• Sonuç bulunamadı

Malign plevral efüzyonların tedavisinde kalıcı kateterlerin kullanımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Malign plevral efüzyonların tedavisinde kalıcı kateterlerin kullanımı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

119 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2005; 53(1): 119-120

Malign plevral efüzyonların tedavisinde kalıcı kateterlerin kullanımı

Öner DİKENSOY1-3, Richard W. LIGHT1,2

1 Saint Thomas Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, Nashville, ABD, 2 Vanderbilt Üniversitesi, Nashville, ABD,

3 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Gaziantep.

ÖZET

Semptomlu malign plevral efüzyonlar en sık kimyasal plöredezis ile tedavi edilmektedir. Kimyasal plöredezisin en önemli dezavantajı yaklaşık beş gün hastanede yatmayı gerektirmesidir. Kimyasal plöredezise bir alternatif ayaktan uygulanabi- len plevral aralığa kalıcı kateterlerin yerleştirilmesidir. Yirmidört-kırksekiz saatlik aralıklarla, dışardan takılan bir drenaj hattı ile plevral sıvı vakumlu şişelere toplanabilir. Günümüzde, kalıcı plevral kateter semptomatik malign efüzyonlu hasta- larda özellikle hastanede kalış süresini minimum tutmak gerektiğinde ve ayaktan kateter yerleştirilmesi ile ilgili deneyim- li ekip ve ekipman olan yerlerde etkin bir seçenektir.

Anahtar Kelimeler: Malign plevral efüzyon, kimyasal plöredezis, kalıcı kateter.

SUMMARY

Indwelling catheter for the management of malign pleural effusions

Dikensoy O, Light RW

Saint Thomas Hospital, Pulmonary Division, Nashville, TN, USA.

Symptomatic malignant pleural effusions are most commonly managed by chemical pleurodesis. The primary disadvanta- ge of chemical pleurodesis is that it requires hospitalization for approximately five days. An alternative to chemical pleuro- desis is insertion of an indwelling catheter, which can be applied easily on an outpatient basis. Pleural fluid is drained at 24 to 48 hour intervals by inserting an external line connected to a vacuum container. In the present time, indwelling cat- heters are viable alternatives for the management of symptomatic malignant pleural effusions especially when length of hospitalization is to be kept to a minimum, and expertise and facilities exist outpatient management of these catheters.

Key Words: Malignant plevral effusion, chemical pleurodesis, indwelling catheter.

Yazışma Adresi (Address for Correspondence):

Dr. Öner DİKENSOY, Saint Thomas Hospital 4220 Harding Road, NASHVILLE, 37205 TN, USA e-mail: dikensoy@yahoo.com

(2)

Semptomlu malign plevral efüzyonlar en sık kimyasal plöredezis ile tedavi edilmektedir. Kim- yasal plöredezisin en önemli dezavantajı yakla- şık beş gün hastanede yatmayı gerektirmesidir.

Kimyasal plöredezise bir alternatif ayaktan uy- gulanabilen plevral aralığa kalıcı kateterlerin yerleştirilmesidir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde en sık kullanılan kateter (Pleurx cat- heter, Denver Biomaterials, Golden CO, USA) 15.5 Fr silikon lastik kateterdir (Şekil 1). Bu ka- teter ayaktan gelen hastalarda göğüs hastalıkla- rı uzmanları, cerrahlar veya girişimsel radyolog- lar tarafından yerleştirilebilir (1,2). Kateterin dis- tal ucunda hava veya sıvı geçişini önleyen bir valf vardır. Yirmidört-kırksekiz saatlik aralıklarla bu valfe takılan bir drenaj hattı ile plevral sıvı va- kumlu şişelere toplanabilir (3).

Yüzondört malign efüzyonlu hastada 500 mg dok- sisiklinle yapılan plöredezisi kalıcı kateter ile kar- şılaştıran orjinal çok merkezli çalışmada hastalar bu iki tedaviden birini almak üzere randomize edil- mişlerdi (3). Semptomatik düzelme ve yaşam beklentisi iki grupta da aynıydı. Ancak ortalama hastanede kalma süresi kateter takılan grupta bir günken, doksisiklin grubunda 6.5 gündü ve bu fark istatistiki olarak anlamlıydı. Günümüzde kalıcı kateter genellikle ayaktan yani hastaneye yatırma gereksinimi olmadan yerleştirilmektedir.

İlginç olarak, kateter yerleştirilmesi yaklaşık

%20-50 hastada kendiliğinden plöredezis oluş- masına sebep olacaktır. Plöredezis kateter yer- leştirdikten ortalama 25 gün sonra ve özellikle de günlük sıvı drenaji azalmaya başladığı zaman olmaktadır. Bu spontan plöredezisin mekaniz- ması bilinmemektedir.

Bu ince kateterlerin morbiditesi nisbeten düşük olmaktadır. Yapılan ilk çalışmada hastane mor- biditesi 10/96 hastada görüldü ve başlıca ateş (üç hasta), pnömotoraks (üç hasta), kateterin yerinden çıkması (iki hasta), reekspansiyon ak-

ciğer ödemi (bir hasta) ve aşırı sedasyona bağlı hiperkapnik solunum yetmezliğiydi (bir hasta) (3). Doksan günlük takip periyodunda üç hasta- da kateter yolunda tümör yayılımı geliştiği an- cak tedavi gerektirmediği, altı hastada kateter yolu etrafında selülit geliştiği ve antibiyotik teda- vi ile düzeldiği, yedi hastada sıvı drenajı sırasın- da ağrı olduğu bildirildi. Bazı hastalarda zaman- la kateterin etkinliği azalmaya başladığında plevral sıvı loküle hale gelmektedir. Başka bir çalışmada, plevral kateter takılan 100 hastadan beş tanesinde infeksiyon geliştiği bildirildi (1).

Sonuç olarak, plevral kateter semptomatik ma- lign efüzyonlu hastalarda güvenle kullanılabilecek alternatif bir yöntemdir. Kimyasal plöredezise kıyasla en önemli avantajı, işlemin hastanede ya- tışı gerektirmemesi ve ayaktan uygulanabilmesi- dir. En son yayınlanan malign plevral efüzyonla- rın tedavisi ile ilgili İngiliz Toraks Derneği (BTS) uzlaşı raporunda, kalıcı plevral kateterin tekrarla- yan malign efüzyonların kontrolünde hastanede kalış süresini minimum tutmak gerektiğinde ve ayaktan kateter yerleştirilmesi ile ilgili deneyimli ekip ve ekipmanın bulunduğu durumlarda etkin bir seçenek olduğu sonucuna varılmıştır (4).

KAYNAKLAR

1. Putnam JB Jr, Walsh GL, Swisher SG, et al. Outpatient management of malignant pleural effusion by a chronic indwelling pleural catheter. Ann Thorac Surg 2000; 69:

369-75.

2. Pollak JS, Burdge CM, Rosenblatt M, et al. Treatment of malignant pleural effusions with tunneled long-term dra- inage catheters. J Vasc Interv Radiol 2001; 12: 201-8.

3. Putnam JB, Light RW, Rodriguez MR, et al. A randomi- zed comparison of indwelling pleural catheter and doxycycline pleurodesis in the management of malig- nant pleural effusions. Cancer 1999; 86: 1992-9.

4. Antunes G, Neville E, Duffy J, Ali N. BTS guidelines for the management of malignant pleural effusions. Thorax 2003; 58 (Suppl 2): 29-38.

Malign plevral efüzyonların tedavisinde kalıcı kateterlerin kullanımı

Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2005; 53(1): 119-120 120

Şekil 1. Pleurx kateter.

Drenaj delikleri

Polyester kapakçık

Tek yönlü valf

İç kısım Dışta kalan kısım

Referanslar

Benzer Belgeler

Olayın oluşumu­ nu hazırlayan ve küllerden, molozlardan, paslanmış düşüncelerden Türkiye’yi arındırmak için rüzgârı estiren aydınların başında gelir

Âni, anlatılmaz bir kâbus, eğer bacaklarını yine yer­ li yerlerine, ayaklarıyla eski durdukları aynı ye­ re hemen uzatıp, orada tek başlarına kalaka­ lan ayaklara

Şekil 7.19: İki kür koşulunda 0.60 S/B oranına sahip uçucu kül katkılı betonların UK/B oranı ve toplam bağlayıcı miktarının yüzeyden su emme hızına etkisi

Çizelge 4.10 : Numune II’nin hava ile katalitik oksidasyonu sonrası etrinjit çöktürmesinde optimum pH’larda sülfür giderim verimleri

Tüm santral venleri kullanılmış olan, diyalize bağımlı böbrek hastalarında üst ministernotomi ile superior vena kava içerisine transsternal kalıcı kateter

Gruplar arasýnda plevral sývý, serum, pleural sývý/serum deðerleri bakýmýndan istatistiksel olarak önemli bir fark tespit edilmedi.. Göðüs tüpü süresinin Grup 3’te (4.4

Sonuç olarak, çocuklukta malign plevral mezotelioma, gelişim Özelliklerinin kolay tahmin edilememesi ve çocuklukta nadir görülen bir tömör olması nedeniyle, teşhisi oldukça

Mitogen-activated protein kinase signal transduction pathway is stimulated by ET-1 which activates a variety of downstream molecules; it is believed that ET-1could play an