• Sonuç bulunamadı

Tutum günlük hayatta birçok alanda kullanılmaktadır. Günlük dilde ‗‘inanç‘‘, ‗‘görüĢ‘‘ ve tutum kelimeleri birbiriyle karıĢtırılarak, bazen de biri diğerinin yerine geçmek üzere kullanılır. Tutumlar üzerindeki araĢtırmalar ilerledikçe, tutum kavramı daha keskin bir anlam kazanmıĢ, tanımında da değiĢiklikler olmuĢtur (Hünük, 2006,s.11) Buna göre tutuma iliĢkin tanımlar aĢağıda verilmiĢtir.

Allport‗a (1935) göre tutum: ‗‘YaĢantı ve deneyimler sonucu oluĢan, ilgili olduğu bütün obje ve durumlara karĢı bireyin davranıĢları üzerinde yönlendirici ya da dinamik bir etkileme gücüne sahip duygusal ve zihinsel hazırlık durumudur‘‘ (TavĢancıl,2002,s.65).

Tutum: Bireyin kendine ya da çevresindeki herhangi bir konu (obje) ya da olaya karĢı deneyim ve bilgilerine dayanarak örgütlediği biliĢsel, duygusal ve davranıĢsal bir tepki ön eğilimidir (Baysal, 1981).

Bireylerin tutumları gözle görülemez fakat onun davranıĢlarına bakılarak bir objeye iliĢkin tutumu hakkında fikir sahibi olunabilir. Buna bir örnek olarak; bir öğrencinin yalnızca coğrafya ödevlerini yapmaması ve coğrafya derslerine devamsızlık yapması onun coğrafya dersine karĢı olumsuz bir tutum içinde olduğunu gösterir. Bir obje ya da bir olaya karĢı geliĢtirdiğimiz tutum eğer olumlu ise, onunla ilgili kararlarımızın olumlu olma olasılığı, eğer tutumumuz olumsuzsa onunla ilgili kararlarımızın olumsuz olma olasılığı vardır. Tutumlarımız geleceğe yönelik bir karar niteliği taĢımaktadır (Ülgen, 1995).

2.6.1. Tutumu Oluşturan Öğeler

Tutumun biliĢsel, duygusal ve davranıĢsal olmak üzere üç ögesi vardır. Bu ögeler arasında genellikle iç tutarlılık olduğu varsayılmaktadır. Yani, bireyin bir konu hakkında bildikleri ondan hoĢlanmasını gerektiriyorsa (biliĢsel öge), birey o objeden hoĢlanır

21

(duygusal öge) ve bunu sözleri ya da davranıĢları (davranıĢsal öge) ile ortaya koyar (Tekarslan ve diğerleri, 1989, 167). Kısaca bu üç öge, bireyin ne düĢündüğü, neye inandığı, ne hissettiği ve nasıl hareket ettiğinin bir birleĢimidir (Sakallı, 2001, 108). Tutumlar sadece bir davranıĢ eğilimi ya da bir duygu değil, biliĢ-duygu-davranıĢ eğilimi bütünleĢmesidir (KağıtçıbaĢı, 2006, 103).

2.6.1.1. Bilişsel Öğe

Bir tutumun biliĢsel öğesi, bireyin tutum konusuna iliĢkin düĢünce, bilgi ve inançlarından oluĢur (Özkalp ve diğerleri, 2002, 282). Tutum konusu ile ilgili bilgi, bireyin o konu ya da konular grubu ile ilgili ya doğrudan bir deneyim (o konu ile karĢılaĢma) geçirmesi ya da dolaylı (kitaptan okuyarak veya bir arkadaĢtan duyarak) olarak öğrenmesi sonucu elde edilir. Yani, bireyin önce o konunun var olduğunu öğrenmesi gerekir. Varlığı bilinmeyen bir konuya karĢı tutum oluĢmaz. Tutum konusu ile ilgili bilgiler ne kadar gerçeklere dayanırsa, onunla ilgili tutumlar o kadar kalıcı olur. Bilgi değiĢtiğinde tutum da değiĢir (Tekarslan ve diğerleri, 1989, 168).

2.6.1.2. Duygusal Öğe

Duygusal öge, bir tutum konusuna bağlı heyecansal duygular ya da bireyin tutum konusuna karĢı olan hisleridir (Güney, 1998, 280). Bir tutumu, bir inanç, bir gerçek veya bir olgudan ayıran en önemli özellik, tutumun bir duygusal ögeye sahip olmasıdır (Özkalp ve diğerleri, 2002, 282). Tutumun bireyden bireye değiĢen ve gerçeklerle açıklanamayan hoĢlanma veya hoĢlanmama yönünü oluĢturmaktadır (Baysal ve Tekarslan, 1996, 254). Tutum konusuna iliĢkin olumlu veya olumsuz değerlendirme söz konusudur (Gill, 1986, 96). Bireyin olumlu ya da olumsuz duygular içinde olması, önceki deneyimlerine bağlıdır. Eğer herhangi bir uyarıcıya karĢı bireyde olumlu veya olumsuz duygular oluĢmuĢsa, bireyin bu uyarıcılarla daha önce iliĢkisi olmuĢ ve bunları kabullenmiĢ ya da reddetmiĢtir (Ġnceoğlu, 2000, 8).

2.6.1.3 Davranışsal Öğe

DavranıĢsal öge, bireyin tutum konusuna karĢı bilinçli davranıĢları veya gözlenebilen sözsel ya da diğer tüm davranıĢlarıdır (Gill, 1986, 97; KağıtçıbaĢı, 2006, 105). Duygu ve kanıya uygun olarak hareket etme eğilimi mevcuttur. Ġnsanlar herhangi bir

22

nedenle, her zaman duygularına uygun bir Ģekilde davranmaz veya davranamazlar. Ancak duygulara uygun hareket etme eğilimi daima mevcuttur. Bu nedenle, çoğu kez tutumlardan davranıĢları yormayabilmek mümkündür (Morgan, 2000, 363, 364). Bir nesneye olumlu bir tutumu olan birey, bu nesneye karĢı olumlu davranmaya, ona yaklaĢmaya, yakınlık göstermeye, onu desteklemeye, yardım etmeye eğilimli olurken; bir nesneye olumsuz tutumu olan birey ise, bu nesneye karĢı ilgisiz kalma veya ondan uzaklaĢma, eleĢtirme, ona zarar verme eğilimi gösterecektir (Özkalp ve diğerleri, 2002, 283).

2.6.2.Tutumların Özellikleri

Tutum kavramının kendine has çeĢitli özellikleri vardır. Tutum kavramını daha

iyi anlamak ve tutumu diğer kavramlarla karıĢtırmadan kullanmak için bu özellikleri iyi bilmek gerekir. Tutumun özellikleri aĢağıdaki gibi sıralanabilinir:

— Tutumlar bireyseldir (Usal ve KuĢluvan, 1999). Tutum kavramının sosyal

psikolojide geliĢiminin baslarında Faris (1928) kamusal tutumları bireysel tutumlardan ayırt etmiĢse de bugün için böyle bir ayırım yapılmamakta ve tutumlar bireysel olarak ele alınıp ölçülmektedir ( KağıtçıbaĢı, 2005). Yani tutumlar bireysel bir özellik

taĢırlar.

— Tutumlar bir nesneye (insan, grup, yer, fikir, eĢya, durum, yiyecek vb. olabilir) karsı belirli bir tepkide, davranıĢta bulunmaya hazır olusu göstermektedirler (Sakallı, 2001). --Yani tutum, gözlenebilen ve ortaya konan bir davranıĢ değil, davranıĢa hazırlayıcı bir eğilimdir (KağıtçıbaĢı, 2005).

— Ġnsan- obje iliĢkisinde, tutumların belirlediği bir yanlılık ortaya çıkar. Birey bir objeye iliĢkin bir tutum oluĢturduktan sonra, ona yansız bakamaz (TavĢancıl, 2002). — Tutumların durağan olma özelliği vardır. Ġnsanlar belli bir yönde sahip oldukları tutumları kolay kolay değiĢtirmek istemezler (Sakallı, 2001).

— Tutumlar, birey ve obje arasındaki iliĢkide bir düzenlilik olmasını sağlarlar.

Öğrenme süreci içinde derece derece biçimlendiğinden, insanın çevresini anlamasına da yardımcı olurlar (TavĢancıl, 2002).

23 2.6.3. Tutumların Oluşmasını Etkileyen Faktörler

Tutumlar, birçok faktörün etkisi altında oluĢur. AraĢtırma sonuçlarına göre bu faktörler gruplandırılmıĢtır.

1. Bireyin Özellikle Ġlk YaĢlardaki YaĢantıları: Çocuğun ilk yaĢlardaki insanlara, nesnelere veya olaylara karĢı geliĢtirdiği yaklaĢma ve uzaklaĢma ile ilgili tutumları, onu ömür boyu etkisi altında bırakabilir. Edinilen tutumların kaynağı kiĢisel deneyimlerden çok, anne-babalardır (TavĢancıl, 2002). Çocuklar büyüdükçe anne babaların onların tutumları üzerindeki etkisi azalmakta ve özellikle ergenlik döneminin baĢlamasıyla diğer sosyal etkenlerin rolü giderek fazlalaĢmaktadır. Bir bireyin tutumlarının büyük kısmı, 12 ile 30 yaĢ arasındaki dönemde son Ģeklini almakta ve daha sonra çok az değiĢmektedir. Tutumların kristalleĢtiği bu süre, kritik dönem olarak adlandırılmaktadır (TavĢancıl, 2002).

2. Bireyin Daha Önce Edindiği Önyargı, Dogma, Ġnanç ve Değerlerin Etkisi: Önyargı, hiçbir temele dayanmayan ya da eksik ve yanlıĢ bilgiye dayanan düĢüncelerdir. Önyargı olumsuz tutumdur.

3. Bireyin Ġçinde Bulunduğu Grup ve Toplum Ġçindeki Konumu: Her birey toplum içinde belli bir konumda bulunur. O konumdan beklenen tutum ve davranıĢlara göre kendi tutum ve davranıĢlarını düzenler. Bulunduğu grubun, baĢlangıçta olmasa bile zamanla, tutumlarını benimseyebilir.

4. Bireyin ―Benlik Duygusu‖nun Etkisi: Benlik, bireyin ne olduğu, ne olmak istediği ve çevresince nasıl tanındığı hakkındaki ―bilinçlilik‖ durumudur. Birey bu durumlara göre tutumlarında değiĢiklikler yapar.

5. Görülen Öğrenimin Etkisi: Öğrenim sırasında kiĢi, birçok bilgi ve becerilerle

alıĢkanlıklar edinir. Bunlar, tutumun, biliĢsel ve düĢünsel öğelerini oluĢturur. Bunlarda değiĢiklik oldukça, tutumlarda da değiĢiklik olur (Sakallı, 2001).

24 3. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Kayapınar ve arkadaĢlarının yapmıĢ olduğu makalede, Ortaöğretim öğrencilerinin beden eğitimi ve spor dersine karĢı tutumları incelenmiĢ. Yapılan çalıĢmada öğrencilerin beden eğitimi dersine karĢı tutumlarının olumlu olduğu saptanmıĢtır. Lise öğrencileri, beden eğitimi ve spor dersini %60 oranında olumlu olduğu saptanmıĢtır.(Kayapınar,2010)

Güllü (2007), Ortaöğretim öğrencilerinin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının araĢtırılmasındaki çalıĢmada, Malatya il merkezinde bulunan 10 genel lisede öğrenim gören 1200 öğrenci ile 4 meslekî ve teknik lisede öğrenim gören 300 öğrenci olmak üzere toplam 1500 öğrenci ile beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları üzerine yapılan çalıĢmada, olumlu olduğu ortaya çıkmıĢ ayrıca okulda beden eğitimi öğretmenlerinin her davranıĢı, öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarını yansıtmaktadır (Güllü,2007).

Girgin Holoğlu (2006),araĢtırmasında ilköğretim ikinci kademede öğrenim gören kız öğrencilerin beden eğitimi dersine karĢı tutumlarında, Bursa, Kocaeli, Bingol, Sivas illerinde ikinci kademede öğrenim gören 6.sınıf;394 7.sınıf;388 8.sınıf;323 toplam:1105 kız öğrenciye uyguladığı beden eğitimi ve spor tutum ölçeği sonucunda kız öğrencilerin tutum ölçek puanları çeĢitli değiĢkenlere gore anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur.( Girgin Holoğlu, 2006 )

Özkaya (2009), ilköğretim ve ortaöğretim kurumları yöneticilerinin beden eğitimi dersi ve beden eğitimi öğretmenlerine karĢı tutumları araĢtırmasında belirlenen amaçlara ulaĢabilmek için, Ġstanbul ilinde 4 ilçede ilk ve ortaöğretim okullarında görev yapan 250 idareciye uygulanmıĢtır. Ġdarecilerin görev yaptıkları okulların kademesine göre, beden eğitimi derslerine ve öğretmenlerine gereken önemi göstermeleri arasındaki olumsuz fark tespit edilmiĢ ve çözüm önerileri sunulmuĢtur (Özkaya, 2009).

ġahin ve ark (2010), Okul Yöneticilerinin Beden Eğitimi Dersi ve Bu Dersin Öğrenci GeliĢimindeki Rolüne ĠliĢkin GörüĢlerine ulaĢabilmek için yaptıkları araĢtırma; Trabzon ilinde liselerde çalıĢan okul müdürlerinin beden eğitimi dersleri ve bu derslerin öğrencilerin geliĢim alanları üzerindeki etkisine iliĢkin görüĢlerini ortaya çıkarmak amacıyla

25

yapılanmıĢtır. Elde edilen verilere göre; okullarda beden eğitimi dersinin katılımcıların geneli tarafından önemli olduğu, beden eğitimi dersinin öğrencilerin geliĢim alanlarına ve okul baĢarılarına etkisinin pozitif yönde katkı sağladığı dile getirilmiĢtir. Ayrıca katılımcılar, okullardaki spor faaliyetlerinin baĢarılı sporcu ve birey yetiĢtirmede önemli bir rolü olduğu görüĢünü ifade etmiĢlerdir ( ġahin, D., Çelik, A., ġahin, M.2010).

Ünlü,, Karahan (2010), Türkiyede Öğrenim Gören Yabanci Uyruklu Öğrencilerin Beden Eğitimi Dersine Yönelik Tutumlarının Tespit Edilmesi ile ilgili araĢtırmasında; AraĢtırma gurubunu 2009-2010 eğitim öğretim yılında Kayseri ilinde yabancı uyruklu öğrencilere yapılmıĢ araĢtırma sonucunda; öğrencilerin beden eğitimi dersini kısmen beğendiği yurtdıĢında beden eğitimi derslerine daha fazla önem verildiği ve öğrencilerin sportif alanda daha baĢarılı olduğu anlamına gelebilir (Ünlü, Karahan,2010)

Boyraz ve arkadaĢlarının(2010) yaptığı; Ilköğretim 6. Sınıf Öğrencilerinin, Ailelerinin ve BranĢ Öğretmenlerinin Beden Eğitimi Dersine BakıĢ Açılarının Değerlendirilmesi araĢtırmasında AraĢtırmanın evrenini Beykoz ilçesindeki bazı ilköğretim okulları, örneklemini ise bazı ilköğretim okullarının 6. Sınıfında öğrenim gören 281 öğrenci, 102 ebeveyn ve 54 branĢ öğretmeni oluĢturmaktadır. Öğrencilerin, ailelerinin ve branĢ öğretmenlerinin beden eğitimi dersine bakıĢ açısını değerlendirmek amacıyla yapılan bu çalıĢmanın sonuçlarına göre öğrenciler, veliler ve branĢ öğretmenleri beden eğitimi dersinin yaĢamdaki önemli yerinin farkında olduklarını, sağlık bilinci geliĢtirdiğini ve bu derse daha fazla zaman ayrılması gerektiğini belirtmiĢlerdir(Boyraz ve ark.2010).

Tokat (2013) çalıĢmasında ; Beden Eğitimi Öğretmenleri Ve Okul Yöneticilerinin Beden Eğitimi Ve Spor Dersinin Etkinliği Üzerine GörüĢlerinin Ġncelenmesinde; Ankara merkez ilçelerindeki ilkokul, ortaokul ve lise kurumlarında görev yapan beden eğitimi öğretmenleri ve okul idarecileri oluĢtururken, örneklemi ise; her ilçeden rast gele seçilmiĢ 15 okul, toplam 120 okul, 255 beden eğitimi öğretmeni ve 230 okul idarecisi oluĢturmuĢtur. Ankara merkez ilçelerindeki ilkokul, ortaokul ve lise okullarında görev yapan beden eğitimi öğretmenleri ve okul yöneticilerinin görüĢlerine göre, öğretmenler ve yöneticiler genel anlamda öğrenci ve velilerin derse olan önemi yeterince göstermedikleri ortaya

Benzer Belgeler