• Sonuç bulunamadı

Öğretmenin Mesleğini Alışkanlık Haline Getirmesi:

Belgede FEN ÖĞRETİMİ (sayfa 78-85)

Fen Öğretimi ve Sorunları

4) Öğretmenin Mesleğini Alışkanlık Haline Getirmesi:

Bir öğretmenin, mesleğindeki başarısını engelleyen en önemli faktör, belli bir sürenin sonunda kendisini yenili- yememesi, bazı alışkanlıklar edinerek bunu sürdürm esi­ dir. En basit örneği öğretmen, bir önceki yıl hazırladığı ders notlarını, sınav sorularını, bir sonraki ders yılında hiçbir değişiklik, ekleme yapmaksızın kullanabilm ektedir. Oysa içinde yaşadığımız dünyada hergün büyük değişim ­ ler, ilerlem eler olmaktadır. Bütün bunları görmezlikten gel­ mek, ne öğretm enlik mesleği ile ne de uygar insan tipi ile bağdaşamaz. Karşımızdaki öğrenci topluluğu, diğer yaşıtları ile farklılık gösterm ektedir. Okula zorlu bir sınav zincirini aşarak gelmişlerdir. Bazı üstünlükleri vardır. Ken­ disini yenileyemeyen, değişimleri, ilerlem eleri çeşitli ile ti­ şim araçları ile kitap, dergi gibi yayınlardan izlemeyen bir öğretmen, sıklıkla böyle seçme bir öğrenci topluluğu karşısında zor duruma düşebilir. Hatta öyle durum lar var­ dır ki öğrenci, ilgi alanını belirlemekte, olanaklarını en iyi şekilde kullanabilm ekte ve çalışmalarında, öğretmenini geride bırakabilmektedir.

Dergi ve kitap konusunda okul kütüphanesi, öğrenci ve öğretmenlere açıktır. Fakat var olan kitaplar ya yeter­ li sayıda değil, ya da basım tarihleri çok eskidir. Belirli dergi ve kitaplara abone olunması ve düzenli olarak oku­ nup öğretm enler tarafından değerlendirilm esi ve öğrenci­

lere kaynak kitap olarak gösterilmesi, bu sorunun çözü­ münde çok önemli bir aşamadır.

Ö ğretm enlik gibi yoğun çalışma gerektiren ve doğal olarak yorucu bir meslekte en büyük zevk, öğretilenin öğ­ renci tarafından anlaşılıp öğrenilm esi ve öğrenildiğinin gösterilm esidir. Bunu başarmak, öğretmenin kendisine ve mesleğine gösterdiği saygıya, gelişmiş sorum luluk duygu­ suna bağlıdır.

Genelde beş ana başlık altında sunduğum «Yabancı Dille Öğretim Yapan O rtaöğretim Kurum lannda Fen Öğre­ tim i ve Sorunları» konusu, Millî Eğitimimizde gün g e çtik­ çe önem kazanmaktadır. Sözünü ettiğim sorunlardan ba­ zıları, tüm eğitim kurum lan için geçerlidir. Yine bu sorun­ lar, tüm eğitim sistemimizdeki sorunlarla paralellik gös- term ektir.Am aç, Millî Eğitimin genel ve özel hedeflerine, öğretim kurumu, öğretmeni ve öğrencisi ile bir bütün ola­ rak başarı ile ulaşmaktır. Sorunlar büyük boyutlara ulaş­ madan, ortak bir çözüme kavuşabilmen, toplumumuzun geleceğini oluşturan çocuklarım ız en iyi şekilde eğitilm e­ lidir.

GENEL TARTIŞMA

BAŞKAN — (Doç. Dr. Özcan Demirel). Çok teşekkür

ediyoruz. Sayın Kırman. Konuşmacı yabancı dille eğitim yapan kurumların kendine özgü bazı sorunları olduğunu belirtti. Bunlardan çoğunu dile getirdi ve soruları 5 ana başlık altında toplamış oldu. Bunlardan en çok önemli ola­ nı Yabancı dil yetersizliği ki, yabancı dille öğretim yapan kuruluşlarda en çok görülen sorun da bu. Şimdi bildiriye ilişkin tartışm a kısmına geçmek istiyorum.

Dr. FEVZİ ÖZ — Sayın Başkan, sayın konuklar, ben

konuşmama sayın sunucuya teşekkürlerim le başlamak is­ tiyorum. Cidden çok özlü ve kapsamlı bir şekilde, konuyu ortaya koymuş oldular.

Genel tartışm a ortamında, fen öğretim i yabancı dille olduğu zaman çocuklar, gençler, feni ve m atem atiği iyi­ ce özümseyemiyorlar, dolayısıyla başarılı olamıyorlar, ya ­ ratıcı olamıyorlar, sınırlı bazı şeyler öğreniyorlar deniliyor. Nitekim Sayın Sunucu konuşmasında öğrenciler öğren­ diklerini yaşama geçirem iyorlar buyurdular ve kitapla sı­ nırlı kalıyorlar konusunu birkaç defa tekrar ettiler. Japon­ ya ’da, Almanya’daki ve diğer ülkelerde fen öğretim i, bild i­ ğim kadarıyla yabancı dille yapılmıyor; kendi ana diliyle yapılıyor, daha iyi özümsensin ve yaratıcı olunsun diye. Acaba sayın sunucu uygulamacı olarak ne buyururlar?

BAŞKAN — Buyurun Sayın Meral Aksu.

MERAL AKSU — Ben burada iki sorunu dile getirm ek

istiyorum.

Bazı öğrenci ve veliler, «Üniversite giriş sınavlarında Fen soruları da Türkçe sorulduğuna göre, yabancı dille fen öğretim i yapmaya ne lüzum var» diye sorm aktadırlar.

Diğer bir konu ise, «üniversiteye giriş sınavlarında; yabancı dille eğitim gören öğrencilerin soruları yine bild i­ ği yabancı dille sorulsun» desem sayın konuşmacı ne der?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN — Biz de teşekkür ederiz Sayın Aksu.

Zannederim yine ana dil, yabancı dil tartışm ası g er­ çekten bir panel konusu olacak nitelikte. Tabiî burada

üniversite girişi sınavlarının Türkçe oluşu, öğretim in ya­ bancı dille oluşu ayrı bir ikilem ortaya getiriyor. Zanne­ derim ki sayın konuşmacının da bu konuda görüşleri ola­ caktır.

Şimdi Sayın Feryal Taşçıoğlu'na söz veriyorum, bu­ yurun.

FERYAL TAŞÇIOĞLU — Benim çok kısa olarak de­

ğinm ek ve sormak istediğim birkaç konu var. B irincisi öğretim programlarının İngilizce fen ve m atem atik öğreti­ mi yapan okullarla ilgili bir yönüne değinmek istiyorum. Program çok kapsamlı, bir de İngilizce öğretim yaptığımız için çok fazla ezberciliğe dayanıyor ve sürüklüyor çocuk­ ları. Örneğin orta 1. sınıfta, kuşlarda tüylerin çeşitlerini öğreniyoruz. 4-5 tane çeşidi öğreniyor, bir de üstelik bun­

ların İngilizce isim lerini ezberliyor. Ben de bu sene yeni öğrendim.

İkinci değinmek istediğim konu, İngilizce ders kitabı ve başvurulacak kitapların bulunmayışıdır.

Son olarak, yabancı dille eğitim veren kuruluşlar ara­ sında işbirliğinin olmadığını belirtm ek istiyorum.

BAŞKAN — Sayın Kırman, tartışm acıların soruları şöyle: m üfredat sorunu, İngilizce ders kitabı sorunu, Üni­ versite giriş sınavlarıyla yabancı dille öğretim, ana dille- yabancı dille öğretim sorularına toplu bir cevap verirseniz, seviniriz. Çünkü zamanımız çok sınırlı.

Buyurun.

AYŞE KIRMAN —

Sorulan sorular ile tartışm anın asıl konusunu oluştu­ ran Yabancı Dil -Ana Dil çelişkisi, güncel bir sorun ha­ line gelm iştir. Bu soruna somut bir örnek olarak kendi öğ­ rencilerimden birinin durumunu gösterebilirim . Bu öğren­

cim Orta II. sınıfa kadar yurt dışında öğrenim görmüş ve okulumuzda okuduğu iki yıl boyunca tüm derslerinden çok başarılı bir öğrenci olmuştur. Özellikle İngilizce ders­ lerinden notları çok iyidir. Bu yıl Fen Lisesi sınavına g ir­ miş fakat kazanamamıştır. Sebebini sorduğumda, Türkçe yapılan sınavda soruları anlıyamadığmı söylem iştir. Bu ce­ vap karşısında sorumluluğun büyük bir bölümünün kendi­ sinde olduğunu söyledim. Çünkü sınavdan önce, sınavın nasıl olacağını en azından Türkçe yapılacağını biliyordu ve olanakları ölçüsünde kendini hazırlayabilirdi.

Yine son sınıf öğrencileri üç yıl sonra girecekleri Üni­ versite sınavının telaş ve sıkıntısını şimdiden yaşamakta ve «Türkçe hazırlanan sınavda İngilizce okuduğumuz fen ve m atem atik sorularına nasıl cevap vereceğiz?» diye sor­ maktadırlar. Onlara uyarım, bu sınav için hazırlıklarını son yıla bırakmayıp şimdiden çalışmaları sırasında değişik kitapları - Türkçe kitapları da - kullanarak yabancı dilde­ ki terim ler ile Türkçe terim ler arasında karşılaştırm a yap­ maları oldu.

Bilim gibi evrensel bir konuda, değişik diller arasında terim ler ve kavram lar büyük bir benzerlik ve bütünlük için ­ dedir. Buna rağmen konuyu som ut hale getirm ek biraz da öğrencinin kendi çabasına kalmaktadır. Yardımcı ola­ rak okulunu ve öğretm enini seçebilir. Ama yabancı dille öğretim yapan bir kurumda sorunu oluşturan m atem atik ve fen derslerinin Türkçe yapılması olanaksızdır. Öğren­ cilerin, şu andaki öğrenim ini ve daha sonraki yaşamlarını doğrudan etkileyecek bir sınav arasındaki çelişki ve ta r­ tışmanın kesin bir çözüme ulaşması sanırım sunulan öne­ riler ışığında yapılan bir değişiklikle sona erebilir.

Öğretim programı, diğer bir tartışm a konusu olarak karşımıza çıktı. Bazı değişikliklerin yapılması gerektiği bir gerçek, ama bildirim de de belirttiğim gibi konulardaki

kaydırma ve değişiklikleri yapmak, bizim elimizde değil Ancak Bakanlık düzeyinde yeni bir düzenlemeye gidilebi­ lir. Yine de öneri olarak sunabileceğim ; Orta II. sınıf ko­ nularından bir kısmının konu bağlantıları sağlanarak, za­ man açısından herhangi bir sorunla karşılaşmadığımız Or­ ta I. ve O rta III. sınıfa aktarılması olacaktır.

Kaynak kitapların yetersizliği, diğer bir sorun olarak güncelliğini korumaktadır. Örneğin öğrencilerim izin dö­ nem ödevi olarak hazırladıkları projelerinde referans ola­ rak gösterdikleri kitaplar, ilkokul ansiklopedilerinden, ken­ di ders kitaplarından öteye geçmemektedir. Veya kendi yabancı dil düzeylerinin çok üstünde bir dille yazılmış k i­ tap ve ansiklopedik bilgileri olduğu gibi kağıda aktarıp ödev olarak getirm ektedirler. Oysa ödevden amaçlanan, öğrencinin kendi yaratıcı gücünü kullanıp kendi olanak­ ları ile bir şeyler yapabilmesidir.

Çözüm olarak, arkadaşımın da belirttiği gibi ilk aşa­ mada yu rt dışından gelen kitaplarla ilgili işlemlerin en aza indirilm esi, daha sonra sağlanan kitapların ilgili ö ğret­ menler tarafından okunup, değerlendirilip öğrenciye kay­ nak olarak tavsiye edilmesi gösterilebilir.

Ö ğretm enler arası işbirliğinin gerçekleşmesi ise bir noktadan sonra sanırım kişisel özveriye dayanıyor. Zaman zaman aynı okul içinde, aynı branş öğretm enleri arasında dahi gerçekleşmeyen işbirliğini, değişik okulların ö ğret­ menleri ile gerçekleştirm ek gerçekten zor. Ama aşama - kitap alış-verişi, belirli zamanlarda düzenlenen toplantı­ lar, bu işbirliğini gerçekleştirebilir.

Teşekkürle^

BAŞKAN — Biz de çok teşekkür ediyoruz açıklam a­

larınız için, Zamanımız doldu, o bakımdan Üçüncü O turu­ mu kapatıyorum.

Fen Öğretiminde karşılaşılan

Belgede FEN ÖĞRETİMİ (sayfa 78-85)