• Sonuç bulunamadı

2. 2.ÖĞRETMENLĠK MESLEĞĠ VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

2.2.1. ÖĞRETMENLĠK MESLEĞĠ

İnsanlık var olduğu sürece eğitim ve öğretim faaliyetleri de var olmaya devam edecektir. Toplumların varlıklarını devam ettirebilmeleri, eğitim ve öğretim etkinliklerine bağlıdır. Toplumlar, eğitim ve öğretim aracılığıyla kendi yargılarına, inançlarına, millî değerlerine, kültürel özelliklerine sahip ve onları yaşatacak, geliştirecek bireyler yetiştirirler.

Bundan dolayı eğitim ve öğretim ortamının en önemli unsuru olan öğretmenlik mesleği de önemini her çağda devam ettirecek ve varlığını koruyacaktır.

Büyük bir hızla gerçekleşen sosyal ekonomik ve teknolojik değişmelere rağmen eğitim ortamında öğretmenin önemi hiçbir zaman azalmamıştır. Zira izlenen program, ders kitabı ve her türlü araç – gerecin verimliliği büyük oranda öğretmene bağlıdır. Eğitim ortamı, öğretmenin yaklaşımına göre şekil ve anlam kazanır (Özbay, 2003: 1). Teknoloji ve bilim ne kadar gelişirse gelişsin, eğitim ortamında öğretmenin yerini doldurabilecek bir obje üretememiştir. Varış (1973: 50) öğretmenin eğitim ortamındaki önemini şu şekilde ifade eder:

“Öğretmenlik statüsü yalnızca bilgi verme rolünü gerektirseydi, bu işi öğretim makineleri, televizyon ve radyo vb. araçlarla yapmak mümkün olurdu. En azından teknoloji yönünden gelişmiş ve teknoloji ötesine geçmiş toplumlarda öğretmen problemi kolayca çözümlenirdi. Oysa davranış bilimleri bize, öğrencinin, öğretmenin tutum ve davranışlarıyla etkilendiğini göstermektedir.”

Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere öğretmenlik mesleği, yaşanan gelişmeler ve değişmelerle birlikte yeni boyutlar kazanacak ama yok olmayacaktır. Bundan dolayı

öğretmenlik mesleğinin tanımı, rolleri, görevleri, yeterlikleri gibi konular sürekli olarak araştırılacak ve üzerine çalışmalar yapılacaktır.

1973 tarihli 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu‟nda, öğretmenlik mesleği “özel bir ihtisas” mesleği olarak ifade edilmiş ve şu şekilde tanımlanmıştır:

“Öğretmenlik, devletin eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerine üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Millî Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler. Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyonla sağlanır.

Yukarıda belirlenen nitelikleri kazanabilmeleri için hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yükseköğrenim görmelerinin sağlanması esastır. Bu öğrenim lisans öncesi, lisans ve lisansüstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkân verecek biçimde düzenlenir” (1739 SK. Madde 43).

Öğretmenlik mesleğinin “özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlanması, artık öğretmenlik mesleğinin yalnızca öğretmenlik eğitimi almış kişiler tarafından icra edileceği anlamına gelmektedir. Yani öğretmenlik mesleğini her üniversite mezunu yapamaz, bu alanda yükseköğrenim gören kişiler yapabilir.

Yapılan bu öğretmenlik tanımına göre, öğretmenlerden mesleki olarak üç alanda donanımlı olmaları beklenmektedir. Bu alanlar genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon olarak belirlenmiştir. Öğretmenlerin bu konularda gerekli donanıma sahip olabilmeleri için hizmet öncesi eğitimde bu alanlara yönelik dersler almalılardır. Küçükahmet (2007: 208), bu derslerin neye yönelik olması gerektiğini şu şekilde açıklar:

“Öğretmenlik meslek bilgisi: “Öğretmen adayına kim, niçin, nerede, nasıl öğretmelidir?” sorularına cevap veren derslerdir.

Alan bilgisi: Öğretim alanı hakkında derin ve engin alan bilgisi veren derslerdir.

Genel kültür: Küçük bilgi, olgu ve olay kategorilerini büyük strüktüre oturtmaya yarayacak genel kültürü veren derslerdir.”

Kavcar (1994:9) ise, öğretmenlerden bu üç alanda yeterli olmalarının beklenmesinin nedenlerini; genel kültürün önemi açıktır. Alan bilgisini, „bilmeyen öğretemez‟, öğretmenlik meslek bilgisini de „her bilen öğretemez‟, şeklinde açıklamıştır.

Çetinkaya‟ya (2007: 5) göre öğretmenlerin, genel kültür yanında mesleki formasyon ve alan bilgisiyle donanmış olması şarttır. Çünkü öğretmen, eğitim-öğretimin en önemli unsurudur. Hele Türkçe öğretmeni söz konusu olunca, bu önem daha da artmaktadır. Zira okul başarısıyla dil becerisi arasında doğrudan bir ilişki olduğu yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Dil becerilerinin öğrencilere kazandırılmasında birinci derecede etkili olan Türkçe öğretmenleridir.

Öğretmenler 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu‟nda öğretmenlik mesleğiyle ilgili belirlenen kriterleri taşımakla yükümlüdürler. Belirlenen kriterlere uygun olmayan kişiler öğretmenlik mesleğini icra edemezler. Kişi öğretmenlik lisans programından mezun olsa da eğer belirlenen şartlara uygun nitelikler taşımıyorsa Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kadrolu eleman olarak öğretmenlik mesleğini yapamaz. Bu durum Kanunun 45. Maddesinde

“Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak nitelikler Millî Eğitim Bakanlığınca tespit olunur. Öğretmenler, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından Millî Eğitim Bakanlığınca seçilirler” (1739 SK.

Madde 45) şeklinde ifade edilmiştir.

Öğretmenlik mesleğinin kriterlerinin kanunlarla belirlenmesinin en önemli nedeni, eğitim ve öğretimde amaç ve kazanımların gerçekleştirilmesi için gerekli bazı şartların sağlanmasıdır. Sağlanması gereken bu şartlar içerisinde ise en önemli unsur eğitim ve öğretime rehberlik eden öğretmenlerin gerekli mesleki yeterliğe sahip olmasıdır. Öğrenme ortamında fiziki şartlar her ne kadar yeterli olursa olsun, bu şartlar öğretmenin değerlendirebildiği ölçüde faydalı hâle gelecektir.

Eğitim ve öğretimin belirlenen amaçlara ulaşabilmesi için “İyi bir öğretmenin sahip olması gereken yeterlikler neler olmalıdır?” sorusuna her çağda cevap aranmıştır. Bu yeterlikler, çağın ve toplumun gereksinimlerine göre şekillenmektedir. Öğretmenler yeni nesilleri geleceğe hazırlamak için çağın tüm yeniliklerini, gelişmelerini bilmeli ve bu konuda gerekli olan yeterliklere sahip olmalıdır. Aynı zamanda ait olduğu toplumun önceliklerini ve

taleplerini de dikkate almalıdır. Öğrencilere, hem millî hem de çağın gerektirdiği evrensel değerler kazandırılmalıdır. Bu konuda ilk basamağı, toplumun devamını sağlayacak, yozlaşmayı engelleyecek millî değerler ve gereksinimler oluşturmaktadır. “Çocuk yetişirken kültürün bir kısmını tesadüfî olarak öğrenmektedir. Okulun görevi kültürün birikmiş kısmının rasgele değil, düzenli bir biçimde öğretimini sağlamaktır” (Küçükahmet, 2004: 8). Öğretime rehberlik edecek kişi öğretmen olduğu için öncelikle öğretmenler öğrencilere bu nitelikleri kazandıracak yeterliklere sahip olmalıdır. Millî Eğitim Temel Kanunun ikinci kısmının ikinci bölümünde “İlköğretimin Amaç ve Görevleri” şu şekilde belirtilmiştir:

Madde 23. İlköğretimin amaç ve görevleri, millî eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak,

1. Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu millî ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek;

2. Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayata ve üst öğrenime hazırlamaktır.

Görüldüğü gibi bu ifadeler, ilköğretimin ve dolayısıyla öğretmenin temel amacının millî değerleri kazandırmaya yönelik bir eğitim etkinliği yapması gerektiğinin dayanaklarıdır.

İlköğretimin amaç ve görevlerinin temelinde, bireyleri millî ahlak anlayışına uygun iyi bir vatandaş olarak yetiştirmek vardır. Millî değerlerini özümseyen bireyler, evrensel bilgi ve değerleri daha doğru şekilde kavrar ve değerlendirir. Bundan dolayı, öğretmen yeterlikleri çağın gelişmeleri ve toplumun beklentileri doğrultusunda şekillenmektedir.

Yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin ortaya çıkardığı beklentiler, öğretmenlik mesleğinin nitelik ve yeterliklerinin artması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum, öğretmen yeterliklerinin neler olması gerektiğine yönelik çalışmaların artmasını sağlamıştır.

Ayrıca yapılan çalışmalar, ülkelerin eğitim sistemlerinde söz sahibi olan kurumlar eliyle gerçekleştirilerek, belirlenen yeterliklerin tüm öğretmenlere kazandırılması hedeflenmektedir.