Balıkesir'in Havran ilçesinde, zeytin ve turşu fabrikalarının Havran çayı’na bıraktığı atıklara çevreciler isyan ettiler.
Atıkların, çevre kirliliğinin yanı sıra insan sağlığını da tehdit edecek boyuta ulaştığını söyleyen Halil Buğdaycı, yetkili makamlara çeşitli defalar başvurmalarına karşın bir sonuç alamadıklarını belirtti.
İlçedeki akarsu kirliliğinin kış aylarının vazgeçilmez klasiği olduğunu belirten Buğdaycı, şunları söyledi: “Atık suların yaydıkları kötü kokuyu bir tarafa bırakın, içinde barındırdığı bakteriler yüzünden çay sinek üreme alanı haline geldi.
Zeytin karasuyu ve kimyasal atıklar Havran çayı aracılığıyla toprağa, içme ve sulama suyu kaynaklarına, sonra da denize karışarak büyük bir çevresel kirlilik kaynağı haline geldi. Yetkililer ise yalnızca seyretmekle yetiniyor.”
Buğdaycı, fabrikalarda bulanan arıtma tesislerinin göstermelik olduğunu, maliyet yüklediği gerekçesiyle bu tesislerin çalıştırılmadığını, atıkların doğrudan deşarj yöntemiyle çaya bırakıldığını ifade ettiler.
Güney Marmara Doğal ve Kültürel çevreyi Koruma Derneği Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal ise çevre kirliliğinin ürkütücü boyutlarda olduğuna dikkat çekti. Öznal, “Kimsenin çevreyi kirletmeye hakkı yok.
Fabrikalar arıtma tesislerini kurmak zorunda. Bu konudaki denetimlerin yetersiz olduğu da ortada. Köklü önlemler alınması lazım” dedi.
28/02/2009 evrensel
