• Sonuç bulunamadı

Gazeteniz Portakal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gazeteniz Portakal"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

10 Bilim ve Teknik

Yemeğinizi yerken bir yandan da haberlere göz gezdirmek istiyorsu-nuz, ama koca gazeteyle güreşmek de keyfinizi kaçırıyor öyle mi? Merak et-meyin, yakında haberleri en sevdiği-niz meyvenin, sebzelerin hatta kra-kerlerin üzerinde okuyabilirsiniz. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü araştırmacıları, haber tüketimiyle yi-yecek tüketimini birleştirmenin yolu-nu bulmuşlar: Besin maddelerinin üzerine manşet atmak… Kullandıkla-rı araç, normalde plastik üzerine dev-re çizmekte yararlanılan sıradan bir lazer bıçak. Üzerine resim çizilmiş meyveler, en azından mızmız çocuk-ların anneleri için yaşamı kolaylaştıra-cak. Ayrıca masraflı olan ambalaj soru-nu da çözülüyor: Barkodlar ya da kul-lanım tarifleri doğrudan besin madde-lerinin üzerine basılabilecek. Üstelik çöp sorunu da çözüldü sayılır. Gazete-nizi okuduktan sonra yiyebilirsiniz. Ancak kupon biriktirmek ya da haber arşivlemek sorun olabilir…

New Scientist, 6 Mart 1999

Gazeteniz Portakal

Birlikte yürüttükleri bir deneyin sonunda Amerikalı ve Rus kimya-gerler, Dünya’nın en ağır elementini yarattıklarına inanıyorlar. Yeni ele-ment adayı, 114 proton içeriyor. Ku-ramcılara göre bu, öteki bazı ağır sik-let elementlerden çok daha kararlı. ABD-Rus ekibi, normal olarak 94 protonu olan plütonyum elementi-nin, nötronca zengineştirilmiş bir izotopunu, bir kalsiyum izotopuyla bombardıman etmişler. Kaliforni-ya’daki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı araştırmacılarından Ken Moody, "Önce bir atomun fırla-dığını, 30 saniye sonra da bir alfa bo-zunmasını gördük," diyor. Moody’e göre bu, ötedenberi yaratmayı amaç-ladıkları element 114 olabilir. Aynı kurumda görevli bir fizikçi olan Al-bert Ghiorso, "Sonuç olumlu görü-nüyor; ben bu işi 25 yıldır gerçekleş-tirmeye çalışıyordum," diyor. Dene-ye katılan Rus bilim adamları, Mos-kova yakınlarındaki Dubna Nükleer Araştırma Enstitüsü’nden gelmişler.

New Scientist, 30 Ocak 1999

En Ağır Element

Yaratıldı

Hastalık tanısında çok önemli bir rol oynamaya başlayan manyetik rezo-nans görüntülemesi (MRI), artık çok pahalı bir yöntem olmaktan çıkacak. Mart sonunda Atlanta’da yapılan Amerikan Fizik Derneği toplantısın-da, rezonans görüntülerini normal MRI makinelerinde kullanılanlardan bin kat daha zayıf mıknatıslarla elde eden teknikler geliştirildiği açıklandı. Üstelik elde edilen görüntüler de çok daha ayrıntılı.

MRI atom çekirdeklerinin hare-ketlerini değiştirerek sağlanan bir gö-rüntüleme yöntemi. Her atom çekir-deği, "dönme" (spin) denen bir kuan-tum durumuna sahiptir. Vücut dokusu gibi sıradan maddelerde bu dönme ek-senleri düzensiz olur. Yani her atomun dönme ekseni bir başka yöne eğilmiş-tir. Ancak üzerlerine güçlü bir manye-tik alan uygulandığında, atom çekir-deklerinin eksenleri aynı yönde sıra-lanmaya başlar. Ve üzerlerine ikinci, salınmalı bir manyetik alan daha uygu-landığında çekirdekler ışınım (rad-yasyon) yaymaya başlar. Bu ışını-mın değişik doku türlerindeki örüntüsü, bilgisayarla bir görüntü oluşturulmasını sağlar.

Ancak bu atom çekir-deklerinin dönüş eksenle-rini uyumlu hale getirmek o kadar kolay değil. Tipik bir MRI makinesinin bu iş için kullandığı mıknatısın gücü 1,5 tesla kadar. Yani Dünya’nın manyetik ala-nının gücünün 25 000 katı… Makinenin fi-yatı da aynı oranda görkemli oluyor bu durumda. Ortalama 3 milyon dolar civarında.

Klasik MRI makinelerinin, maliyet dışındaki bir sorunu da, bazı dokuların, özellikle havayla dolu olan akciğer dokusunun net bir görüntü sağlayacak kadar güç-lü ışınım yayamamaları. Doku-nun düşük yoğunluğu nedeniyle MRI görüntülerinde akciğerler ka-ra birer leke olaka-rak görünür.

ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Cambridge kentinde bulunan Harvard-Smithsonian Astrofizik

Mer-kezi’nden Ronald Walsworth ve arka-daşlarıyla, akciğerlerin ayrıntılı görün-tülerini çekmeyi başarmışlar. Üstelik çok daha küçük ve zayıf, yalnızca 30 000 dolar değerinde bir mıknatıs kul-lanarak. Bunun için Walsworth ve eki-bi, Xenon gazı üzerine lazer ışınları tu-tarak atomlarının dönmelerini uyumlu duruma getirmişler. Walsworth daha sonra bu gazı sıçanların ciğerlerine çekmelerini sağlamış. Buluş sahibi fi-zikçiye göre "ciğerleri kutuplanmış (polarize) gazla doldurduğunuzda, ha-va kanallarının muhteşem görüntüle-rini alıyorsunuz" diyor. Tekniğin emphysema gibi akciğer hastalıkları-nın erken tanısına yarayacağı düşünü-lüyor. Bazı araştırmacılar da, sıçanların akciğer ve beyinlerine dönmesi ku-tuplanmış xenon gazı aşılayarak gö-rüntülerini sağlamışlar.

Kuzey Carolina’nın Durham ken-tindeki Duke Üniversitesi fizikçilerin-den Allen Johnson ve ekibiyse, dönme kutuplu xenon gazını güçlü mıknatıs-larla birlikte kullanarak akciğerle-rin daha ayrıntılı, hava kanalları-nın da üç boyutlu görüntülerini elde etmiş. Allen’e göre "Bilgisa-yarlarla bronşların içinde ge-ziniyorsunuz." Hatta, hava-nın kan dolaşımına girme-sini sağlayan küçük kese-ciklerin görüntüleri bile

el-de edilebiliyormuş. Kaliforniya Üniversitesi (Berkeley) fizikçilerin-den Klaus Schlenga, SQUIDS (mürekkep balığı) adı verilen son derece duyarlı detek-törleri MRI işleminde kullanmayı denemiş. SQUIDS çok düşük düzeyler-deki ışınımı da saptayabildiğin-den çok fazla sayıda atom çekir-değinin kutuplanması gerekmi-yor. Bu durumda Dünya’nınki kadar zayıf bir manyetik alan kullanılarak MRI görüntüsü el-de edilebiliyor. Lawrence Ber-keley Ulusal Laboratuvarı’ndan Alexander Pines "neredeyse mıknatıs kullanmadan MRI çekiyorsunuz; şahane bir şey!" diyor.

New Scientist, 3 Nisan 1999

Xenon Gazıyla Aydınlık Vücutlar

Normal MR görün-tülerinde akciğerler karanlık çıkıyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Chrysler Corporation when it awarded Johnson Matthey the prestigious 1993 Platinum Pentastar Award for exceptional quality performance as a multi group supplier.During the year

Tüm Q-SUN siyah panel sıcaklık sensörlerinin doğru ve tutarlı sonuçlar alması için kullanıcı tarafından periyodik olarak kalibre edilmesi gerekir. Siyah panel sıcaklık

Konya ve çevresinin en köklü ve en güçlü hayır kuruluşu!. Türk

Tarihsel olarak, Meksika da, Türkiye de, eski büyük imparatorlukların halef devletleridir, Osmanlı İmparatorluğu ve daha sonra Birleşik Meksika Devletleri’nin (1823-1864)

Meyve pulpları hoş asitli, tatlı eterik yağ damlacıkları olmayan meyve suyu

In harmony with the neo-liberal framework of freedom and voluntarism, the exhibit organizers downplayed the authoritarian aspects of the early republican period and emphasized

America two dollars and twentyseven cents January 17, 1956.. I can’t stand my

I’d wash the Amazon river and clean the oily Carib & Gulf of Mexico, Rub that smog off the North Pole, wipe up all the pipelines in