• Sonuç bulunamadı

2.1. Kavramsal Açıdan Öz Yeterlilik

2.1.7. Öğretmen Öz Yeterlik İnançlarının Eğitime Yansımaları

Öğretmen öz yeterlik inancı, eğitim programlarının başarılı bir şekilde uygulanmasında önemli bir değişken olarak görülmektedir (Henson ve Kogan, 2000: 400). Bu sebeple öğrenim ve öğretimdeki öz yeterlik rolü, uygulayıcıları olduğu kadar araştırmacıları da ilgilendirmektedir. Öğretmen öz yeterlik inancı üzerine yapılan çalışmalar sonucunda öz yeterlik inancı yüksek ve düşük olmak üzere iki tip öğretmen ortaya çıkmıştır (Wheatley, 2002: 5).

2.1.7.1. Öğretmen Öz Yeterlik İnançlarının Öğretim Sürecine Yansımaları

Öğretmenlerin öğretim yeteneklerine ilişkin algıları, başarılı bir öğretim sürecinin işaretçisidir. Öğretmen öz yeterlik algıları olarak adlandırılan bu inançlar; öğretim

18

etkinlikleri, sınıf yönetimi ve sınıf içi iletişim gibi öğretim sürecinin her aşamasında etkili olabilmektedir (Kiremit, 2006: 30). Öğretmen davranışlarındaki gelişimin bir ölçüde onların öz yeterlik inançlarına bağlı olduğu söylenebilir. Sınıf içi öğretime daha çok vakit ayıran öz yeterliği güçlü öğretmenlerin, aynı zamanda eğitim reformlarına olumlu tepkiler de verecekleri belirtilmektedir. Öz yeterlik inancı yüksek öğretmenler öğretimlerini öğrenci merkezli olarak tasarlayıp araştırmaya dayalı öğretimi başarıyla gerçekleştirebilirler. Ne var ki düşük düzeyde öz yeterliği olan öğretmenler ise daha çok düz anlatıma dayalı öğretmenin aktif olduğu bir öğretim sunmayı tercih etmektedirler (Schriver, 1993: 45).

Ayrıca öz yeterlik inancı öğretmen ve öğrenci davranışlarında da belirleyici bir rol oynamaktadır. Öz yeterlik inancı yüksek olan öğretmenler, öğrencilerin ihtiyaçlarına daha duyarlı olmakta; öğrencilere karşı pozitif ve kabul edici bir tutum sergilemektedirler. Bu durum öğrencileri daha istekli hale getirerek karar sürecine katılımlarını kolaylaştırmaktadır. Sınıf içi öğretmen davranışlarına ek olarak öğretmen öz yeterlik inancının yeni fikirlere açık olma ve öğretmeye karşı olumlu tutum geliştirmekle ilişkili olduğu da söylenebilir (Özkan vd. 2002: 57).

Bir öğretmenin öğretim sürecindeki problemlere uygun çözüm yolları geliştirebilecek gücü olduğuna inanması öğretim açısından önemlidir (Kiremit, 2006: 32). Öğretmenlerin sınıf içinde karşılaştıkları sorunlardan biri de öğrencilerin olumsuz davranışlarına bağlı olarak öğretimsel amaçları gerçekleştirmekte yaşadıkları sıkıntıdır. Bu noktada öğretmenlerin sınıf yönetimine ilişkin öz yeterlik inançları etkili olabilmektedir. Öğretmenlerin sınıf düzenini korumaya yönelik olarak gerekli davranışları düzenleyip sürdürebilmeye dair inançları, sınıf yönetimine ilişkin öz yeterlik inançları olarak tanımlanmaktadır. Özellikle de aday öğretmenlerin öz yeterlik inançları, sınıf yönetimine ilişkin tutumlarıyla aynı doğrultudadır. Düşük öz yeterlik inancına sahip öğretmenler, öğrencileri derse dâhil edebilmek için katı davranış kuralları oluşturarak dışsal pekiştireçlere ve cezalara başvurmaktadırlar (Cruz ve Arias, 2007: 19).

2.1.7.2. Öğretmen Öz Yeterlik İnançlarının Öğrenci Başarısına Yansımaları

Öğrenme sürecinde öz yeterlik inancının oluşumu, kısaca neyin nasıl yapılacağının analizini içermektedir. Öğrenme materyalinin neleri kapsadığı, öğrencinin var olan potansiyelini ne derece iyi kullanabildiği ve geçmiş deneyimlerinden ne derece

19

yararlanabildiği değerlendirilir. Bu nedenle öz yeterlik inancı, önceden öğrenilenler kadar yeni öğrenilecek materyallerde de rol sahibidir. Öğrenci başarısının öğretmen öz yeterlik inançlarıyla anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu söylenebilir. Öz yeterlik inancının, öğrenci davranışı üzerinde belirleyici bir rolü olduğu savunulmaktadır. Olumlu öz yeterlik algısına sahip öğretmenler, öğrenci davranışlarına yön verebileceklerine inanmaktayken düşük öz yeterlik inancına sahip öğretmenler bu konudaki etkilerinin çok sınırlı olacaklarına inanmaktadırlar (Podell ve Soodak, 1993: 249).

Öz yeterliği yüksek olan öğretmenler, öğrencinin yaşadığı başarısızlık karşısında kararlı bir tutum sergilerler ve bu durum onları daha çok çalışmaya itebilir. Oysaki düşük öz yeterlik algısına sahip öğretmenler, öğrenci başarısızlığının sebebini kendileri dışında aramaktadırlar. Bu nedenle de ne kadar uğraşılsa da başarısızlığın azalamayacağına inanmaktadırlar (Ross ve Bruce, 2007: 50). Bu konuya ilişkin olarak öz yeterlik inancı yüksek olan öğretmenler, öğretimde yeni yaklaşım ve yöntemleri öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda organize edebilmekte ve başarısız öğrencilere özel destek sağlayabilmektedirler. Soodak ve Podell (1993) yaptıkları çalışmada, öz yeterlik inancının öğrenme ve davranış problemleri olan öğrencilere ilişkin alınacak kararlarda da belirleyici olduğunu ortaya koymuşlardır. Genelde öz yeterlik inancı yüksek öğretmenler, bu öğrencilerin her zamanki sınıflarında eğitimlerine devam edebileceklerini belirtmektedirler. Öğrencilerin ayrı sınıflarda özel eğitim almaları gerektiğini vurgulayanlar ise genelde öz yeterlik inancı düşük öğretmenler olmuştur (Podell ve Soodak, 1993: 251).

2.1.7.3. Öğretmen Öz Yeterlik İnançlarının Mesleğe Yansımaları

Öz yeterlik inançlarına bağlı olarak öğretmenlerin mesleğe bağlılıkları, harcadıkları çaba ve istek düzeyleri değişkenlik göstermektedir. Hem kişisel hem de genel öz yeterlik inancı, öğretmenlik mesleğine bağlılığın iki güçlü yordayıcısı durumundadır. Chestnut ve Burley (2015) tarafından yapılan 33 çalışmanın dâhil edildiği meta- analiz sonuçları; öğretmenlerin öz yeterlik inançlarıyla mesleğe bağlılıkları arasındaki pozitif yönlü ilişkiyi kanıtlar niteliktedir (Chestnut ve Burley, 2015: 10). Öz yeterlik inançlarıyla bağlantılı olan bir diğer konu öğretmenlerin yaşadıkları mesleki stres olarak belirtilmektedir. Öğretmenler, öğrenci öğrenmesinde olumlu etkiye ne derece sahip olduklarını düşünürlerse yaşanılan stres de o derecede azalmaktadır. Bu durumda öz yeterlik inancının mesleki stres ile ters orantılı olduğu

20

belirtilmektedir. Yapılan çalışmalarda öz yeterlik inancının mesleki yorgunluk ve tükenmişliğe karşı koruyucu bir faktör olduğu görülmektedir. Öğretmen öz yeterlik inancı ile mesleki tükenmişlik arasındaki ilişkinin incelendiği 11 çalışmanın analizinde, öz yeterlik ile öğretmenlerdeki benlik yitiminin ve duygusal tükenmişliğin negatif ilişkili olduğu saptanmıştır. Benzer şekilde bu çalışmalardan altısı da öz yeterlik ile öğretmen başarısındaki azalmanın ters yönde ilişkili olduğunu belirtmektedirler (Chestnut ve Burley, 2015: 11).

Sonuç olarak, araştırma verilerine dayanarak öğretmenlerin mesleki öz yeterlik inançlarının; yöntem seçimi, sınıf yönetimi becerileri, öğrenci motivasyonu ve başarıları, mesleki tutum, verilen mesleki çaba, stres ve tükenmişlik ile bağlantılı olduğu görülmektedir. Bu sebeple öğretmen eğitiminde hangi faktörlerin yeterliğin gelişimine katkı sağladığı, öz yeterlik inançlarının nasıl geliştirileceği konularında önemle durulmalıdır (Bıkmaz, 2004: 10).

Benzer Belgeler