• Sonuç bulunamadı

Arkeoloji ve Sanat Tarihi Araştırmaları.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Arkeoloji ve Sanat Tarihi Araştırmaları."

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Arkeoloji ve Sanat Tarihi

Araştırmaları

.

Yıldız Demiriz' e Armağan

w

sımurg

(2)

Simurg Yayınlan 51

Armağan 1.

ISBN 975-7172-51-0

Arkeoloji ve Sanat Tarihi Araştmnalan Yıldız Deıniriz'e Armağan

Hazırlayanlar

M. Baha Tanınan Uşuİı Tükel I. Baskı, İstanbul 2001

Ofset Hazırlık Sinan Aktaş

Kapak Tasanm 2 Tasarım - Mehmet Ulusel I Erol Egemen

Baskı: Kitap Matbaacılık

© 2001 Simurg Kitapçılık ve Yayıncılık ve Dağıtım Ltd. Şti.

Tüm yayın haklan saklıdır.

Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

Simurg Kitapçılık, Yayıncılık ve Dağıtım Ltd. Şti.

Hasnun Galip Sokağı 2 AB Beyoğlu 80060 İSTANBUL 00 90 (212) 292 27 12; Faks: 00 90 (212) 292 27 13

http://www.simurg.com. tr simurg@simurg.com.tr

(3)

ESKİŞEHİR-SEYİTGAZİ-KÜMBET

KÖYÜ'NDE

HİMMET

BABA

TÜRBESİ

VE

DEVŞİRME MALZEMESİ

Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN

Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinin bir köyü olan Kümbet, Eskişehir-Afyon­

Antalya karayolu üzerinde, anayoldan batıya doğru 2 km. içeride yer alır. Köy, prehistorik bir höyük ve geniş bir kayalık . . alim üzerine kurulmuştur .

Prehistorik höyükten toplanan yüzey keramikleri, İlk Tunç çağı, Il.Bin Hitit, ve Frig dönemlerine tariblenme!<tedir. Kümbetin\ bulunduğu kayalık ala-

nın kuzeyinde, Frig kült alanı ve yöre halkı tarafından\ Yarımağa Konağı ola- rak adlandırılan yapıdan kalan 19. yüzyıla ait ocak kalıntısı; doğusunda ise . Frig kaya mezarı dikkati çeker. Mezar, Roma döneminde anıtsal bir biçime

dönüştürülmüş ve "Solon Mezarı" olarak adlandırılmıştır.

Antik kaynaklarda Metropolis olarak tanınan yerleşimin, aslında Ayazin

yakınında olduğu ileri sürülmektedir. 5. yüzyılda Anadolu'daki kent liStelerini

hazırlayan Hierokles'in kaynaklarına dayanarak Ramsay, Kümbet'in Bizans dö- nemi yerleşiminin Meros olduğunu ileri sürer ve Ayazin yakınında olabilece-

ği.ni belirtir; ancak kesin bir bilgi vermekten kaçınırl. Hierokles'in kent liste-

~inde (Polybotos, Dokimion, Metropolis, Meiros, Nakoleia) Metropolis'in, Frig- ya Salutaria denilen bölgenin bir kenti olarak da adı geçer2. Aynı şekilde

Stephanus Byzantinus'da adı geçen bu kentler arasında Metropolis'in Kümbet'in 3 km. doğusunda Oyneş denilen yer olabileceği belirtilir3.

1 W. M. Ramsay, "The Cities and Bishoprichs of Phrygia ll", Journal of Hellenistic Stu- dies, 8 (1887), 486-487.

2 E. Haspels, The Highlands of Phrygia, Princeton 1971, 210n.29:

3 Haspels, a.g.e., 210; K. Bell<e - N. Mersich, Phrygie und Pisiden Tabula lmperii Byzan- tini 7, Wien 1990, 340; W. M. Calder, "Eastem Phrygia", Monıımenta ASiae Minoris

Antiqııa, I (1928), harita XXXI.

(4)

116 Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN

Haspels'a göre bugünkü Oyneş-Kümbet, Metropolis olarak genellikle ka- bul görmüştür, ama her şeye rağmen kesinliği ispatlanamamıştır. Dolayısıyla

Kümbet'in eski adı tam belli değildir. Metropolis olabileceği öne sürülmekte- dir. Frigya'da doğan ve 5. yüzyılda başkentte en yüksek makamda imparator- luk memuru olarak görevlendirilen ve 475 yılında Praefectus Praetorio Ori- ents4 makamına getirilen, 478'e kadar bu makamda kalan Epinikos ve karısı­

na ait_·.yazıtın Kümbet'te buiunması; yerleşimin, M.S. 5. yüzyıla ait bir kent statüsünde olduğunu göstermektedir.s

Prehistorik höyüğün üzerinde 13. yüzyılda inşa edilmiş Selçuklu döne- mine ait bir kümbet ve etrafında bir Osmanlı mezarlığı mevcuttur. Mezartaşı

kitabelerinden 19. yüzyıla kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır (Res.1). Sekizgen

planlı ve piramidal çatılı türbenin duvar yüzeylerinde, özellikle giriş ceppesin- de yer alan Bizans devşirme malzemeleri (Res.2,4), dikkat çeker ve yörede-ı

ki Bizans yapılarının varlığını kanıtlar. ·

Yerleşimin 18. yüzyılda Y arımağa Derebeyliği olarak anılan bir yöne- tim ile idare edildiği bilinmektedir. Köyün geleneksel konut mimarisine ait en önemli örneği olar~ -kullanılan yapı, höyüğün güney yamacında bulunmakta-

dır. 19. yüzyılda yarımağa Ailesi'nin konuk evi, gününüzde kahvehane olarak işletilmektedir". Bugün · tarım ve hayvancılıkla geçinen köyün nüfusu giderek azalmakta, büyük kentlere göç hızlanmakta ve geleneksel mimari doku da yok olarak yerini Türkiye'de hemen her yerde olduğu gibi plansız, çirkin beton

yapılara bırakmaktadır.

Kısaca belirtmek". gerekirse Kümbet Höyüğü üzerinde yer alan tarihsel süreklilik, prehistorik dönemlerden itibaren Tunç çağları, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı'ya kadar uzanmakta ve yine Anadolu'nun pek çok bölgesinde görülen k:Ültürel katmanlaşmanın somut izlerini bugüne ulaştır­

maktadır.

Yapımızın yer aldığı Seyitgazi bölgesi (Frigya Epictetus), Frig dönemin- de Kybele (Ana Tanrıça) kültünden başlayarak, özellikle Ortaçağ'da Ortodoks

inanışlar içerisinde heterodoks mezhep ve tarikatları~ yayıldığı bir coğrafya ol-

muştur ve Frigya dediğimiz bu bölgede yetişen ilk Hıristiyan azizleri de güç- lerini kısmen pagan kültürlerinden almışlardır .6 Bu ortam, Türk döneminde de

4 Haspels, a.g.e., 209-210.

5 K. Belke - N.Mersich, a.g.e., 340.

(5)

Y1LDIZ DEMİRİZ'E ARMAGAN 117

13. yüzyıldan itibaren_ Kalenderilik ve Bektaşilik uzantılarıyla devam etmıştır.

Seyitgazi merkezdeki Seyit Battal Gazi ve Aslanbeyli Köyü'ndeki Şücaeddin

Veli külliyelerinin mevcut yapısal boyutu dışında, günümüzde de devam eden tÖresel ve dinsei etkileri bunun en açık göstergeleridir7.

Ele aldığımız türbe, çevresindeki hazire ile birlikte yöre halkı tarafın­

dan "Tekke" namı ile anılmaktadır. Adında yer alan "Himmet" ve "Baba''. sı­

fatları ise, türbenin yöreye hakim olan ve yukarıda belirtilen heterodoks ina-

nışlar ile olan bağlantısını açıkça gösterir.

c,;,:; . Kümbet Köyü'nün yakın çevresinde de bu tarihsel sürekliliği izlemek

hıümkündür8. Örneğin Kümbet Köyü'nün 5 km.'lik çevre alanı içinde Frig, :Roma, Bizans dönemlerine ait kale, kült alanı, kaya mezarları, nekropol ve gaya kiliselerinden oluşan anıtlar mevcuttur. Tüm bu alanın koruma altına alın­

rria~ı, arkeolojik sit alanlarının açığa çıkanlma~ıı ve değerlendirilmesi için Ana- dolu üniversitesi,. Arkeoloji ve Sanat Tarifıi Araştır~a Merkezi'nin Kültür Ba-

_karılığı'yla ortaklaşa gerçekleştirdiği bir Koruma Projesi, 1993 yılında ayrıntı­

bir biçimde hazırlanmış olduğu halde, aradan geçeh. zaman içinde değişen

x~netimler

ve iktidarlarla hiçbir süreklilik,

iletişim yehilenmemiş;

deyim ye-

rindeyse, her zaman olduğu gibi iyi niyetli tüm çabalar, projeler bir başka J:ı.~hara bırakılmış; yaptığımız koruma projesine ilişkin bir tek çivi bile (!) ça-.

kı.lrnamıştır9.

1. Türbenin Mimari Değerlendirmesi:

7.32m. x 7.32 m. dış, 5.57m x 5.57m. iç ölçülerindeki türbe çift kat- (Şek.l). Üst kat dışta sekizgen, içte daire planlıdır. Üzeri dışta pirami-

, Strobel, Das Heilige Land der Montanisten Eine Religionsgeographische - Untersuc- huhg, Berlin-New York 1980, 220-30; S. Mithchell, Anatolia. Land, Men and Gods in

· ia Minor, 1-II, Oxford 1993, 118, n.70.

Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderiler (14-17. Yüzyıllar), Ank:ara 1992, 187-193; S. Vryonis, "Nomadization and Islamization in Asia Minor"

Dullıbarton Oaks Papers, 29 (1975), 61.

§ .EYHaspels, "A Page from the History of Religion in Central Anatolia", VIJI. Tiirk Ta- .:.rih Kongresi Bildirileri (11-15 Ekim 1976), Ankara 1979, 1, 248.

·c;:>

\~,~~pağlık Frigya Bölgesi Arkeolojik Sit Alanlan Koruma ve Değerlendinne Projesi, 1993

''"(Kültür Bakanlığı, Kültür ve Tabiat Varlıkları Kuruluna sunulan bu proje, E. Parman,

N.· Aydın, T. Sivas, E. Altınsapan ve ek olarak kümbet ve çevresini ele atan ayrıntı­

rapor ise, Taciser Sivas ve Erol Altınsapan tarafından hazırlanmıştır.)

(6)

118 Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN

dal bir külah, içte kubbe ile örtülüdür!O (Şek.2). Alt kat dışta sekizgen plan- lıdırll. Bu gün içine girilemeyen alt katın içeride kare planlı ve üzerinin düz tavanla örtülü olduğu belirtilmektedif12. Doğu dışında tüm cepheleri sağır olan

yapının doğu cephesinde, eksende üzerinde yuvarlak kemerli çökertme alınlık

bulunan dikdörtgen kapısı yer alır (Şek. 3- 5). İç mekanda güney-batı/kuzey­

doğu doğrultusunda birbirine. paralel uzanmış iki sanduka bulunmaktadır.

Sekizgen planlı türbeler, 11. yüzyıldan başlayarak İslfim çevrelerinde

karşımıza çıkar. Anadolu dışı örnekler arasında en önemlileri Büyük Selçuk- lu dönemine ait Abarkuh'taki 1056 tarihli Kümbet-i Ali, Harrakan ve Burcu- Demavent (12. yüzyılın ilk yarısı) türbeleridir. Bunlardan Burcu Demavent ve Harrakan türbeleri çift katlı, Kümbet-i Ali ise tek katlıdır13.

12. yüzyılın ilk çeyreğinden başlayarak Anadolu'da ortaya çıkan ve bü- yük bölümünün çift katlı olduğu sekizgen planlı türbeler, 14. yüzyıl başları­

na kadar en yaygın kullanılan grubu oluşturınaktadır. Genellikle bu tipteki çift

katlı Anadolu türbelerinin alt katları içten ve dıştan kare, dikdörtgen planlı;

üst katları ise yine içten ve dıştan sekizgen planlıdır. Himmet Baba Türbe- si'nin alt kat planı tüm örnekler arasında benzersiz (unique) kalmaktadır. Kar-

şıt bir örnek olarak verebileceğimiz ve Himmet Baba Türbesi'nden farklı ola- rak medrese içinde yer alan, 1205-06 tarihli Gevher Nesibe Türbesi'nin üst katı dıştan kare ve içten sekizgen planlıdır14.

Buna karşılık, Anadolu dışı örnekler içinde Burcu-Demavent Türbesi'nin alt katı dıştan sekizgen, içten kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Ayrıca, üst

10 E. Altınsapan, "Ortaçağda Eskişehir ve Çevresinde Türk Sanatı" (Yayınlanmamış Dok- tora Tezi), Ankara 1997 Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 92-94, 164- 171. -

11 H. Önkal, 1996 yılında yayınladığı Anadolu Selçuklu Türbeleri adlı kitabında toprak ·

altında kaldığını belirttiği kare planlı bir kaideden bahsetmekte ve bu kaidenin çizilmiş planını vermektedir. Ancak ne K. Alevsaçar - S. Alpsar'ın 1985 yılında Vakıflar

Dergisi'nde yayınladıkları "Seyitgazi'de Bilinmeyen Üç Yapı" adlı makalede, ne O. C.

Tuncer'in 1991 yılında yayınladığı Anadolu Kümbetleri il adlı kitabında, ne de bizzat kendi gözlem ve rölevelerhnizde böyle bir kaidenin varlığı tespit edilebilmiştir. Yuka-

rıda adı geçen makale ve kitapların ayrıntılı kimlikleri için bkz. dipnot 12, .16, 25.

12 K. Alevsaçar - S.Alpsar, "Seyitgazi'de Bilinmeyen Üç Yapı", Vakıflar Dergisi, XIX (1985) 185-192.

13 O.C.Tuncer, Anadolu Kümbetleri l (Selçuklu Dönemi), Ankara 1986 34, 38-40.

14 a.g.e., 142-146.

(7)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAÖAN 119

katı da örneğimiz gibj dıştan sekizgen, içten yuvarlak planlıdır.IS Üst kat pla-

nı açısından ise Kemah'taki 12. yüzyıl sonu-13. yüzyıl ortaları arasına yerleş­

tirilen Mengücek Gazi Türbesi ile yine Kemah'taki Sancaktar Türbesi (12. yüz-

yıl ikinci yarısı)l6, dıştan sekizgen, içten ise yuvarlak biçimiyle örneğimizin

üst kat planına benzer örnekleridir. Alt kat planı ile Anadolu'da tek kalan Himmet Baba Türbesi, üst kat planı ile de Anadolu'daki üç. örnekten biridir.

Ancak bu plan şemasının Anadolu dışı, özellikle Büyük Selçuklu türbelerinde daha yaygın bir biçimde kullanıldığı bilinmektedirl7. Dıştan çokgen, içten yu- varlak planlı olan bu örneklerde, 11.86-87 tarihli Nahçıvan Mümine Hatun ve 13. yüzyıl sonuna yerleştirilen Cuga Köyü türbelerinde olduğu gibi daha çok

dıştarı ongen plan uygulanmıştırl8.

Himmet Baba Türbesi dıştarı 7.32 x 7.32 m. ölçülerindedir. Benzer plan-

çift katlı örneklerin ölçüleri, yaklaşık olarak. 5 .00 - 11.50 m. arasında de- ğişmektedir. 7.32 x 7.32 m.'lik ölçüleri ile"Himmet ~aba Türbesi'ne yaklaşan örnekler Niksar Kırkkızlar (7 .20 x 7 .20m.; 1220), Kayseri Hasbek (7.10 x 7.10 m.; 13. yüzyıl başları), türbeleriyle Kayseri Üç Kü'ı:µbetler'den ortadakidir.

(7.00 x _7.00 m.; 13. yüzyıl birinci çeyreği). Yapımıza \benzer ölçülere sahip türbelerin çoğunlukla 13. yüzyıla tarihlendirildiği görülmektedir.

Yapımızın duvar kalınlığına (0.75 m.) benzer örnekler, Aksaray Bekar Sultan (0.80 m.; 12. yüzyıl ikinci çeyreği), Kemah Mengücek Gazi (0.80 m.;

13. yüzyıl birinci yarısı), Kayseri Üç Kümbetler'den ortadaki (0.80 m.) ve Kayseri Hasbek (0.80 m.) türbeleridir.

Himmet Baba Türbesi'nin kubbesine (5.57 m.) benzer çapı olan örnek- ler, Aksaray Bekar Sultan (5.60 m.), Konya Necmeddin Karaarslan (5.60 m.;

1246), ve Ulaş Baba (5.80 m.;1261-62), Kayseri Üç Kümbetler'den batıdaki (5.80 m.), Kemah Mengücek Gazi (5.80 m.) ve Develi Dev Ali (5.90 m.; 13.

yüzyıl son çeyreği) türbeleridir.

Yapımızda 5.57 m. çapındaki kubbe doğrudan duvarlara oturmaktadır.

Benzer planlı örneklerden, kubbesi doğrudan duvara oturan türbelerde kubbe

15 a.g.e., 38-40.

16 H. Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara 1996, 130-32.

17 D. Wilber, The Architecture of Islamic Iran (The il Khanid Period), ,New York 1969,121-124.

18 Tuncer, a.g.e., 20-23.

(8)

120 Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN

çapı Antalya Zincirkıran (1377) ve Divriği Sitte Melik'te (1196) 6.00 m., Si- vas Emir Kamerüddin'de (1196) 6.20 m., Burdur Hıdırlık'ta (14. yüzyıl so- nu) 4.70 m., Aksaray Kılıçarslan'da ( 1260) 4.50 m., Erzurum Miyadin Fer.:..

ruh Hatun'da ( 1324) ise 4.20 m. <lir. Bu durumda, ele aldığımız, kubbesi

doğrudan duvarlara oturan örneklerin kubbe çaplarının 4.20-6.20 m. arasında

değiştiği görülmektedir. Örneğimiz 5.57 m.'lik kubbe çapı ile 12. yüzyıl - 14.

yüzyıl arasında inşa. edilen bu örneklerin ortasında yer almaktadırl9.

Himmet Baba Türbesi'nde doğu cephe ekseninde yer alan, hafif sıvrı

kemer alınlıklı lentolu kapı uygulamasına benzer örnekler Afyon Eber Dede (13. yüzyıl başlan)20 ve Kemah Mengücek Gazi21 türbeleridir.

Malzeme olarak gövdede kesme taş, külah ve giriş kapısı üzerindeki

alınlık kemerinde tuğla kullanılmıştır. Selçuklu kümbet mimarisinde kesme taş

malzemeli gövde, tuğla malzemeli külah inşasının özellikle 13. yüzyılda yo- ğunlaştığı görülür22. Gövdede özellikle kapının çevresinde kesme iaş arasında yer yer devşirme mermer arşitrav ve benzeri Bizans mimari plastiği kullanıl­

mıştır (Res. 2). Ayrıca giriş cephesinde ve güney cephede, yarım daire (dev-

şirme) dikdörtgen biçimindeki taşların sathına açılan yuvalara (Res. 4, 6) gö- mülen çini çanaklar bulunmaktadır. Selçuklu türbelerinde dış mimaride süsle- me amacıyla yapılan çini çanak kullanımını örneğirnizle karşılaştırdığımızda,

Anadolu dışında Meraga Kümbet-i Surkh Türbesi'nde (1147) giriş kapısı alın­

lığının üzerinde, Anadolu'da Divriği Kemarüddin Türbesi'nde (1196) saçak kor-

nişinin altında, Kemah Mengücek Gazi Türbesi'nin giriş kapısı üzerinde yer alan alınlık kemerinin, kilit taşında ve köşeliklerinde, Kemah Behramşah Tür-

19 Karşılaştırma yapılan benzer planlı yapıların, plan, duvar kalınlığı ve kubbe çaplarına

ait ölçüler O. C. Tuncer'in Anadolu Kümbetleri 1-Il adlı kitaplarında yayınlanan rölö- velerden yaklaşık olarak alınmıştır.

20 R.H. Ünal, "Eber Künbeti ve Sarı Lala Türbesi (Afyon)", Arkeoloji-Sanat Tarihi Der- gisi, III, İzmir 1984, 185-203.

21 H. Önkal, a.g.e., 46-53.

22 R.H. Ünal, "Eber Künbeti ve Sarı Lala Türbesi" adlı makalesinin 4 no.lu dipnotunda 13. yüzyılda inşa edilen tuğla külahlı ve kesme taş gövdeli kümbetleri liste halinde ay-

rıntılı olarak ele almıştır. Bu örnekleri şöyle sıralayabiliriz:. Konya Ulaş Baba (13. yy.

başı), Konya Hoca Fakılı (1221-22), Konya Karaarslan (13. yy. ilk yarısı), Konya Sey- feddin Karasungur (1270 civarı), Konya Emir Nureddin (13. yy. ikinci yarısı), Aksa- ray Bekar Sultan (13. yy. ikinci yarısı), Amasya Gökmedrese (1266-67), Ilgın Şeyh

Bedreddin (1286-87), Kastamonu Karanlık Evliya (13. yy. son çeyreği) ·

(9)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAGAN 121

besi'nin

(12.

yüzyıl başı) portal kemerinin üzerinde yer alan dikdörtgen pano- da ve Tercan Mama hatun Türbesi'nin (13. yüzyıl sonu) külahında yer alan dilimlerin alt kısmındaki kör kemerlerin içinde, bezeme amaçlı çini çanak kul- lanımı görülmektedir.23

12. ve 13. yüzyıllara ait bu örnekleri kullanım yerlerine göre değerlen­

dirdiğimizde, Tercan Mama Hatun Türbesi'nin külahı ve Divriği Kemarüddin Türbesi'nin saçak altı kornişi dışındakilerin tümünde; çini çanakların, giriş ka-

pılarının kemer ya da alınhklarının çevresinde yerleştirildikleri görülür. Yapı­

mızda yer alan çini çanaklar da yine giriş cephesinde ve kapı alınlıklarının

üzerinde bulunmaktadır.

Yapımızı sekizgen gövdeli ve piramidal külahlı türbeler grubuna soka- biliriz.24 İnşa kitabesi olmayan türbeyi yukarıdaki verilerle birlikte, plan, ör- tü malzeme ve süslemesine göre Anadolu'dik:i benzerleriyle ' ... karşılaştırıp de-

ğerlendirdiğimizde, inşaatını 13. yüzyıl içerisine tarihlemek doğru olacaktır25.

2. Devşirme Malzeme: '

Devşirme malzemenin kullanımı mimarlık tarihinde çok eskilere daya-\

nan bir gelenektir. Eski Mısır, İran, Anadolu, Balkanlar, İtalya ve tüm Akde- niz çevresi bu geleneğin Çok sık görüldüğü coğrafyalardır26. Mimari plastik

öğeler ( sütun, başlık, arşitrav, levha) ve litürjik kilise eşyası (ambon, altar, kiborion, templon ve parçaları) taşınabilir olduğu ve üzeri zengin çeşitlilik içe- ren dekorasyonla süslendiği için, yeniden kullanıldığı (devşirildiği) yapının cep- 23 Y. Demiriz, "Mimari Süslemede Renk Unsuru Olarak Kullanılan Keramil5: Çanaklar"

Sanat Tarihi Yıllığı, V, (1973), 179-181.

24 O. Arık, "Erken Devir Anadolu Türk Mimarisinde Türbe Biçimleri" Anadolu (Anato- lia), XI (1969), 87-119.

25 O.C. Tuncer, Anadolu kümbetleri il, Ankara 1991, 212-215. Tuncer yapının inşasını

14, yüzyılın birinci çeyreğine yerleştirmektedir. Buna gerekçe olarak malzeme ve işçi­

liğin zayıflığına neden olan 13. yüzyıl sonunda yaşanan ekonomik ve siyasal zorlukla-

göstermektedir. Yine bölgede yer alan ve aynı sıkıntılardan kaynaklandığını söyledi-

ği derleme malzemesi ve zayıf işçiliği olan Afyon-Çay Eber köyündeki türbeyi de 1310 yılına tarihlendirmektedir. Ancak, Hüseyin Rahmi Ünal "Eber Kümbeti ve Sarı Lala"

adlı makalesinde (bkz. dipnot 20), Eber köyü kümbetini 12. yüzyıl sonları ile 13. yüz-

yıl başlarına tarihlendirmenin doğru olacağını belirtmektedir.

26 F. W. Deichmann, Rom Ravenna Konstantinopel. Nalıer Osten. Gasemmelte Studien . zur Spaetantiken Arclıitektllr, Kunst und Gesclıiclıte, Wiesbaden 1982, 159. "Saeule

und Ordnung in der frühchristlichen· Architektur:Die Spolien".

(10)

122 Ebru P ARMAN - Erol AL TINSAP AN

he ve iç mekanında estetik bir anlayışla yerleştirilmiştir. Sütun, başlık, kemer,

arşitrav gibi öğeler ise statik bağlamda yine (genellikle) aynı işlevlerde kul-

lanılmışlardır. Böylece devşirme malzemenin ekonomik, pratik, statik ve este- tik nedenlerle kullanılmış olduğunu kısaca özetleyebiliriz.

Templon arşitravlarında görülen kemerler içindeki kompozisyon düzeni- nin en erken örneği sayılabilecek parça, güney Frigya'da Dumanlı yakınında Deştemir'de 6. yüzyıl ortalarına (556) tarihlenen, yazıtlı ama figürsüz bir ar-

şitrav parçasıdır ve uzunluğu 132 cm. yüksekliği de 24 cm.dir. Arşitravın sağ köşesinde madalyon içerisinde iki ucu kırık malta haçından başka bir motif yoktur27.

Templon veya İkonostasis arşitravlarının biçim, malzeme ve üslup geli-

şimleri hakkında zengin örneklerle açıklanması ve bu konuda ayrıntılı bilgi için M. Chatzidakis'in araştırması halen en önemli kaynaklardan biridir28.

· ·Kümbetteki dış cephe dekorasyonunda ise 3 grup süsleme dikkati çe- ker;

1. Grup: Mermer bloklar halinde Bizans mimari plastiği (arşitrav, çifte sütun) ve litürjik malzeme olarak da ambon parçaları görülür (Res.4,2).

2. Grup: Bizans dönemine ait olmayan ve türbenin taş cephesi üzerine

kazınmış basit kemerli dekorasyonları ve madalyonlar içinde biçimler, geyik figürleri görülmektedir (Şek.5).

3. Grup: Doğu ve güneydoğu cephelerinde pencere şebekesi29 olabile-

ceği düşünülen yarım "'daireler içinde harç doldurulmuş turkuvaz renkli kera- mik kap dipleri yerleştirilmiştir30 (Res.4).

1-2 ve 8 noJu parçaları (Res.5):

Bu üç parça da yaklaşık aynı ölçülere sahiptirler. Ancak sadece 8 no.lu

parçanın ölçüsü alınabilmiş; diğerlerine ulaşılamamıştır. Buna göre 8 no.lu par-

27 Monumenta Asie Minoris Antiqua, iV (1933), 117, Pi. 63, nr. 312.

28 M. Chatzidakis, "Ikonostas", RbK, 3(1973), süt. 326-353.

29 Bu tür pencere şebekelerinin biçimleri için bkz. H. G. Franz, "Transennae als Fens- terverschluss. Ihre Entwicklung von der frühchristlichen bis zur lslamischen Zeit", Is- tanbuler Mitteilııngen, 8 (1958), 71, taf.26/3-4.

30 Dış cephede bu tür süs unsuru olarak keramik kapların kullanımı, 10. yüzyıldan iti- baren Bizans yapılarında olduğu gibi Anadolu Türk dönemi yapılarında da dikkati çe- ker. Bu konuda bkz. dipnot 22.

(11)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAGAN 123

çanın yüksekliği 18. cm., mevcut uzunluğu ise 65 cm.dir. Kırık parçaları bir araya getirip tamamlamayı düşünürsek birbirini izleyen kompozisyonlarıyla tek bir arşitrava ait olabilecekleri varsayılabilir. Duvara gömülü olduklarından alt ve yan kısımları görülememektedir. Çok temiz ve kaliteli bir işçilikle arşitra­

vın tüm uzunlamasına yüzeyi eşit aralıklı kemerlerle bölünmüş ve içlerine sti- lize palmet, yaprak, örgü motifleri ve bir haç işlenmiştir.

Beyaz mermer malzemesi ve kaliteli işçiliği, ölçülerinin (yaklaşık) bir- birine uyumu ve orta Bizans dönemi mimari plastik dekorasyon şemalarının

zengin çeşitlemesiyle31 bu çevredeki bugün mevcut olmayan bir kilisenin mer- mer arşitravlarından biri olmalıdır.

3-4-5 noJu parçaları (Res.8):

3 no.lu parçanın üst kısmında boydan boya kesilmiş yaklaşık 5-7 cm.'lik bir noksanı var; ancak aralardaki kırık ·ve noksan kısımları da düşünerek bu

'

.

üç parçanın da tek bir arşitrava ait olabileceği varsayılabilir. Aynı malzeme, aynı işçilik ve dekorasyon birliği bı.i' kanıya varmam~'zı sağlamaktadır. Duva- ra gömülü olan kısımları görülemediği için alt kısımlarında \ dekorasyon olup

olmadığı kesin değildir. 4 no.lu parçanın kemerlerinden birinin içinde korku- luk levhalarının yaygın dekorasyon şemasının küçük bir örneği (adeta minya- türü!) dikkati çeker (Res.2). Orta Bizans döneminin kemerler dizisi içinde çok zengin motif çeşitlemesini bu örnekte de görebilmek mümkündür32.

31 Monuınenta Asie Minoris Antiqua, VI (1939), pl. 50, no. 283 (Güney -Frigya'da Ba- naz'da); Monumenta Asie Minoris Antiqııa, IV (1933),Nr 95: Afyon Şuhut'taki, 1063- 1064 yıllarına tarihlenen templon arşitravı; Güney Frigya'da Susuz'da bulunan bir örnek:

N. Fıratlı "Uşak-Selçikler Kazısı", Tiirk Arkeoloji Dergisi, XIX-2/1970, 154, res. 75; Af- yon Müzesi Env. Nr. 1531, 1560; bu arşitravda yer alan kompozisyon ve motiflerle ya-

kın benzerlikler gösteren örnekler için bkz. A. Orlandos, Arkeion ton Byzantinon Mne- meion tis Ellados, 1937, 128-152 res. 21, 23. ·

32 Templon arşitravları üzerinde kemerlerle bölünmüş yüzeylerin içine palmet, lotus, haç, rozet v.b. motiflerden oluşan orta Bizans dönemi dekorasyonlarına benzer örnekler için bkz: A. Grabar, Sculptures Byzantines dıı Moyen Age II (Xle-XIVe Siecle), Paris 1976, pl. XIII/a ,b, c, XXVa LXXVd LXXVlc; U. Peschlow, "H. Nikolaos in Myra", Istan-

bııler Mitteilııngen, 40 (1990), taf. 43/3, 8. Peschlow, bu parçaları benzer örneklere da- yanarak 11. yüzyıla tarihler A. B. Peschlow - U. Peschlow, "Die Sammlung Turan Be- ler in Kumbaba bei Şile", Istanbuler Mitteilımgen, 27128(1977-78), taf. 124/4: bu par- çalar benzer örneklere dayanarak 10.-11. yüzyıla tarihlendirilmiştir; Monıımenta Asie Mi- noris Antiqııa, IV(l933), pl.17, no. 36; pl. 18, no. 48 (her iki örnek de Afyon'dandır).

(12)

124 Ebru PARMAN - Erol ALTlNSAPAN

6 no. Iu parça (Res.11, 12):

20 cm. yükseklikte, 49 cm. uzunluğunda bir arşitrav parçası olabilir.

Beyaz mermerden yapılmış parçanın benzeri, türbenin içindeki sütun (13 no.Iu

devşirme) üzerine oyulmuş ve belki ikinci kez arşitrav işlevinde kullanılmış­

tır. 6 ve 13 no.lu bu iki parçanın aynı, malzeme, aynı işçilik ve aynı ölçü- lere sahip olması her ikisinin de bir tek arşitrava ait olabileceğini düşündür­

mektedir. Kompozisyon şemaları itibariyle yine orta Bizans dönemine tarihlen- dirilebilir. Bu şekild~ sütun üzerine sonradan kesilip oyulan ve arşitrav işle­

vinde kullanılan bir başka örnek de halen Afyon Müzesi'nde bulunmaktadır

(Env. nr. 1405). Afyon Müzesi'ndeki bu erken döneme ait sütunun bir yüzü

düzleştirilmiş ve düğümlü madalyonlardan oluşan orta Bizans dönemine tarih- lenebilen bir kompozisyon yapılmıştır. Kümbet'te bulunan 13 no.lu devşirme parçanın da bu yöntemle yapılmış olduğunu görmekteyiz.

7 no. lu parça:

Türbenin giriş kapısı üzerinde yer alan bu parça bir templon arşitravı

olup alt kısmı da işlenmiştir (Şek.6, Re8.13). Her iki yanı da kırık ve nok-

sandır. 26 cm. yüksekliğinde 176 cm. uzunluğundaki arşitravın ana orta mo- tifi ve sağ-sol yanlarındaki üçlü-düğümlü madalyon kompozisyonu, diğer dev-

şirme malzemeden farklı bir işçilik ve stil gösterir; yine orta Bizans dönemi üslubu olmakla birlikte benzer örneklerle karşılaştırıldığında, ortada yer alan akantus yapraklarındaki matkap işçiliği33 ile diğerlerinde: daha erken bir tari- he belki 10. yüzyıla ait olabilir. Türbenin tüm cephesindeki arşitrav parçala- n içinde tek kuş figürlÜ örnek bu parçadır. Ortada yer alan ana kompozis- yonda hayat ağacı gibi bir motifin iki yanında simetrik yerleştirilmiş iki kuş

yer almaktadır. Giriş kapısının ahşap kirişi üzerinde yer alan bu arşitravın de-

rinliğini ölçebilmek için uğraşırken, kasanın altında kalan kısmın da motifli

olduğu görüldü. Ortada geniş bir eşkenar dörtgen, köşelere düğümlü madal- yonlarla bağlanmış olup, köşelerde kalan boşluklar bitki motifleriyle doldurul-

muştur (Şek.6, Res.13).

9-10 no. lu parçalar (Şek.6):

Türbe girişinde kapının girişe göre sol yanında doğu cephesinde büyük beyaz mermer blok, istiridye kabuğu motifi ile dikkati çeker. Kapının içinde

33 Monumenta Asie Minoris Antiqua, IV (1933) pl. 18, no. 44 (Afyon çevresi).

(13)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAÖAN 125

ise aynı özeJlikleri gösteren bir diğer mermer levha yer alır. Ölçüleri, malze- mesi ve motifleri itibariyle 6. yüzyıl ambon tiplerinden biri olacağı34 ve am- bonun yan kenarlarına ait levhalar olarak düşünüleceği varsayılarak bir resti- tüsyonu yapıldı (Şek.7). Elimizde mevcut olan sadece bu iki büyük mermer blok olup üzerlerinde istiridye kabuğu motifi görülür ve bu blokların yan uzun

kenarlarına bitişik birer sütun mevcuttur. Bu parçaların Bizans kilisesindeki iş­

levini açıklayabilmek yönünde; ambonun diğer parçaları bilinmese de 6. yüz-

yıl Bizans ambonlarıyla ilgili araştırmalara dayanarak, fikir vermesi açısından

bir restitüsyon denemesi yapılmıştır.

11 no. lu parça (Res.2, alt kısım):

130 cm. uzunluğunda, 68 cm. yüksekliğinde, 16.5 cm. kalınlığındadır.

Türbenin girişinde kapı eşik taşı olarak kullanılan bu devşirme parça, başlığı

ile birlikte yapılmış bir çifte sütundur. Bu.·tür çifte ~ütunlar, genellikle pen- cere kemerlerini bağlama işlevinde kullanılmıştır. Gri' mermerden malzemesi ve görülebilen kısımların sade işçiliği· erken döneme (b~lki 6. yüzyıl) ait bir çifte sütun olabileceğini düşündürmektedir35. Tam benzerleri bulunamamıştır;

Ancak yakın çevrede yine Frigya bölgesinde, Seyitgazi ile Hanköy arasında

bugünkü adıyla Bardakçı .(Santabaris) denilen yerde, caminin duvarına monte

edilmiş bir şekilde kullanılan devşirme çifte sütuna benzemektedir (Res.14).

12 no. lu parça (Res.15):

Türbenin güneybatı köşesine yerleştirilmiş bir templon arşitravı parçasıdır. Gri mermerden yapılmış olan parçanın ölçüleri 127 x 33 cm.'dir.

Ön yüzünde ve alt kısmında yer alan dekorasyon, orta Bizans mimari plasti-

ğinin yaygın motiflerini (kemerli bölmeler ve içindeki bitki vb.) yansıtır. Alt

kısımda da yine arşitrav ve levhalarda yaygın kullanımı olan eşkenar dörtgen kompozisyonu dikkati çeker. Ancak diğer devşirme malzeme içinde bfraz da- ha özensiz, sıradan bir işçiliğe sahiptir. Kısacası diğerlerinden farklıdır36. Ön yüzü eğimlidir; ancak eğim açısı, arşitrav parçasının doğu ve kuzeydoğu du-

varlarının kesiştiği köşeye yerleştirilmesi nedeniyle alınamamıştır; dolayısıyla

kesit çizimi yapılamamıştır.

34 P. H. F. Jacobs, Die Frühchristlichen Aınbone Griechenlands, Bonn 1987<

35 Çifte sütunların çeşitli biçimleri ve işlevleri için bkz. A. Orlandos, Erken Hıristiyan Bazilikaları 1-II (Yunanca), Atina (1)1952, (il) 1954, 425 vd.

(14)

126 Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN

13 no. lu parça (ResJ2):

Üst kısmında yükseklik. 22 cm.; alt kısımda yükseklik. 32 cm., kalın­

lık 25 cm., uzunluk 123 cm.'dir. Türbenin içinde, zemin üzerinde durmakta-

dır. Bu parçanın türbenin içine ne amaçla konulduğu bilinmemektedir. Önce sütun sonra bir arşitrav olarak iki kez kullanıldığı anlaşılmaktadır. Diğerleri­

ne kıyasla oldukça büyük ve ağır olduğundan duvarlara monte etmekte güç- lük çekilmiş olunabilir mi, bilemiyoruz. Üzerinde yer alan düğümlü madalyon kompozisyonu, Bizans mimari plastiğinin ve resim sanatının en sevilen ve yay-

gın örneğidir. Erken dönemden itibaren her zaman sevilerek kullanılmış bir kompozisyon şemasıdır. Ancak işçilik olarak bu parçanın da orta, döneme ait

olabileceği söylenebilir.

Kümbet ve çevresinin Bizans dönemi yerleşim yeri tam belirlenememiş

olsa da epigrafik malzeme ışığında ve epigrafık araştırmalar sonucunda Met- ropolis olabileceği ileri sürülmüştür. Halen Kümbet'teki Himmet Baba Türbe- si'nde devşirme malzeme olarak kullanılan Bizans mimari plastiği onüç adet- tir; Bunların bir kısmı erken dönem (6. yüzyıl) özellikleri gösteren ambon yan

levhaları ve çifte sütun (Res.2), bir kısmı da dekorasyon şemaları açısından

orta Bizans dönemi özellikleri ve stilini yansıtan arşitrav ve parçalarıdır

(Res.5-12). Türbenin giriş kapısının, girişe göre sol yanında yer alan beyaz mermer parçası (Res.2), olasılıkla bölgenin yani Dokimion'un (İşcehisar) ocak-

larından çıkarılmış olabilir. Bu parça, yine gözlemlerimize göre Uşak-Selçik-:

ler'de37 bulunan kilisey~. ait ambon parçasıyla gösterdiği benzerliğe bakılarak

bir ambon parçası olarak kabul edilebilir ve erken döneme (5. veya 6. yüz-

yıl) tarihlenebilir.

Yukarıda belirtilen tüm bu Bizans devşirme malzemeleri, yöredeki Bizans yerleşimlerinin bugüne kalan somut izleridir.

36 Monıınıenta Asie Minoris Antiqııa, V (1937) pl. 35 no. 112: Dorylaion'un köylerinden bugünkü adıyla Sultandere olan yerde bulunan templon arşitravı 11. yüzyıla tarihlendi-

rilmiş olup Kümbet'teki 12. nolu parça ile işçilik ve dekorasyon açısından benzerlik göstermektedir.

37 N. Fıratlı, "Excavations at Selçikler (Sebaste) in Phrygia" Department of Arcaeology, Tize Univercity Newcastle ııpon Tyne, 1979, 18 vd, res. 10; J.P. Sodini - K. Kolokot- sas, Aliki il: La basiliqııe doııble Ecole Française d'Atlıenes. Etııde Tlıasiennes, 1984, res. 107; P. H. F. Jacobs, a.g.e.

(15)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAÖAN 127

Sonuç olarak Eskişehir'in Seyitgazi ilçesine bağlı Kümbet Köyü'nde - prehistorik bir höyük ve kayalık bir alan üzerinde yer alan Frig, Roma, Bi- zans, Selçuklu ve Osmanlı izlerini sırayla gözlemleyebildiğimiz bu bölge de _ makalemizin konusunu oluşturan Himmet Baba Türbesi, 13. yüzyıla ait bir Selçuklu örneği olmasının yanı sıra, giriş cephesinde yer alan 6. yüzyıl ve

ıo.-12. yüzyıla tarihlenen Bizans devşirme malzemesiyle Eskişehir çevresinin, konumu, mimari özellikleri ve devşirme malzemesi ile en dikkat çekici yapı­

sıdır. Bu tür Bizans devşirme malzemesini cephesinde ve içinde kullanan Türk dönemi yapıları, Anadolu'nun pek çok yerinde görülür. Örneğin Frigya'nın komşusu Pisidia'da Isparta yakınında antik Agrae . günümüzde Atabey'de ve Sivrihisar'da olduğu gibi.38

Y. Demiriz'in de belirttiği ve bizim. de katıldığımız yorumda: "Orta-

çağ'da hemen hemen bütün çevrelerde ve bilhassa Anadolu Selçuklularında

devşirme malzemenin pek ço.k kullanıldıği ·aikkati çek~r. Selçuklularda bunla-

rın, batıdaki Ortaçağ eserlerinkinden farklı olarak çok defa esas fonksiyonla- rına uygun yerlerde, bazen de bir müzecinin teşhir gdyretine benzer şekilde fakat hemen her zaman güzelliğini ortaya koymaya çalı}arak kullanıldığı gö-

rülür. Devşirme malzemenin böyle çok kullanılmasının sebebini, herhalde kı­

sa süre içinde geniş bir ülkeye yayılan farklı dine mensup bir devletin bu sü- re içinde pek çok sayıda eser meydana getirmek arzu ve ihtiyacında bulmak gerekir. İmkan ve vakit bulduğunda binasını tamamen yeni ve orijinal malze- me ile yapan ve süsleyen Selçuklu ustası, çabuk çalışması gerektiğinde bul-

duğu hazır malzemeyi de kullanıyor, fakat bunu yeterli şekilde değerlendirme­

yi de pek iyi başarıyordu" denilmekte39 ve devşirme malzemenin kullanılll}a

nedenleri kısaca özetlenmektedir.

38 Y. Demiriz, "Atabey' deki Ertokuş Medresesinde Bizans Devrine ait Devşirme Malze- me", Sanat Tarihi Yıllığı, IV(1970-71), 87-100. Benzer devşirme malzeme kullanımı

ile Eskişehir bölgesindeki en önemli türbe olan Sivrihisar Hoca Yunus Kümbeti için bkz. E. Altınsapan a.g.e., 77-79, res. 131 -132; C. Mango, "The Pilgrimage Centre of St. Michael at Germia", Jahrbuch der österreichischen Byzantinistik, 36( 1986), 131-132, res. 29-30, şek.d: Sivrihisar H. Yunus Türbesi (Kümbet Camii) kapısında Bi- zans devşirme templon arşitrav ve rekonstrüksiyon çizimi.

39 Y. Demiriz, a.g.e., 87-100.

(16)

Ebru PARMAN -Erol AL TIN SAP AN 223

1- Haziresiyle birlikte Kümbet 2- Kiimbet, doğıı ceplıe ve Bizans deıışirme

malzemeleri çıkması.

3- Duvar yüzeyinde kazıma olarak yapılmış kemer motifleri

(17)

224 Ebru PARMAN -Erol ALTINSAPAN

5- 1 ııo.lıı arşiırav parçası

4- Doğıı ve giiııey-doğıı cep/ıelerde keraınik kap dipleri

8- 3,4,5 110.111 arşilrav parçaları

(18)

Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN 225

9- 3 110./u arşitrav parçası

10-4 110./11 arşitrav parçası

11- 6 110./11 devşirme

12- 13 no.lıı devşirme (6 110./11 parçanın aııa gövdesi olabilir.)

(19)

226 Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN

13- Templon arşitravı ayrıntısı (alt kısmı)

14- Çffte sütuııa benzer örnek: Sanlıabazis'ten (Bardakçı: Seyitgazi-Han arasında) (bkz. Res.2)

15- 12 no. lıı devşirme (Templon arşitravı)

(20)

Ebru PARMAN - Erol ALTINSAPAN 227

0'======~2==3""===="'Sm 1. Himmet Baba Tiirbesi Rölöve Planı

2. Hi111111et Baba Tiirbesi tlo,1111-batı kesiti

ı l

3. Himmet Baba Tilrbesi doRıı ceplıe rölövesi

4. Himmet Baba Tiirbesi giiııey-doğıı ceplıc rölövesi

(21)

228 Ebru PARMAN -Erol ALTINSAPAN

o 2 3 Sm

========

5. Himmet Baba Tiirbesi kı~zey-doğu cephe rölövesi

6. Bizans devşirmeleri: (7 ııo. /ıı teıııp/011 arşitrav111111 alt kısıııı)

,.-

il J

/ 1

/ :

/ 1

cıı

1

i tınt'. i '

c

....lL___J_ _ _ _ 'I . J .

7. Bizans dc11şir111eleri: (A111bo11 Resti tiisyon 11)

Referanslar

Benzer Belgeler

Şerafettin Turan -Kültür Bakan­ lığı Müsteşarı olarak Danışma Kurulunun başkanıydı7 Prof.. Akşit Göktürk, İbrahim Olgun, Selahattin Hilav, Cemal Süreya, Doğan

Aynõ monogramõ taşõyan farklõ mŸhŸrler için bakõnõz, George Zacos – Alexander Veglery, Byzantine Lead Seals, c.. Zacos, 2774 no.lu mŸhŸrŸn açõklamasõnda,

15 Benzer şekilde, Yavuz’un Mısır seferinde ele geçen renkli mermer panolar ve sütunlar, İstanbul’da inşa ettiği yapılarda zafer alameti olarak kullanılmıştır.. 16

Alt inceleme alanları olarak; ulusal ve yerel düzeyde danışma organlarının etki gücü, göçmenlerin se- çimlere ilişkin hakları, siyasal özgürlükler kapsamında

Okul öncesi dönem çocuklarının başkaları için dua edip etmedikleri ve kimler için dua ettiklerine ilişkin tablo-13 ve tablo-14’de aktardığımız bulgular

Araştırmada insanlık tarihinin en karanlık dönemi olarak kabul edilen Orta Çağ boyunca din baskısı altında gelişen mimari ve plastik sanat akımlarının

çobançantası çobandağarcığı çobandeğneği çobandüdüğü çobaniğnesi çobanpüskülü çobanpüskülügiller çobansüzgeci çobantarağı çobantuzluğu çobanüzümü çok yıllık

• 1878’de eski California valisi Leland Stanford (iş adamı, at sahibi) tırıs giden atların dört ayağı da aynı anda yerden kesiliyor mu.. Sorusuyla fotoğraf