• Sonuç bulunamadı

1.2. ÇEKİN UNSURLARI

1.2.1. TTK Açısından

1.2.1.2. Çekin Alternatifli Unsurları

1.2.1.2.2. Ödeme Yeri

TTK m. 780/1-d uyarınca, çek, ödeme yerini içermelidir. Çekte ödeme yerinin gösterilmesi, özellikle ibraz sürelerinin belirlenmesi, kanunlar ve yetki ihtilafının

147 Bilgili, Demirkapı, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 155; Bozkurt, Ticaret Hukuku- Cilt 3, Kıymetli

Evrak Hukuku, s. 198.

148 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1997, s. 1056.

149 Ayli, Çek Hukukunda Muhatabın Yükümlülükleri, s.43

150 Kendigelen, Çek Hukuku, s. 96; Bilgili, Demirkapı, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 155. 151 Reisoğlu, Çek Hukuku, s. 69.

43

çözümü için önem arz etmektedir. Zira pasif çek ehliyeti (TTK 819), ödemeye ilişkin konular (TTK 822), şekil (TTK 820) ve süreler (TTK 820/2, 767) gibi hususlarda, hangi ülke kanununun uygulanacağını tespit için gereklidir.152

TTK'nın 780/1-d maddesinde düzenlenen bu unsur, TTK 780. maddede sayılan diğer unsurlardan farklıdır. Bu fark, ödeme yerinin gösterilmesinin mutlak zorunlu unsur olmamasıdır. Nitekim TTK 781. maddenin 2. fıkrasında, ödeme yerinin gösterilmemesi halinde ne yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre; muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır. Örneğin çekte sadece T. İş Bankası A.Ş. yazılmış ise, bankanın Genel Merkezi olan İstanbul Merkez Şubesinde ödenmelidir.153

Muhatabın ticaret unvanının yanında birden fazla yer gösterilmiş ise çek, ilk gösterildiği yerde ödenecektir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödenecektir.154 Çekte birden fazla ödeme yeri gösterilip gösterilemeyeceği hususunda KINACIOĞLU, poliçede olduğu gibi çekin de yalnız bir ödeme yeri ihtiva etmesi gerektiğini belirtmiştir. Hatta eğer kanun çekte birden fazla ödeme yeri olabileceğini kabul etseydi, ödemenin ilk gösterilen yerde yapılacağını ayrıca hükme bağlamazdı şeklindeki görüşünü ileri sürmüştür.155

Çekte ödeme yerinin gösterilmesine ilişkin hükümde “muhatabın merkezinden” söz edilmiş ise de, Çek Kanunu'nun 2/7. maddesinde “çek defterinin her yaprağına çek hesabının bulunduğu şube adının yazılması” zorunluluğunun getirilmesinden dolayı “muhatabın merkezi” düzenlemesinin anlamını yitirdiği

152 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 2012, s. 242, Kendigelen, Çek Hukuku, s. 82. 153 Eriş, TTK Hükümlerine Göre Kıymetli Evrak, s. 925.

154 Y.12. HD’nin T: 31.01.2008, E:2007/23259, K:2008/1543 sayılı ilamında: “... Kambiyo senetlerine

mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen çekte muhatap banka olarak C-Kredi Ve Kalkınma Bankası A.Ş. (C-BANK) Genel Müdürlük olarak görülmektedir. Bu durumda sözü edilen çekte ödeme yeri yukarıda açıklandığı şekilde gösterildiğinden ve ilgili bankanın genel müdürlüğünün de İstanbul’da olduğu tartışmasız bulunduğundan anılan çek TTKnun 692. maddesinde öngörülen tüm yasal unsurları taşımaktadır. Aksine kabul aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olmaktadır. Mahkemenin kabulünde olduğu üzere zamanaşımı da oluşmadığından borçlunun isteminin reddi yerine yazılı gerekçeyle takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir...” şeklinde karar

verilmiştir.(UYAP, 18.04.2014).

44

doktrinde ileri sürülmüştür.156 Zira çek defterinin henüz keşideciye tesliminden önce çek yaprakları üzerine matbu şekilde ödeme yeri yazılmış olacağından, uygulamada çekte ödeme yerinin yazılmaması gibi bir durumla karşılaşılmaz.157 Ancak bir başka görüşe göre, oldukça düşük rastlanabilecek bir ihtimal de olsa, şube adının yazılmamış bulunması, Çek Kn. 3. madde uyarınca çeki geçersiz kılmayacağı için, TTK’daki 781/2 maddesinin uygulama olanağı olduğunu göstermektedir.158

Çekin nerede ödeneceğinin mülki bölüm olarak gösterilmesi yeterli olup ayrıca muhatabın adresinin de belirtilmesi gerekmez. Çünkü çek, bir banka veya finans kuruluşunca ödeneceğinden ve bu kuruluşlar ticaret siciline tescil ve ilan edilmiş olduğundan, adresleri kolayca tespit edilebilmektedir.159

Muhatap banka veya katılım bankası ödeme yerinde birden fazla şubeye sahipse, ödemenin bunlardan hangisinde yapılacağının gösterilmesinde fayda vardır. Esasen bankalar müşterilerine verdikleri çeklerinde bu hususu belirtmektedirler. Buna göre, "iş merkezi" teriminin Bankalar Kanunu 9/6 kapsamında muhatap bankanın "merkez şubesi” olarak anlaşılması ve bu gibi hallerde çekin ödeme yerinin de muhatap bankanın merkez şubesi olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak buradan, bir çekin mutlaka ödeme yeri olarak gösterilen ya da ödeme yeri sayılan yerde ibraz edilmesi gerektiği gibi bir sonuca da varılmamalıdır. Zira 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/1. maddesine göre, karşılığı (provizyonu) bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde banka veya finans kurumu tarafından ödenecektir; Bu gibi hallerde çek, muhatap bankaya, yani onun tüzel kişiliğine ibraz edilmiş sayılmakta, bu nedenle hesabın bulunduğu şubenin ödemeyi reddedemeyeceği kabul edilmektedir.160 Dolayısıyla ödeme yerinin belirlenmesi, çekin nerede ibraz edileceği değil, daha çok ibraz sürelerinden hangisinin uygulanacağının tespiti

156 Abuzer, Kendigelen, Türk Ticaret Kanunu Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, Oniki levha Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2016, s. 579; Ayli, Çek Hukukunda Muhatabın Yükümlülükleri, s. 38

157 Çeker, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Ticaret Hukuku, 578; benzer görüş İçin Kendigelen, Çek Hukuku, s. 83; Arslan, Kayançiçek, 5941 Sayılı Çek Kanunu Şerhi, s. 125. 158 Bahtiyar, Mehmet: “Değerlendirmeler…”, s. 67-82.

159 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku,1997, s. 1050; Kendigelen, Çek Hukuku, s. 84; Bilgili, Demirkapı,

Kıymetli Evrak Hukuku, s. 153; Kaçak, Açıklamalı-İçtihatlı Tüm Yönleriyle Bono-Poliçe-Çek,

s. 131.

45

açısından önem taşımaktadır. Bu bakımdan adresin gösterilmemiş olmasının bir öneminin olmadığı ortaya çıkmaktadır.161

1.2.2. 5941 Sayılı Çek Kanunu Açısından

5941 sayılı Çek Kanunu 20.12.2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yürürlükten kaldırdığı 3167 sayılı Çek Ödemelerinin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun hemen hemen tüm hükümleri değiştirilmiştir.

Çek Kanunu m. 2/7’de, TTK’da belirtilen çek unsurlarının dışında ayrıca çek defterinin her yaprağında bulunması gerekli unsurlar gösterilmiştir. Bu hükümle TTK’nın çekin şekil şartlarında; yani kurucu unsurlarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Çek Kanunu ile getirilen hususlar çekin şekil şartlarına ilave olarak çek yaprağında bulunmalıdır. Bu yeni düzenlemeler ile TTK’nın 780 ve 781. maddeleri değişmiş sayılamaz.

5941 sayılı Çek Kanunu, 31.01.2012 tarihinde 6273 sayılı yasa ile değişik 5941 sayılı Çek Kanunu ve yine 01.07.2012 yürürlük tarihli TTK’nın uygulaması ve unsurlar anlamında hangisinin geçerliliği olacağı değerlendirildiğinde; Çek Kanunu 2. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenleme karşımıza çıkmaktadır. Buna göre; “Türk Ticaret Kanunundaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu maddede yer alan koşullara aykırı olması çekin geçerliliğini etkilemez.” hükmü kanun koyucu tarafından kabul edilmiştir. Bu da demek oluyor ki, Çek Kanuna uygun olmasa da TTK hükümlerine uygun düzenlenen çekler geçerli kabul edilecektir. Öğretide de gerek TTK, gerek 5941 ve 6763 sayılı yasaların amaçları doğrultusunda uygulanacağı kabul edilmiştir.162 Ayrıca Çek kanunundaki düzenlemelerin çekin yasal unsurlarından ziyade bankalara bazı yükümlülükler getirdiğini vurgulamak gereklidir.

161 Kendigelen, Çek Hukuku, s. 83, Arslan, Kayançiçek, 5941 Sayılı Çek Kanunu Şerhi, s. 125. 162 Eriş, TTK Hükümlerine Göre Kıymetli Evrak, s.923; Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 2012, s.

46