• Sonuç bulunamadı

Çocuk Haklarını Oyun Yöntemi İle Öğretmenin Amacı

2.4. OYUNUN EĞİTİMDEKİ YERİ

2.4.1. Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Oyun

2.4.1.4. Çocuk Haklarını Oyun Yöntemi İle Öğretmenin Amacı

Günümüzde çocukların özel haklara sahip oldukları neredeyse tüm dünya tarafından resmi şekilde kabul edilmesine rağmen hâlâ dünyada bu hakları kullanamayan binlerce belki de milyonlarca çocuk bulunmaktadır. Bunun en büyük nedeni ise çocukların sahip oldukları pek çok haktan habersiz olmalarıdır. Özellikle ülkemiz gibi oldukça fazla genç nüfusa sahip ülkelerde bu durum daha belirgin şekilde görülmektedir. Kepenekçi (2010) “Türkiye’de Çocuklar İçin Tavsiye Edilen Hikâyelerde Çocuk Hakları Üzerine Bir Analiz” adlı çalışmasında çocukların haklarını bilmelerinin en önemli hakları olduğunu ve bu sebepten çocuk hakları eğitimine daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Kop ve Tuncer’in (2010) yaptıkları “Sosyal Bilgiler Öğretmenleri’nin Çocuk Haklarını Algılamaları” başlıklı çalışmalarında öğretmenler, Türk toplumunda çocuk gerçeğinin Çocuk Hakları Sözleşmesi ile öngörülen bazı hedeflerin gerisinde olduğunu ifade etmişlerdir.

Çocukların, haklarını en iyi şekilde kullanabilmeleri için öncelikle hangi haklara sahip olduklarını öğrenmeleri gerekmektedir. Çocuklar sahip oldukları hakların bir kısmını yaşadıkları doğal çevrede gizil öğrenme yoluyla öğrenirken, bir kısmını da eğitim kurumlarında kasıtlı olarak öğrenmektedirler. Ülkemizde bu hakların öğretiminde özellikle Sosyal bilgiler dersi etkili olmaktadır. Çocuk hakları ile ilgili konular 2005 yılında yenilenen Sosyal bilgiler Programında kapsamlı bir şekilde yer almaktadır. Ayrıca Sosyal bilgiler Programının amaçları arasında da haklarını bilen bireyler yetiştirmek özellikle vurgulanmıştır.

 Sosyal bilimlere ait kavram ve yöntemleri kullanan,

 Çağın gerektirdiği temel bilgi, beceri ve değerlerle donanmış;

 Etkin, üretken, hak ve sorumluluklarını bilen ve kullanan vatandaşlar yetiştirmektir (Sosyal bilgiler 4.-5. Sınıflar Öğretim Programı, 2005).

Özelde çocuk hakları genelde ise insan hakları ile ilgili pek çok kazanım 2005 yılında hazırlanmış olan ders programlarında yer almaktadır. Hazırlanan program derslerde doğrudan kazandırılması gereken kazanımlar yanında o dersle eşleşen ara disiplin alan kazanımlarını da kazandırmayı amaçlamaktadır. Bütün ilköğretim programlarında yer alan derslerle eşleşen ara disiplinler şunlardır:

 Afetten korunma ve güvenli yaşam,  Girişimcilik,

 İnsan hakları ve vatandaşlık,  Kariyer bilinci geliştirme,  Özel eğitim,

 Rehberlik ve psikolojik danışma,

 Sağlık kültürü, Spor kültürü ve olimpik eğitim (TTKB, 2010).

Bu ara disiplinlerden insan hakları ve vatandaşlık eğitimi kazanımları içinde yer alan kazanımlar öğrencilerin küçük yaşlardan itibaren birey olarak haklarının neler olduğunu öğrenmelerini ve bu hakları kullanarak kendilerine güvenen bireyler olarak yetişmelerini sağlayacak kazanımlardır. Bu kazanımların etkili bir şekilde öğretilmesi oldukça önemlidir.

2005 yılında hazırlanan yeni Sosyal bilgiler programı incelendiğinde 4., 5., 6. ve 7. sınıf kazanımları arasında çocuk hakları ile ilgili şu kazanımların yer aldığı görülmektedir.

4. sınıfta doğrudan kazandırılacak kazanımlar arasında çocuk hakları ile ilgili kazanımlar bulunmamaktadır. Ancak “Güç, Yönetim ve Toplum” öğrenme alanında ve “İnsanlar ve yönetim” ünitesinde insan hakları ve vatandaşlık eğitimi kazanımları arasında çocuk haklarına dair şu kazanımlar bulunmaktadır:

 Seçilme hakkının önemini kavrar.

beşinci sınıfta “Birey ve toplum” öğrenme alanı ve “Haklarımı Öğreniyorum” ünitesinde doğrudan kazandırılacak ders kazanımları:

 Katıldığı gruplarda aldığı roller ile rollerin gerektirdiği hak ve sorumlulukları ilişkilendirir.

 Çocuk olarak haklarını fark eder.

Bu sınıfta insan hakları ve vatandaşlık eğitimi kazanımları ise şunlardır:  Haklarını korumanın önemini açıklar.

 Çocuk haklarına dair sözleşmenin önemini kavrar.

 Atatürk İnkılâplarının, insan haklarının ülkemizde gelişimi için önemli olduğunu fark eder (MEB, 2010).

6. sınıfta çocuk hakları ile ilgili doğrudan kazandırılacak ve insan hakları ve vatandaşlık eğitimi ile ilgili verilmesi gereken kazanımlar aşağıda gösterilmiştir.

Doğrudan verilecek kazanımlar:

 Bir soruna getirilen çözümlerin hak, sorumluluk ve özgürlükler temelinde olması gerektiğini savunur. (Birey ve Toplum /Sosyal bilgiler Öğreniyorum )  Demokratik yönetimlerde yaşama hakkı, kişi dokunulmazlığı hakkı, din ve

vicdan özgürlüğü ile düşünce özgürlüğüne sahip olunması gerektiğini savunur. ( Güç, Yönetim ve Toplum / Demokrasinin Serüveni )

 Tarihsel belgelerden yola çıkarak insan haklarının gelişim sürecini analiz eder. (Güç, Yönetim ve Toplum / Demokrasinin Serüveni )

İnsan hakları ve vatandaşlık eğitimi ile ilgili kazanımlar.  Vatandaş olmanın getirdiği sorumlulukları fark eder.

 Bütün insanların haklar yönünden eşit ve özgür doğduklarını belirtir.  İnsan haklarının tarihsel süreçte nasıl kazanıldığını kavrar.

 İnsan haklarının uluslararası belgelerde güvence altına alındığını belirtir.  Kamu güvenliği ve kamu sağlığı söz konusu olduğunda, kanunlar

 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ülkeler arasında olduğumuzu ifade eder.

7. sınıfta ise çocuk hakları ile doğrudan verilmesi gereken kazanımlar:

 Doğru bilgi alma hakkı, düşünceyi açıklama özgürlüğü ve kitle iletişim özgürlüğü arasındaki bağlantıyı fark eder. (Birey ve toplum / İletişim ve insan

ilişkileri)

 Kitle iletişim özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği kavramlarını, birbiriyle ilişkileri çerçevesinde yorumlar. (Birey ve toplum / İletişim ve insan ilişkileri)

 Eğitim ve çalışma hakkının kullanılması ile devletin ve vatandaşın bu konudaki sorumluluklarını ilişkilendirir. (İnsanlar, yerler ve çevreler /

Ülkemizde nüfus)

Yerleşme ve seyahat özgürlüğünü açıklar. (İnsanlar, yerler ve çevreler /

Ülkemizde nüfus)

İnsan hakları ve vatandaşlık eğitimi kazanımları:

 İnsan haklarının yaşadığı toplumda daha etkin uygulanması için önerilerde bulunur.

 Hakların ihlâl edildiği durumlar karşısında yetkili kurumlara başvurmanın bir vatandaşlık görevi olduğunu belirtir.

 Düşünce ve ifade özgürlüğünün önemini fark eder.

 Yargı kararı olmadıkça hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine ve evine karışılamayacağını, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 16. maddesine dayanarak açıklar.

 Basın ve yayın organlarının kısıtlama olmadan özgürce çalışmaları gerektiğini ifade eder.

 Kamu güvenliği ve kamu sağlığı söz konusu olduğunda, kanunlar çerçevesinde özgürlüklerin sınırlanabileceğini kavrar.

 Zorunlu ve parasız ilköğretimin bütün çocuklar için bir hak olduğunu belirtir.  Çocukların çalışma yaşamında Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 32. maddesine

uygun koşullarda çalışması gerektiğini ifade eder.

 Herkesin çalışma ve işini özgürce seçme hakkı olduğunu fark eder.  Seyahat etmenin bir özgürlük olduğunu belirtir.

 Düşünce ve ifade özgürlüğünün önemini fark eder (MEB, 2010).

Bu programın amacına kavuşmasını ve haklarını bilen bireylerin yetişmelerini sağlayacak olan kişiler ise hiç şüphesiz programın uygulayıcıları olan öğretmenlerdir. Öğretmenlerin kullanacakları etkili ders işleme metotları programın etkili şekilde amacına kavuşmasını sağlayacaktır. Özellikle kullanılacak değişik etkinlikler hem öğrencilerin hem öğretmenin derse daha fazla motive olmalarını sağlar ve istenen hedeflere daha yüksek düzeyde ulaşılabilir. Etkinlikler, öğrenme ortamlarında görev alanların soyut kavramları somutlaştırmak ve öğretimi daha etkili bir şekilde gerçekleştirmek için kullandıkları çeşitli araçlardır (Gürbüz vd., 2010: 1032).

Neslitürk ve Ersoy (2007) tarafından yapılan “Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Çocuk Haklarının Öğretimine İlişkin Görüşleri” adlı çalışmada okul öncesi öğrencilerinin oyun oynayarak haklarını daha iyi öğrendikleri ifade edilmiştir.

Konu ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde çocuk haklarının öğretiminde oyun yönteminin kullanımının etkili olabileceği düşünülmektedir.

Bu çalışma çocuk haklarının oyun yöntemi ile öğretimi konusunda yapılacak olan ilk çalışma olması bakımından oldukça önemlidir. Ülkemizde özellikle ilköğretim öğrencilerinin çocuk haklarını nasıl algıladıkları, öğrendikleri ve uyguladıkları ile ilgili fazla çalışma bulunmamaktadır. Bu yönüyle çalışma yapılacak olan araştırmalara örnek teşkil edecektir.