• Sonuç bulunamadı

Ödeme Emrine Karşı Dava Açılmasında Ve Açılan Davanın Sonuçlandırılmasında Sürelerin Yetersizliğ

ÖDEME EMRİNİN HUKUKSAL DENETİMİ

IV. ÖDEME EMİRLERİNE İTİRAZ (DAVA AÇMA) SÜRESİ

5. Ödeme Emrine Karşı Dava Açılmasında Ve Açılan Davanın Sonuçlandırılmasında Sürelerin Yetersizliğ

a. Genel Olarak

İdari yargıda dava açma süreleri, hem kişilerin hak arama özgürlüklerinin kullanımı hem de idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetimi açısından son derece önemli bir konudur. Kişiler açısından önemli olan tarafı bu sürelerin hak düşürücü süreler olmasıdır. Süreyi kaçıran kişi dava hakkını kaybeder. Bu arada idare de yargısal denetimden kurtulmuş olur.

Bir hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin olabildiğince yargısal denetime tabi tutulması isteniyorsa, bu sürelerin olabildiğince akılda kalıcı şekilde, basit ve hesaplanabilir tarzda olması gerekir. Yoksa mevzuatta, süreleri olabildiğince karmaşıklaştırarak, kişileri hataya düşürüp yargısal denetimin yollarını kısmak da

mümkündür.153

b. Dava Açma Süresinin Kısalığı

2577 sayılı İYUK'da vergi mahkemelerinde dava açma süresi otuz gün olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla genel dava açma süresi 30 gündür.

Ödeme emirlerine karşı açılacak davalarda, dava açma süresi 6183 sayılı Kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme özel hüküm niteliği taşıdığından İYUK'un 30 günlük genel dava açma süresi ödeme emrine karşı açılacak davalarda uygulanamayacaktır. Diğer bir ifadeyle ödeme emirlerine karşı açılacak davalarda süre, tebliğ tarihinden itibaren 7 gündür.

Bu sürenin kısalığı uygulamada pek çok soruna sebep olmaktadır. Örneğin üç ayrı yıl ile ilgili olarak düzenlenen KDV ve kurumlar vergisi alacaklarına ilişkin ödeme emirleri için ortak dava açılmaktadır. Davaların yanlış açılması bazen davanın reddi suretiyle hak kaybına yol açtığı gibi, bazense verilen örnekte olduğu gibi 30 gün içinde yeniden dava açılma hakkı veren dilekçe ret kararları ile sonuçlanmaktadır. Bu da davanın süresini daha başlangıçta 153DOĞRUSÖZ Bumin, "Vergi Yargısında Dava Açma Süreleri", Referans Gazetesi, (erişim)

ortalama 50 gün olarak uzatmaktadır. Mükellefler bazen, çok sayıda ödeme emrine karşı süresinde dilekçe hazırlayamadıklarından veya gerekli delilleri bu sürede oluşturamadıklarından, kasten bu yola gitmekte ve bu yolla zaman kazanmaktadırlar. Her ne kadar, mükellefler kendileri açısından haklı görülseler de ortaya çıkan bu sonuç kanunun dolanılmasıdır.154

Ödeme emrine karşı açılan davalardaki bu süre hak düşürücü süredir. Kişilerin bu süreleri kaçırması halinde hem dava hakları ortadan kalkmakta ve aleyhlerine yapılan işlemler kesinleşmekte hem de idare üzerinde yargı denetimi bu yüzden kurulamamış olmaktadır.

Yargıda başvuruların belli sürelerle sınırlandırılması elbette kaçınılmazdır. Ancak bu sınırlamanın, hem hakkın özünü ihlal eder derecede kısa tutulmaması hem de ilgili yargı yerinde uygulanan genel sürelerden farklı halde "öngörülemez" ve "haklı beklenti" halinin

ihlali biçiminde olmaması gerekmektedir.155

Dava açma süresinin kısa olmasının sakıncaları yukarıda anlatılmıştır. Mükellefleri hem hak kayıplarından kurtarmak hem de kanunun dolanılması yollarına gitmek zorunda bırakmamak için ödeme emirlerine karşı açılacak davalarda dava açma süresini uzatmakta

yarar vardır. Bunun için ise 6183 sayılı Kanunda değişiklik yapılması gerekmektedir.156 Hatta

mevzuattaki karmaşayı ortadan kaldırmak için süre düzenlemesini İYUK'a taşımakta da yarar vardır.157

Genel dava açma süresi haricinde vergi mevzuatlarında birçok özel dava ve idari başvuru süresinin belirtilmiş olması, mükellefler açısından bir kafa karışıklığına yol açmakta ve ilgililerin dava açma süresini kaçırmasına yol açtığından tüm bu süre karmaşası yerine,

154 DOĞRUSÖZ Bumin, "Hukuk Devletinde Ödeme Emrine Dava Açma Süresi".Referans Gazetesi, (erişim)

http//www.referans.com.tr.30.10.2010.

155Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin De Geouffre de la pradelle Fransa kararında; uygulanan usulün

karmaşıklığı ve açık olmaması nedeniyle başvuru süresinin aşılması, mahkemeye başvurma hakkının (adil yargılanma) ihlali sayılmıştır. Benzer şekilde ödeme emrine özgü 7 günlük süre idari yargıda öngörülen idare ve vergi mahkemelerine genel başvuru süresiyle bağdaşmamakta olup, "haklı beklenti" ve "öngörülebilme" unsurları yönünden adil yargılanma hakkını ihlal etmektedir.

156Ödeme emrine karşı 7 günlük dava açma süresine ilişkin olarak, davacıların ödeme emrine karşı açacakları

davada Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunmaları halinde mahkemelerce bu iddianın ciddi görülerek Anayasa Mahkemesi'ne iptali istemiyle başvurulması da diğer bir çözüm yolu olarak düşünülebilir. Nitekim Muğla 1.İdare Mahkemesi'nin 11.3.2008 gün ve E:2007/2257, K:2008/478 sayılı kararı ile ödeme emrine karşı 7 gün içinde dava açılmadığı gerekçesiyle süre yönünden reddedilen davaya yapılan itiraz sonucu, Aydın Bölge İdare Mahkemesi'nin 25.9.2008 günlü kararı ile 6183 sayılı Kanunun 58.maddesinin 1.fıkrasında bulunan "...7 gün içinde" ibaresinin Anayasanın 2. ve 36. maddelerine aykırı olduğu düşüncesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuştur.

157DOĞRUSÖZ Bumin, "Hukuk Devletinde Ödeme Emrine Dava Açma Süresi". Referans Gazetesi, (erişim)

basit bir veya iki sürenin belirlenmesi suretiyle bütün vergisel işlemlere karşı açılacak

davalarda bu sürelerin uygulanması sağlanabilecektir.158

Ayrıca, ödeme emirlerinde uygulamada çok sık yapılan cuma günü tebligat yapılması

usulünden de vazgeçilmelidir.159 Bu durumda 7 günlük süre mükelleflerin büyük bir

çoğunluğunun ancak pazartesi günü harekete geçmeleri sebebiyle fiilen 5 güne düşmektedir.

c. Ödeme Emrine Karşı Açılan Davanın Neticelendirilmesinde Sürenin Kısalığı

6183 sayılı Kanunun 58/5. maddesine göre, ödeme emrine karşı açılan davayı vergi mahkemesi 7 (yedi) gün içinde karara bağlamak zorundadır.

2577 sayılı İYUK'un Tebligat ve Cevap Verme Başlıklı 16.maddesinde ise; " 1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur. 2. Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Buna karşı davacı cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir.3. Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez." düzenlemesine yer verilmiştir.

2577 sayılı Kanunun 16.maddesi hükmünün içeriği diğer bir ifadeyle dosyanın tekemmül etme aşaması düşünüldüğünde, ödeme emrine karşı açılan davanın yedi gün içinde sonuçlandırılmasına ilişkin hükmün uygulanabilirliği olmayan atıl bir hüküm olduğu ortaya çıkmaktadır.

2577 sayılı Kanunun 16.maddesi hükmünün idari yargılama safhaları için uygulanması zorunlu bir düzenleme olması karşısında, 6183 sayılı Kanunun 58/5.maddesinde yer alan ödeme emrine karşı açılan davanın yedi gün içinde sonuçlandırılacağı düzenlemesi uygulanabilirliğini yitirmektedir. Çünkü ödeme emrine karşı açılan davalara idari yargı düzeni

158DOĞRUSÖZ Bumin, "Vergi Yargısında Dava Açma Süreleri",Referans Gazetesi, (erişim) http//www.referans.com.tr,30.10.2010.

159ÜZELTÜRK Hakan, "Ödeme Emrine Karşı Açılacak Davalar ve Mükellef Hakları", Dünya Online,

içinde görevli idare veya vergi mahkemeleri tarafından bakılmakta ve bu mahkemeler tarafından uyuşmazlık çözülmektedir.

Bu durumda yapılması gereken, 6183 sayılı Kanun'da yapılacak bir değişiklik ile bu düzenlemenin kaldırılarak, ödeme emrine karşı açılan davanın sonuçlandırılmasına ilişkin kesin bir süre tayin edilmemesidir. Zira idare ve vergi mahkemelerindeki mevcut iş yoğunluğu ve dosyaların tekemmül etme safhasının uzun olması sebebiyle davanın ne zaman sonuçlandırılacağı öngörülememektedir.

Uygulamada, ödeme emrine karşı açılan davaların yedi gün içerisinde sonuçlandırılamayacağı davacılar tarafından kabul edilmekte ve ödeme emrine karşı açılan davalarda bu husus ile ilgili herhangi bir itirazda bulunulmamaktadır. Danıştay uygulamasında, ödeme emrine karşı açılan davaların yedi gün içinde sonuçlandırılamaması hususu bozma nedeni olarak kabul edilmemektedir. .