kesinlikle katılıyorum’’; %44,8’i ‘‘katılıyorum’’; %13,3’ü

‘‘kararsızım’’ cevabını verirken %2,4’ü ‘‘katılmıyorum’’ ve yine %2,4’ü ‘‘hiç katılmıyorum’’ şeklinde dönütte bulunmuşlardır. Bu maddeye verilen dönüt oranında, Arnavutluk’ta yer alan Türk şirketlerinin istihdam potansiyelinin etkisi olduğu söylenebilir. T.C Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Arnavutluk’ta yaklaşık 300 Türk şirketi faaliyet göstermekte olup bu ülkedeki Türk yatırımları 3 milyar

dolar düzeyindedir. Türk inşaat firmaları tarafından Arnavutluk’ta tamamlanan projelerin toplam bedeli 1.1 milyar dolardır (MFA, 2021).

Çizelge 4.34. ‘‘Türkçe öğrenirsem işimde başarılı olabilirim’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe öğrenirsem işimde başarılı olabilirim. n %

Hiç Katılmıyorum 3 1,8%

Katılmıyorum 5 3,0%

Kararsızım 37 22,4%

Katılıyorum 70 42,4%

Tamamen Katılıyorum 50 30,3%

Tabloya göre katılımcıların %42,4’ü ‘‘Türkçe öğrenirsem işimde başarılı olabilirim’’

maddesine ‘‘katılıyorum’’; %30,3’ü ‘‘tamamen katılıyorum’’; %22,4’ü

‘‘kararsızım’’ cevabını verirken %3 oranında katılımcı ‘‘katılmıyorum’’ ve %1,8 katılımcı ise ‘‘hiç katılmıyorum’’ cevaplarını vermiştir. Katılımcıların meslek grupları farklılık göstermektedir ve ankete geniş aralıktaki, farklı meslek gruplarından insanların katıldığı görülmüştür. Dolayısıyla bazı katılımcılar için Türkçe öğrenmek işlerinde başarılı olmalarına etki edecek bir durumken bazıları için ise işlerinde başarılı olmalarında Türkçe bilmelerinin bir etkisi yoktur.

Çizelge 4.35. ‘‘Arkadaşlarım da Türkçe öğrenmek istiyor’’ maddesine verilen cevaplar

Arkadaşlarım da Türkçe öğrenmek istiyor. n %

Hiç Katılmıyorum 2 1,2%

maddesine ‘‘katılıyorum’’, %24,2’si ‘‘tamamen katılıyorum’’ cevabını verirken;

%25,5’i ‘‘kararsız’’ olduğunu belirtmiş, %5,5’i ‘‘katılmıyorum’’ ve %1,2’si ise ‘‘hiç katılmıyorum’’ seçenekleriyle dönütte bulunmuşlardır. Tabloya göre katılımcıların büyük çoğunluğunun, arkadaşlarının da Türkçe öğrenmek istediği görülmektedir.

Yunus Emre Enstitüsü Tiran Türk Kültür Merkezinin Arnavutluk’ta gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlere sadece kursiyerler değil; kursiyerlerin aileleri, arkadaşları ve ülke genelinden binlerce insan da katılmaktadır. Yapılan etkinlikler aracılığıyla insanlar Türkçe kurslarına ilgi duymakta ve Türkçe öğrenmektedir.

Çizelge 4.36. ‘‘Türkçe öğrenerek yabancı arkadaşlar edinmek istiyorum’’ maddesine

‘‘Türkçe öğrenerek yabancı arkadaşlar edinmek istiyorum’’ maddesine katılımcıların

%40,9’u ‘‘tamamen katılıyorum’’, %40,2’si ‘‘katılıyorum’’, %13,4’ü ‘‘kararsızım’’

seçeneğiyle cevap verirken %4,9’u ‘‘katılmıyorum’’ ve %0,6’sı ‘‘hiç katılmıyorum’’

seçenekleriyle dönütte bulunmuşlardır. Tabloya göre, katılımcıların büyük kısmının Türkçe öğrenerek yabancı arkadaşlar edinmek istedikleri sonucuna varılabilir.

Çizelge 4.37. ‘‘Türkçe öğrenerek Türkçe film ve müzikleri anlamak istiyorum’’

maddesine verilen cevaplar istiyorum’’ maddesine %66,7 ‘‘tamamen katılıyorum’’, %30,9 ‘‘katılıyorum’’ cevabı verirken; %0,6 ‘‘kararsızım’’, %1,2 ‘‘katılmıyorum’’ ve %0,6 ‘‘hiç katılmıyorum’’

seçenekleriyle dönütte bulunmuşlardır.

Türk dizilerinin son yıllarda dünya genelinde ilgi gördüğü ve Türkiye’nin ihracat kaleminde dizilerin yadsınamaz bir payı olduğu bilinmektedir. Geleneksel öğretim materyallerinin yanı sıra film ve dizilerin de ders içi ve ders dışı öğrenme aracı olarak kullanılması, aktif öğrenmeye katkı sağlayarak dil öğrenme sürecini olumlu yönde etkileyebilir. Örneğin; altyazılarla okuma-anlama ve dizi-film içinde geçen diyaloglarla da dinleme becerisi olumlu yönde etkilenebilir. Türk kültürüne ait unsurları doğal ve eğlenceli biçimde yansıtan Türk dizileri yabancı dil olarak Türkçe öğretimine olumlu etkiler sağlayacak bir materyal olarak kullanılabilir.

Çizelge 4.38. ‘‘Türkçe öğrenmek, üniversitede bana yardımcı olabilir’’ maddesine

Katılımcıların %46,1’i ‘‘Türkçe öğrenmek, üniversitede bana yardımcı olabilir’’

maddesine ‘‘tamamen katılıyorum’’, %24,8’i ‘‘katılıyorum’’ cevabını verirken;

%15,8’i ‘‘kararsızım’’, %8,5’i ‘‘katılmıyorum’’ ve %4,8’i ‘‘hiç katılmıyorum’’

şeklinde dönütte bulunmuştur. Önceki verilerde de belirtildiği üzere ankete katılanların büyük kısmını öğrenciler oluşturmaktadır. Tabloya göre de kursiyerlerin çoğunun kariyer planlamalarına Türkçeyi de dâhil ettikleri ve Türkçe öğrenmenin üniversitede kendilerine yardımcı olabileceğini düşündükleri sonucuna varılabilir.

Çizelge 4.39. ‘‘Başka bir dilde konuşabilmek beni mutlu ediyor’’ maddesine verilen cevaplar

Başka bir dilde konuşabilmek beni mutlu ediyor. n %

Hiç Katılmıyorum 0 0,0% ediyor’’ maddesine ‘‘tamamen katılıyorum’’, %18,8’i ‘‘katılıyorum’’, %3,6’sı

‘‘kararsızım’’%1,2’si ‘‘katılmıyorum’’ cevabını vermiştir.

Arnavutluk iş, göç, eğitim, seyahat, ticaret, bireysel ilgi ve ihtiyaçlar gibi değişkenler sebebiyle insanların birden fazla yabancı dili konuşabildiği bir ülkedir. Bu bağlamda, tablodaki verilerde de görüldüğü üzere katılımcıların büyük kısmı, başka bir dilde konuşabilmenin kendilerini mutlu ettiğini belirtmiştir.

Çizelge 4.40. ‘‘Türkçe öğrenerek Türkiye'de eğitim görmek istiyorum’’ maddesine verilen cevaplar

Katılımcıların %49,1’i ‘‘Türkçe öğrenerek Türkiye'de eğitim görmek istiyorum’’

maddesine ‘‘tamamen katılıyorum’’, %23’ü ‘‘katılıyorum’’ %13,3’ü ‘‘kararsızım’’,

%11,5’i ‘‘katılmıyorum’’ ve %3’ü ‘‘hiç katılmıyorum’’ seçenekleriyle dönütte bulunmuşlardır.

Tablodaki verilerden hareketle Arnavutluk’taki kursiyerler için Türkiye’nin sağladığı eğitim imkânlarıyla tercih edilebilir bir ülke konumunda olduğu söylenebilir. Türkiye Bursları’nın raporlarına göre 2019 yılında burs programına kabul edilen öğrencilerin

%12’sini Balkanlar oluşturmaktadır. 2020 yılında ise bu oran %15’e çıkmıştır.

Çizelge 4.41. ‘‘Türkçe bilmek ileride bana ekonomik açıdan katkı sağlayabilir’’

maddesine verilen cevaplar

maddesine katılımcıların %37,6’sı ‘‘katılıyorum’’, %32,1’i ‘‘tamamen katılıyorum’’

cevabını verirken; %24,8’i ‘‘kararsız’’ olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların %3’ü bu maddeye ‘‘katılmıyorum’’ ve %2,4’ü ‘‘hiç katılmıyorum’’ seçenekleriyle dönütte bulunmuşlardır.

Tablodaki verilerden hareketle, katılımcıların Türkçe bilmenin kendilerine ekonomik olarak katkı sağlayacağını düşündükleri sonucuna varılabilir. Türkçe bilmek, Balkan coğrafyası özelinde Arnavutluk’ta ekonomik açıdan iş, ticaret yapma, göç gibi değişkenler aracılığıyla insanlar için ekonomik getir sağlayabilecek bir özellik olarak görülebilmektedir.

Çizelge 4.42. ‘‘Türkçe öğretmenimi seviyorum’’ maddesine verilen cevaplar

Türkçe öğretmenimi seviyorum. n %

Katılımcıların %66,7’si ‘‘Türkçe öğretmenimi seviyorum’’ maddesine ‘‘tamamen katılıyorum’’, %30,9’u ‘‘katılıyorum’’ cevabını verirken; %3’ü ‘‘kararsız’’ olduğunu belirtmiş, %0,6’sı ise ‘‘katılmıyorum’’ seçeneğiyle dönütte bulunmuştur. Tabloya

göre katılımcıların büyük orandaki kısmının, Türkçe öğretmenlerini sevdiği sonucuna varılabilir. Dil öğretiminde kursiyer ve öğretici arasında sağlıklı iletişime dayanan olumlu bir ilişkinin bulunması, öğrencinin öğretmene dolayısıyla da derse karşı olumlu bir algı ve tutum içinde olmasını ve bu durum da dersteki başarı ivmesinin yükselmesi sonucunu doğurabilir.

Çizelge 4.43. ‘‘Türkçe sayesinde dünyada olup biteni daha rahat takip edebilirim’’

maddesine verilen cevaplar

‘‘Türkçe sayesinde dünyada olup biteni daha rahat takip edebilirim’’ maddesine katılımcıların %45,5’i ‘‘katılıyorum’’, %20,6’sı ‘‘tamamen katılıyorum’’, %26,7’si ise ‘‘kararsızım’’ cevabını vermiştir. Söz konusu maddeye %6,7 oranında katılımcı

‘‘katılmıyorum’’, %0,6’sı ise ‘‘hiç katılmıyorum’’ seçenekleriyle dönütte bulunmuşlardır.

Ülkelerin siyaset, savunma ve ekonomideki etki alanlarının genişliği doğrultusunda dilin gelişmişliği ve o dilin öğrenilme gereksinimi doğru orantılı olarak ilerler.

Türkiye, jeopolitik konumu dolayısıyla dünyadaki siyasi olayların büyük çoğunluyla doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılıdır. Tabloya göre de katılımcıların büyük kısmı Türkçe sayesinde dünyada olup biteni daha rahat takip edebileceklerini düşünmektedir.

Çizelge 4.44. Türkçe öğrenirken en çok zorlanılan beceri ya da beceriler ve cinsiyet

Türkçe öğrenirken en çok hangi beceri

Çalışmada kadın ve erkek katılımcıların Türkçe dinleme becerisinde benzer oranlarda zorlandığı görülmüştür. Kadınların %11,35’ininve erkeklerin %12,5’inin dinleme konusunda zorlandığı tespit edilmiştir (p=0,86).

Çalışmada kadın ve erkek katılımcıların Türkçe konuşma becerisinde farklı düzeylerde zorlandığı görülmüştür. Kadınların erkeklere göre konuşma konusunda daha yüksek oranlarda zorlandığı görülmüştür (p=0,01, p<0,05).

Çalışmada kadın ve erkek katılımcıların Türkçe okuma becerisinde benzer oranlarda zorlandığı görülmüştür. Kadınların %6,38’inin ve erkeklerin %83,3’ünün okuma konusunda zorlandığı tespit edilmiştir (p=0,56).

Çalışmada kadın ve erkek katılımcıların Türkçe yazma konusunda benzer oranlarda zorlandığı görülmüştür. Kadınların %34,04’ünün ve erkeklerin %25’inin yazma konusunda zorlandığı tespit edilmiştir (p=0,51).

Çizelge 4.45. Türkçe öğrenirken en çok zorlanılan beceri ya da beceriler ve bilinen diğer yabancı diller

Çalışmada bilinen yabacı dil bakımından katılımcıların Türkçe dinleme becerisinde farklı oranlarda zorlandığı görülmüştür. Arapça bilen katılımcıların diğer yabancı dilleri bilen katılımcılara göre daha çok dinleme becerisinde zorlandığı tespit edilmiştir (p=0,01).

Bilinen yabancı dile göre konuşma becerisinde zorlanma oranlarının farklı olmadığı;

İngilizce, İtalyanca, Arapça, Fransızca, Almanca ve Fransızca bilen kişilerin konuşma becerisinde benzer oranlarda zorlandıkları görülmüştür (p=0,13).

Çalışmada bilinen yabacı dil bakımından katılımcıların Türkçe okuma becerisinde farklı oranlarda zorlandığı görülmüştür. Almanca ve İspanyolca bilen katılımcıların diğer yabancı dilleri bilen katılımcılara göre daha çok okuma becerisinde zorlandığı tespit edilmiştir (p=0,01).

Çalışmada bilinen yabacı dil bakımından katılımcıların Türkçe yazma becerisinde farklı oranlarda zorlandığı görülmüştür. Arapça bilen katılımcıların diğer yabancı dilleri bilen katılımcılara göre daha düşük oranlarda yazma konusunda zorlandığı tespit edilmiştir (p=0,01).

Çizelge 4.46. Türkçe öğrenme ihtiyaç boyutları ve cinsiyet

Çizelge 4.46. Türkçe öğrenme ihtiyaç boyutları ve cinsiyet