• Sonuç bulunamadı

2. AİNOS ANTİK KENTİ

2.2. Ainos Antik Kentinde Gerçekleştirilen Kazı ve Restorasyon Çalışmaları

2.3.1. Çakıllık Nekropolü

Çakıllık Nekropolü, Enez’e 2 km. uzaklıkla Keşan yolu üzerinde yer alan Küçük Sancak Tepe Tümülüsü'nün güneyindeki hafif yükseltili arazide bulunmaktadır ve söz konusu alanındaki çalışmalara 2001 yılında yapılan bir ihbar neticesinde başlanmıştır (Lev. 4 a.).47

Nekropode yapılan kazılar neticesinde toplam 36 açmada, 4500 metre karelik alanda çeşitli tiplerden oluşan toplam 28 adet mezar gün yüzüne çıkartılmıştır (Lev. 5 a.). Alanın, nekropol olarak belirlendiği dönemden itibaren parsellenerek bölümlere

44

Sait Başaran, (2016):”Enez - Ainos”, Doğu Trakya Kazıları Özel Sayısı, Arkeoloji ve Sanat, Sayı 152, İstanbul: s.118.

45

Başaran, 2013a: 79-80; Başaran, 2007: 192-195.

46

Başaran, 2013a: 82.

47

Sait Başaran, (2002a): “Enez (Ainos) 2001 Yılı Kazı ve Onarım Çalışmaları”, XXIV.KST., Cilt: II., Ankara: s.289.

ayrıldığı ortaya çıkan veriler sayesinde anlaşılmıştır. Farklı boyutlarda olan bu parsellerin her birinin özel kullanım doğrultusunda oluşturulduğu düşünülmektedir. Bölmeleri ayıran duvarlar, genel olarak tek veya çift sıra taş dizisi kullanılmak suretiyle yapılmıştır. Çakıllıkta bulunan mezarlar arasında; kremasyon amacıyla kullanılan tunç ve pişmiş toprak hydrialar48

, kuyu tipi mezarlar, sandık tipi mezarlar, basit toprak tipi mezarlar, taş ve pişmiş toprak lahitler yer almaktadır. Çakıllık Nekropolü’ndeki bu mezar ve gömü tipleri M.Ö. 5. yüzyılın ilk çeyreğinde başlayan ve bu yüzyılın sonlarına kadar süre gelen farklı tipteki gömü geleneğini temsil etmektedir. Alanda aynı dönemlere ait bu kadar farklı gömü geleneğinin görülmesi, Ainos’ta değişik bölgelerden gelen ve inançları bakımından farklılık gösteren insanların bir arada yaşamış olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu çeşitlilik aynı zamanda Ainos’un ne kadar geniş bir sahayla bağlantılı olduğunu bizlere göstermektedir.49

Arazi sarp ve çakıllık olduğundan dolayı mezarların büyük çoğunluğu toprak yüzeyine yakın konumlandırılmıştır (Lev. 4. b). Yüzeye daha yakın olan mezarların çoğunun tarımsal faaliyetler neticesinde tahribata uğradığı ve arazi geneline yayıldığı görülmüştür.50

Çakıllık kazıları neticesinde ortaya çıkarılan mezar parsellerinde düzgün ve adil bir paylaşımın görülmediği ve bu mezar parsellerinin, M.Ö. 5. yüzyıl sonlarına doğru dağıtıldığı kalıntılar doğrultusunda anlaşılmaktadır. Çakıllıkta bulunan pişmiş toprak ve taş lahit mezarlar, toprak yüzeyine yakın bulunan yerli kaya oyulmak suretiyle oluşturulan çukurlara yerleştirildikten sonra yan bölümleri kaya parçaları ile sağlamlaştırılmış olup üst kısımları ise sal taşları ile kapatılarak gizlenmiştir. Kuyu ve basit toprak mezarlarda da aynı yöntemin uygulandığı gözlenmiştir. Pişmiş toprak ve bronz hydriaların kremasyon gömü geleneğinde sıkça kullanıldığı, üzerlerinin taş veya kurşun levhalarla kaplanarak önceden özel olarak hazırlanmış taş yuvalara yerleştirildiği görülmüştür.51

Nekropolde kullanılan taş

48

Bkz. Sait Başaran, (2002b): “Enez (Ainos) 2001 Yılı Kazı ve Onarım Çalışmaları”, Anadolu

Araştırmaları, Cilt 16, İstanbul: s.71-72.; Başaran, 2016: 1118.

49

Sait Başaran, (2005): “Enez (Ainos) 2004 Yılı Kazı, Onarım ve Koruma Çalışmaları”, XXVII. KST, Cilt 2, Ankara: s. 411.; Başaran, 2013a: 69.; Başaran, 2016: 118.

50

Başaran, 2007: 192.

51

lahitlerin yerel taşlardan yapıldığı, pişmiş toprak lahitlerin ise Klazomenai tipinde yapıldığı tespit edilmiştir. Ağırlıkları 200 kilonun üzerinde olan bu lahitlerin Klaozomenai’den gelmediği, ağırlıklarına bağlı olarak taşınmaları problem yaratacağından dolayı bu lahitlerin nekropole çok uzak olmayan bir alanda yapılıp fırınlandığı düşünülmektedir. Üzerlerinde kırmızı, siyah ve beyaz boya kalıntıları bulunan bu lahitler ayrıca değişik süsleme motifleri ya da geometrik desenli şekillerle bezenmiştir.52

Mezar hediyesi olarak genellikle takı eşyaları ile beyaz zeminli, siyah ve kırmızı figür tekniğinde boyanmış lekythoslar ön plana çıkmaktadır.53

Ayrıca günümüzde Edirne Müzesi’nin girişinde sergilenen mermerden yapılmış ve nekropolün koruyucusu olduğu düşünülen aslan heykeli de nekropolün önemli buluntuları arasında yer almaktadır.54

Çakıllık nekropolünde bulunan 7 adet beyaz boyalı lekythosun tamamı 2004 yılı kazı çalışmaları neticesinde ele geçmiştir. Söz konusu beyaz boyalı lekythosların 3 tanesi S1 açmasındaki, 4 tanesi de S4 açmasındaki mezarlarda bulunmuştur.

S1 açmasında -67 cm. derinlikte M.17 olarak belirlenen bir kremasyon mezar ortaya çıkarılmıştır. Kül ve kemik parçalarının doğrudan toprağa yerleştirilmesi suretiyle oluşturulan bu mezardan iki adet uçları yılan başlı gümüş bilezik ve 6 adet pişmiş toprak lekythos ele geçirilmiştir.55

Bulunan bu lekythoslardan 3 tanesi beyaz boyalı lekythoslar grubuna aittir (Kat. Nu.1,2,3). Beyaz boyalı olan lekythosların tamamı kırıklı olarak ele geçirilmiş olup sonradan restorasyonla tümlenmiştir. Birbirine yakın boylarda olan üç lekythos da silindirik gövdeli ve keskin profilli olup uzun birer boyuna sahiptir.

S4 açmasında, ana kaya oyulmak suretiyle oluşturulmuş ve M.18 olarak adlandırılan bir kuyu mezar tespit edilmiştir. Bu mezar, tipi ve zengin buluntuları ile Ainos kazılarında bir ilki temsil etmektedir. Derinliği, 1.90 m., çapı 1.60 m. olan mezarın zemininden, bireyin mezar içerisinde yakıldığını gösteren çok miktarda kül

52Sait Başaran, (2009a): “Trakya’da Bir Prenslik Merkezi: Ainos Antik Kenti”, http://www.obarsiv.com/e voyvoda 0708.html (13.10.2016): s.6-7. 53 Başaran, 2016: 118 54 Başaran 2013a: 69. 55 Başaran, 2005: 412.

ve kömür kalıntılarına ve ayrıca bunların arasında iyice yanmamış insan kemiklerine ait parçalara rastlanmıştır. Bununla birlikte, yükseklikleri 25 ila 53 cm. arasında değişkenlik gösteren 5 adet lekythos bulunmuştur. Bulunan bu lekythoslardan 4 tanesi beyaz boyalı lekythos grubuna aittir (Kat. Nu. 4,5,6,7). Parçalar halinde ele geçen lekythoslar laboratuvarda restorasyonla tümlenmiş olup üzerlerinde kırmızı boya ile bir ya da iki figürün yer aldığı sahneler işlendiği görülmüştür.56

Tez çalışması kapsamında incelenen bu mezara ait tüm lekythosların stilleri ve üzerlerinde işlendiği konuları itibariyle Attika Reed Ressamı ve atölyesine ait olduğu tespit edilmiştir.

2006 yılı itibariyle sonlandırılan çalışmalarda, toplamda 36 açmada çeşitli tiplerde 28 adet mezar incelenmiştir. Bunun yanında alanın güney bölümünde nekropol sınırlarını belirlemeye yönelik yapılan kazılarda, doğal taşlar kullanılarak yapılmış balıksırtı biçiminde döşenmiş bir yol tespit edilmiştir. Doğu- batı yönünde, antik Ainos’a doğru giden bu yolun, bugünkü spor tesislerinin güneyinde yer alan yolla kesiştiği ve bir diğer ucunun ise Yeniceköy’e doğru bir istikamet izlediği belirlenmiştir.57