• Sonuç bulunamadı

Otizmin Farkında mıyız?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Otizmin Farkında mıyız?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nisan ayı Birleşmiş Milletler tarafından “Otizm Farkındalık Ayı”,

2 Nisan ise “Otizm Farkındalık Günü” olarak kabul ediliyor.

1985 yılında her 2500 çocuktan birine konulan otizm tanısı,

2001 yılında 250, 2013 yılında ise 88 çocuktan birine denk gelirken,

günümüzde her 68 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya geliyor.

Otizmin erkek çocuklardaki yaygınlığı, kızlarda olduğundan

dört kat fazla.

Otizmin

Farkında mıyız?

Fulden Tunç Okan Üniversitesi

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi

O

tizm çoğu zaman halk arasında “zihinsel ye-tersizlik” ve “hiperaktivite” olarak bilinir. Oysa otizm ne bir zihinsel yetersizlik ne de bir hiperakti-vite bozukluğudur. Otizm doğuştan gelen ve genelde 2-3 yaşlarında fark edilen, sosyal davranışları ve ile-tişimi etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizmli bireylerde göz teması kuramama, gözlerin bir yere takılıp kalması, parmak uçlarında yürüme, anlamsız gülmeler, ağlamalar, öfke nöbetleri görülür. Kalabalık bir ortama girdiğinde sanki orada kimse yokmuş gibi davranır, yalnızlığı seçer. Takıntılı davranışları vardır. Her gün aynı saatte aynı şeyleri yapmak, her gün aynı yemeği yemek istemek, her gün okula aynı yoldan git-mek gibi. Takıntılı davranışlarının dışına çıkıldığında, örneğin okula farklı bir yoldan gidildiğinde rutinleri bozulduğu için öfke nöbeti geçirebilirler. Evde yapılan ufak değişiklerden hoşlanmazlar. Örneğin eşyaların yerini değiştirmeniz öfke nöbetine sebep olabilir.

Sürekli tekrarlayan davranışları vardır. Vokal ste-reotipler (anlamsız ses tekrarları), sürekli el sallama, parmak şıklatma, diş gıcırdatma gibi kendini tekrar-layan davranışlar görülebilir. Bu stereotiplerin sebebi çocuğun kendini uyarmak istemesidir. Kendini uya-rıcı davranışlara sebep olan şeylerden biri de televiz-yondur. Aynı akışların tekrar tekrar gösterildiği çizgi filmleri, reklamları ve klipleri izlemek bir süre sonra

rutine dönüşerek takıntı haline gelebilir. Bunların dı-şında nesne takıntıları ve bir nesneyi eline alıp dön-dürme, evirip çevirme, koklama, tadına bakma gibi davranışlar da görülebilir.

Seslere ve kokulara karşı duyarlıdırlar. Bizim far-kında olmadığımız bir çok ses onlar için çok sinir bozucu olabilir. Örneğin saatin tik tak sesi, buzdo-labından ve floresan lambadan çıkan ses, su sesi, sa-bun kokusu, parfüm kokusu bitmek bilmeyen ağlama krizlerine sebep olabilir. Fiziksel temastan yani do-kunmaktan, sarılmaktan, öpülmekten veya öpmek-ten de hoşlanmayabilirler. Özellikle yumuşak şeylere dokunmak istemeyebilirler. Örneğin oyun hamuru ile oynamaktan kaçınırlar, yumuşak meyveleri ellerine alıp yemek istemezler.

Otizmin sebepleri tam olarak bilinmiyor. Gene-tik olabileceği gibi hamilelik sürecindeki beslenme alışkanlıkları, o süreçte kimyasal maddelere maruz kalma, sigara ve alkol kullanımı, radyasyon, doğum anında bebeğin oksijensiz kalması gibi sebeplerden de kaynaklanabilir. Otizmin bilinen tek tedavisi özel eği-timdir. Ne kadar erken fark edilirse ve ne kadar erken eğitime başlanırsa o kadar hızlı yol kat edilir. Otizmli bir çocuk yoğun, kesintisiz ve kaliteli bir eğitimle nor-mal gelişim gösteren çocuklarla birlikte kaynaştırma eğitimi alabilecek düzeye gelebilir.

(2)

Bilim ve Teknik Nisan 2016

Referanslar

Benzer Belgeler

Birleşmiş Milletler çocuk Fonu'nun (UNICEF) bültenine göre, nüfusun yüzde 20.5'i gıda ve gıda dışı yoksulluk içinde yaşıyor.. Ancak 15 yaşından küçük çocuklar

verilen delil aracının elde edilmesinin yöntemidir. İddianamenin tebliği ile duruşma günü arasında kanunun emrettiği süreye uyulmadığı için duruşmanın ertelenmesini

ö lü m yıldönüm ünde, Nadir N adi’yi anm ak için, en güzel yöntem in, yazılarını yeniden gözden geçirm ek olduğunu düşünm üştüm ; günlerdir kitaplannın birini

Raşit Turan “Nanotekno- loji ve Güneş Enerjisi”, Bilkent Üniversitesi Kimya Bölümü öğretim üyesi ve Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitüsü müdür yardımcısı

olan varlıkların kendi varlıklarını idrak edebildiklerini söylemiştir (Farabi, 1998). Buna göre İlk varlık, gök akılları ve gök cisimlerinin zihinleri

Hastaların hematolojik parametreleri incelendiğinde sigara içen katılımcıların beyaz kan hücresi, hemoglobin hematokrit, kırmızı kan hücresi, ortalama eritrosit hacmi ve

nişan merasimi , 12 Mayıs 1933 Cuma günü saat 16 da, Beyoğlunda Tokatlıyan salonlarında icra edileceğinden, lütfen teşrifleri, tezyidi meserretimizi mucip

PARİS — Köy enstitülerinin ku­ ruluş yıldönümü dolayısıyla Cumhu- riyet’te çıkan yazı ve haberler üzeri­ ne Abidin Dino, muhabirimizi tele­ fonla arayarak,