• Sonuç bulunamadı

MECBURİ HİZMET DE BİR GÜN BİTECEKTİ Anat Galip

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MECBURİ HİZMET DE BİR GÜN BİTECEKTİ Anat Galip"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MECBURİ HİZMET DE BİR GÜN BİTECEKTİ

Anat Galip

(2)

CİNİUS YAYINLARI ÇAĞDAŞ TÜRK YAZARLARI |ANLATI Babıali Caddesi, No. 14 Cağaloğlu - İstanbul

Tel: (0212) 5283314 — (0212) 5277982 http://www.ciniusyayinlari.com

iletisim@ciniusyayinlari.com Anat Galip MECBURİ HİZMET DE

BİR GÜN BİTECEKTİ Yayına hazırlayan: Zeynep Gülbay

Kapak tasarımı: Diren Yardımlı Dizgi: Neslihan Yılmaz BİRİNCİ BASKI: Aralık, 2011

ISBN 978-605-127-357-0 Baskı ve cilt:

Kitap Matbaacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

Davutpaşa Cad. No. 123 Kat 1 Topkapı, Zeytinburnu

İstanbul (212) 482 99 10 Sertifika No: 16053 Kitap Matbaası’nda basılmıştır

© ANAT GALİP, 2011

© CİNİUS YAYINLARI, 2011 Tüm hakları saklıdır.

Bu yayının hiçbir bölümü yazarın ön izni olmaksızın, herhangi bir şekilde yeniden üretilemez, basılı ya da dijital yollarla çoğaltılamaz.

Printed in Türkiye

(3)

Mecburi Hizmet De

Bir Gun Bitecekti

Anat Galip

..

(4)
(5)

Romanda Adı Geçen Bazı Karakterler Kaymakam: Murtaza

İlçe Sağlık Grup Başkanı: Dr. Kamil Diğer Merkez İlçe Doktoru: Dr. Akın Beldemir İlçesinin Yerli Doktoru: Dr. Malik

Ziyaretçi Doktor: Dr. Selin Sağlık Memurları: Yaman ve Kahraman

Sünnetçi Sağlık Memuru: Erdem Yazı İşleri Müdürü: Atilla Sağlık Ocağı Şoförü: Tayyar Hemşireler: Nilgün ve Hatice

(6)
(7)

İÇİNDEKİLER

Nasıl Başladı? ...9

Karar Zamanı ...15

İlk Köy ...21

İlk Not! ...27

Sonrası ...31

Bayılan hastalar ...35

Sel baskını... ...43

Acil Doğum ...47

Oda ...55

Çekememezlik ...59

Soğuk Yüz ...63

Sünnet ...67

Okul Ziyaretleri ...75

Çay İçme Görevi ...77

Aşı çalışmaları ...85

Haziran ...93

İlçede... ...97

Büyük Doktorluk ...99

Hasta İlişkileri ... 103

Hangi Kaymakam ... 105

Kanal ... 109

Organizasyon Yeteneği ve Bilet Satışı ... 111

(8)

Kurumlar Arası ... 113

Hasta Sevki ... 117

Kurallar ... 121

Malzeme Listesi ... 125

Hasta Adam ... 127

Ağustos Sinekleri ... 129

Açılış (Eylül ayı) ... 137

Müdürlükte... ... 139

Diğer Kurumlar ... 143

Soruşturma ... 145

23 Ekim ... 153

Başarılarından dolayı tebrik ederiz! ... 157

Bir Uzmanlık Olarak Aile Hekimliği ... 161

7 Kasım ... 165

Nihayet ... 169

İnternetten Mecburi Hizmet Alıntıları ... 187

(9)

Nasıl Başladı?

K

aymakam: “Yanınıza bir ebe, bir hemşire, ambulans şoförü, bol pamuk, tampon, dikiş malzemesi alın, şuradaki Ozan ağa köyüne doğru hemen yola çı- kın! Muhtarın hanımının acil bir doğum olayı var. Ha!

Alkol almayı da unutmayın, ihtiyacınız olacak. Eğer 3 dakika içinde yola çıkmazsanız, sonunuzu siz düşünün.”

O olayda, doktorlara hiçbir söz hakkı verilmedi ve Ozan ağa köyüne acil (!) bir doğum olayı için gidildi.

Bu şaşırılacak bir durumdu. Dr. Akın da şaşırmış ve sarsılmıştı Kaymakamın bu tarzına. Nasıl şaşırmasındı?

‘Sağlıkla ilgili konularda, Kaymakam idari amir olmalı mı?’ tartışması bir tarafa, neredeyse ‘hastanın nasıl tedavi edilmesi gerektiğini’de dikte edecek bir uslup kullanıyordu. O, ilçede her şeyin olduğu gibi, sağlığın ve tıbbın da tek hakimiydi (!) ve tek kural koyucu idi.

(10)

10 | Anat Galip

Anlaşılmaz olan şey, nasıl böyle bir güç sahibi olduğu?’

idi ve ‘idari amirlik’ten sonra şimdi, ‘mesleki amirlik’in de sahibi o idi.

İşte bu hikaye o olayla yazılmaya başlandı ama bunun öncesinde ve sonradan yaşanacak olanlar, bu hikayenin yazılmasını neredeyse mecburi hale getirecek kadar etki bırakacaktı. Bunları yazmak belki de tek rahatlama yolu idi. Ama, elbet bu durum değişecek ve belki de bir gün

‘Mecburi Hizmet’ bitecekti!

(11)

Y

aşasın! İşte Dr. Akın da, sonunda mezun olmuştu ve o da artık bir doktordu. Hazırlık sınıfıyla bera- ber, 7 yıl zorluklarla süren bir yolculuktan sonra tıp fakültesini nihayet bitirmişti 90’lı yıllarda. ‘Tıbbın İngi- lizce eğitim vermesi daha mı iyidir, daha mı kötüdür?’

devamlı bir tartışma konusu olmuştu onun tıp eğitimi boyunca. Ama artık önemli olan, mesleki pratik yapma zamanı idi. Zaten tıbbın gereksiz teorik yükünden hiç bir zaman hoşlanmamıştı. Hiç yıl kaybetmeden tıbbı bitirdiği halde, gereksiz yere kafayı dolduran bir sürü bilgi de olduğunu düşünmüştü. Şimdi elinde doktor diploması vardı ve artık o, idealindeki köy doktorluğunu yapabilecekti.

Şansına o sıralar, mecburi hizmet için ‘tercihli kura sistemi’ vardı. Ama mecburi hizmete gitmek çok ‘mec- buri’ de değildi. İstese, o da geri de kalıp başkaları gibi TUS (Tıpta uzmanlık sınavı)’a çalışabilecek güce ve enerjiye sahip idi, bunu da daha sonraki hayat yolun-

(12)

12 | Anat Galip

da gösterecekti. Diğer bir olasılık da, İstanbul’da kalıp özel kliniklerde çalışmaktı. Ama o pratisyenliği, ya da kendi hayaliyle, bir köy doktorluğunu daha heyecanlı ve anlamlı bulmuştu. Bu bir şanstı onun için; hayalle- rini gerçekleştirebileceği, halkına hizmet edebileceği ve gençliğinde memleketinde yarım kalan sosyal iliş- kilerine devam edebileceği bir şans. Bu kadar teori, bir getirisi olmaksızın yeterli idi. Pratik ise, pratik yapılarak öğrenilirdi. Bu, onun hayata önemli bir yaklaşımı idi.

Belki cerrahi branşlara yatkınlığı da bu felsefesinden kaynaklanıyordu.

Sonunda, bebeklikten üniversite çağına kadar yaşa- dığı doğunun bu güzel ilinden, mecburi hizmete gitmek için Ankara’nın yolunu tuttu bütün belgelerini hazırla- dıktan sonra. Zaten doğuyu ilk etapta tercih eden çok fazla doktor olmayacaktı herkesin az çok bildiği gibi.

Sağlık Bakanlığı’na vardığında, orada kendi ilinden kuraya gelmiş başka arkadaşlarını da gördü. Bu doğu illerine de bir miktar ilgi vardı ama, bu ülkenin diğer bölgeleriyle kıyaslanacak kadar değildi ve o, görev ye- rinin kendi şehri içinde, neresi olacağı ile ilgili çok da endişe sahibi değildi. Çünkü, sonuçta birçok açık yerler vardı, aynı şehirde ve hangisi olursa olsundu. Bu onu mutlu etmeye yeterliydi.

Nihayet kuralar çekildi. Ve bir daha yaşasın! Artık kendi iline gidebilecekti. İşte bu andan itibaren yukarıda hayal ettiği bütün fırsatlar artık kapısındaydı. Sadece,

(13)

MECBURİ HİZMET DE BİR GÜN BİTECEKTİ | 13

İstanbul’da geride bıraktıkları onda biraz burukluğa sebep olacaktı. Ama onları da belki ileride telafi edebi- lirim diyerek yeni yaşam sayfasının yolunu tutu. Ve bu kitabın macerası bundan sonra başladı. Mecburi Hizmet

‘Compulsary Service’!..

(14)
(15)

Karar Zamanı

B

u yeni sayfaya başlamadan önce makarayı biraz geri sarmak anlamlı olacak…

Doktor olmaya karar vermesi öyle bir günlük iş olmamıştı. O da nihayetinde doğudaki, tipik çok çocuklu bir memur ailesinden idi. Ancak doğu için atipik olan kısmı, yarıdan fazlası bayan olan çocukların hepsinin üniversite mezunu olmasıydı, bütün maddi ve bölgesel/geleneksel zorluklara rağmen. Böyle bir ortamda, lise sona yaklaştığında, iki basamaklı bir üni- versite sınavının ilk basamağını bile geçeceğini henüz hayal edemiyordu ve lise ikinci sınıf bitiyordu. Şimdi son sınıfa gelinmişti ve artık çok geç olmadan bir şeyler yapmalıydı. Herhalde o da üniversiteye girmeliydi yoksa ayıp olacaktı, ancak….

O ana kadar ki yaşamını şöyle bir gözden geçirdi.

(16)

16 | Anat Galip

Belki de en pozitif şeylerden birisi, bir süredir yaptığı atletizmdi. Çok süper değildi ama, en azından okul ta- kımında idi ve artık il takımı ile iller arası yarışmalara katılabiliyordu, bir iki madalya da kazanmıştı il bazında.

‘Burada bir gelecek var mı?’ diye düşündü. Koşmak çok özgürce ve güzel bir uğraşı idi, rekabetin heyecanı ise cabası. Sosyal bir olaydı, arkadaşları vardı, enerjisini iyi bir şekilde kullanıyordu ama, henüz çok fazla bir ödülü yoktu. Nereye kadar ilerleyebilirdi? ‘Spor mu, okul mu?’

derken...

Koşu takımında beğendiği en örnek kişi, okul takımı- nın ve aynı zamanda il koşu takımının kaptanı idi. Güzel yaklaşımları, içten ve saygılı bir hali vardı, çok çalışkan idi ve gerçekten kaptan gibi davranıyordu. Bir sürü, il içi ve iller arası ödülleri vardı. Atletizme çok önceden başlamıştı, Akın kadar geç değil. Bu geldiği noktada, şimdi o lise mezunu idi ve üniversiteye gitmemişti.

Zaten üniversiteye girme oranı çok yüksek değildi bu ilde. Üstelik aile şartlarından dolayı para da kazanması gerekiyordu yaşamını devam ettirmek için. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne iş için başvurdu. Öyle ya, onlar için ne ödüller kazanmıştı. Takım yarışı açısından, puan- lama da onun katkıları ödüllerin alınmasını sağlamıştı.

Bütün şartlarını yerine getirdiği bir göreve başvurdu bu kurumda. O zamanlar KPSS gibi sınavlar yoktu ve herkes tarafından iyi tanınan bu işi hak eden tek kişiydi.

Ama yaşam hep acı tecrübelerle dolu idi. Bu nafile bir

(17)

MECBURİ HİZMET DE BİR GÜN BİTECEKTİ | 17

uğrası idi! En düşük düzeyde, veya sözleşmeli veya işçi olarak bile almadılar işe böyle değerli bir sporcuyu.

Bu olay Akın için geleceğini planlaması açısından çok düşündürücü bir olay idi. Şöyle düşündü: “Eğer böylesi değerli ve yetenekli bir sporcu bile en basit bir işi kendi alanında çalıştığı yerden alamıyorsa ve sürü- nüyorsa, bu yolun sonunda ışık yok demektir. Bu alanda gelecek çok zor gözüküyor. Enerjimi sarfedecek başka bir yol bulmalıyım.”

O kaptan, çok sonradan, bir şeker fabrikasında işçi olarak iş buldu ama, o da hayatta harcanmışların ara- sında idi. Sonraki yıllarda da hep onu koşarken, yollarda gördü. Bu onun için bir hayat tarzıydı, güzel bir koşu stili vardı. Ancak spor onun için hep bir hobi olarak kaldı, daha ileri gidemedi, başkalarını yetiştiremedi.

Şimdi karar zamanı idi. Bu etkili olay, koşu sporuna devam etmekle beraber, onu artık daha ciddi bir şeyler düşünmeye, üniversite sınavına çalışmaya yöneltti.

Hayatı kitaplara gömülü olarak geçmemiş bir insan için bu çok kolay değildi. Ciddi bir konsantrasyon ve enerji kullanım yönetimi gerektiriyordu. Ama bir aylık pskilo- jik hazırlık ve denemelerden sonra gerekli motivasyona ulaştı ve giderek tempoyu arttırdı. Karar vermişti ve artık büyük bir heyecanla çalışmaya başladı. Bundan başka bir yol yoktu. İlk etapta, en azından ilk basamağı geçmek niyetiyle çalışırken, gittikçe hedef büyütmeye başladı. Geçmişin bütün yenilgilerini beyninde bir

(18)

18 | Anat Galip

tarafa attı. Dershaneye yazılmaya babasını ikna etti ve başladı. Her geçen gün daha da hızlanıyordu. Yaz tatili bitip de okulun açılma dönemine geldiğinde belli bir seviyeye gelmiş ve güven sahibi olmuştu.

Nihayetinde doktor olmak kafasındaki birkaç ihti- malden biri olarak belirmeye başladı. Bu sürecin so- nunda başardığı yerde, uzun süreli, 7 yıllık tıp eğitimi duruyordu. İstanbul onun için iyi bir yerdi, oraya gitti.

Bölümü gelecek vaad eden, İngilizce öğretim yapan bir tıp fakültesiydi, gerçi devlet görevinde bunun çok bir anlamı olmayabilirdi ama….

Kendi ilini üniversite eğitimi için terk ettiğinde, geri- de bıraktığı birçok kazanımlar olduğunu fark edecekti;

arkadaşları, arkadaşlıkları, olgun ilişkileri, paylaşımları vardı. Her ilinden göçen için ve çocukluğun-gençliğin geçtiği bölgelere karşı bir hasret olsa da, Akın için aynı zamanda iline karşı duyduğu bir hizmet aşkı da vardı.

O, içtikleri çayların, yedikleri çiğ köftelerin, dördüncüyü bulduklarında kahve köşelerinde oynadıkları okeylerin ve masa tenislerinin yanı sıra, içerikli sohbetlerini, canlı ilişkilerini, doğuya has cömertliğini, bir çay parasını bile ‘Alman Usulü’ sorun yapan başka arkadaşlarının tersine, özlemle bekleyecekti. Bir zenginlik meselesi değil, bir doğal davranış biçimi idi burada. İşte gider- ken bıraktıkları bunlardı. Yoğun tıp eğitimi sebebiyle bunları yazın bile hatırlama imkanı olmamıştı ve okul bittiğinde bunları tekrar hatırlamak, yaşamak ve şimdi

(19)

MECBURİ HİZMET DE BİR GÜN BİTECEKTİ | 19

bir meslekle beraber ilerletmek isteyecekti. Ne de olsa kökler orada idi, dalları sonradan farklı olsa da…

Bu duygu ve düşünceler içinden geldiği bu şehre karşı bir borç, yükümlülük ve hasret hislerini yüreğinin en derin yerinde büyüttükçe büyütmüştü. İdeallerinin gelişme çağında bunlar güzel hislerdi, böyle güzel bir geçmişe bağlı…

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkemizde şap hastalığının ülkenin her tarafında yaygın olarak seyrettiği, kuduz hastalığının İstanbul, Bursa, İznik gibi yerleşim yerlerinde yoğunlaştığı, Mavi

Değişik tasarısında Madde 17 olarak yer alan Maden Kanununun 46 maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen son fıkrasının yerine gelmek üzere eklenecek fıkra önerisi

Soğuması için en az 1-2 saat beklendikten sonra, RTV silikon kalıp yavaşça çıkartılarak, dış bü- key optik reçine kareleri ile kaplı lapın üzerine fırça ile

Günefl, öteki y›ld›zlara göre bize çok yak›n oldu¤u için, Günefl gözlemleri bize öteki y›ld›zlarla ilgili bilgi..

Ve bu seccadeye Hintli medyum tarafından büyük kurtarıcının ne zaman öleceği tam 12 yıl önce işaret

İstanbul Sergisi- nde başarı, 1983’te Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Bayramı Ye­ ni Eğilimler Sergisi’nde gümüş madalya ödülleri

The limits between  the Tempelhof Field and the outside determine the limits of the field’s existence as well: “A boundary is not  that at which something stops but, as the

Katılımcıların mutluluk skoru Akın ve Satıcı (2011) tarafından geliştirilen 4 soruluk mutluluk skalası yardımıyla belirlenmiştir. Başka bir ifadeyle bu ibadet