• Sonuç bulunamadı

Kesim ormanın iç kısımlarında başladığından, golf sahaları kabak gibi ortaya çıkana kadar yöre halkı büyük çağlı bir kesim yapıldığının farkına bile varamadı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kesim ormanın iç kısımlarında başladığından, golf sahaları kabak gibi ortaya çıkana kadar yöre halkı büyük çağlı bir kesim yapıldığının farkına bile varamadı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Geçtiğimiz yıllarda oldukça fırtınalı geçen, gündemden düşmeyen golf karşıtı mücadele bugünlerde durgun ve

beklemede. Nedenini merak edenler vardır. 1982 yılından 2007 yılındaki iptallere kadar Turizmi Teşvik Kanunu adeta bir kabus gibi ülke ormanlarının üzerinde dolaşmaktaydı. Bu kanun sayesinde önce bir orman alanı kurban seçilir, daha sonra “Turizmi geliştereceğiz” bahanesiyle bu alan bir gecede tahsis edilir ve buralara oteller, tesisler dikilirdi.

2000’li yılların yeni ve açıkgözlü hükümeti, diğerlerinden farklı olarak “büyük işler” peşinde olduğunda, küçük küçük tahsislerle uğraşmayıp” golf turizmini geliştireceyiiizzzz” sloganıyla büyük büyük, yüzlerce hektarlık tahsislere başlayınca işler de zıvanadan çıktı. Bir anda Antalya Belek’teki ormanlarda hummalı bir çalışma başladı ve kısa sürede Belek ormanlarındaki asırlık ağaçlar sıra sıra kesilip üst üste yığıldı. Kesim ormanın iç kısımlarında

başladığından, golf sahaları kabak gibi ortaya çıkana kadar yöre halkı büyük çağlı bir kesim yapıldığının farkına bile varamadı. Vahşice katledilen ormanlar bir yanda, inşaat kumlarının altında kalan yüzlerce caretta caretta yumurtası toplumda önce şok etkisi ardından büyük bir nefret uyandırdı. Hükümetin kıyı ormanlarında 100 yeni saha tahsisi yapacağını duyurması bardağı taşıran son damla oldu.

İlk şok uzun sürmese de, mücadelenin örgütlü hale gelmesi zaman aldığından ilk golf kurbanı seçilen Antalya Belek kalesi 2006 yılına gelindiğinde çevrecilerce yitirilmişti. Dev çam ormanlarının yerinde kısa süre içerisinde boy

gösteren fıskiyeler golf çimlerini fışır fışır sulamaya başlamıştı. Süs için saha etraflarında bırakılan birkaç şanslı ağaç da aşırı sulama ve sahada kullanılan kimyasal ilaç ve gübreler nedeniyle kısa sürede kurumaya başladı. Sonuç: asırlık Belek Kadriye ormanları 10’a yakın golf sahasına dönüşmüştü. Çevreciler Belek için açtıkları davaları kazansa da tahsisçiler kararları uygulamadı inşaatlar durmadı. Açılışlar yapıldı, Bakanlar ağırlandı “çok güzel olmuş” denildi.

Ardından düşman kuvvetleri ikinci kale olan Manavgat Sorgun ormanına saldırdılar. Belek ile aynı anda, usul usul başlatılan otel inşaatı mahkeme kararların rağmen durdurulmadı. Otel açıldı, Hülya Avşar geldi, oteli tanıttı, “çok güzel olmuş” denildi. Çevrecilere ibret olsun diye de otelin girişine “kuru bir ağaç” koydular. Burada verilen mesaj açıktı: otel bitti, şimdi sıra golf sahasında. Kaya Çilingiroğlu ise Belek’te boy göstermekteydi. Çilingiroğlu’na göre Belek örnek olmalı, tüm Türkiye’de golf sahaları bir an önce açılmalı kendisi de bu sahalarda golf oynamalıydı.

Hülya Avşar ile Çilingiroğlu hep bu otellerde basına malzeme yapıldı. Golf sahaları topluma önce bu gizli reklamlarla sonra gerçek reklamlarla sevdirilmeye çalışıldı. Çünkü golf öyle bir meraktı ki, bunun için eski yavuklunuzla aynı otelde kalmayı bile göze alırdınız!

Ancak tahsisçilerin evdeki hesapları çarşıya uymadı. Papaz her zaman pilav yemez derler. Çevrecilerin de gene aynı tuzağa düşmeye niyeti yoktu. Toplantılar yapıldı, kapı kapı gezildi. Gece gündüz Sorgun’da nöbet tutuldu. İmza kampanyası sanal ortama da düşünce, dananın kuyruğu koptu. Artık kampanyaya ülkenin dört bir yanından

yüzbinlerce insan destek veriyordu. Ve imzalar Cumhur Başkanı Ahmet Necdet Sezer’e gidince kamuoyu konuyu daha yakından takibe aldı.

Arda arda kazanılan davalar ve en sonunda Antalya Barosu’nun açmış olduğu dava ile düşman kuvvetleri geri çekilmek zorunda kaldı. Zira bu dava hem golf tahsislerinin önüne geçen emsal bir karar hem de baş belası kanunun baş belası maddelerini iptal eden bir tek taraflı ateşkes niteliğindeydi. Düşman geri çekildi. Kurtuluş kuvvetlerinin çabaları sonuç verdi ve düne kadar golf sahasına dönüşmesi planlanan Sorgun Ormanı sit alanı ilan edildi. Ne tezat ama.

Savaş sona ermedi tabi. Son birkaç yılda ormanlık alanlar büyük bir hızla “maden arama” gerekçesiyle tahsis ediliyor ve yok ediliyor. Diğer yandan da hidroelektrik santral projeleri için gene ormanlar kurban seçiliyorlar. Hükümetin “her yere duble yol yapacağızzzz” planları nedeniyle tüm tatil yörelerinde yollar genişletirken katledilen ormanlık alanları saymıyoruz bile.

Diğer yandan, tahtını diğer tahsislere kaptırmış görünse de Turizmi Teşvik Kanunu yarışı bırakmış değil adeta tahtına yeniden oturmayı pusuda bekliyor ve sinsice hazırlıklarına devam ediyor. Nasıl mı? İptal edilmiş olan maddelerin yerine 2008 Mayıs ayında yenileri getirildi. Bu seferki maddeler “gelen gideni aratır” misali, aklınıza gelebilecek her konuda orman tahsisinin önünü açıyor: sağlık turizmi, termal tesis, kış turizmi, eko turizm, golf, kıyıların

zenginliklerinden yararlanma (yani manzaraya karşı orman içine otel dikme), yat turizmi, uluslar arası etkinlik amaçlı

(2)

spor tesisi kurmak (tüm ormanlar Formula 1’e feda olsuuun!) vs için bakanlığa aleni olarak “bana bir orman versene”

talebinde bulunabilirsiniz. Tek bir şart var: kestiğinizin 3 katı kadar ağaç dikeceksiniz!

Ne kadar akıllıca ama! çok adil!!! Şöyle ki, bu kanun maddeleriyle asırlık bin tane ağacı kesip, bu cinayetten

“Kütahya kırsalına 3 bin tane boynu bükük fidan diktim” diyerek sıyrılmanız mümkün. Sonra ne olur? O fidanların 2900 tanesi bakımsızlıktan kurur, şehir merkezi Kütahya kırsalına doğru genişleyince de kalan 100 fidanın üzerine TOKİ binaları dikilir.

Sivil toplum artık tecrübeli. Kanun değişikliklerini yakından takip ediyor ve öncelikli olarak hukuki mücadeleye başlıyorlar. Nitekim, bu değişiklik için de bir dava açıldı. Ekoloji Kolektifi Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Çevre Mühendisleri ve Peyzaj Mimarları Odası ile Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’nin ortak açtığı davada kanundaki yeni değişiklikler Anayasaya aykırılık iddiası ile Danıştay’a taşındı. Şimdi gözler

Danıştay’ın vereceği kararda. Yeni değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğu ise açık. Çünkü Anayasamız ormanların kamu yararı için kullanılacağını belirtmekte iken, saydığımız hiçbir turizm faaliyetinin kamu için bir ormandan “daha yararlı” olduğunu savunamak mümkün değil. Koca ormanların birkaç turistin golf oynadığı bir sahaya veya sınırlı sayıda zenginlerin faydalandığı 5 yıldızlı otellere dönüşmesi mi kamu için daha yararlı? Yoksa ormanın orman kalması mı?

Gelecek nesillerin de bizlerin de daha çok otele değil, daha çok doğal varlığa ihtiyacımız var. Aramızda tatile gitmek isteyip otel bulamayan var mı? Ya da golf özlemi ile yanıp tutuşan, golf oynayacak yer bulamayan? Bizim yeni otellere ihtiyacımız mı var? Amaç turizm değil amaç iktidarda düşmeden orman arazilerini çabucak peşkeş çekmek.

Peşkeş için Turizm bahanesini öne sürmek artık kabak tadı veriyor.

Neticede turizm bugün iktisadi olarak faydalı mı zararlı mı olduğu tartışılan bir kalemken, turizmden kazanılan paralar kimlerin cebine, yurt içinde mi yurt dışında mı tutuluyor bunlar hep muamma iken hala “turizmi geliştireceyizzzz”

diye halkı uyutmaya çalışıyorlar. Ama asıl uykuda olan ve derin bir rüyada olansa kendileri. çünkü onlar bu işleri kovalayarak tilki oldularsa, biz de bunları göre göre kuyruğu olduk. Varlığımızı inkar etseler, mücadelemizi küçümseseler de, enselerindeyiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dominici ve ekibi hava kirliliğindeki küçük artışların etkisini ölçmek için ABD’den 13 yıllık bir zaman aralığında 65 yaş üstü hastalara ait 95 milyon hastane

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz'e göre katliamın yasal altyapısı, bölgenin 1990'dan sonra 'turizm bölgesi' ilan.. edilmesiyle

Önceki dört krizde izlenen ölçütlere göre, “sermaye hareketlerinin kriz takvimi” Mart 2018’de başlamış görünüyor: Bu ayda,hem yabancı, hem toplam sermaye

Highline donanım seviyesinde standart olarak sunulan ısıtmalı ön koltuklar ve isteğe bağlı olarak sunulan ısıtmalı direksiyon sayesinde çok soğuk havalarda

HAVA YASTIĞI (SÜRÜCÜ) HAVA YASTIĞI (YOLCU) HAVA YASTIĞI (ARKA) HAVA YASTIĞI (YAN) HAVA YASTIĞI (TAVAN) HAVA YASTIĞI (KAFA). ÖN SIS FARLARI ARKA

parçası yoktur.üzerinde 4 aylık</span> <span style="font-size: 9pt; font-family:

Merkezi klima, kasa, uydu TV ve müzik yayını, mini bar, zeminde parke, balkonlu veya teraslı, direkt telefon, kartlı kilit sistemi, kablosuz internet bağlantısı, yangın ihbar

Sahneye son olarak davet edilen Bodrum Belediye Başkanı ve BOGES Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kocadon sahnede bulunun herkesi kutlayarak başladığı konuşmasına