• Sonuç bulunamadı

1.4. Etkinlik

1.4.6.4. Öğrenme Ortamı

Yapılandırmacı yaklaşımda öğrenme sadece sınıf ortamında değil, sınıf dışında da olmaktadır. Fakat ülkemizde öğrenme ortamı genellikle sınıflardır. Öğrenci ve öğretmenler zamanlarının büyük bir bölümünü ortak yaşama alanı olan sınıfta geçirmektedir. Bu ortamda önceden belirlenmiş amaçlar doğrultusunda çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Etkinliklerin uygulandığı en önemli yer sınıflardır. Sınıfların fiziki yapısı, öğrenci sayısı ve özellikleri etkinliklerin uygulanabilirliğini etkilemektedir.

“Sınıf ortamında aynı anda birçok etkinlik yapılabilmektedir. Sınıf içerisinde olaylar anında olur ve ne kadar iyi bir sınıf ortamı planlansa da olabilecek olayları önceden tahmin etmek mümkün değildir. Sınıfın iklimi; öğrencilerin derse katılımından, etkileşim düzeninden, fiziki yapıdan ve yönetimde öğretmenin becerisinden etkilenmektedir. Sınıf yönetiminde en önemli beceri, sınıftaki öğrencileri ve madde kaynaklarını sınıfın amaçları doğrultusunda harekete geçirme ve yönlendirmedir” (Kıran, 2005: 13).

Türkçe Öğretim Programı etkinlik temellidir ve öğrencinin aktif katılımını istemektedir. Sınıf ortamının genişliği, etkinliklerin yapılabilmesi için bölümlere ayrılabilmesi, ısısı, ışığı, rengi, temizliği, oturma düzeni ve sınıftaki eşyaların sınıfın genişliğine oranı etkinliklerin uygulanmasına etki eder. Ayrıca etkinliklerin uygulanması için gerekli olabilecek araç ve gereç bakımından da sınıf ortamının zengin olması önemlidir.

Türkiye’deki okulların sınıf ortamları, programın beklentilerine cevap verebilecek düzen ve imkanlara sahip değildir. Şehir merkezlerinde bile 40-50 öğrencinin olduğu sınıf ortamlarında öğrencinin aktif katılımını beklemek zordur. Kırsal kesimlerdeki okullarda ise fiziksel ortamlar düşünüldüğünde durum daha kötüdür ve bu durum öğretmenleri sınırlamaktadır. Bu bağlamda programdan beklenilen verimin alınabilmesi için ilk başta fiziksel alt yapının hazırlanması gerekmektedir. Birbirlerinin enselerini gören, fiziki imkânları çok az olan sınıf ortamlarında öğrencilerden sergi açmalarını, sunum, canlandırma, araştırma yapmalarını, etkinliklerini görsel ve işitsel materyallerle desteklemelerini istemek ülkemizin gerçekleriyle bağdaşmamaktadır.

Eğitim-öğretim etkinliklerinin merkezinde öğrenci yer alır. Sınıfın kuralları, öğretim yöntemleri ve etkinlikler öğrencilerle birlikte belirlenir. Öğretmeni yeni programa göre yetiştirmek, programı çağın gereklerine göre hazırlamak oldukça yerinde gelişmelerdir. Fakat etkinliklerin icrasının geleneksel sınıf ortamlarında gerçekleştirilmeye çalışılması büyük bir eksikliktir.

Başarıda öğretmen, öğrenci ve sınıf ortamı en önemli etkenlerdendir. Bu nedenle sınıf ortamı, öğrenci ve öğretmenlerin güdülenmesini kolaylaştırıcı özelliklere sahip olmalıdır. Genelde okullarımızın sınıf ortamları, dört duvar, bir yazı tahtası, öğretmen masası ve sıralardan oluşmaktadır. Buna bir de kalabalık öğrenci sayısı da eklenmelidir. Bu sınıf ortamlarında daha çok ezberci özelliklere sahip öğrenciler yetiştirilebilir. Böylesi ortamlarda istendik kazanımlara ulaşma yerine; gürültüyü azaltma, sınıfta disiplini sağlama üzerinde yoğunlaşılmaktadır.

Kalabalık sınıf ortamlarında, etkinliklerin kontrol edilebilirliği düşmektedir. Bireysel öğretim teknikleri yerine genele hitap edici yöntem ve teknikler kullanılmaktadır. Derste çalışkanlığı ile öne çıkacak 3-4 öğrencinin etkinlikleri takip edilecektir. Diğer öğrencilerin etkinliklere cevap verip vermediğini anlamak oldukça zorlaşacaktır. Sınıftaki öğrenci sayısının az olması öğretmene kolaylık sağlar. Öğretmen her bir öğrenciyle tek tek ilgilenme fırsatı bulur ve etkinliklerin uygulanabilirliği artar.

Sınıf ortamını oluşturan faktörler güzel bir şekilde organize edilirse, eğitim ve öğretim olumlu yönde etkilenir. Her şeyden önce öğretmen ve öğrenci rahat ettiği çevrede bulunmak isteyecektir. Öğrenciler, sınıf ortamında rahatsız olursa başarı kendiliğinden düşecektir. Sınıflarımızın çağın gereklerine uygun olarak düzenlenmesi ve öğrenci merkezli eğitime olanak tanıyacak şekilde teknolojik araçlarla donatılması gerekmektedir.

1.4.6.5. Öğretmen Rolü

Öğrenme etkinliklerinin uygulatıcısı öğretmendir. Dünyanın en güzel programları ve sınıf ortamları hazırlansa ya da etkinlikleri tasarlansa, öğretmenler bu işin yönlendiricisi olduğundan öğretmen bilgili ve donanımlı değilse başarı beklentilerinin boşa çıkma ihtimali yüksektir.

“Program yanında programı uygulayan öğretmen de önemlidir. Öğretimin en önemli unsurlarından biri olan ve bütün öğrenme faaliyetlerini düzenleyen, öğrenme durumlarını hazırlayan, öğrenme sonucunda, ortaya çıkan ürünü değerlendiren ve amaçlarla karşılaştıran öğretmen konusunda dikkatle durulmalıdır” (Calp, 2005: 17).

Öğretmen, öğrenme etkinliklerini uygulatmanın yanında öğrenme etkinliklerini düzenleyebilir, değiştirebilir ve kendisi de oluşturabilir.

Türkçe dersine ait kazanımlara etkinlikler yoluyla ulaşılmaya çalışılmaktadır. Öğrenci çalışma kitaplarındaki etkinlikler konunun pekiştirilmesini sağlamaktadır. Etkinliklerin kazanımlara uygun olarak gerçekleştirilmesinden öğretmen sorumludur. Bu bağlamda Türkçe öğretmeninin etkinliklerin uygulanmasında rolü çok büyüktür.

Etkinliklerin uygulanmasında öğretmenin yapması gereken üç önemli çalışma vardır:

1. Uygulama öncesi yapması gerekenler, 2. Uygulama sırasında yapması gerekenler,

3. Uygulama sonrası yapması gerekenler.

Uygulama öncesinde öğretmenin, dersiyle ilgili öğretim programını ve kendisine verilen kılavuz kitabı ilk başta incelemesi gerekmektedir. Yeni programla, öğretmenlere eskisi gibi talimat vermek yerine, izleyeceği yolları gösteren kılavuz kitaplar verilmiştir. Türkçe öğretmenlerinin bu kılavuz kitapları eğitim ve öğretim yılının başında iyi bir şekilde okumaları ve öğrencilerinin seviyesine göre yapmak istediklerini planlamaları çok önemlidir. Türkçe öğretmeni, her temaya ve her metne ait öğrencilerinin hangi etkinlikleri yapabileceklerini belirlemelidir. Buna göre derslerine hazırlıklı gelmelidir. Öğrencilerinin seviyelerini de göz önüne alarak etkinliklerin yapılmasını kolaylaştırıcı önlemler almalıdır ve etkinliklerin yapılmasında öğretici değil, rehber olma konumunu unutmamalıdır.

Uygulama sırasında öğretmen, dersin kazanımlarına ulaşmada öğrenme etkinliklerini bir araç olarak görmelidir. Dört temel dil becerisine ait kazanımların öğrencilerde alışkanlık haline getirilmesi, etkinliklerin düzenli bir şekilde yapılmasından geçmektedir. Öğrenciler, yaptıklarının takdir edilmesini bekler. Öğretmen, etkinlikleri gerçekleştiren öğrencilerine ilgiyle ve dikkatle yaklaşmalı, onları ödüllendirmelidir. Bu yaklaşım etkinliklerin uygulanabilirliğini artıracaktır. Dört temel dil becerisine ait etkinliklerin tam anlamıyla gerçekleştirilebilmesi için öğretmenin iyi bir okumaya, iyi bir dinlemeye, iyi bir konuşmaya ve iyi bir yazmaya sahip olması gerekmektedir. Öğrenciler, kendilerinde güven buldukça, desteklendikçe etkinlikleri yapmaya heveslidir. Bunun için öğrenciler etkinlikleri yapmada zorlandıklarında, öğretmen kolaylaştırıcı ve yapıcı olmalıdır. Öğrenme etkinlikleri öğrencilerin yapmaları için oluşturulmuştur. Etkinliklerin yapılmasında sık sık devreye giren öğretmen, etkinliklerin oluşturulma amaçlarına zarar

verecektir. Öğrencilere etkinliklerin yapılmasında yeteri kadar zaman tanınmalıdır. Öğrenciler; sırf programı ve konuları yetiştirmek adına etkinlikleri hızlı yaptırmaya zorlanılırsa, etkinlikler amacından uzaklaşacaktır. Öğretmen, öğrencilerinin yaş ve seviyelerini dikkate alarak onların kendilerince ortaya koydukları etkinliklere karşı sert ve küçümseyici olmamalıdır.

Uygulama sonrasında ise öğretmen, uygulanan öğrenme etkinliklerini değerlendirme çalışmaları yapmalıdır. Eğitim ve öğretimde geri bildirim çok önemlidir. Yapılan etkinliklerin eksikleri, iyi yanları öğrenciye dönüt olarak öğretmen tarafından verilmelidir. Eğer öğretmen, bu konu üzerinde durmazsa ve etkinliklerin yapılıp yapılmadığını kontrol etmezse ya etkinlikler yapılıp geçilecek yahut öğrencilerden bazılarının öğrenci çalışma kitaplarındaki etkinlikler boş kalacaktır. Etkinlikleri değerlendirme çalışmaları yapan öğretmen, diğer öğrenme etkinliklerini uygulamaya koyarken değerlendirmelerinden yararlanacak ve öğrenme etkinliklerinden daha fazla verim alacaktır.

Öğretmen hızlı hareket etmek adına etkinlikleri ev ödevi olarak vermemelidir. Öğrenciler etkinlikleri kendilerince yapmaya çalışacak ve yanlışlara düşecektir. Yapılan yanlışları, okul ortamında düzeltmek daha çok zaman alacaktır. Ana dili eğitiminde öğretmen böyle bir yol tutarsa, öğretmen eşliğinde zevkli bir çalışma haline gelen etkinlikler öğrencilere evde yapmaları gereken ev ödevi yükü olacaktır. Türkçe dersinde metinler derste işlenir. Bu nedenle etkinlikler, öğretmenin rehberliğinde sınıf ortamında yapılmalıdır.

“Etkili ve verimli ders, istendik davranışların istendik sürede kazandırılmasıdır” (Kıran, 2005: 130). Bu bağlamda etkinliklerin amacına uygun olarak tamamlanabilmesi için öğretmen zamanı iyi yönetmelidir. Öğrenme etkinliklerinin uygulanması sırasında zamanı iyi ve etkili kullanmak çok önemlidir. Öğretmen, ders sürecinde zamanı iyi kullanabilmek için ders öncesinde neyi, nerede, nasıl yapacağını kararlaştırmalıdır. Ders içerisinde zamanı yöneten öğretmendir. Bu nedenle öğretmen, öğrenme etkinliklerini uygulamaya koymadan önce etkinliğin ne kadar süreceğini hesaplamalı, etkinliğin uygulanmasında gerekli

olabilecek materyalleri hazır bulundurmalı ve öğrencilerini zamanı nasıl kullanacakları konusunda yönlendirmelidir. Öğretmen, ders bitimine sayılı dakikalar içerisinde sırf etkinliği yetiştirme adına aceleci davranmamalıdır. Ders sonuna doğru öğrenme etkinliklerinin uygulanmasına geçilmemelidir. Yarım kalan öğrenme etkinliklerinden verim alınması zordur. Etkinliği bir sonraki derse bırakmak daha iyi olacaktır.

Etkinlikler yanlış yapılırsa, yanlışı öğretmen düzeltmemeli; yanlışlar, öğrencilere düzelttirilmelidir.

“Öğrencilerde kalıcı bir öğrenmenin sağlanabilmesi, öğretmenin öğrenme süreci sırasında seçeceği ve işe koşacağı yöntem ve teknikler ile tutum ve davranışlarıyla çok yakından ilgilidir. Öğrenmede üç aşama vardır:

1. Keşif,

2. Öğretmen açıklamaları, 3. Tatbikattır (Calp, 2005: 246).

Öğrenmenin oluşabilmesi için etkinliklerin yapılmasında öğretmen gerekli açıklamaları zamanında ve yerinde yapmalıdır. Öğretmen, etkinliklerin yapılmasında öğrenciyi merkeze almalıdır.

Öğrenciler, öğretmenin görünüşünden, konuşmasından, davranışından ve dersine verdiği önemden etkilenir. Bu etki de öğrencinin derse olan ilgisini ve dersteki başarılarını değiştirmektedir. “Başarı; öğretmenin bilgili olmasına değil, öğrencilerini etkileyebilmesine bağlıdır” (Kıran,2005: 45). Bu etki de öğrencinin derse olan ilgisini ve dersteki başarılarını değiştirmektedir. Ayrıca etkinliklerin istenilen düzeyde yapılabilmesi için öğretmenin karşılıklı anlayışa dayanan bir sınıf iklimini oluşturması da gerekmektedir.

1.5. Etkinliklerle Türkçe Öğretimi

Türkçe dersi, uygulamaya dönük bir derstir. Uygulama, teorik olarak bildiklerimizi göstermemizde çok önemlidir. “Öğrenmeyle ilgili yapılan araştırma ve gözlemlerde, uygulamayla edinilen bilgi ve becerilerin daha kalıcı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu durum dil öğretiminde daha somut olarak gözlenebilir” (MEB, 2006: 2). Öğrencilerin Türkçe dersinde öğrenmeleri gereken temel beceriler ve temel dil becerilerini uygulayarak öğrenmeleri öğrenmede kalıcılığı ve verimliliği artıracaktır.

“Verimli bir Türkçe öğretimi, yaparak yaşayarak öğrenmeye dayanmak zorundadır. Mesela konuşma konusunda öğrenciye istediğimiz kadar konuşma kuralları ile ilgili bilgi verelim, dil bilgisi kurallarını öğretmeye çalışalım onun konuşma becerisini uygulama yaptırmadan geliştiremeyiz. Uygulama yapmadan yüzme ve araba kullanmayı öğrenmek mümkün değildir. Dil becerileri de yüzme ve araba kullanma gibi uygulama ile yani yaparak yaşayarak öğrenilebilir” (Özbay, 2007: 96).

Öğrenciler, Türkçe dersi eğitim ve öğretimi süreç basamaklarından hazırlık çalışmaları, dinleme/izleme, okuma, konuşma, yazma ve dil bilgisinde çeşitli bilgi ve kuralları uygulayarak öğrenmektedir.

“Eylem esnasında düşünce kendini sürekli yeniden şekillendirir, derinleşir, değişir ve kendini düzeltir. Eylem sırasında deneyim kazanılır ve bundan yeni eylemler doğar. Çoğu zaman eylem sırasında karşılaşılan engeller öğrenmeyi teşvik eder. Ortaya çıkan zorluklar sorunu aşmaya yarayacak düşünme ve öğrenme süreçlerinin oluşmasını sağlar” (Yıldız, 2008: 57).

Öğrenci, Türkçe dersinde etkinliklerle karşılaştıkça ve onları yaptıkça dersin bilgi ve becerilerini daha çok kazanacaktır. “Öğrenciler, Türkçe derslerinde edindikleri becerileri kullanabildikleri ölçüde beceriler kökleşir” (Öz, 2006: 4). Etkinlikler, Türkçe dersinin bilgi ve kurallarını öğretmekle kalmayıp, bu bilgi ve kuralların öğrencilere kalıcı bir şekilde öğretilmesine ve alışkanlık haline getirilmesine yardımcı olacaktır.

Türkçe dersine ait bilgi ve kurallar ezbere verilirse öğrenciler bu dersten soğuyacaklardır.

“Kitaptaki bilgilerin, biri ya da birileri tarafından öğrencilere aktarılması, bu bilgilerin öğrenci tarafından aynen tekrarlanması, tekrarlanan bilgilerin sınavda aynen yazılması, çözülen bir problemin öğrenci tarafından bir benzerinin çözülmesi öğrenme değil, ezberdir. Ezberciliği ortadan kaldırmayı planlayan milli eğitim sistemimiz bu gibi etkinlikleri ve sonucunda belleğe kayıt edilen basit bilgileri yeterli görmez ve çağdaş bir eğitim yöntemi olarak kabul etmez. İşte bu nedenle, programlar öğrencilerin etkin öğrenenler olarak öğrenilmesi istenilen bilgi ve becerileri uygun sınıf içi etkinlikleri ile kazanmalarını ve bilgiyi faklı durumlara transfer edebilmelerini bekler” (Öz, 2006: 39).

Etkinlikler, öğrencilerin bu dersin bilgi ve kurallarını anlamlandırarak öğrenmelerine yardımcı olarak onları ezbercilikten kurtarmaktadır. Örneğin, dilekçe yazmayı öğrencilere öğretirken dilekçenin ne olduğunu, yazılırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ezberletmek yerine; dilekçe yazma etkinliği oluşturmak, bunun üzerinde tarihi koymayı, adresi yazmayı, imza atmayı sağlamak daha yararlı bir çalışma olacaktır.

İlköğretim Türkçe Dersi Öğretim Programı (6, 7, 8. Sınıflar) yapılandırmacı dil yaklaşımı merkeze alınarak hazırlanmıştır. Yapılandırmacı yaklaşım, etkin öğrenmeye önem vermektedir. Etkin öğrenmede ise öğrenci aktifliğine,

uygulamaya ağırlık verilmektedir. Bu nedenle Türkçe dersinde etkin öğrenmenin sağlanabilmesi için ders işleniş sürecinin, temel dil becerilerine ait etkinliklerle ve öğrenci çalışma kitaplarındaki etkinliklerle desteklenmesi yoluna gidilmiştir. Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda kazanılan beceri ve bilgilerin daha verimli ve kalıcı olmasını sağlamak amacıyla çeşitli etkinlik örnekleri verilmiştir. Öğrencilerin etkinlikler yoluyla temel dil becerilerini geliştirmeleri, dilin imkan ve zenginliklerinin farkına vararak Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanmaları programın temel yaklaşımını oluşturmaktadır.

Türkçe dersinde öğrencinin aktifliğini sağlayabilmek için öğrenme etkinlikleri oluşturulmuştur. “Öğrenme etkinliği, öğrencinin bir beceriyi öğrenmesi ve geliştirmesi amacıyla yürütülen çalışmalar olmaktadır”(Güneş, 2007b: 149). Öğrencinin bilgi ve kuralları anlamlı bir şekilde öğrenebilmesi için aktif olması gerekmektedir. Türkçe dersinde de öğrencilerin temel dil becerilerini geliştirmeleri ve öğrenmeleri için etkinliklerden yararlanılmaktadır. Etkinlikler yoluyla öğrenciler derse katılım göstermektedir. Ayrıca etkinlikler, Türkçe dersinin daha zevkli geçmesine, eğlendirici olmasına katkı sağlar. Türkçe dersi bir beceri dersi olduğu için öğrenciye olabildiğince etkinlik uygulatılmaya çalışılmalıdır.

Etkinlikler yoluyla öğrencilerin dinleme, konuşma, okuma ve yazma gibi dil becerileri geliştirilmek istenmektedir. Etkinlikler sadece öğrencilerin dil becerilerine yönelik olarak kalmamalıdır. Öğrencilerin zihinsel, sosyal ve iletişim becerilerini de geliştirmek için de etkinlikler tasarlanmalıdır.

Türkçe dersi öğrenme ve öğretme sürecindeki etkinlikler, öğrenci çalışma kitaplarında bulunmaktadır. Bu etkinliklerin uygulanmasına yönelik açıklamalar öğretmen kılavuz kitaplarında yer almaktadır. Ayrıca öğrenci çalışma kitaplarındaki hazır olarak verilen etkinliklerin dışında öğretmen kılavuz kitaplarında öğrencilere uygulatılabilecek başka etkinlikler de verilmektedir. Türkçe öğretmenleri, kendilerinin geliştirdikleri öğrenme etkinliklerini de uygulatabilmektedir.

Türkçe dersinden beklenilen başarının elde edilebilmesi, öğrenme etkinliklerinin amacına uygun bir şekilde gerçekleştirilebilmesine bağlıdır.

“Başka nedenler de olmakla birlikte Türkçe öğretimindeki verimsizliğin temel nedenlerinden biri, Türkçe derslerinin beceri kazandırma amacının göz ardı edilerek bilgi aktarma etkinliklerine dönüştürülmesi; buna bağlı olarak derslerde öğrencilere dilsel becerilerini geliştirebilecekleri yeterli fırsatların sunulamamasıdır. Türkçe öğretimi beceri kazandırmaya yönelik etkinlikler bileşkesidir” (Sever ve diğerleri, 2008: 9).

Bu nedenle etkinlikler hazırlanırken dersin kazanımlarına ve öğretim programının dayandığı yapılandırmacı yaklaşımın eğitim ilkelerine çok dikkat edilmelidir.

Öğrenme etkinlikleri, Türkçe öğretim sürecinde temel taşı oluşturmaktadır.

Şekil-1 Etkinliklerin Türkçe Dersi Öğrenme Öğretme Sürecindeki Önemi

    

    

TÜRKÇE DERSİ GENEL AMAÇLARI

TÜRKÇE DERSİ ÖĞRENME ALANLARI

DİNLEME KONUŞMA OKUMA YAZMA DİL BİLGİSİ

TÜRKÇE DERSİ KAZANIMLARI

1.6. Öğrenci Çalışma Kitabı

Teknolojik gelişmelerin çok hızlı olduğu çağımızda en önemli eğitim araçları olarak basılı materyallerin kullanımı hala çoğunluktadır. Türkçe dersinin kendi içeriği bile ders kitaplarını gerektirmektedir. Şehir merkezlerinde ders kitaplarından başka eğitim materyallerine ulaşma daha kolaydır. Köy ve kasaba ortamlarında ise ders kitapları vazgeçilmez kaynaklar olmaya devam etmektedir. Türkçe Öğretim Programı, ders kitaplarında takım modelini getirmiştir:

1. Ders kitabı,

2. Öğrenci çalışma kitabı, 3. Öğretmen kılavuz kitabı.

Öğrenci çalışma kitabı, öğretim programında belirtilen kazanımlar ve açıklamalar doğrultusunda ders öncesinde, içerisinde ve sonrasında öğrenilmiş ya da öğrenilen bilgi ve becerilerin pekiştirilmesini kolaylaştıracak ve öğrenmede kalıcılığa yardımcı olacak çeşitli etkinlik örneklerini kapsayan basılı materyaldir.

“Ders kitapları, hem öğrenenlerin hem de öğretmenlerin kullandıkları bir araçtır. Öğrencilerin kendi başlarına da kullandıkları bir öğrenme aracıdır. Fakat öğrencilerin ders kitaplarını daha verimli kullanmaları ve gerekli davranışları kazanmaları için yardımcı araçlara ihtiyaç vardır. Yardımcı araçların içinde, en temel olan öğrenci çalışma kitaplarıdır. Öğrenci çalışma kitapları, öğrencinin öğrenme etkinliklerini kendi kendilerine yapmalarını sağlar” (Kılıç ve Seven, 2005: 34-35).

Türkçe dersinde dinleme, konuşma, okuma, yazma ve dil bilgisi gibi öğrenme alanına ait etkinlik uygulamaları bu kitaplarda verilmektedir. Derse hazırlık ve metinlerin tür özellikleriyle alakalı etkinlik örnekleri de bu kitaplarda yer almaktadır.

Öğrenci çalışma kitapları; ders öncesinde, içerisinde ve sonrasında kullanılmak için oluşturulmuştur. Öğretmen kılavuz kitaplarında, öğrenci çalışma kitaplarındaki etkinliklerin aynısı ve etkinliklere yönelik açıklamalar yer almaktadır. Öğretmen, çalışma kitaplarından ders öncesinde, içerisinde ve sonrasında yararlanmalıdır. Bu sıralamaya dikkat edilmelidir. Çalışma kitapları, sadece ders sonunda yararlanılan bir kaynak olarak kullanılırsa, öğrenilenlerin tekrarının yapıldığı bir araç olacaktır. Çalışma kitapları; derse ilgi uyandırmada, araştırmaya sevk etmede, ön bilgilerle bağ kurmada, günlük yaşamla bağ kurmada, derste öğrenilenleri pekiştirmede ve ders sonrası uygulama yapmada kullanılmalıdır.

Benzer Belgeler