• Sonuç bulunamadı

KORONER ARTER FÝSTÜL VE RENAL ARTER ANOMALÝSÝNÝN EÞLÝKETTÝÐÝ TAKAYASU ARTERÝTÝ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KORONER ARTER FÝSTÜL VE RENAL ARTER ANOMALÝSÝNÝN EÞLÝKETTÝÐÝ TAKAYASU ARTERÝTÝ"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

731

KORONER ARTER FÝSTÜL VE RENAL ARTER ANOMALÝSÝNÝN EÞLÝK

ETTÝÐÝ TAKAYASU ARTERÝTÝ

A CASE OF TAKAYASHU ARTERITIS ACCOMPLISHED WITH

CORONARY-PUL-MONARY ARTERY FISTULA AND ABNORMALITY OF RENAL ARTERIES

Dr. Osman BOLCA, Dr. Þennur ÜNAL, Dr. Mehmet EREN, Dr. Bahadýr DAÐDEVÝREN,

Dr. Aydýn YILDIRIM, Dr. Tuna TEZEL

Dr. Siyami Ersek Göðüs Kalp Damar Cerrahi Merkezi, Haydarpaþa, ÝSTANBUL

Adres: Dr. Osman Bolca, Dr. Siyami Ersek Göðüs Kalp Damar Cerrahi Merkezi, Haydarpaþa / ÝSTANBUL

Özet

Takayusu arteriti, aorta ve ana dallarýný, diðer arterleri tutan, muhtemelen otoimmün kaynaklý, sistemik inflamatuar bir hastalýktýr. Klinik belirtileri, tutulan arterlere göre deðiþir. Bu yazýda, koroner-pulmoner arter fistülü ve renal arter anomalisinin eþlik ettiði Takayasu arteriti olgusu; literatürde ilk kez olmak üzere sunulmaktadýr.

Anahtar kelimeler: Takayasu arteriti, koroner arter fistül, renal arter anomalisi

Summary

Takayashu arteritis is a systemic inflamatuary disease which affects aorta and its mains branches with other arteries and thought to be otoimmune in origin. The clinic signs are related to the arteries affected. This manuscript involves a case of Takayashu arteritis which was accomplished with coronary artery-pulmonary artery fistula and abnormality of renal arteries as the first case report in the literature.

Keywords: Takayashu arteritis, coronary artery fistula, abnormality of renal arteries.

Giriþ

takayasu arteriti, aorta ve büyük dallarýný tutan, otoimmün bozukluðun sorumlu olduðu, kronik inflamatuar bir hastalýktýr [1]. Kuzey Amerika ve Avrupa’da popülasyonda görülme oraný milyonda 1.2-2.4/yýl olup HLA tipleri ile iliþkilidir [2,3].

Olgu

B.Þ protokol no:47891, 28 yaþýnda bayan hasta halsizlik, sað kolda uyuþma ve baþ dönmesi nedeni ile polikliniðimize müracaat etti. Anamnezde 2 ay öncesine kadar þikayeti olmadýðý, iki ay süresince giderek artan halsizlik, baþ dönmesi, yorgunluk ve sað kolda uyuþma yakýnmalarý olduðu ve soy geçmiþinde özellik olmadýðý saptandý.

Fizik Muayene:

Genel görünümü baþ, yüz, boyun ve solunum sistemi muayenesi normal bulundu. Kardiyovasküler sistem muayenesinde kan basýncý ve nabazanlar sað brakial arterde tam deðerlendirilemedi, sol brakial arterde ise 100 / 70 mmHg ve 70/dakika olarak alýndý. S1 ve S2’de özellik yoktu, ek ses-üfürüm alýnmadý. Diðer arter nabazanlarýnýn muayenesinde

sol karotis arter hattý boyunca hassasiyet alýndý, nabýz palpe edilemedi. Sað karotis arter normal genlikte palpe edildi. Sað brakiyal ve radial arter palpe edilemedi. Sol brakial ve radiyal arterler normal olarak palpe edildi. Femoral, dorsalis pedis ve tibialis posterior nabazanlarý ritmik, normal genlikte alýndý. Sol ve sað ventrikül aktiviteleri, venöz dolgunluk saptanmadý. Nabazanlarýn oskültasyonunda arter traseleri boyunca tril, üfürüm alýnmadý. Diðer sistem muayeneleri normal olarak deðerlendirildi.

Laboratuar Ýncelemeleri:

Tam kan sayýmý, biyokimyasal ve tam idrar incelemeleri normaldi. Sedimantasyon hýzý 40 mm/1saat ve 81 mm/2saat, ASO=279 IU/ml, CRP=1.17mg/dl artmýþ bulundu. Lateks < 40IU/ml normaldi. Anti-nükleer antikor ve kriyoglobulin negatif bulundu.

Elektrokardiyografi, akciðer grafisi ve ekokardiyografik deðer-lendirmeler normal sýnýrlarda bulundu.

Egzersiz stres testinde, yetersiz efor kapasitesi saptanmasýna karþýn iskemik belirleyiciler saptanmadý.

Karotis ve aksiller arter renkli Doppler USG’lerinde sað aksiller arter proksimalinde stenoz (monofazik akým þekli, zirve akým hýzý 55.52 cm/sn) saptandý. Sol ana karotis arter proksimal yarýsýnda, lümeni ortalama %60 oranýnda annüler

t a r z d a

daraltan (en kalýn yerinde 0.3 cm, uzunluðu 5 cm düzgün yüzeyli) intimal kalýnlaþma izlendi. Ýnternal karotis arterde pik sistolik velösite deðerleri ve akselerasyon indeksleri azalmýþ bulundu.

Miyokard ve serebral perfüzyon sintigrafileri normal bulundu. Bilateral vertebral ve alt ekstremite Doppler USG’leri normal olarak deðerlendirildi.

Anjiografik tetkikler:

Sol ana koroner, sol ön inen ve sað koroner arterler normal anatomik yapýda bulundu. Sol sirkumfleks ile sað pulmoner arter arasýnda koroner-pulmoner iliþki (fistül) saptandý (Resim 1). Assandan, arkus ve desandan aort normal olarak bulundu.

Sol karotis ve bilateral subklavyan arter anjiografilerinde stenoz gözlendi (Resim 2).

Renal arter anjiografisinde ise sað renal arter aortadan iki fark-lý noktadan çýkmakta olup renal hilusa iki ayrý noktadan girmekte idi (Resim 3).

Turkish J Thorac and Cardiovasc Surg 2000;8:731-3

(2)

Tartýþma

Takayasu arteriti, ilk kez 1908 yýlýnda Japon göz hekimi Takayasu tarafýndan tanýmlanan, aorta ve büyük dallarýný tutan etiyolojisi tam olarak bilinmeyen kronik inflamatuar bir hastalýktýr [1]. Anatomo-patolojik olarak dört alt gruba ayrýlmýþtýr [4]. Tip 1 aortik arkusu ve dallarýný, Tip 2 aortik arkustan uzak olarak torako-abdominal aorta ve dallarýný (özellikle renal ve mezenterik arteri); Tip 3 her iki bölgeyi, Tip 4 ise diðer tiplerden herhangi birisine ilave olarak pulmoner arteri tutar.

Takayasu arteritinin klinik seyri, akut-alevli ve kronik dönemde farklýlýk gösterir. Akut dönemde sistemik belirtiler, kronik dönemde ise sinsi seyredebilen iskemik-destrüktif bul-gular ön plandadýr. Bu bulbul-gular, %85 oranýnda stenoz, %2 oranýnda dilatasyon; %13 olguda ise stenoz ve dilatasyonla bir-liktedir [1]. Kronik döneme, yaygýn inflamatuar reaksiyon bul-gularý, arkus aorta sendromu, inen aort sendromu, renovaskuler hipertansiyon sendromu, kronik abdominal visseral iskemi, aorta-iliak sendrom, koroner arter sendromu, aort yetersizliði, pulmoner arter sendromu ve aort anevrizmasýnýn eþlik ettiði alt klinik gruplar belirlenmiþtir.

Takayasu arteritinin klinik teþhisinde Ýshikava kriterleri varlýðý zorunlu bir kriter (yaþ • 40), iki majör ve dokuz minör kriterden oluþur. Majör kriterler, sol subklavyan arterin orta bölümünde (vertebral arterin aðzýndan 1 cm proksimal ve 3 cm distal arasýndaki mesafe) darlýk, sað subklavyan arterin orta bölümünde (vertebral arterin aðzý ile 3 cm distali arasýndaki mesafe) darlýk olarak tanýmlanmýþtýr. Minör kriterler, eritrosit sedimantasyon hýzýnda artýþ (Ž 20 mm/saat), karotis arterde gerginlik, hipertansiyon, aort yetersizliði veya annuloaortik ektazi, pulmoner arterde daraltýcý lezyon, sol ana karotis komünis arteri orta bölümünde lezyon, brakiyosefalik arter distalinde lezyon, desandan torasik aortda lezyon, abdominal aortada lezyon varlýðýdýr. Yaþ kriterine ilave olarak iki majör kriterin, bir majör ve bir veya daha fazla minör kriterin, dört veya daha fazla minör kriterin varlýðý Takayasu arteritinin var-lýðýný gösterir [5].

Taný amaçlý çalýþmalarda akut sistemik fazda sedimantasyon hýzýnda artýþ, lökositoz, kronik hastalýk anemisi görülür. Olgularýn yarýsýnda IgG ve IgM seviyesi yüksektir [2]. Göðüs grafilerinde arter duvarý boyunca kalsifikasyon gözlenebilir. Taný ve tedavinin yönlendirilmesinde anjiografi en geçerli taný yöntemidir. Arteriografide olarak intimal yüzeyde düzensizlik, aort ve branþ dallarýnda stenoz ve stenoz sonrasýnda dilatasyon, aortik veya arteriyel anevrizma ve damarlarda komplet týkanma gözlenebilir. Torasik aorta tutulumunda gözlenen daralma 'fare kuyruðu' þeklinde tanýmlanýr [6].

Olgumuzda yaþ, bir majör (sað subklavyan arter lezyonu), üç minör kriterlerin (sol karotis arter orta bölümünde lezyon, sol karotis arter hassasiyeti, eritrosit sedimantasyon hýzýnda artýþ) oluþu göz önüne alýnarak takayasu arteriti tanýsý konuldu. Anatomo-patolojik sýnýflamaya göre Tip 1 ile uyumlu stenotik tip, klinik sýnýflamaya göre ise yaygýn inflamatuar reaksiyon sendromu ile birlikte seyreden arkus aorta sendromu ile uyumlu bulundu.

Koroner, pulmoner arter ve renovaskuler tutulum yönünden yaptýðýmýz arteriografilerde daha önce klinik subgrup olarak tanýmlanmamýþ, stenotik olmayan ancak anomali olarak deðer-lendirilen vaskuler iki farklý varyasyon saptandý.

Bunlardan birincisi, koroner dolaþýmýn konjenital malformasyonlarýndan koroner arteriyal fistüldü. Koroner fistülde, koroner arterler normal anatomik iliþkinin dýþýnda kardiyak trunkus, vena kava veya pulmoner vaskuler yatak ile baðlantýlý olabilir [1]. Vakada, sirkümfleks arter hemen

Dr. Bolca ve Arkadaþlarý takayasu Arteriti

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2000;8:731-3

732 Resim 1: Sol sirkümfleks ve pulmoner arter arasýnda fistül

Resim 2 : Sað subklavian ve sað ana karotis komünis arterde stenotik lezyon. Sað vertebral arter normal

(3)

733 proksimalden pulmoner artere fistülize olmakta idi. Klinik subgrup olarak tanýmlanmayan bu malformasyonun, egzer-sizde steal yaparak yetersiz efor kapasitesine yol açabileceði düþünüldü.

Ýkinci olarak ise sað renal arter anomalisi (duplikasyon) saptandý. Renal arter %71 oranýnda renal hilustan ve tek olarak girer. Çok sayýda renal arter ise populasyonun %15-20'sinde görülür [7]. Ýki hiler arter %10 oranýnda görülür, aortada iki ayrý noktadan çýkarak renal hilustan girer. [8] Bir hiler arter ve renal alt ‘pol‘ arteri, %6.9 oranýnda görülür. Olgumuz iki ayrý noktadan giriþ gösteren hiler arter özelliði taþýmakta idi. Renovaskuler tutulum ise saptanmadý.

Takayasu arteritinin tedavisi, medikal ve cerrahi olarak iki gruba ayrýlýr [9]. Medikal tedavide steroid, siklofosfamid ve metotreksat önerilen ilaçlardýr. Cerrahi tedavi ise medikal tedaviye cevap vermeyen ve semptomatik renovasküler hipertansiyon, serebral iskemi, aortik veya arteriyel anevrizma, aortik regurjitasyon ve koroner iskemi ile seyreden olgulara uygulanan koroner arter cerrahisi olarak planlanýr. Klinik subgruplara göre perkütan translüminal anjioplasti dahil olmak üzere kombine tedavi yaklaþýmlarý da uygulanabilir.

Hastamýzda cerrahi endikasyon yoktu ve medikal tedavi olarak 60 mgr/gün (1 mgr/kg/gün) prednizolon baþlandý. Birinci ay sonunda sedimantasyon hýzý normale döndü, halsizlik ve yorgunluk gibi inflamasyona baðlý olduðunu düþündüðümüz þikayetleri geriledi.

Literatürde koroner arter fistülü ve renal arter anomalisi ile birlikte bulunan Takayasu arteriti vakasý bildirilmemiþ olup; ilk vaka olmasý nedeni ile özellik arzetmektedir.

Sonuç

Takayasu arteritli olgularda, klasik klinik subgruplarýn dýþýn-da renal ve pulmoner arter malformasyonlarýn olabileceði göz önüne alýnarak sistemik arteriyel deðerlendirme yapýlmalýdýr. Tedavi planlanýrken, tutulan arterlerle iliþkili uç organ bulgu-larý deðerlendirilmelidir.

Kaynaklar

1. Braunwald E. Heart Disease. A Textbook of Cardiovascu-lar Medicine. Philadelphia: WB Saunders Company, 1992. 2. Shelhamer JH, Volkman DJ, Parrillo JE, et al. Takayasu’s

arteritis and its therapy. Ann Intern Med 1985;103:121.

3. Volkman DJ, Mann DL, Faui AS, et al. Association between Takayasu’s arteritis and a B-cell allo antigen in North Americans. N Engl J Med 1982;306:464. 4. Lupi HE, Sanchez TG, Marcushamer J, et al.Takayasu’s

arteritis: Clinic study of 107 cases. Am Heart J 1977;93:94. 5. Ishikava K. Diagnostic approach and proposed criteria for

the clinical diagnosis Takayasu’s arteriopathy. J Am Coll Cardiol 1988;12:964.

6. Lande A, Rossi P. The value of total aortography in the diagnosis of Takayasu’s arteritis. Radiology 1975;114:287 7. Textbook of Medicine, Cecil, Saunders 5th edition,

Philadelphia 1992,613.

8. Walsh P, Retik AB, Stamey TA. Campell’s Urology, 1990;1385.

9. Shelhamer JH, Volkman DJ, Parrillo JE, et al. Takayasu’s arteritis and its theraphy. Ann Intern Med 1985;103:121.

Turkish J Thorac and Cardiovasc Surg 2000;8:731-3

Referanslar

Benzer Belgeler

Selçuk ve ark., Karotis Arter Stenozunda Cerrahi Endarterektomi ile Endovasküler Stent İmplantasyonu’nun Orta ve Geç Dönemde Morbidite ve Mortalite

Hence, using the benefit of hindsight, the authors can conclude beyond doubt that the autograft valve in the rheumatic fever population after the Ross

Etyolojisinde en s›k ateroskleroz olmakla birlikte, muko- kutanöz lenf nodu sendromu, mikotik anevrizma, otoimmun vas- kulitler (sistemik lupus eritematozus, poliarteritis nodosa),

Aynı meta-analizde; iki taraflı asemptomatik %50-99 darlık veya %50-99 darlık + karşı tarafta oklüzyon olan has- talarda kardiyak cerrahi sonrası inme riski

Avrupa Vasküler Cerrahi Derneği (European Society for Vascular Surgery; ESVS) kılavuzunun önerilerine göre, semptomatik olup %70 üzerinde darlığı olan has-

Sonuçç: Kombine karotis endarterektomi ve aortokoroner bypass uygulamasý, ciddi karotis lezyonu ve semptomatik koroner arter hastalýðý olan olgularda kabul edilebilir mortalite

Anahtar Kelimeler: Travmatik diseksiyon, karotis arter, travma, diseksiyon, serebrovasküler hastalıklar.. Current optimal assessment and management of carotid and vertebral

In our patient with ophthalmoplegia, we demonstrated Erdheim-Chester di- sease with pathological findings, and we showed bilateral carotid artery occlusion due to