SU VE ATIKSU
MİKROBİYOLOJİSİ
Bakteriler
Bakteriler, sularda en yaygın bulunan
mikroorganizmalardır.
Bakterilerin sulardaki en belirgin etkileri (Serratina, Flavobacterium ve
kromobacterium) değişik renklerde suda çözünmeyen boyalar oluşturarak
istenmeyen şartların oluşmasına neden
olmalarıdır.
Bakteriler
Bazı tür bakterilerin (Pseudomonas gibi), gıda ürünlerinin tadını
bozduğu ve bağırsak hastalıklarına
neden olabildikleri bilinmektedir.
Bakteriler
Yeraltı sularında rastlanan diğer bir grup bakteriler de demir ve mangan bakterileridir.
Bu bakteriler ise, suyun estetik kalitesini bozmakta, rengini
değiştirmekte ve su borularında
tıkanmalara neden olabilmektedir.
Bakteriler
Bakteriler, ön çökeltme havuzlarında nispeten giderilirler.
Esas bakteri giderimi, aktif çamur ve damlatmalı filtre gibi aerobik arıtım sistemlerinde sağlanır.
Bu sistemlerle %85-95 bakteri giderimi sözkonusu olabilmektedir.
Hala hayatta kalan bakteriler dezenfeksiyon ile giderilebilir.
Bununla birlikte, arıtılmış suların alıcı sulara deşarj edildikten sonra seyrelmesi ile de bakteri
konsantrasyonları azalma gösterir.
Virüsler
Virüsler, organizmaları enfekte ettikleri için zararlı canlılardır.
Yüzeysel sulara giren virüsler bu sularda çoğalmamakla birlikte, canlılıklarını uzun süre devam ettirebilmektedirler.
Arıtma ünitelerinde organizmaları
etkisiz hale getirdikleri gibi insan ve bitkilere de zarar vermektedirler.
Virüsler
Atıksuların ön çöktürme havuzlarından geçirilmesi ile %50’ye kadar virüs
giderimi sağlanabilmektedir.
Ancak bazı durumlarda çökelmiş
çamurdan bir kısım virüsün tekrar suya karıştığı ve dolayısıyla virüs sayısında artma gerçekleştiği de görülmüştür.
Virüsler
Atıksularda bulunan toksik maddeler
virüslere etki ederek %70-90 arasında bir giderim verimi sağlarlar.
Ancak virüsler, çökelmiş çamurda da faaliyetlerini sürdürdüklerinden dolayı çamurların nihai bertarafında önemli bir tehlike oluştururlar.
Virüsler
Aktif çamur, damlatmalı filtre ve oksidasyon havuzlarında da virüs giderimi sağlanabilmektedir.
Ancak virüslerin tamamının giderildiği sistemler, rekarbonasyon, kum
filtrasyonu, aktif karbon oksidasyonu, klor veya ozonla dezenfeksiyon gibi ileri arıtım sistemleridir.
Algler
Alglerin, su ortamında fazla miktarlarda
bulunmaları, sularda koku ve tat problemlerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.
Bazı algler zararlı da olabilmektedir. Su ortamında bazı balıklar için toksinler saçabilmektedirler.
Planktonik alglerin büyümesi, arıtma tesislerinde kum filtrelerini tıkayabilmektedirler.
Algler
Ayrıca, depolarda ve dağıtma
şebekelerinde su kalitesinin zararlı bir şekilde bozulmasına neden olan diğer organizmaların büyümesi için besin
maddesi oluşturarak, dolaylı yolla da zararlı etkileri vardır.
Algler
Bazı alglerin su ortamında kirlenmenin önemli işaretçisi durumundadırlar.
Aşırı miktarda çoğalmaları, göllerde ötrofikasyona neden olur.
Algler
Atıksu arıtma sistemlerinde yeterli
miktarda nütrient giderimi yapılamadığı durumlarda, özellikle çökeltim havuzu çıkışında ve savaklarında alg oluşumu gözlenebilmektedir.
Bu durumda, savaklama sisteminde tıkanmalar olabilmekte ve kötü bir görünüme neden olmaktadır.
Algler
Fotosentetik mikroorganizmalar oldukları için, algleri yok etmenin en etkili yolu
ışıktan korumaktır.
Bu da su depolarının üzerini kapamakla sağlanabilmektedir.
Ancak geniş yüzeylerde, bu önlemin
kullanılamadığı yerlerde bakır sülfat ve klor gibi kimyasallar kullanılarak alg
giderimi sağlanabilmektedir.
Mantarlar
Mantarlar, su ve atıksularda diğer organizmalar göre daha az sayıda ve daha az türde bulunurlar.
Arıtma sistemlerinin duvarlarına
yapışmış şekilde, gri renkte pamuğa
benzer topluluklar halinde görülürler.
Mantarlar
Damlatmalı filtrelerde, biyolojik film için bağlayıcı özellik gösterirler.
Aktif çamur sistemlerinde, şişkin çamur problemine neden olur.
Hacmi büyüyen çamurun yoğunluğu
azalacağından çökelmesi zorlaşır ve bu nedenle aktif çamur sistemlerinde
bulunmaları istenmez.
Protozoalar
Protozoalar, atıksularda ve atıksu arıtma işlemlerinde bakterilerden sonra, en çok rastlanan ve en önemli olan
mikroorganizmalardır.
Protozoalar, sularda genellikle bakterilerin üzerlerinde büyürler.
Ciliatlar, arıtma ünitelerinde en fazla rastlanan protozolardır.
Protozoalar
Atıksu arıtma sistemlerinde, süspanse
haldeki maddeleri tükettiklerinden dolayı, olumlu etki yapmaktadırlar.
Özellikle çamur çürütme tanklarında,
aktif çamur proseslerinde ve damlatmalı filtrelerde bol miktarda bulunurlar.
Bakterilerle beslendikleri için, suyun temizlenmesinde yardımcı olurlar.
ARITMA
MİKROBİYOLOJİSİ
Doç. Dr. N. Gamze TURAN
Biyolojik Arıtım
Atıksuların biyolojik olarak arıtımında mikroorganizmalardan faydalanılır.
Biyolojik arıtma, atıksuyun içinde bulunan askıdaki koloidal veya çözünmüş organik maddelerin mikroorganizmalarca
parçalanması ve çökebilen biyolojik floklar ile sıvının içinde kalan veya gaz olarak
atmosfere karışan sabit inorganik bileşenlere dönüşmesidir.
Biyolojik Arıtma
Biyolojik arıtma sistemleri değişik
şekillerde sınıflandırılabilirler. Ortamda oksijen varlığına göre, aerobik ve
anaerobik olarak sınıflandırılan bu sistemler, kullanılan organizmaların sistemdeki durumuna göre asılı
(süspanse) ve sabit film (fixed film)
prosesleri olarak da sınıflandırılabilirler.
Biyolojik Arıtma Sistemleri
Biyolojik Arıtma Sistemleri
Aerobik Arıtma
Sistemleri Anaerobik Arıtma
Sistemleri
Asılı Sistemler Aktif Çamur Oksidasyon Havuzu Oksidasyon Hendeği Havalandırmalı Lagün
Sabit Film Sistemler Damlatmalı Filtre
Dönen Biyodisk Akışkan Yatak
Asılı Sistemler Kontakt (Karıştırmalı)
Sistemler
Yukarı Akımlı Çamur Yatağı
Sabit Film Sistemler Dolgulu Kule (Karıştırmasız)
Akışkan Yatak
Aerobik Biyolojik Arıtma
Bütün aerobik arıtma proseslerinde organik atıklar
(a) sentez ve
(b) oksidasyon
yolu ile yok olurlar.
Aerobik Biyolojik Arıtma
Diğer bir deyişle organik
maddelerin bir kısmı yeni hücrelere dönüşürken (sentez), geri kalan
kısım enerji üretmek amacıyla
oksidasyona tabi tutulurlar.
Aerobik Biyolojik Arıtma
Organik maddeler yok olmaya
başlayınca biyolojik hücrelerin bir kısmı gerekli enerjiyi sağlamak
amacıyla kendi kendini oksitler
(içsel solunum).
Anaerobik Biyolojik Arıtma
Atıksuyun anaerobik şekilde arıtılması organik maddelerin
moleküler oksijenin bulunmadığı bir ortamda anaerobik
mikroorganizmalar tarafından
parçalanması ile gerçekleşir.
Anaerobik Biyolojik Arıtma
Bu biyolojik işlem sırasında organik
maddeler asit yapıcılar diye adlandırılan mikroorganizmalar tarafından organik asitlere dönüştürülür.
Organik asitler de metan yapıcı
mikroorganizmalar tarafından metan, karbondioksit ve hidrojen sülfür
gazlarına dönüştürülür.