• Sonuç bulunamadı

Günümüzde, başta teknolojik gelişmeler olmak üzere hemen her alanda yoğun ve hızlı bir değişim süreci yaşanmaktadır. Bu hızlı değişim, başta eğitim örgütleri olmak üzere tüm sistemleri değişime ayak uymaya zorlamaktadır. Bu nedenle, değişimlere uyum sağlayabilmek için, örgütlerin sürekli gelişmeyle birlikte kendi içlerinde öğrenmenin kesintisiz devamını sağlamaları gerekmektedir. Öğrenmeyi, insanı, bilgiyi, kaliteyi, insanî değerleri temel alan öğrenen örgütler ön plâna çıkarılmalıdır.

Bireyin yaşamının en önemli bölümleri, eğitim örgütlerinde geçer. Bireyin davranışlarını, düşüncelerini, hayat felsefesini eğitim örgütleri yani okullar belirlemektedir. Okullar, öğrenen örgüt kavramı ile birlikte geleneksel “öğreten okuldan” “öğrenen okula” doğru kendilerini dönüştürme çabası içine girmişlerdir. Öğrenen okul, öğrencilerin aktif olduğu “öğretme etkinliğinin” değil, “öğrenme etkinliğinin” ön plânda olduğu okuldur.95

Eğitim ve Öğretimde bugün, dünya dev adımlarla ilerlemektedir. Eskiden sadece üniversitede beklenen beceriler (eleştirici düşünebilme,yaratıcı fikir üretebilme, çözüm bulma, yeni beceri ve bilgi edinebilme v.b.) bugün artık bütün eğitim kurumlarından beklenilmektedir.96Hızlı teknolojik gelişme, okulları kendilerini yenilemeye zorlamakta, amaçlarını yeniden gözden geçirmeye yönlendirmektedir. Artık günümüzde, okulun klasik öğretme görevi, yerini öğrencinin aktif olduğu öğrenmeye bırakmıştır. Öğrenmeyi öğretmek görevi olan okulların da öncelikle kendi içlerinde öğrenen bir örgüt olmaları, öğrenmenin günlük işlerle birlikte doğal bir süreç olarak görülmesi ve öğrenmenin temel bir değer haline gelmesi gerekmektedir. bilgi

95 FINDIKÇI, İlhami , (Ocak-Şubat 1996), “Öğreten Okuldan Öğrenen Okula.” , Yeni Türkiye. S.7 ,s.141

toplumunda eğitim sisteminin görevi, öğrenmeyi öğrenen bireyler yetiştirmek; eğitim yöneticilerinin görevi ise okulu öğrenen okul niteliğine kavuşturmaktır.

Geleneksel öğretim ile aktif öğrenmenin görüntü, amaç, kurallar, öğrenci, öğretmen, avantajlar ve yetiştirilen insan tipi açısından karşılaştırılması gerekmektedir. Aktif öğrenme sınıflarındaki öğrencilerin, öğrenme sürecini kendilerinin çekip çevirdiği gözlenirken, geleneksel sınıflardaki öğrencilerin kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu taşıyamayacak kadar edilgin tutulduğu görülmektedir.

Öğrencilere bağımsız düşünme, bağımsız hareket etme fırsatı verilmediğinden geleneksel öğretim, toplumsal gereksinimlere de ters düşmektedir. Oysa aktif öğrenme sınıflarında öğretmen, öğrencilerin gelişiminde baskın olmadan, her adımda müdahale etmeden yardım etmektedir.97

Okullar bir toplumun bireylerini yetiştirmek, onları başarılı bir yaşama hazırlamak için vardır. Ne yazık ki; geleneksel eğitim sistemleri bu işlevi yerine getirememekte, çağdaş toplumların gereksinimlerine uygun mezunlar verememektedir.

Geleneksel eğitim, en iyi okullarda bile yalnızca akademik başarı üzerinde odaklanmıştır. Bireyin gerek akademik gerek sosyal ve kişisel yönden gelişmesine hizmet edecek amaçlar, öteden beri ihmal edilmiştir. İlginç olan okullarımızın yalnızca akademik başarıya odaklanmış olmalarına karşın akademik başarıyı da artıramıyor olmasıdır. Uluslar arası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu (IEA) tarafından yapılan bir çalışma, bu açıdan dikkati çekmektedir. 38 ülkede yapılan bu çalışmaya Türkiye’de 7 bölgedeki 204 okuldan 8000 öğrenci katılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde ülkemizin sondan 8. sırada olduğu, yalnızca Ürdün, İran, Endonezya, Şili, Filipinler, Fas ve Güney Afrika’yı geçebildiği görülmektedir. 98

Yaşam boyu öğrenen, çağdaş bireylerin yetiştirilememesinin bir başka nedeni öğretim yöntemleridir. Sorunun bu boyutu özel bir önem taşımaktadır. Çünkü çağın gerektirdiği amaçlar konulsa bile bunu geleneksel yöntemlerle gerçekleştirmek imkansızdır. Geleneksel yöntemlerde öğrencileri düşündüren, araştırmaya yönelten etkinlikler sunulmadığı, bilgiyi kullanma, problem çözme, kısacası bilgiyi yeniden yapılandırma fırsatları verilmediği için; öğrenciler ezberledikleri yüzeysel bilgilerle mezun olmaktadır. Yaratıcılıktan; etkili düşünme, problem çözme ve araştırma

97 ÜN AÇIKGÖZ ,Kamile, Aktif Öğrenme, İzmir-2004,Eğitim Dünyası Yay.,s.33-34 98 ÜN AÇIKGÖZ ,Kamile, Aktif Öğrenme , s.4-6

becerilerinden yoksun olan insanlar ileriki yaşamlarında biraz karmaşık bir durumla karşılaşınca kalakalmakta, uygun çözümler üretememektedir.

Bugün okullarımızdaki eğitim, bilgi aktarmaya; anlamadan, özümsemeden öğrenmeye dayalı bir eğitimdir ve bunun sonucunda çocuklarımız, önemli kayıplara uğramaktadırlar her şeyden önce eğitim, onlar için anlam ve önemini yitirmeye başlamaktadır. İlgi ve motivasyonun azalmasıyla özellikle ilköğretimde, okul, öğrenciler için can sıkıcı bir mekân olarak eğitim-öğretim süreci ise zorunluluktan dolayı katlanılması gereken yaşantılar olarak algılanmaya başlanmaktadır. Bugün okullarımızda varolan anlayış çocukların bilgiyi bir birinden bağımsız ve basit tanımlar, açıklamalar, formüller olarak kolayca öğrenebilecekleri ve bu öğrenilenlerin daha sonra uygulamaya ve anlayışa dönüşeceği varsayımına dayanır. Oysa bu varsayımın yanlış olduğunu eğitimin tüm kademelerinde öğrencilerin durumunu değerlendirdiğimiz zaman açıkça görebilmekteyiz.99

Öğrenci, okulda kendini bir sistem, aynı zamanda bir alt sistem olarak görmelidir. Sorunların etkin bir şekilde çözümü ancak; alt ve üst sistemlerin birbirleriyle ortak alan oluşturmasıyla mümkündür. Öğrencilerin kendilerini yönetmelerini sağlayacak beceriler kazanmalarına yardımcı olunmalıdır. Öğrenen okulda, öğrencilerin yönetime ve örgütsel öğrenme sürecine aktif katılımları sağlanır. Öğrenci sadece bilgi aktarılacak bir obje olarak görülmez, bireysel özellikleri olan ve saygı duyulan bir birey olarak görülür.100

Öğrenmeyi öğrenmenin yada öğrenme stratejilerinin öğrenilmesinin bütün bireyler açısından önem taşımasına karşılık, Türkiye’de ilköğretimden yükseköğretimin sonuna kadar okulların programlarında genellikle ve yalnızca, ders içeriklerinin öğretimine yer verildiği gözlenmektedir. Öğrenme stratejilerinin öğretimine ise, çok az ve düzensiz olarak yer verildiği söylenebilir. Gerçekte, okullarda öğretim iyi bir öğretim; öğrencilerin nasıl öğreneceğini, nasıl hatırlanacağını ,nasıl düşünüleceğini ve kendilerini nasıl güdüleyeceklerini öğretmeyi kapsar. Bu nedenle, bireylerin öğrenme stratejilerini öğrenebilecekleri en uygun yer okullar, okullarda da en etkili kaynak

99 YILDIRIM, Ali ,“Öğrenmeyi Öğrenmenin Temeli Olarak Düşünmeyi Öğrenme”, Öğrenmeyi Öğrenme , İstanbul-2004, M.E.B. Yay ,s.189

öğretmenlerdir. Bu anlamda öğretmenlere yeni bir görev düşmektedir; ders içeriklerini öğretmenin yanı sıra öğrenme stratejilerini de öğrencilere öğretmek.101

İnsanlara; yeni yüzyıl düzeninde sonsuz olan bilgi okyanusundan ,istediğiniz anda,istediğiniz kadar,sınırsız erişebildiğiniz bu havuz içinden faydalanmasını öğretebilmemiz gerekmektedir.

Öğrenirken karşılaşılan güçlükler, öğrencilerin en çok dile getirdikleri sorunlardandır. Bazı öğrenciler istedikleri halde ders çalışamazken bazıları çok uzun süre çalıştıkları halde öğrenememekten şikayet etmektedirler. Bu örneklerdeki sorunlar büyük ölçüde öğrencilerin etkili öğrenme stratejilerini kullanamamasından yada nasıl öğreneceğini bilmemesinden kaynaklanmaktadır.102

Bu anlamda öğrenmeyi öğrenme stratejisini motive edecek bazı temel noktalar şunlardır: Temel Beceriler; dijital okur yazarlık, iletişim okur yazarlığı, takımdaşlık, kültürel ve küresel okur yazarlık. Temel Öğrenme Becerileri ise; her bireyin farklı kabiliyetleri olduğu bilinmektedir, bu anlamda Kolb ve Gardner’in “Çoklu Zeka Kuramları” günümüze damgasını vurmuştur. İnsanların özel öğrenme araçlarına, mantıksal öğrenmelerine, görsel öğrenmelerine yönlendirilebilmektedir. Bu anlam da öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek gerekmektedir.103

Öğrenmenin amacı; kişiye, konuya veya şartlara bağlı olarak değişir. Bununla birlikte, birtakım genellemeler yapmak mümkündür. Genel olarak aşağıdaki amaçlardan bir veya birkaçını gerçekleştirmek için öğreniriz:104

1. İhtiyaçlarımızı karşılamak için 2. Etkinliğimizi artırmak için

3. Koşullara daha iyi uyum sağlayabilmek için 4. Belirsizliği yenmek ve tahmin yapabilmek için 5. Rekabet edebilmek için

6. Başkalarına karşı sorumluluğumuzu yerine getirebilmek için 7. Potansiyelimizi tümüyle kullanabilmek için

101 ÖZER ,Bekir , “Öğretmenlerin Yeni Görevi: Öğrenmeyi Öğretme” ,Öğrenmeyi Öğrenme , İstanbul- 2004, M.E.B. Yay .,s. 198-199

102 ÜN, AÇIKGÖZ, Kamile, Etkili Öğrenme Ve Öğretme, İzmir 2003,Eğitim Dünyası Yay., s.66

103 KAYKAYOĞLU ,Ruhi C., “Günümüzde Yeni Bir Öğrenme Modeli” ,Öğrenmeyi Öğrenme , İstanbul- 2004, M.E.B. Yay .,s.206-207

2.3.1. Öğrenmeyi Öğrenme Kavramı

Genelde okul, seminer veya kitaplar kanalıyla yerine getirdiğimiz öğrenme çabalarımız üzerinde durur, öğrenme etkinliğimizi eğitimci veya kullanılan araçların uygunluğuna bağlarız. Hâlbuki birikimlerimizin çok azını bu tür çabalarımızla kazanır, yaşamımızda kullandığımız bilgi ve becerilerin büyük bir bölümünü öğrenmek için değil, başka bir amaçla yerine getirdiğimiz faaliyetlerin sonucunda ve çoğu zaman farkında olmadan öğreniriz. Şartlanma ve başkalarını örnek almadan, deneyimlerimiz, karşılaştığımız olaylar ve sorunlara kadar birçok yoldan öğreniriz. Üstelik bu öğrenme yöntemlerini kesin çizgilerle birbirinden ayıramayız.105

Günümüzde, öğrenme sürecinin çevresel etkenlerin dolaysız bir ürünü olmadığına, içsel ve bilişsel bir süreç olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle öğretme, bilgi aktarmak değil “öğrenenin anlam çıkarmasını kolaylaştırmak” olarak ele alınmaktadır. Çağdaş anlayışa göre, aktif bilgi işlemci olan öğrenenin gelişimine ancak bu şekilde katkıda bulunabiliriz.

Bilginin inşa edilmesi ve içselleştirilmesi öncellikle, öğrenilenlerin üzerinde çeşitli açılardan düşünülmesi ve daha önce öğrenilenlerle ilişkilendirilmesi, başkalarıyla tartışılması ve hafızaya her zaman kullanılabilecek düşünmeyi kolaylaştırabilecek bir biçimde yerleştirilmesi anlamına gelmektedir. Bunu yapabilmek içinde öğrencilerin düşünmeyi öğrenmeleri, çeşitli düşünme becerileriyle pratik yapmaları ve kazanılan düşünme becerilerine anlamlı ve kalıcı öğrenme sürecinde işe koşabilmeleri gerekmektedir.106

Ancak bu şekilde öğrenciler kendi beyinlerini tam kapasite ile kullanabilecekler ve öğrenme daha ilginç ve çekici hale gelecektir. İşte bu nedenle eğitimin tüm düzeylerinde düşünme becerilerinin geliştirilmesi en önemli amaç olmalı ve ders planları ve öğretim süreçleri bu doğrultuda yönlendirilmelidir. Bu yönde atılacak adımlar hem öğrencilerin yeni düşünme biçimleri kazanmalarını, hem de öğretmenlerin “Eğitim” kavramına yükledikleri anlamı yeniden gözden geçirmelerini gerekmektedir. Kısacası okullarımızda ve öğrenme- öğretme sürecinde köklü bir dönüşümün yaşanması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. 107

105 YILDIRIM ,Ramazan, Öğrenmeyi Öğrenmek, s.64-65

106 YILDIRIM ,Ali ,“Öğrenmeyi Öğrenmenin Temeli Olarak Düşünmeyi Öğrenme”,s.189 107 YILDIRIM ,Ali ,“Öğrenmeyi Öğrenmenin Temeli Olarak Düşünmeyi Öğrenme”.,s.189

Öğrenme – öğretme anlayışında meydana gelen ve yukarıda özetlenen değişikliklerden sonra eğitimde “özdüzenleme (öğrencilerin kendi bilgi edinme çabalarını kendilerinin başlatması ve yönlendirmesi”,“bağımsız öğrenme”, “yapılandırmacılık” ve aktif öğrenme gibi kavramlar öne çıkmaktadır. 108

Yeni yaklaşımlarla geleneksel yaklaşımlar arasındaki farklılıkları şu şekilde sıralayabiliriz109;

108 ÜN ,AÇIKGÖZ Kamile, Aktif Öğrenme.,s.8

109 ÇALIK ,Temel, “Öğrenen Örgütler Olarak Eğitim Kurumları”, www.Manas.kg

Geleneksel Stratejiler Öğrenmeyi Öğrenme Stratejileri

Bilgi kesindir Bilgi geçicidir

Eğitim ansiklopedik bilgi

kazandırmak için verilir Eğitim, konuları derinliğine anlamak için verilir Bilgi gelecekte kullanılmak için

verilir

Bilgi, yeni bilgi üretmek için edinilir

Bilginin yayıcısı olarak öğretmen Öğrenme etkinliklerinin

düzenleyicisi olarak öğretmen Sınıfta tek karar verici olarak

öğretmen

Ortak karar verilmektedir. Tek yönlü iletişim Çift yönlü iletişim

Ürün temelli Süreç temelli

Okul öğrencinin öğrendiği bir yerdir

Okulda herkes birlikte öğrenir Öğretmen öğrenciye bilgi aktarır Öğretmen öğrenciye sorgulamayı

öğretir

Veliler, eğitim ve okuldan anlamaz Velilerin işbirliği esastır Yarışmaya dayalı Birlikteliğe dayalı

Kontrol edici olarak öğretmen Düzenleyici, lider, öğrencinin ihtiyaçlarına eğilen ve işi yapan kişi olarak öğretmen

Öğretmen merkezli Öğrenci üzerine odaklaşmış Tek kitap üzerine program temelli Yetişkin hayatının sorumlulukları

Aktif öğrenme, öğrenenin öğrenme sürecinin sorumluluğunu taşıdığı, öğrenene öğrenme sürecinin çeşitli yönleri ile ilgili karar alma ve özdüzenleme yapma fırsatlarının verildiği ve karmaşık öğretimsel işlerle öğrenenin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme sürecidir.110

Bireylerin, dünyadaki gelişmelere uyum sağlayabilmeleri, çoğalan, karmaşıklaşan bilgileri edinip kullanabilmeleri, öğrenmelerini etkin ve verimli biçimde yaşam boyu sürdürebilmeleri, onların etkili öğrenen bireyler yada etkili öğrenciler olmaları ile olanaklıdır. Kısacası etkili öğrenci olmak; bireylerin hem okul yaşamları, hem iş yaşamları, hem de günlük yaşamları için önem taşımaktadır. Etkili öğrenici olmak da öğrenmeyi öğrenmekle olanaklıdır.111

Bunun alternatifi, anlamaya ve sorgulamaya dayalı öğrenme–öğretme sürecidir. Yani düşünmeye dayalı eğitim. Düşünmeye dayalı eğitim; bilgiye dayalı eğitime oranla, önemli ölçüde farklı özellikler arz etmekte ve okula ,öğretmene ,öğrenciye ve ders programlarına farklı roller yüklemektedir. Böyle bir süreçte öğrencilerin öğrendikleri üzerinde düşünmeleri, öğrendiklerini sorgulamaları, uygulamaları ve kendi öğrendiklerini diğerleriyle paylaşabilmeleri beklenmektedir. Öğretmen önemli bir bilgi kaynağı, yönlendirici ve öğrenme modelidir. Ders kitapları, bilgilerin ayrıntılarını öğrenebilmek için bir materyaldir, ancak hiçbir zaman amaç değildir.

Anlamlı öğrenmenin oluşması öğrencinin kendisinin bilgi kazanması ve inşa etmesine bağlıdır. Kendisine ders kitabı yada öğretmen tarafından aktarılan bilgi her ne kadar açık olursa olsun, kendisi bu bilgiyle bizzat uğraşmadığı yada üzerinde düşünmediği takdirde anlamlı ve kalıcı öğrenmenin oluşması oldukça güçtür. Yeni öğrenilen konunun yada formülün doğrudan ezberlenmesi yerine onun üzerinde düşünülmesi, uygulanması ve sonuçların yorumlanması ve sonuçta da içselleştirilmesi gerekmektedir. 112

Öğrenmeyi öğrenme kavramını şu başlıklar altında tanımlayabiliriz:113 a. Öğrenenin bireysel sorumluluğu

b. Bilgi toplumunda yaşamanın gereği

110 ÜN ,AÇIKGÖZ Kamile, Aktif Öğrenme ,s.17

111 ÖZER, Bekir , “Öğretmenlerin Yeni Görevi: Öğrenmeyi Öğretme”,s. 196

112 YILDIRIM, Ali ,“Öğrenmeyi Öğrenmenin Temeli Olarak Düşünmeyi Öğrenme”, s.189

113 ÜSTÜNDAĞ, Tülay, “Öğrenmeyi Öğrenirken Yaratıcılık Nerede?”, Öğrenmeyi Öğrenme , İstanbul- 2004, M.E.B. Yay .,s.118

c. Var olan bilgiyi kullanarak yeni durumlar için gerekli bilgiyi üretebilme d. Düşünme, bilgi üretme, problem çözme, bireysel çalışma, benlik gelişimi, etkili iletişim kurmadır.

2.3.2. Mükemmel Öğrenmenin Temel İlkeleri 2.3.2.1.Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler

Ülkemizde öğrenmeyi öğrenme, bilgiyi kullanma ,aktif okuma/yazma gibi uygulamaları içeren yaklaşımlar bulunmamaktadır. Genel itibari ile eğitim sistemimizde öğretmen farklılıkları, öğrenci başarısını büyük oranda etkilemektedir. Eğitimde son hedef öğrenmenin bireyselleştirilmesidir. Fakat sınıf kalabalıklılığı ve öğretmenlerin öğrenci başına düşen öğretim süreci azlığından dolayı bunu gerçekleştirilmesi daha zordur.

Ancak öğrencilere öğrenmeyi öğrenme ile ilgili gerekli bilgi ve donanım sağlayabilirsek, öğrenciler öğretmenlerin öğretme stratejilerini uygun yöntemlerle bilgiyi içselleştirerek daha kısa sürede başarı sağlayabileceklerdir. Bu programla öğrencilerin akademik başarılarının, yaşam becerileri ve fiziksel yeterlilikleri olumlu yönde değişmektedir.114

Öğrenmede her konuya başlamadan önce o konunun kendisine sağlayacağı yararlar düşünülerek, beynin konuya yönlendirilmesi sağlanmaktadır. Eğer öğrenilen konular öğrenciye anlamsız geliyorsa veya kendisi için fayda görülmüyorsa, o konuyla bütün potansiyelleri ile ilgilenmezler. Öğrenci konuyu öğrenmek için kendisine nedenler bulmalıdır.

Öğrenme ortamının uygun olarak ayarlanması, öğrenmeyi artırıcı etmenlerdendir. Ortamın dizaynı, müzik ve görsel yardımcı malzemeler optimum öğrenme ortamını sağlamada önemli yere sahiptir.

Öğrenme aktivitelerinin yeterli düzeyde başarılı olması için katılımcıların tutumlarının olumlu olması gerekmektedir. Bu anlamda öğrenmede mükemmelliğin sekiz temel ilkesi bulunmaktadır115:

1.Bütüncül Olma: Değerlerin ve davranışların birbiri ile uyumlu olması gerekmektedir.

114DEMİR, Servet, “Kuantum Öğrenme” ,Öğrenmeyi Öğrenme , İstanbul-2004, M.E.B. Yay .,s. 218-219 115 DEMİR, Servet, “Kuantum Öğrenme” ,s. 216-217

2.Hatalar Başarıya Götürür: Hiçbir zaman için hata yoktur sadece sonuçlar ve geribildirimler vardır.

3.Güzel Amaçla Konuş: Her zaman olumlu düşün ve direk iletişime geçmeyi tercih et.

4.Hedefine Odaklan: O anda yaptığın işe odaklan ve onu en iyi yapmaya çalış. 5.Kendini İdealine Ada: Vizyonunuz ile yaşayın,verdiğiniz sözleri ve sınırlılıkları takip edin.

6.İşini Sahiplen: Sorumluluk alın ve kendi davranışlarınızdan sorumlu olun. 7.Esneklik: İstediğiniz sonuçlara ulaşmak için yeni yaklaşım ve değişikliklere açık olun.

8.Denge: Zeka,fiziksel ve ruhsal gelişiminizi beraber götürün.

En kısa sürede elde ettiğimiz en basit bilgileri bile belirli süreci tamamlayarak öğreniriz. Bu süreç dört temel aşamadan oluşur:116

1. Gözlem ve Algılama 2. Anlama ve Yorumlama 3. Uygulama veya Sınama 4. Yansıtma

Düşünme ve öğrenmeyi birbirinden ayıramayız . Düşünerek öğrenir ve bildiklerimiz kadar düşünürüz. Araç, yöntem veya çevresel koşullar önemli olmakla beraber,öğrenme sürecindeki etkinliğimiz düşünsel özelliklerimize bağlıdır. Nitekim ulaşabileceğimiz en ileri düzey olan “öğrenmeyi öğrenme” becerisi, herhangi bir bilgi veya yöntemi değil tamamıyla düşünsel kapasitemizi temsil etmektedir.117

Aktif öğreten öğretmenin gelenekselden farkı; kendi kararlarını uygulamak yerine öğrencilere yön göstermek, önerilerde bulunmak ,gerekli durumlarda açıklama yapmak, fikir vermek, rehber olmak ve onların gelişimlerini gözlemektir.

Aktif öğrenmede ,öğretmene geleneksel olarak yüklenen rehberlik, güdüleyicilik, liderlik, öğretim uzmanlığı,konu alanı uzmanlığı rolleri sürmektedir.

116 YILDIRIM ,Ramazan, Öğrenmeyi Öğrenmek, s.32 117 YILDIRIM ,Ramazan, Öğrenmeyi Öğrenmek,s.38-39

Ancak bu rolleri oynayış şekli değişmiş ve bazı yeni roller ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan başlıca öğretmen rolleri:118

a- Kolaylaştırıcılık b- Araştırmacılık c-Tasarımcılık

Aktif öğrenmede başlıca işlevler; öz düzenlemeli, eleştirel, yaratıcı düşünme ve öğrenme becerileridir. Öz düzenlemeli düşünen ve öğrenen, kendi düşünmesinin farkındadır; plan yapar, gerekli kaynakları bilir, dönütlere duyarlıdır ve eylemlerinin etkililiğini değerlendirir. Eleştirel düşünen ve öğrenen ise doğrudur,doğruluk arar; nettir,netlik arar ;açık düşüncelidir, zorlamaları sınırlandırır, gerektiği zaman tavır alır, diğerlerinin duygularına ve bilgi düzeylerine duyarlıdır. Yaratıcı düşünen ve öğrenen ;yanıtı yada çözümü net olmayan işlere girer,bilgi ve yeteneklerinin sınırlarını zorlar,kendini değerlendirme standartlarını üretir, güvenir ve sürdürür, durumlara alışılmışın dışında bakma yolları üretir.119

Öğrenmenin genel anlamda iki şekilde gerçekleştiğini söyleyebiliriz: bilinçli ve dolaylı yollarla. Birincisinde öğrenmek için çalışır ,ikincisinde başka bir amacı yerine getirirken öğreniriz.

Bilinçli çabalarla öğrenirken ,yani öğrenmek amacıyla çalışırken neyi, neden ve nasıl öğreneceğimizi bilir, öğrendiklerimizi test edebilir,başarımızı ölçebiliriz. Bu anlamda bir eylemin başarısını amacı ve yöntemi belirlemektedir.

Kendi kendimize öğrenirken aktif olmamız gerektiği ve büyük ölçüde isteyerek öğrendiğimiz için, başkaları yardımıyla öğrenmekten daha etkili sonuçlar alırız. Üstelik kendimize uygun bir yöntem seçebilir,çalışmalarımızı kapasitemize uygun bir hızda yürütebiliriz.120

Bilinçli çabalarla öğrenirken bireylerin yapacaklarını şu şekilde sıralamak mümkündür121:

1. Bir konuyu öğrenmeye başlamadan önce amacınızı netleştirin. 2. Öğrenme sürecini mutlaka tamamlayın.

118 ÜN AÇIKGÖZ, Kamile, Aktif Öğrenme ,s.37 119 ÜN AÇIKGÖZ ,Kamile, Aktif Öğrenme ,s.39

120 YILDIRIM ,Ramazan, Öğrenmeyi Öğrenmek, s.66-67 121 YILDIRIM ,Ramazan, Öğrenmeyi Öğrenmek.,s.68-70

3. Düşünme ve beyin ile ilgili yöntem ve yaklaşımları kullanın.

4. Bir koynu öğrenmek için gerekli ön bilgilere veya temel becerilere sahip olun. 5. Kolaydan zora doğru ,bir sırayla öğrenmeye çalışın.

6. Öğrenilecek konunun bütünü kavrayın.

7. Öğrenme bireyseldir, öğrenmede aktif bir rol oynayın 8. Konuya ve kendinize uygun bir öğrenme hızı saptayın. 9. Öğrenilenlere dair geri dönütler veya değerlendirmeler alın.

2.3.2.2.Öğrenme Stilleri

Öğrenme stilleri bireylere özgüdür. Daha açık bir deyişle; her öğrencinin öğrenme stili bir başka öğrencinin öğrenme stilinden farklıdır. Dahası, öğrenme stilleri genellikle yaşa, cinsiyete, kültüre ve başarı düzeyine göre bile değişiklik gösterir. Gerçekte, bir öğrencinin öğrenme sitili onun kişilik özellikleriyle benzerlik ya da uyuşum içindedir. Örneğin, günlük yaşamında yavaş ve düşünerek hareket eden bir öğrenci, öğrenirken de aynı biçimde davranır. Buna karşılık, atılgan, düşünmeden hareket eden ve karar veren bir kişilik yapısına sahip olan bir öğrenci, öğrenmede de uygun olup olmadığı konusunda emin olmaksızın, rasgele bir yaklaşım izler. Başka bir deyişle, düşünerek hareket eden bir öğrencinin, sistemli bir öğrenme stiline, atılgan bir öğrencinin ise sezgiye dayalı bir öğrenme stiline sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Öğrenme stili, en genel anlamıyla, bireyin öğrenmeye yönelik eğilimlerini ya da tercihlerini gösteren özelliklerdir. Bu özellikler bireyin ya da öğrencinin öğrenmeyi nasıl algıladığını, çevresiyle nasıl etkileşimde bulunduğunu ve çevresindeki öğelere nasıl tepkide bulunduğunu gösterir. Öğrenci, bu özellikleri belli bir tutarlılık ve süreklilik içinde yerine getirir.

Bireylerin öğrenme stilleri tüm çevrelerini içselleştirmeleri sonunda oluşur. İçselleştirme yalnız bilişsel bir etkinlik değildir. İçselleştirmenin fiziksel ve duyuşsal yönleri de vardır. Bu nedenle, öğrenme stilleri, fiziksel, duyuşsal ve bilişsel etkinliklerin birleşmesiyle öğrencilerde oluşur.

a.Çevresel Koşullar

Öğrenmenin gerçekleşmesi için seçilen ortamın; ses, ısı ve ışık durumları ve

Benzer Belgeler