• Sonuç bulunamadı

Yapılan araştırmalar sonucunda, özellikle yapı sektöründe sorun olarak karşımıza çıkan ürün, işgücü, zaman, enerji, hammadde gibi kayıpların ekonomik kayıplara neden olduğu ancak bu alanda kapsamlı çalışmaların yapılmamış olduğu dikkat çekmiştir. Bu bağlamda özellikle mimari alanda ürünlere yönelik yapılacak çalışmaların önemli olması nedeniyle ürün kayıplarının önlenmesine yönelik çalışma yapılması düşünülmüştür.

Çalışma kapsamında öncelikle ürünler ele alınmış, ancak ürünlerin

değerlendirilebilmesi için hangi süreçlerden geçtiklerinin bilinmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda ürüne yönelik araştırmalar yapılmıştır. Kaynaklarda, ürünlerin geçirdikleri süreçleri tanımlayan döngüler üzerinde durulduğu gözlenmiş ve ürüne yönelik bir döngü oluşturulmasına karar verilmiştir.

Döngülerdeki süreçlerin sistem tanımında olduğu gibi, belirli bir düzende ve birbirleriyle ilişkili olduğu görülmüştür. Bu nedenle döngü, diğer kaynaklardan faklı olarak sistem gibi ele alınarak değerlendirilmiştir. Döngünün bütününün sistem olarak değerlendirilmesi sonrası, Bertalnffy, Boulding, Ostrofsky gibi genel sistem teorisi üzerinde çalışan bilim insanlarının değindiği gibi, bütün ile ilişkili olan döngünün evreleri de sistem olarak değerlendirilmiş, döngü ve evrelerinin ilişkileri sistem yaklaşımı ile tanımlanmıştır.

Kaynaklarda, ürünlerin geçirdikleri süreçlerin yer aldığı döngülerin yaşam döngüsü olarak tanımlanması üzerine, değerlendirmeye alınan ürünlerin cansız olmaları nedeniyle döngünün yaşam döngüsü olarak tanımlanamayıp, bunun yerine ürün döngüsü olarak tanımlanmasına karar verilmiştir. Ürün döngüsü oluşturulmadan önce ise yapı ürünlerinin seçiminin yer aldığı yapı değerlendirilmiş ve buna dayanarak ürünlerin yerini tanımlamak için yapının da hangi evrelerden geçtiğinin belirlenmesi önem kazanmıştır. Bu bağlamda yapı üretimi kapsamında değerlendirilen yapı ve ürün döngüleri oluşturulmadan önce yapı üretimine yönelik bir döngü oluşturulmuştur. Oluşturulan bu döngü sonrasında yapı ve ürün döngüleri de oluşturulmuş ve oluşturulan bu döngüler kapsamında yapının ve yapıda yer alan ürünün geçirdikleri süreçlerin benzerlik gösterdiği gözlenmiştir. Bu benzerlikten hareketle, yapı üretimine yönelik daha önce bir döngünün oluşturulmamış olmasına bağlı olarak, yapının

149

geçirdiği süreçlerin kapsamlı olarak tanımlanması ve ürünün yapı üretimindeki ve yapıdaki yerinin belirtilmesi yapılan yapı ve ürün döngüsü ilişkilendirmesi ile netleştirilmiştir.

Çalışma kapsamının ürün kayıplarına ve önlenmesine yönelik olması nedeniyle kayıp tanımı ve türleri ele alınmıştır. Yapılan bu tanımlamalar sonrasında oluşturulan döngünün evrelerinin birbirleriyle ilişkilerinin tanımlandığı döngü açılımında kayıpların neler olabileceği üzerinde durulmuştur. Kaynaklarda genellikle atık ve atık yönetimi üzerinde durulması nedeniyle, kayıp belirlemeleri sözlü görüşmeler ve alan gözlemlerine dayanılarak yapılmıştır.

Döngü sistemi ve evrelerinde gözlenen kayıpların belirlenmesi ile bu kayıpların önlenmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır. Önlemeye yönelik bir model oluşturulması hedeflenmiş ve bu bağlamda model kavramı üzerinde durulmuştur. Araştırmalarda, belirli bir soruna yönelik beklenilen, istenilen ya da hedeflenen sonuca yönelik sistemli çalışmaların model olarak değerlendirilebileceği düşüncesinden hareketle, belirli bir düzende ilerleyen döngü sisteminin evrelerinde oluşan kayıpların sorun olarak ve bunların önlenmesine yönelik yapılacak sistemli çalışmanın da model olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.

Bazı kaynaklarda belirlenen soruna yönelik farklı modellerin oluşturulduğu (Örneğin; yapı ürünlerinin yaşam döngüleri değerlendirmelerine yönelik LEED, Athena, BRE, BEES, BREEAM, EcoHomes vb modeller vardır ve bu modeller birbirlerinin eksiklikleri giderilmeye çalışılarak oluşturulmuştur) gözlenmiş ancak kayıpların önlenmesine yönelik model çalışmaları ile karşılaşılmamıştır. Sistem yaklaşımı ile ele alınan döngü kayıplarının önlenmesine yönelik oluşturulan model de sistem yaklaşımının kavramsal modeli [7], [21] temel alınarak oluşturulmuştur. Modelde amaçlar ve hedefler belirlenmiş ve bu amaçlar ve hedefler doğrultusunda kayıpları önlemede yararlanılacak kaynaklar ve bu kaynakların eylemleri tanımlanmış ve ulaşılmak istenilen sonuçlar üzerinde durulmuştur [9], [10], [67]. Bu amaçlar, hedefler, kaynaklar, eylemler ve çıktılar diğer bir ifade ile kavramsal modelin bileşenleri, sistem yaklaşımı ile değerlendirilen döngü sisteminin her bir evresi için ayrı ayrı tanımlanmıştır. Ürün kayıplarının önlenmesine yönelik kurgulanan modelin açılımı da yine her bir evre için

150

ayrı ayrı yapılmıştır. Yapılan bu açılımda, her bir evre kayıp oluşum evresi olarak nitelendirilmiş ve oluşan kayıpların gerekli kaynaklar ve ilgili eylemlerle önleme yolları üzerinde durulmuştur.

Her model çalışmasında olduğu gibi, kayıpların önlenmesine yönelik modelin oluşturulması sonrasında, modelin işlerliğinin denenmesi için ürün gruplarının çeşitliliği nedeniyle günümüzde ve Türkiye’de geniş kullanım alanı bulan seramik ürün grubu seçilmiş ve modelin bu ürün grubuna uyarlamasına karar verilmiştir. İkinci bölümde kapsamlı bir şekilde ele alınan seramik ürünlerin, öncelikle tanımı yapılmış, özellikleri üzerinde durulmuş ve yararlanılan kaynaklardan farklı olarak döngü evreleri temel alınarak sınıflandırmaları yapılmıştır. Ancak, yapılan sınıflandırmalar sonrasında seramik ürünlerin de çok çeşitli olması nedeniyle çalışma ve uyarlama seramik kaplamalar ile sınırlandırılmıştır.

Seramik ürünlerin tanımlanması ve çalışmanın sınırlandırılması sonucunda, modelin

seramik kaplamalara uyarlanması için öncelikle döngü sistemi üzerinde

yoğunlaşılmıştır. Diğer bir ifade ile oluşturulan ürün döngüsü sistemi ve evrelerinin seramik kaplamalara uyarlanması ve açılımında seramik kaplamaların hammadde edinimlerinden atık oluşumuna kadar her evresi teker teker irdelenmiştir. Oluşturulan döngü ile ürün döngüsü sisteminde gözlenebilecek kayıplar da yine seramik kaplamaların ürün döngüsü sistemine uyarlanmış ve bu uyarlamalarda da sözlü görüşmeler, alan gözlemleri ve kişisel uygulamalardan yararlanılmıştır. Seramik kaplamaların döngü süreçleri boyunca oluşabilecek kayıpların önlenmesine yönelik olarak da sistem yaklaşımının kavramsal modeli kullanılmış ve modelde amaçlar, hedefler ve çıktılar her evre için aynı tanımlanırken kaynaklar ve eylemler evrelere göre farklılık göstermiştir. Oluşturulan modelin açılımında ise yine ürün döngüsünde olduğu gibi seramik kaplamaların ürün döngüsündeki evreler, kayıp oluşum evreleri olarak değerlendirilmiş, oluşan kayıplar ve bu kayıpların önlenmesi için gerekli kaynaklar ve bu kaynaklarla ilgili eylemler ve önleme yolları üzerinde durulmuştur. Modelin uyarlanması ve açılımı ile kayıpların neler olduğu ve her adıma göre nasıl önlenebileceğine yönelik önlemler belirlenmiştir.

151

Yapılan bu çalışmaların yanı sıra, benzer çalışma yöntemlerinde bu uyarlamalara ek olarak, oluşturulan modellerin denemelerinin yapıldığı gözlenmiş ve oluşturulan modelin işlerliğinin denenmesi için bir alanda denemesinin yapılmasına karar verilmiştir. Modelin denemesi için uygulaması devam eden ve kayıp oranlarının yoğun oluşabileceği İstanbul’da bir toplu yapı alanı belirlenmiştir. Modelin geniş kapsamlı ve ürünlerin tüm aşamalarına yönelik olması nedeniyle deneme sadece uygulama alanına yönelik olarak sınırlandırılmıştır. Öncelikle incelenen alana yönelik veriler toplanmış ve bu veriler doğrultusunda kayıp belirlemeleri yapılmıştır. Yapılan belirlemeler ile hem kayıp oranlarına, hem nelerde nasıl kayıplar oluştuğuna ve kayıp türlerine yönelik sonuçlar elde edinilmiştir. Çalışmanın sonucunda modelin hem uygulaması bitmiş, hem devam eden hem de başlayacak olan yapılarda oluşabilecek kayıplara yönelik olumlu katkılar sağlayacağı sonucu elde edilmiştir. Diğer bir ifade ile model bitmiş

uygulamalarda kayıp oluşup oluşmadığının belirlenmesinde, devam eden

uygulamalarda oluşmuş veya oluşabilecek kayıpların belirlenmesinde ve bunların önlenmesinde, başlamamış uygulamalarda ise adımların belirlenmesi ve oluşabilecek kayıpların önlenmesinde veya en aza indirilmesinde etkili olabileceği görülmüştür. Ayrıca modelden yararlanılarak her aşama için denetleme çizelgelerinin de oluşturulabileceği ve bunların, kayıp önlemede model ile birlikte yardımcı ve yol gösterici olacağı görüşü ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle oluşturulan modelin ve çalışmanın, hem sistemli olarak her adımının birbiri ile ilişkili olması, hem denetleme hem de değerlendirmeye yönelik bir yol gösterici niteliği taşıması ve sonuç odaklı olması nedeniyle ürüne yönelik yapılan çalışmalar arasında önemli bir yer tutacağı düşünülmektedir.

152

BÖLÜM 5

SONUÇ VE ÖNERİLER

Günümüz ekonomisine önemli etkisi olan yapı sektörüne yönelik yapılan ve yapılacak olan her çalışma ekonominin gelişmesinde önemli rol oynayacaktır. Yapı ürünleri (malzemeleri) de bu sektörde önemli bir yer tutmaktadır. Yapı sektöründe ürünlere yönelik pek çok çalışmanın yapıldığı gözlenmiş; bu çalışmaların da tasarım, uygulama, organizasyon gibi alanlarda yoğunlaştığı görülmüştür. Ancak yapı ürünleri ve genel ekonomiye verdikleri zararlar açısından kayıplara yönelik kapsamlı ve bilimsel bir çalışma yapılmamıştır. Dolayısıyla, özellikle ekonomiye olumlu katkı sağlamak amacıyla kayıpların azaltılmasına ya da önlenmesine ilişkin çalışma yapılması önemlidir. Bu bağlamda çalışmada, kayıpların önlenmesine ya da en aza indirilmesine yönelik bir model oluşturulmaya çalışılmıştır.

Model oluşturulmadan önce ürüne yönelik ön araştırmalar yapılmış ve genelde yaşam döngüsü ve değerlendirmesi olarak tanımlanan ve ürünlerin hammadde evrelerinden kullanım sonrası yok edilmelerine kadar geçirdikleri süreçleri tanımlayan bir döngü oluşturulduğu görülmüştür. Bu döngüden yararlanılarak daha geniş kapsamlı olan ve sistem gibi her bir adımı birbiri ile ilişkili bir döngü oluşturulmuş ve bu döngü ürünlere yönelik olduğu için ürün döngüsü sistemi olarak adlandırılmıştır. Oluşturulan döngü sisteminin her ürüne yönelik olması düşünülmüş ve evreler bu doğrultuda ilişkilendirilmiştir.

Döngü sisteminin oluşturulmasında bir diğer amaç da, ürünlerin geçirdikleri evrelerin tanımlanmasının yanı sıra, bu sistemden yararlanılarak kayıpların belirlenmesi ile bu kayıpları önlenmeye ya da azaltılmaya çalışılmasıdır. Oluşturulan döngü sistemi evrelerine göre kayıplar belirlenmeye çalışılmıştır. Belirlemeler kaynak kısıtlılığı

153

nedeniyle sözlü görüşmeler ve yerinde gözlemlerle yapılmıştır. Yapılan belirlemeler sonrasında, döngü sistemi evrelerinden ve kayıpların önlenmesi amacından hareketle sistem yaklaşımı kavramsal modelinden yararlanılarak bir model oluşturulmuş, model adımları tanımlanmış ve modelin açılımı yapılmıştır. Her ürüne uyarlanabileceği varsayılan modelin, işlerliğinin sınanması için de geniş ürün çeşitliliği içerisinden oldukça yaygın kullanım alanı olan seramik kaplamalar seçilmiştir. Öncelikle, seramik kaplamaların ürün döngüsü sistemi oluşturulmuş ve evrelerin ilişkileri tanımlanarak bu evrelerde oluşabilecek kayıplar belirlenmiştir. Daha sonra, model uygulaması ve adımları seramik kaplamaların her bir alt sistemi için ayrı ayrı yapılmıştır.

Seramik kaplamalara yapılan uyarlama sonrasında, modelin denemesinin yapılması için İstanbul Beylikdüzü’nde uygulaması devam eden bir toplu yapı alanı seçilmiştir. Bu alanda seramik kullanılan birimlerde ürün kayıplarının belirlenmesi ve önlenmesine yönelik incelemeler yapılmış ve seramik kaplama ürünlerinin temel özellikleri dikkate alınarak, en çok kaybın uygulama aşamasının yerinde uygulama alt aşamasında gerçekleştiğinin gözlenmesi nedeniyle modelin uygulama evresine yönelik adımları, bu alanda denenmeye çalışılmıştır. Yapılan incelemelerde, öneri model kullanılmadan ne gibi kayıpların oluştuğu belirlenmeye çalışılmış ve verilere göre bir takım çıkarımlar elde edilmiştir. Oluşturulan döngülerde ve modelde, bunların seramik kaplamalara uyarlanmasında ve açılımlarında daha önceden ifade edildiği gibi bütün adımlar birbiri ile ilişkilidir. Bu nedenle yapılacak değerlendirmelerin modelin ilk adımından itibaren yapılması önemlidir. İncelenen alanda da kayıp oluşumunda, modelin ilk adımlarından olan tasarım-ürün etkileşimi nedeniyle kayıp oluşumunun gerçekleştiği belirlenmiştir. Bu kayıpların ürüne göre yapılmayan tasarım veya tasarımla uyumsuz ürün seçimi ve hatalı uygulamalarda yoğunlaştığı gözlenmiştir. Dolayısıyla öncelikle tasarım ve uygulanacak olan ürünün uyumluluğu temel alınmalıdır. Bunun yanı sıra, mesleki eğitime ve denetime kayıpların azaltılması veya önlenmesi için özen gösterilmelidir. Modelin açılımının seramik kaplamalara uyarlandığı uygulama alt sisteminin, toplu yapı alanında uygulama aşamasında değerlendirildiği incelemede, kayıp oluşumlarının azaltılması, uygulamaların bitirilmiş olması nedeniyle gerçekleştirilememiştir. Dolayısıyla modelden yararlanılarak önerilerde bulunmak, bu alana yönelik oluşan kayıpların önlenmesinde etkili olamamıştır. Ancak uygulanmasına henüz başlanılmamış

154

olan bloklarda, her ne kadar ürün ve tasarım değişikliği yapılamayacak olsa da, modelde yer alan öneriler doğrultusunda uygulamaya bağlı oluşabilecek kayıpların azaltılabileceği görülmüştür. Bu da inceleme sonucunda edinilen bilgiler doğrultusunda modelin önemini daha da belirginleştirmektir. Diğer bir ifade ile yapılan denemeler sonucu modelin, yalnızca kayıpların önlenmesinde etkili olmayıp aynı zamanda devam eden uygulamalarda da kayıpların belirlenmesine yönelik bir denetleyici olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kayıp oluşumunun engellenmesi veya azaltılması için modelde oluşturulan ve her adımda birbiri ile ilişkili ve denetimli olarak ilerleyen evrelerin dikkate alınması gereklidir.

Ayrıca; çalışma kapsamında yapılan bu uyarlamalarının ve denemelerin yanı sıra, belirlenen bir seramik kaplamanın yine belirlenen uygulama alanı ve yöntemi sırasında oluşabilecek kayıpların önlenmesine ya da en aza indirilmesine yönelik örnek denetleme çizelgeleri oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu denetleme çizelgelerinin her ürüne, her uygulama alanına ve yöntemine uyarlanabileceği ve bu doğrultuda kayıpların önlenebileceği ya da en aza indirilebileceği sonucuna varılmıştır.

Oluşturulan model ve açılımının etkinliği, modelin bir uygulamanın başından itibaren kullanılmasına bağlıdır. Bu nedenle tasarımcı, uygulayıcı ve denetleyiciler daha tasarım evresinde modelin adımlarını ve önerileri ilgili kaynakları kullanarak dikkate almalı ve ona göre adımları sürdürmelidir. Uygulama sonrası evrelerde ise kullanıcılar, yine aynı şekilde evreleri ve bu evrelerde yer alan önerileri ilgili kaynaklarla birlikte değerlendirmelidir. Bu bağlamda, modelin sistemli bir şekilde uygulanması sonucu kayıplar azaltılabilir.

Genel model açılımında ve uyarlamada, oluşabilecek kayıpların gerekli kaynaklar ve ilgili eylemlerle ne şekilde önlenebileceği ya da en aza indirilebileceğine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Bu bağlamda, denetlemeli ve geri beslemeli olarak çalışan döngü sistemi ile açılımlarının bilinmesinin ve ürüne yönelik sistemli çalışmaların yapılmasının, oluşabilecek sorunların önlenmesinde veya çözümünde olumlu sonuçlar ortaya çıkaracağı düşünülmektedir. Yapılan çalışmada kayıplara neden olan ve aynı zamanda önlenmesinde etkili olan bileşenlerin; üreticiler, işçiler, tasarımcılar,

155

standartlar, yönetmelikler, satıcılar, taşıma şirketleri, uygulayıcılar ve kullanıcılar olduğu sonucuna varılmıştır.

Kayıpların önlemesine yönelik oluşturulan modelin işlerliği ve yapılacak benzer çalışmalara yön göstermesi açısından bir takım çıkarımlarda bulunulmuştur.

• Her soruna sistemli bir şekilde yaklaşmak ve adımları tanımlamak, sorunun

çözümlenebilmesi açısından önemlidir.

• Her ürünün döngü sistemlerinin oluşturulması, ürünlerin hangi evrelerden

geçtiklerinin bilinmesi, birbirleri ile ilişkilerinin tanımlanması ve bu evrelerde hangi kayıpların oluştuğunun belirlenebilmesi önemlidir.

• Ürünlerin her evresinde farklı etkileri olan bileşenlerin organizasyonları,

eğitimleri ve bilinçlendirilmeleri kayıp oluşumlarının önlenebilmesi açısından önemlidir.

• Oluşturulan modelin her ürüne ve ürün grubuna uyarlanabilirliği, az kayıplı veya

kayıpsız üretimler, uygulamalar ve kullanımlar açısından önemlidir.

Sonuç olarak, yapı sektöründe ürün kayıplarına yönelik çalışma yapılmamış olması nedeniyle bu doğrultuda araştırmalar yapılmış, genel ürün kayıpları belirlenmeye çalışılmış ve bu kayıpların önlenmesine ya da en aza indirilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Ayrıca, çalışmada modelin seramik kaplamalara uyarlanmasının yanı sıra belirlenen bir seramik kaplamanın seçilen bir alanda oluşabilecek kayıpların önlenmesine yönelik bir denetleme çizelgesi de oluşturulmaya çalışılmıştır. Yapılan denetleme sadece deneme düzeyinde bırakılmıştır. Ancak; öncü olması düşünülen bu çalışmanın da katkısıyla daha geniş kapsamlı denetlemeler yapılması önerilebilir. Bu örnek denetlemelerin yanı sıra özellikle toplu yapı alanlarına yönelik yapılacak olan çalışmalar oldukça önemlidir. Yapılan örneklemelerde de görüldüğü gibi özellikle boyut faklılıklarına bağlı olarak kayıpların farklılaştığı gözlenmiştir. Bu nedenle oluşturulan modelden yararlanılarak, toplu yapı alanlarında tasarım boyutları da dikkate alınarak kullanıcı beklentileri doğrultusunda boyut, renk ve uygulama farklılıkları ile seçenekler oluşturulmasının, kayıpların azaltılmasında etkili olacağı görülmüştür. Dolayısıyla boyuta, renge ve uygulama farklılıklarına yönelik çalışmalar yapılmasının da ayrıca

156

önemli olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, yapı ürünlerine ve ürünlerde oluşan sorunların çözümüne yönelik yapılacak bilimsel araştırmalar bağlamında lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki çalışmalar, üretici, tüketici, yapı maliyeti, ekoloji ve ülke ekonomisi açısından etkili olacaktır.

157

KAYNAKLAR

[1] Baytop, F., (2006), “Şantiyelerde Malzeme Zayiatı ve Önlemenin Yolları”,

Mimarlıkta Malzeme Dergisi, Yıl:1, 2: 94-96, İstanbul.

[2] Türk Dil Kurumu, Tanımlar, http://www.tdk.gov.tr, 18 Şubat 2007.

[3] Sistem Tanımı, http://www.ozyazilim.com/ozgur/marmara/orgut/sistem.htm,

20 Nisan 2010.

[4] Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sistem Yaklaşımı,

http://www2.aku.edu.tr/~gocak/opdpdf/sistemyaklasimi.pdf, 20 Nisan 2010.

[5] Sistem Yaklaşımı, http://www.sistemmodelleme.blogcu.com/sistemnedir,

20 Nisan 2010.

[6] Boulding, K., (1985), Human Betterment, Sage Publishing, Beverly Hills, CA.

[7] Churchman, C.W., (1979), The Systems Approach and Its Enemies, NY: Basic

Boks, New York.

[8] Skyttner, L., (1996), General Systems Theory, Macmillian Press, London.

[9] Balanlı, A. ve Öztürk, A., (2006), Yapı Biyolojisi – Yaklaşımlar, YTÜ.MF.YK-

06.0759, MF.MİM-06.002, İstanbul.

[10] Balanlı A. ve Öztürk, A., (1997), “A Systematic Approach To Solve Building

Biology Related problems”, Healthy Buildings/IAQ Congress, September 27-October2, 1997, Washington

[11] Bertalanffy, L.V., (1968), General System theory: Foundations, Development,

Applications, George Braziller, revised edition 1976, New York

[12] Ostrofsky, B., (1977), Design, Planning and Developement Methodology,

Prentice-Hall, Inc., USA.

[13] Limoncu, S., (2004), Türkiye’de Afet Sonrası Sürdürülebilir Barınma Sistemi

Yaklaşımı, Basılmamış Dr. Tezi, YTÜ FBE, İstanbul.

[14] Sistem Yaklaşımı, www.baskent.edu.tr/~ahalici/cyt_dersnotlari/ybs451-4.pdf,

20 Nisan 2010.

[15] Efrahim ,T., Mclean, E., Wetherbe, J., (1996), İnformatıon Technology For

158

[16] Sistem Yaklaşımı Tanımı ve Sistem Yaklaşımı İlkeleri,

http://www.endustrimuhendisim.net/post/2009/02/SISTEM-YAKLASIMI- ILKLERI-7c- MEHMET-OZDEMIR.aspx, 24 Nisan 2010.

[17] Model Tanımları ve Modeller, http://www.ceturk.com, 15 Kasım 2007.

[18] Modeller, http://www.mydesign.gen.tr, 15 Kasım 2007.

[19] Hice, G.F., Turner, W.S., Cashwell, L.F., (1978), System Development

Methodology, Revised Edition, North-Holland Publishing Company,

Netherlands.

[20] Özkan, E., (1976), Yapım Sistemlerinin Seçimi İçin Bir Yöntem, Basılmamış

Doktora Tezi, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul.

[21] Sutherland,J.W., (1975), Systems: Analysis, Administration and Architecture,

Van Nostrand Reinhold Company, Canada.

[22] Esen, Ö., (1998), İşletme Yönetiminde Sistem Yaklaşımı, 3.Basım, Alfa A.Ş,

İstanbul.

[23] Model ve Modelleme İlkeleri, www.ikademi.com/yonetim-dusuncesinin-

evrimi/1600-modern-yonetim-ve-orgut-teorisi.html, 15 Kasım 2007.

[24] Karasar, N., (2005), Bilimsel Araştırma Yöntemi, Nobel Yayınları, Ekim, Ankara.

[25] Karasar, N., (1984), Bilimsel Araştırma Metodu, Hacetepe Taş Kitapçılık,

Ankara.

[26] Modelleme İlkesi, http://www.gurcanbanger.com/ogrencilere/anasis01.html,

15 Kasım 2007.

[27] Şen, Z., (2002), Bilimsel Düşünce ve Modelleme İlkeleri, İstanbul.

[28] Balcı, A., (2005), Sosyal Bilimlerde Araştırma, Pegem A Yayıncılık, Ankara.

[29] Gökçe, B., (2004) ,Toplumsal Bilimlerde Arştırma, Savaş Yayınları, Ankara.

[30] Toydemir, N., Gürdal, E. ve Tanaçan, L., (2000), Yapı Elemanı Tasarımında

Malzeme, Literatür Yayıncılık, İstanbul.

[31] Toydemir, N., (1991), Seramik – Seramik Yapı Malzemeleri, İTÜ Mimarlık

Fakültesi, İstanbul.

[32] Eriç, M., (1994), Yapı Fiziği ve Malzemesi, Literatür Yayıncılık, İstanbul, 1994.

[33] Kılıçoğlu Kiremit, Seramik Bilgileri, http://www.kilicoglu.com.tr, 20 Kasım

2006.

[34] Seramik Tanımı ve Üretimi, http://www.wikipedia.org.tr, 20 Kasım 2006.

[35] Kibici, Y., (2002), Seramik Hammaddeleri ve Teknolojik Özellikleri, T.C. Afyon

Benzer Belgeler