• Sonuç bulunamadı

Öğrencilerin okul saatleri dışında (okulda, evde veya başka bir yerde), dersleri

43

ile ilgili özel ders almaya ayırdığı zaman ve kendi kendine ders çalışma ve ödev yapmak için ayrılan zaman maddelerinin ortalamasının alınması ile elde edilmiştir. Bu maddeler 2003 ve 2009 PISA dönemlerinde tüm dersleri kapsayacak şekilde 2006 yılında Matematik, Fen, Türkçe ve diğer dersler için ayrı ayrı sorulmuştur. Bu nedenle 2006 yılı için her bir ders için ayrılan sürelerin ortalamalarının toplanması ile elde edilen değer alınmıştır. 2006 yılında uygulamaya konulan ilköğretim programıyla; öğretmenlerin, öğrencilere bilgileri hazır olarak sunmak yerine, onların çeşitli etkinlikler yapmalarını sağlayarak bilgiyi kendilerinin yapılandırmasına olanak tanımaları gerektiği, bu etkinlikler sonucunda da öğrencilerin bilgiyi kendilerinin yapılandıracağı düşünülmektedir. Erbaş (2005), PISA 2003 verileri ile yaptığı araştırmada, okul dışı özel kurslara harcanan zaman ile fen okuryazarlığı ölçümleri arasında olumlu bir ilişki olduğunu ifade etmiştir. Özer (2009), PISA 2006 verileri ile yaptığı araştırmada, öğrencilerin öğrenmeye ayırdıkları zaman değişkeninin fen bilimleri ve matematik başarıları üzerine olumlu etkiye sahip olduğunu belirtmiştir. Bu değişken, bir öğrencinin başarılı olabilmesi için analiz edilmesi gereken ölçütlerden biri olup öğrenci başarısının artması için girdilerin azaltılması gerektiğinden, değişken; öğrencinin okul dışı ders çalışmaya zaman ayırmama durumunu ifade edecek şekilde dönüştürülmüş (gerekli dönemlerde ters kodlanmış), öğrenci başarısı ile ters orantılı duruma gelmiştir.

Çıktı değişkenleri

PISA verileri ile yapılan araştırmalarda, araştırmacıların amaçlarına göre farklı çıktı değişkenleri belirlediği görülmüştür. Cebada ve diğerleri (2009), Cordero ve diğerleri (baskıda) ve Depren (2008) araştırmalarında, çıktı değişkenleri olarak öğrencilerin matematik, fen ve okuma başarı puanını almışlardır. Afonso ve Aubyn (2005) ise bu çıktılara ek olarak problem çözme değişkenini de almıştır. Perelman ve Santin (2008)‟in ve Salasvelasco (2006)‟nun okuma ve matematik puanlarını aldığı, Agasisti (baskıda)‟nin ise matematik ve fen puanını aldığı, Mancebón ve diğerlerinin (2010) sadece fen puanını aldığı görülmüştür.

Bu araştırmada, çıktı değişkeni olarak öğrencilerin her bir PISA dönemi için matematik, fen ve okuma başarı puanı seçilmiştir. Seçilen çıktı

değişkenlerinin kapsamı ve neden seçildikleri aşağıda daha detaylı olarak açıklanmıştır.

1. Matematik başarı puanı. Bireyin, dünyada, matematiğin oynadığı rolü fark etme ve anlama, sağlam temellere dayanan yargılara ulaşma, yapıcı, ilgili, duyarlı bir vatandaş olarak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir şekilde matematiği kullanma birikimi ile ilgilidir. PISA‟da, öğrencilerin okulda karşılaştıkları tipik problem durumlarının ötesinde, gerçek yaşam problemlerine odaklanılmıştır. Alışveriş, yolculuk, kişisel malî hesaplamalar, politik sorunları değerlendirme gibi gerçek yaşama ilişkin kurgular kullanılarak öğrencilerin matematiksel becerilerini kullanmaları sağlanmaktadır (MEB, 2010).

2. Fen bilimleri başarı puanı. Bilimsel olguları açıklama, fen ile ilgili konularda kanıtlara dayalı sonuçlar çıkarma, bilgi edinme ve araştırma amacıyla fenin karakteristik özelliklerini anlama, fen ve teknolojinin maddî, düşünsel ve kültürel çevremizi nasıl şekillendirdiğinin farkına varma ve duyarlı bir vatandaş olarak bilimle ilgili konulara ve bilimsel fikirlere ilgi göstermesini içerir (MEB, 2010).

3. Okuma başarı puanı. Bireyin hedeflerine ulaşma, bilgisini artırma ve topluma katılımı için yazılı metinleri anlama, kullanma ve yansıtma birikimi ile ilgilidir. Metnin çözümlenmesi ve tam olarak anlaşılmasının yanı sıra, okuma becerileri, okuma, yorumlama, yansıtma ve bireyin yaşamındaki hedeflere ulaşmada okuma becerilerini kullanma yeteneğini kapsamaktadır (MEB, 2010).

3. Verilerin elde edilebilirliği ve güvenilirliği. Verilerin toplanabilmesi kadar güvenilirlikleri de önemlidir. Güvenilir olmayan veriler ait oldukları birimin etkinlik değerini etkilemelerinin yanında, göreli etkinlikleri nedeniyle tüm birimlerin etkinlik değerlerini tartışmalı hale getirir (Aydagün, 2003;

Aslankaraoğlu, 2006).

Seçilen tüm maddelere ilişkin veri elde edilebilmesi için üç (2003, 2006 ve 2009) PISA döneminde de öğrenci anketi uygulamalarında yer alan ortak maddeler arasından girdi değişkeni belirlenmiştir.

45

4. Veri zarflama analizi modelinin belirlenmesi ve göreli etkinliğinin ölçülmesi. VZA modelleri, girdiye yönelik ve çıktıya yönelik olmak üzere iki grupta incelenebilir. Bu araştırmada, ölçeğe göre sabit getiri varsayımı altında, en etkin şekilde, en fazla çıktıyı elde etmek için kullanılabilecek en uygun girdi bileşimi oluşturmaya çalışıldığından girdiye yönelik CCR modeli kullanılacaktır.

5. Etkinlik değerleri. Etkinlik değerlemesi, eldeki girdilerden nasıl daha fazla çıktı üretebileceğini göstermektedir (Titiz, Demir ve Onat, 2007).

Her bir okul türünde öğrenim gören öğrencilerin, matematik, fen ve okuma başarısı gösterme durumlarının yüksekliği ile orantılı olarak girdilere (ekonomik sosyal ve kültürel statü indeksi, derse aktif katılma durumu ve okul dışı ders çalışmaya zaman ayırma durumu) sahip olma durumlarına göre elde ettikleri puan, etkinlik değeridir. Etkinlik değeri 1 olan okul türü/türleri etkin olarak belirlenmiştir. Etkinlik değeri 1‟e yaklaştıkça okul türünün de etkin olmaya yaklaştığı söylenebilir.

6. Örnek gruplar. VZA yöntemindeki karşılaştırmanın temelinde etkin karar birimlerinin varlığı yatar. Yöntem etkin olmayan karar birimlerinin de göreli olarak etkin birimlerin uyguladığı yöntemleri uygulayarak aynı etkinlik seviyesine ulaşabileceklerini kabul etmektedir. Bu karar birimlerinin kendilerine ölçüt olarak alacakları etkin karar birimlerinin oluşturduğu kümeye de incelenen karar biriminin referans kümesi ya da örnek alınacak küme denir (Aydagün, 2003; Aslankaraoğlu, 2006).

Etkin olmayan her bir okul türü için etkin olan okul türü/türleri örnek olarak gösterilmektedir. Örneğin, uygulamalar sonucu, 2003 yılı PISA‟da fen liselerinin diğer tüm okullara örnek olarak gösterildiği görülmüştür.

7. Etkin olmayan karar birimleri için hedef belirlenmesi. VZA'da karşılaştırma, gözlem kümesinde yer alan karar birimlerinin benzerliklerinden hareket eder. Yöntemin uygulanmasından elde edilen en büyük fayda, etkin olmayan karar verme birimlerine performanslarını iyileştirebilmeleri için, elde edilebilir hedefler konulmasıdır. Söz konusu hedefler, genel olarak, etkin olmayan karar verme biriminin örnek kümesinde bulunan etkin birimlerin ağırlıklı bir ortalamasıdır (Aydagün, 2003; Aslankaraoğlu, 2006).

Etkin olmayan birimin, örnek setinde yer alan birimlere ne oranda benzediği ve onları ne oranda örnek alması gerektiği, analiz sonucu

“benchmark” sütununda parantez içindeki değerden anlaşılmaktadır. Ayrıntılı açıklamalar, bulgular ve yorumlar bölümünde sunulmuştur.

8. Sonuçların değerlendirilmesi. VZA ile belirlenen hedeflere ulaşılamasa bile, elde edilen bilginin daha sonra değerlendirilebilmesi ve iyileşmelere açık olunması anlayışı önemli kazanımlardır (Aydagün, 2003;

Aslankaraoğlu, 2006).

Her bir alt amaçtaki değişkenler için öğrencilerin anket cevapları, bu cevaplara göre oluşturulan okul türüne göre ortalamalar ve matematik, fen ve okuma alanlarından aldıkları puanlar kullanılmıştır. Öğrencilerin matematik/fen/okuma puanı, matematik/fen/okuma testine verdikleri cevaplara göre oluşturulan puanlardır. PISA projelerinde, gözlemlenen cevaplar üzerinden gözlemlenemeyen cevaplar tahmin edilmektedir. Puanların tahmini ağırlıklandırılmış maksimum olabilirlik yaklaşımı (weighted maximum likelihood estimate [WLE]) ile yapılmaktadır. Projeye katılan tüm öğrenciler için matematik, fen ve okuma alanlarında beşer adet olası puan (plausible value) olarak adlandırılan puan hesaplanmaktadır (OECD, 2007). PISA ile ilgili yapılmış araştırmalarda bazen bu beş olası puanın ortalamasının alındığı, bazen de ilk olası puanın araştırmalarda kullanıldığı görülmüştür. Bu araştırmada, matematik/fen/okuma başarı puanı olarak, PISA 2003, 2006 ve 2009 raporlarındaki hesaplamalarda da birinci makul değer puanı kullanıldığından, tutarlılık olması amacıyla hesaplanan beş olası puandan birincisi kullanılmıştır (plausible value 1).

Verilerin analizinde SPSS 17 ve EMS v1.3.0 paket programları kullanılmıştır. SPSS programı ile hesaplanan veriler, Ms Excel dosyasına girilmiş, EMS “Load data” komutuyla programa yüklenmiştir. Ms Excel dosyası oluşturulurken girdiler {I}, kontrol edilemez girdiler {IN}, çıktılarda {O} dizgilerini içermelerine dikkat edilmiştir (Scheel, 2000). Daha sonra program “Run DEA”

komutuyla, ölçeğe göre sabit getiri varsayımı altında ve girdi yönlendirmeli olarak çalıştırılmıştır. Çıktı dosyasındaki sütunlarda yer alan terimlerin açıklamalarına bakıldığında, “DMU”, karar verme birimini; “Score”, etkinlik puanını; “Benchmarks”, etkin olmayan karar verme birimleri için örnek

47

alınması gereken karar verme birimini/birimlerini ve parantez içindeki değer, örnek alacağı birime ne oranda benzediğini ifade ederken; etkin olan karar verme birimleri için, etkin olmayan karar verme birimlerine kaç kez örnek gösterildiği yer almaktadır. Ayrıca, çıktı dosyasındaki her bir girdi ve çıktının altındaki değerlerden girdilerde yapılacak azaltma ve çıktılardaki artış miktarı değerleri de yer almaktadır.

BÖLÜM IV

BULGULAR ve YORUMLAR

Bu bölümde, araştırma verilerinin amaçlara uygun olarak analiz edilmesi sonucunda elde edilen bulgulara ve yorumlara yer verilmiştir.

Bulgular ve yorumlar her bir alt amaca göre açıklanmadan önce araştırmada kullanılan matematik, fen ve okuma puanlarına ilişkin bazı betimsel istatistiklere yer verilmiştir. Araştırmada kullanılan fen, matematik ve okuma puanlarına ilişkin bazı betimsel istatistikler Çizelge 4‟te sunulmuştur.

Çizelge 4. Uygulamalarda Kullanılan Fen, Matematik ve Okuma Puanlarına İlişkin Bazı Betimsel İstatistikler

Uygulama

Dönemleri N Ortalama Standart Sapma

49

Çizelge 4 incelendiğinde, uygulama için seçilen altı okul türünde, 2003 ve 2009 yılı PISA döneminde en yüksek bilişsel beceri testi ortalamasının okuma puanına ait olduğu, aynı zamanda en düşük ranj ve standart sapma değerlerinin de yine okuma puanında olduğu görülmektedir. 2006 yılı PISA döneminde en yüksek bilişsel beceri testi ortalamasının matematik puanına ait olduğu, ancak en düşük ranj ve standart sapma değerlerinin daha önce de söz edildiği gibi okuma puanında olduğu görülmektedir.

PISA 2003, 2006 ve 2009 Uygulamasına Katılan Okulların Okul Türlerine Göre Etkinlik Değerleri

PISA 2003, 2006 ve 2009 uygulamasına katılan ortak okul türlerinden, etkin okul türü/türlerinin, etkin olmayan okul türlerinin, etkin olmayan okul türlerinin etkin referans setini oluşturan okulların ve etkin olmayan okul türleri için olması gereken girdi düzeyleri ile üretmeleri gereken çıktı düzeylerinin belirlenmek istendiği ilk amaç sorusuna ilişkin olarak her bir PISA dönemi verileri ayrı ayrı analize alınmış, hesaplanan etkinlik puanlarına göre sıralanarak Çizelge 5‟te sunulmuştur.

Çizelge 5. Okul Türlerinin Etkinlik Puanlarına Göre Sıralaması

Okul Türleri Etkinlik Puanı

Fen Lisesi 2003* 100

Fen Lisesi 2006* 100

Fen Lisesi 2009* 100

Anadolu Lisesi 2006* 100

Anadolu Lisesi 2009* 100

Anadolu Lisesi 2003 97,70

Anadolu Meslek Lisesi 2009 88,79

Genel Lise 2009 87,25

Genel Lise 2006 81,97

Anadolu Meslek Lisesi 2006 80,97

Meslek Lisesi 2006 72,55

Meslek Lisesi 2009 71,96

Genel Lise 2003 71,51

Anadolu Meslek Lisesi 2003 69,92

Meslek Lisesi 2003 61,20

İlköğretim 2006 61,17

İlköğretim 2009 57,64

İlköğretim 2003 51,98

* Etkin olan okulları göstermektedir.

Çizelge 5‟te de görüldüğü gibi, fen liseleri üç PISA döneminde de en etkin okul türüdür. Anadolu liseleri ise, 2009 ve 2006 PISA döneminde etkin okullardan biriyken 2003 PISA uygulamalarında etkin sayılabilir bir puana sahiptir. Üç PISA döneminde de, ilköğretim okullarının en başarısız okullar olduğu görülmektedir. İlköğretim okullarının kendi içinde etkinlik sıralaması başarılıdan başarısıza doğru sırasıyla, 2006 yılı, 2009 yılı ve 2003 yılıdır.

Etkin olmayan okulların, etkin olmak için hangi okulları örnek almaları gerektiği, hangi girdi ya da çıktılarında ne şekilde değişikliğe giderek bunu başarabileceklerine ilişkin her bir okul türü için PISA dönemlerine göre, ayrıntılı bilgilere aşağıda yer verilmiştir.

51

PISA 2003 Uygulamasına Katılan Okulların Okul Türlerine Göre Etkinlik Değerleri ve Etkin Olmaları Ġçin Yapılması Gerekenler PISA 2003 uygulamasına katılan okul türlerinden, etkin okul türü/türlerinin, etkin olmayan okul türlerinin, etkin olmayan okul türlerinin etkin referans setini oluşturan okulların ve etkin olmayan okul türleri için olması gereken girdi düzeyleri ile üretmeleri gereken çıktı düzeylerinin belirlenmek istendiği ilk amaç sorusuna ilişkin olarak, 2003 yılı PISA dönemi verileri, ölçeğe göre sabit getiri varsayımı altında, girdiye yönelik olarak analiz edilmiş, analiz sonucuna (Ek 3) göre, 2003 yılı PISA dönemine katılan okul türlerinin etkinlik değerleri ve potansiyel iyileşme oranları Çizelge 6‟da verilmiştir.

Çizelge 6. 2003 Yılı PISA Dönemine Katılan Okul Türlerinin Etkinlik Değerleri ve Potansiyel İyileştirme Oranları

Azaltılması Gereken Birimler Arttırılması Gereken Puanlar

Çizelge 6‟da görüldüğü gibi, etkin olan tek okul fen liseleridir. Okulların etkinlik puanı sıralaması; fen, anadolu, genel, anadolu meslek, meslek liseleri ve ilköğretim okullarıdır. Etkin olmayan bütün okul türlerinin fen liselerini örnek alması gerektiği görülmektedir. Örnek alınması gereken okul sütununda yer alan parantez içindeki değer, etkin olmayan birimin, örnek kümesinde yer alan birime ne oranda benzediğini göstermektedir.

PISA‟ya 2003 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan anadolu liselerinin, etkinlik puanı 97,70‟dir. Bu birimin etkin olması için, 1/ESCS değerinde 0,10, derse aktif katılmama durumunda 0,56 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 48,47, fen puanında ise 16,06 puan artışı olması gerekmektedir.

PISA‟ya 2003 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan genel liselerin etkinlik puanı 71,51‟dir. Etkin olmayan bu birimin, 1/ESCS değerinde 0,32, derse aktif katılmama durumunda 0,12 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 59,97, fen puanında ise 22,59 puan artışı olması gerekmektedir.

PISA‟ya 2003 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan anadolu meslek liselerinin etkinlik puanı 69,92‟dir. Etkin olmayan bu birimin, 1/ESCS değerinde 0,31, derse aktif katılmama durumunda 0,01 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 55,60, fen puanında 26,69 puan artışı olması gerekmektedir.

PISA‟ya 2003 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan meslek liselerinin etkinlik puanı 61,20‟dir. Etkin olmayan bu birimin, 1/ESCS değerinde 0,48, öğrencinin okul dışında ders çalışmaya zaman ayırmaması durumunda 0,36 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 68,51, fen puanında 30,30 puan artışı olması gerekmektedir.

PISA‟ya 2003 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan ilköğretim okullarının etkinlik puanı 51,98‟dir. Etkin olmayan bu birimin, 1/ESCS değerinde 0,67, derse aktif katılmama durumunda 0,90 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 48,45, fen puanında 1,78 puan artışı olması gerekmektedir.

53

Anadolu liselerinde öğrenim gören öğrencilerin yeterince derse aktif katılmama durumu ve matematik puanının düşük olması, anadolu liselerinin göreli olarak etkin okul türü olmasına en fazla engel olurken; genel, anadolu meslek, meslek liselerinde ve ilköğretim okullarında öğrenim gören öğrencilerin matematik başarılarının ve ESCS değerinin düşük olmasının, bu okul türlerinin göreli olarak etkin olmalarına en fazla engel olduğu ifade edilebilir.

Bu alt amacın analiziyle elde edilen bulgular, Berberoğlu ve Kalender (2005) ve Berberoğlu (2007) tarafından yürütülen araştırmalarda görülen, PISA 2003‟e katılan okullardan genel lise, meslek lisesi ve anadolu meslek liselerinin düşük performans düzeyleri gösterdiği, özellikle genel liseler ve ilköğretim okullarının uluslararası ortalamanın çok altında kaldığı; fen lisesi ve anadolu lisesinin yüksek performans düzeyleri gösterdiği şeklindeki bulgusuyla tutarlılık göstermektedir.

MEB (2005b)‟in raporuna göre, öğrencilerin matematik/fen/okuma başarıları okul türlerine göre değerlendirildiğinde; en yüksek başarı gösteren öğrencilerin fen liselerine, en düşük başarı gösteren öğrencilerin ise ilköğretim okullarına devam ettiği ve ortaöğretim okulları arasında en düşük başarı gösteren liselerin, meslek liseleri olduğu görülmüştür.

Ayrıca, Depren (2008)‟in PISA 2003‟te en başarılı okul tipleri ile ilgili elde ettiği bulgular ile de paralel bulgulara ulaşılmıştır. Çifçi (2006) de, PISA 2003 verileri ile yaptığı araştırmada, öğrencilerin Türkiye ortalaması altında veya üstünde kalma durumunu; öğrencilerin, okuduğu okulun türünün etkilerinin olduğunu saptamıştır.

PISA 2006 Uygulamasına Katılan Okulların Okul Türlerine Göre Etkinlik Değerleri ve Etkin Olmaları Ġçin Yapılması Gerekenler PISA 2006 uygulamasına katılan okul türlerinden, etkin okul türü/türlerinin, etkin olmayan okul türlerinin, etkin olmayan okul türlerinin etkin referans setini oluşturan okulların ve etkin olmayan okul türleri için olması gereken girdi düzeyleri ile üretmeleri gereken çıktı düzeylerinin belirlenmek

istendiği ilk amaç sorusuna ilişkin olarak, 2006 yılı PISA dönemi verileri, ölçeğe göre sabit getiri varsayımı altında, girdiye yönelik olarak analiz edilmiş, analiz sonucuna (Ek 3) göre, 2006 yılı PISA dönemine katılan okul türlerinin etkinlik değerleri ve potansiyel iyileşme oranları Çizelge 7‟de verilmiştir.

Çizelge 7. 2006 Yılı PISA Dönemine Katılan Okul Türlerinin Etkinlik Değerleri ve Potansiyel İyileştirme Oranları

Azaltılması Gereken Birimler Arttırılması Gereken Puanlar

* Etkin olan okulları göstermektedir.

Çizelge 7‟de görüldüğü gibi, fen ve anadolu liseleri, %100 etkinliğe sahiptir. Okulların etkinlik puanı sıralaması; fen, anadolu, genel, anadolu meslek, meslek liseleri ve ilköğretim okullarıdır. Anadolu meslek liseleri dışında etkin olmayan bütün okul türlerinin sadece fen liselerini örnek alması gerekirken anadolu meslek liselerinin hem Anadolu hem fen liselerini örnek alması gerekmektedir. Örnek alınması gereken okul sütununda yer alan

55

parantez içindeki değer, etkin olmayan birimin, örnek kümesinde yer alan birime ne oranda benzediğini göstermektedir.

PISA‟ya 2006 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan genel liselerin etkinlik puanı 81,97‟dir. Etkin olmayan bu birimin, derse aktif katılmama durumunda 0,70 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 39,97, fen puanında 70,32 puan artışı olması gerekmektedir.

PISA‟ya 2006 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan anadolu meslek liselerinin etkinlik puanı 80,97‟dir. Etkin olmayan bu birimin, öğrencinin okul dışında ders çalışmaya zaman ayırmaması durumunda 0,31 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 9,23, fen puanında 56,64 puan artışı olması gerekmektedir.

PISA‟ya 2006 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan meslek liselerinin etkinlik puanı 72,55‟dir. Etkin olmayan bu birimin, 1/ESCS değerinde 0,20, öğrencinin okul dışında ders çalışmaya zaman ayırmaması durumunda 1,54 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 26,13, fen puanında 61,84 puan artışı olması gerekmektedir.

PISA‟ya 2006 yılında katılan ve etkin olmayan okullardan biri olan ilköğretim okullarının etkinlik puanı 61,17‟dir. Etkin olmayan bu birimin, 1/ESCS değerinde 1,02, derse aktif katılmama durumunda 0,10 birim azaltma yapılması ve çıktı değişkenlerinde, matematik puanında 71,15, fen puanında 28,61 puan artışı olması gerekmektedir.

Meslek ve anadolu meslek liselerinde öğrenim gören öğrencilerin, okul dışında ders çalışmaya yeterince zaman ayırmaması durumu ve öğrencilerin fen puanının düşük olması, bu okul türlerinin göreli olarak etkin olmasına en fazla engel olurken, genel liselerde öğrenim gören öğrencilerin, derse aktif katılmamaları ve öğrencilerin fen puanının düşük olması, genel liselerin etkin olmasına en fazla engel olmaktadır. İlköğretim okullarında öğrenim gören öğrencilerin ise ESCS değerinin ve öğrencilerin matematik başarısının düşük olması, ilköğretim okullarının göreli olarak etkin olmasına en fazla engel olmaktadır.

Bu alt amacın analiziyle elde edilen bulgular, MEB (2007b)‟in raporuna göre, öğrencilerin matematik ve fen başarıları okul türlerine göre değerlendirildiğinde; en yüksek başarı gösteren öğrencilerin fen liselerine, en düşük başarı gösteren öğrencilerin ise ilköğretim okullarına devam ettiği şeklindeki bulgusuyla; öğrencilerin okuma başarıları okul türlerine göre değerlendirildiğinde; en yüksek başarı gösteren öğrencilerin anadolu liselerine, en düşük başarı gösteren öğrencilerin ise ilköğretim okullarına devam ettiği, ortalama puanlarına göre fen liselerinin en başarılı okul olduğu ve anadolu liselerinin onu takip ettiği şeklindeki bulgusuyla tutarlılık göstermektedir.

Ayrıca, Demir ve diğerlerinin (2009) PISA 2006 verilerini kullanarak yaptığı araştırmada, öğrencinin okuduğu okul türünün matematik başarısı üzerinde etkili olduğu, en başarılı lisenin fen liseleri, daha sonra anadolu liseleri olduğu görülmüştür. Albayrak (2009)‟ın yaptığı araştırmada, PISA 2006 fen başarısının okul türüne göre farklılaştığı, en başarılı okulun fen liseleri, en

Ayrıca, Demir ve diğerlerinin (2009) PISA 2006 verilerini kullanarak yaptığı araştırmada, öğrencinin okuduğu okul türünün matematik başarısı üzerinde etkili olduğu, en başarılı lisenin fen liseleri, daha sonra anadolu liseleri olduğu görülmüştür. Albayrak (2009)‟ın yaptığı araştırmada, PISA 2006 fen başarısının okul türüne göre farklılaştığı, en başarılı okulun fen liseleri, en

Benzer Belgeler