• Sonuç bulunamadı

II. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE DUYGULAR TANIMA VE DUYGULAR

2.4. Okul Öncesi Dönemde Duyguların Gelişimi

2.4.3. Okul Öncesi Dönemde Gelişen Duygular

2.4.3.3. Öfke ve Kızgınlık

Kısaç(1997,s.16-17)’a göre, öfke bireyin planları, istek ve ihtiyaçları engellendiğinde ve haksızlık, adaletsizlik ve kendi benliğine yönelik bir tehdit algıladığında yaşanan temel duygulardan biridir.

Öfke, kızgınlıktan sonra gelen ve doğal bir isyan olayıdır. Olaylar karşısında kızgınlığını hırçın davranışı ile gösteren çocuk, öfkesini ise bağırıp çağırma, kendisini yerden yere vurma veya ağlama ile gösterir. Yani öfke ve kızgınlığın babası veya hırçınlığın saldırıya dönüşmesidir (Bulut, 1996, s.189

Öfke normal ve sağlıklı bir duygudur. Öfkesi ve kızgınlığından ötürü insanın kendisini suçlu hissetmesi doğru değildir. Sağlıksız olan, öfkenin saldırganlığa

dönüşmesidir. Engellenmeler bir enerji doğurur. Bu enerji yapıcı da kullanılabilir, yıkıcı da. Sağlıklı bir biçimde dışlaştırılmış öfke amaca yöneliktir, çoğunlukla toplumsal olarak kabul edilebilir bir biçimdedir ve çok kere uzun vadede kişiye yarar getirmesi mümkündür. Öfkenin sağlıksız olarak dışlaştırılması ise saldırganlık ve şiddet biçimindedir ve en büyük zararı kişinin kendisine verir. Yapıcı olarak kullanıldığında öfke zihinsel ve bedensel güç verir (Akdeniz,2007,s.8).

Öfke, hissedildiğinde, kan akışı bir silahı tutmayı ya da düşmana vurmayı kolaylaştırıcı şekilde ellere yönelir; kalp atışı hızlanır, adrenalin gibi hormonların hızla salgılanmasıyla birlikte çevikçe hareket etmeye yetecek güçte enerji meydana gelir (Dönmez, 2007, s.25).

İnsanın istekleri vardır. Bu istekler engellendiğinde kişi öfke hisseder. Öfke evrensel bir duygudur. Ekman ve Friesen kızgınlık halinin farklı kültürlere sahip insanlarda bile aynı tarzda ortaya çıktığını ifade etmişlerdir. Kızgınlık hissi planlanan bir işin rayından çıkmasıyla kendini gösterir. Kızgınlık durumunda nabız hızlanır, kan basıncı değişiklikleri gözlenir, derideki duyu kuvvetlenir (Akpınar, 2004, s.5).

Öfkeli bir kişide en dikkat çeken bölge kaşlardır. Öfke durumunda kaşlar çatılır. Darwin’e göre öfkeli kişide gözler açılmış, burun delikleri genişlemiş, ağız sıkıca kapatılmıştır. Bebekler üç dört aylık olduklarında öfkeleri yüzlerine yansır. Öfke heyecanı çocuk doğduktuk tan kısa bir süre sonra görülür ve aldığı eğitime göre şekil ve derecelerini değiştirerek ömür boyu devam eder (Akpınar, 2004, s.5; Akay, 1999,s.68). Bebeğin öfkesi onun özgür hareketlerine engel olunması sonucu ortaya çıkar.Burun sıkılması, ellerin ve kolların bedene yapıştırılması gibi( Binbaşıoğlu, 1990, s.149).

Çocuk öfke tepkisini bir savunucu gibi kullanmasını kısa sürede öğrenir. Öfkelendiği an dikkat çekeceğini ve istediğinin yerine geleceğini bilir. Ayrıca çocuk öfke tepkisini gösterme eğiliminde olup, bu tepki yaşla birlikte artmaktadır(Aral ve diğer., 2000, s.45; Cantekinler ve diğer., 1995, s.158).

Öfke belirtisi olarak çocuk ağlar, tepinir ve kendini yerlere atar. Okul öncesi çağda öfke değişik biçimler almaya başlar. Nefret etme ve inatçılık davranışları bunun bir sonucu olarak görülür. Okul çağında da durum okul öncesindekinin aynıdır. Bu zamanda da öfkenin nedeni çocuğun isteklerine, gereksinimlerine,

amaçlarının gerçekleştirilmesine engel olunmaktadır. Yaş ilerledikçe öfke konusu değişir ve çoğalır. Öfke konusunda kişi çok engelle karşılaşırsa o zaman öfke, korku biçimine dönüşür. ( Binbaşıoğlu, 1990, s.149 )

Dört yaş civarında açık seçik öfke belirtileri yerlerini bir ölçüde daha ılımlı belirtilere bırakır: Küsme, mırıldanma, dolaylı direniş gibi, bu yaşlarda erkekler ve kızlar önceleri eşit ölçüde fiziksel saldırılarda bulunurlar. Buna karşın;giderek kızlar sözel, erkekler fiziksel saldırıları tercih ederler (Aral ve diğer., 2000, s.45; Cantekinler ve diğer., 1995, s.158).

Kızgınlık, okul öncesi eğitim yaşında olan kız ve erkek çocuklarında farklılıklar gösterir. Bazı olaylar karşısında çok fazla kızgınlık gösteren kız çocuğu, bazı olaylar karşısında kızgınlık gösteren erkek çocuğuna karşı daha az kızgındır veya başka olayın getirdiği kızgınlık veya başka bir davranışın getirdiği kızgınlık oranı yine farklılık gösterir(Bulut,1996,s.189).

Kızgınlık, düşük sosyo-ekonomik çevre çocukları arasında da farklılıklar göstermektedir. Aynı anasınıfında bulunan iki ayrı çevrenin çocuklarından kızgınlık verecek bir olay veya davranış karşısında bulunan düşük sosyo ekonomik çevrenin çocuğunda daha yüksek seviyede kızgınlık gösterdiği belirlenmiştir (Bulut,1996,s.189). Çocuklukta öfke ve kızgınlık duygusunu yaratan durum ve olaylarla bu duyguların dışa vurumu anne-baba ve ailedeki diğer yetişkinlerin taklit edilmesi ile öğrenilir. Öfke ve kızgınlığın her durumda dışa vurulmasının olumlu bir davranış olmadığı yine aile ve yakın çevrenin etkisi ile çocuğa ve ergene kazandırılır. Böylece ergen öfke ve kızgınlığını ne zaman kimlere karşı dışa vuracağını, ne zaman da bastıracağını bilerek yetişir. Türk kültüründe erkeklerin öfke ve kızgınlık duygularını saldırganca söz ve hareketlerle dışa vurması kızlara göre daha çok teşvik görmektedir. Çocuğun yaşı da öfke ve kızgınlığın dışa vurumunda ebeveyn tutumlarını etkiler(Akdeniz,2007,s.14).

Kızgınlık, okul öncesi eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin tutumlarına göre de değişiklik göstermektedir. Bir öğretmen tarafında disiplinli yetişen çocuğun, öğretmen değişikliği sonucu hoşgörü alması, çevresine karşı hırçın ve kızgın davranmasına neden olur.Çocuk, kızgın davranışlarını kendi kendisine ve şahsi

eşyaları ile oyuncaklarına karşı gösterdiği gibi, başkasının oyununu bozarak veya yapmak istediği işi engellemek suretiyle de gösterebilir(Bulut, 1996, s. 189)

Benzer Belgeler