• Sonuç bulunamadı

1.1.4. Bilimin Doğası Hakkında GörüĢler

1.1.4.2. Öğrencilerin Bilimin Doğası Konusunda Sahip Oldukları Kavramların

Değerlendirilmesi için Yapılan AraĢtırmalar

İlk olarak bilimin doğasını konu alan program “Liseler İçin Bilim Tarihi” (History of Science Cases for High School, HOSC) adıyla Klopfer ve Cooley (1963) tarafından hazırlanmıştır. Jones (1965) kolej öğrencilerinde HOSC ile yapılan kurs ile geleneksel fizik derslerinin öğretim programlarının etkililiğini karşılaştırmıştır. Geleneksel olarak işlenen derste çeşitli bilim dallarının tanıtımı, keşifler, sayısal veriler ve problem çözme konu olarak işlenirken, deney grubunda, bu konuların yanında bilimin tarihsel gelişimi, bilim felsefesi ve bilimin toplum üzerine etkisi işlenmiştir. Araştırmada sonuç olarak deney grubunda öğrencilerin bilimsel konuları daha iyi anladıkları tespit edilmiştir.

Klopfer ve Cooley (1963) tarafından geliştirilen HOSC programından sonra Jungwirth (1970) Biyolojik Bilimlerin Öğretim Programı Çalışması (The Biological Sciences Curriculum Study, BSCS) sarı versiyonunu etkililik yönünden araştırmıştır. Bir akademik yıl boyunca süren araştırma sonucunda programın öğrencilerin bilimsel kavramlarını geliştirmede etkili olmadığını, öğretmenlerin bilimsel kavramları geliştirmede daha etkili rol oynadığını tespit etmiştir.

Fizik, kimya, biyoloji programları ile ilgili kapsamlı bir çalışma Tamir (1972) tarafından yapılmıştır. Biyoloji (The Biological Sciences Curriculum Study, BSCS), Kimya (CHEM Study) ve Fizik dersi (Physical Science Study Curriculum, PSSC) öğretim programlarının etkililiğini geleneksel programla karşılaştırmıştır. Dört program arasında anlamlı bir fark bulunmazken, Biyoloji (BSCS) dersi öğretim programının, öğrencilerin bilimsel kavramlarını geliştirmede daha etkili olduğunu tespit etmiştir.

Aikenhead (1979)’da Kanada’da bilimin sosyal yönünü, metotlarını, bilim insanlarının sosyal sorumluluğunu, karakteristik özelliklerini, bilim, teknoloji ve toplumun birbirleriyle etkileşimini kapsayan fen dersi öğretim programını geliştirmiştir.

Başka bir program geliştirme çalışması Caney, Evans, Honda, Jay ve Unger (1989) tarafından gerçekleştirilmiştir. Bilimin doğası ile ilgili olarak hazırlanan bir ünitenin, öğrencilerin bilime karşı bakış açılarını geliştirmek üzere etkililiğini araştırmışlardır. Uygulamanın öncesinde ve sonrasında yapılan görüşmelerde öğrencilerin bilimsel düşünmeyi, deneyleri ve düşüncelerin test edilmesini ünitenin sonunda daha iyi kavradıklarını tespit etmişlerdir. Bundan sonraki uygulamalarda programa teorilerin nasıl

geliştiğinin ve onları destekleyen kanıtların biraz daha vurgulanması gerektiğini önermişlerdir.

Benzer başka bir çalışmada Meichtry (1992) tarafından ortaokul öğrencileriyle yapılmıştır. BSCS ortaokul fen programının öğrencilerin bilimin doğası hakkında bakış açılarını geliştirmesi, yaratıcılığı ve bilimsel bilginin test edilebilirliğini anlamasına etkisini, geleneksel yöntemle karşılaştırmıştır. Çalışma 26 hafta sürmüş ve araştırma verileri sınıf içi gözlemler yapılarak ve görüşme yapılarak toplanmıştır. Öğrencilerin bilimin doğası hakkındaki görüşlerinin geliştirilmesi ve bilimsel bilginin test edilmesi deney grubunda (BSCS programında), bilim insanının yaratıcılığı ise kontrol grubunda (geleneksel yöntem) daha az öğrenildiği bulunmuştur. Bunun yanı sıra kontrol grubu öğrencilerinin bilimsel bilginin test edilebilirliğini daha iyi kavradıkları söylenmiş va araştırmacı öğretim programının tek başına etkili olmadığını vurgulamıştır.

Bu alanda Türkiye’de yapılmış bir çalışma Muğaloğlu (2006) tarafından fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimin doğasına ilişkin görüşlerini açıklayıcı bir model geliştirme üzerine yapmıştır. Çalışmaya 281 fen bilgisi öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada veriler Fen Bilgisi Tutum Ölçeği-II, Bilimsel İşlem Becerileri Testi ve Allport-Vernon-Lindzey Değerler testi ile toplanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre fen öğretmenliğine yönelik tutum ve bilimsel işlem becerileri, bilimin doğasına ilişkin görüşleri açıklayan 2 ana değişken olarak bulunmuştur. Ayrıca bu modele göre bilimsel işlem becerileri, ekonomik değerler, dini değerler ve eğitim derslerindeki başarı fen öğretmenliğine yönelik tutumu etkileyen değişkenlerdir. Buna ek olarak ekonomik değerler ile dini değerler, dini değerler ile bilimsel işlem becerileri, dini değerler ile eğitim derslerinde başarı ve eğitim derslerindeki başarı ile bilimsel işlem becerileri arasındaki ilişkiler istatistiksel olarak anlamlıdır. Araştırmacı bu araştırma sonuçlarının fen öğretmeni adaylarının bilimin doğasına ilişkin görüşlerini geliştirmek için daha etkili yöntemler planlamada yardımcı olacağı düşünmektedir.

Başka bir çalışma da Ayvacı (2007) bilimin doğasının sınıf öğretmeni adaylarına kütle çekim konusu içerisinde farklı yaklaşımlarla öğretilmesine yönelik bir çalışma yürütmüştür. Çalışmayı 15 er kişilik gruplardan oluşan sınıf öğretmeni adaylarına dolaylı, doğrudan-yansıtıcı ve tarihsel öğretimine yönelik üç farklı materyal tasarlanmıştır. Bu uygulamaların başında ve sonunda bilimin doğasıyla ilgili görüşler anket ve mülakat çalışmalarıyla belirlenmiştir. Bu çalışma sonunda her üç öğretim materyalinin de, adayların bilimin doğasının bazı unsurlarını diğerlerine oranla daha fazla öğrenmelerine katkı

sağladığı belirlenmiştir. Bu çalışmada ulaşılan en önemli sonuç; doğrudan-yansıtıcı öğretimi alan adayların bilimin doğasının birçok unsurunu diğerlerinden daha fazla kavramalarına karşın, kütle çekim konusunu yeterince öğrenememiş olmalarıdır. Araştırmacı bu çalışmada elde edilen sonuçlardan hareketle, sınıf öğretmeni adaylarının bilimin doğasıyla ilgili görüşlerinin yetersiz olduğu, bunların bilimsel toplumca kabul edilenlerle değiştirilebilmesi için fen konu alanı içerisinde bilimin doğasının öğretimine yönelik dolaylı, doğrudan-yansıtıcı ve tarihsel öğretimin bir takım ilkelerini içeren karmaşık bir yaklaşımın kullanılmasına ihtiyaç olduğu önermektedir.

Muşlu (2008) ilköğretim 6. Sınıf öğrencilerinin bilimin doğasını sorgulama düzeylerinin tespitini ve çeşitli etkinliklerle geliştirilmesine çalışmıştır. Çalışma 32 altıncı sınıf öğrencisiyle 36 hafta sürecinde uygulanmıştır. Araştırma verilerini bilimin doğası ölçeği ve bilimin doğasını değerlendirme ölçeğiyle elde etmiştir. Çalışmada ayrıca öğrencilerin bilimin doğasını geliştirmesi amacıyla sekiz farklı etkinlik geliştirilmiş ve 15 ders saatinde uygulanmıştır. Çalışmanın soncunda öğrencilerin bazıları, bazı alanlarda çağdaş, bazı alanlarda yeterli görüş sergiledikleri görülmüştür. Yapılan etkinliklerin öğrencilerin tamamı üzerinde etkili olmadığı, bazı konularda görüşlerinde değişiklik meydana getirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca araştırmacı birkaç aylık çalışmayla öğrencilerin bilimin doğasına ilişkin görüşlerinin belirli bir noktaya getirilebileceğini görmüş ve bu çalışmaların tüm eğitim hayatına yayılmasının daha etkili sonuçlar verebileceğini ifade etmiştir.

Beşli (2008) ise fen bilgisi öğretmen adaylarının “Bilim Tarihinden Kesitler İncelemelerinin Bilimin Doğası Hakkındaki Görüşlerine Etkisini” inceleyen bir çalışma yapmıştır. Çalışmaya 4. sınıf 56 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışma fen teknoloji toplum dersinde 4 haftalık bir sürede tamamlanmıştır. Bilimin doğası hakkında görüşleri ortaya çıkarmak için “Bilimin Doğası Hakkında Görüşler Anketi” (VOSTS) kullanılmıştır. Çalışma başlamadan önce bu anket öntest olarak uygulanmış, çalışmadan sonra da sontest olarak uygulanmıştır. Bu araştırmanın sonucunda Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilim tarihinden kesitler incelemelerinin, bilimin doğası hakkındaki görüşlerini olumlu yönde etkilediği görülmüştür.

1.1.4.3. Öğretmenlerin Bilimin Doğası Konusunda Sahip Oldukları Kavramları