• Sonuç bulunamadı

Bolivya’nın en kârlı madenlerinin (çinko, gümüş, kalay ve altın) dünya piyasasında fiyatlarının yükselmesi, madenciliğin geçmişte olduğu gibi yeniden ana endüstrilerden biri olacağı umudunu arttırdı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bolivya’nın en kârlı madenlerinin (çinko, gümüş, kalay ve altın) dünya piyasasında fiyatlarının yükselmesi, madenciliğin geçmişte olduğu gibi yeniden ana endüstrilerden biri olacağı umudunu arttırdı"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başkan Morales 2007 yılında Bolivya Madenciliğinde yeni bir devir başlayacağını açıkladı. 2006’da maden

gelirleri1985 yılından beri en yüksek düzeye, 2005’te elde edilen 346 milyon dolardan 2006’da 1 milyardan fazlasına yükseldi. Özellikle Çin ve Hindistan kaynaklı olarak, madenlere artan talep Bolivya Madenciliğini canlandırdı.

Bolivya’nın en kârlı madenlerinin (çinko, gümüş, kalay ve altın) dünya piyasasında fiyatlarının yükselmesi,

madenciliğin geçmişte olduğu gibi yeniden ana endüstrilerden biri olacağı umudunu arttırdı. Eğer endüstri yeniden etkinleştirilirse ve vergi reformu tam uygulanırsa, madencilikte yaşanan canlılık tarihte ilk defa olarak Bolivyalılara yarar sağlayabilir.

Morales hükümeti madenlerden ve hidrokarbonlardan gelen gelirin yurdun her köşesinde yaşayan vatandaşların sosyal ve sağlık programları için kullanılacağına söz verdi. Beklenen gelir artışı ve devlet kontrolünün artması değişik çıkar gruplarının hem beklentilerini hem de kaygılarını arttırdı. Özel maden şirketleri madenlere yükselen talebin kârlarını arttıracağını umuyor ama aynı zamanda devletin işletmelerini kamulaştıracağından korkuyor. Madencilikten en çok etkilenen, yani en yoksul ve çevre kirlenmesine en çok uğrayan bölgelerde yaşayanlar, yeniden canlılık kazanan sektörün ve devlet denetiminin kendi yararlarına olacağına inanıyorlar. Çevreciler çevre koruması olmazsa artan madencilik faaliyetlerinin ve açılan yeni ocakların çevreye zarar vermesinden, suları kirleteceğinden endişeleniyor.

Çeşitli madenci grupları da, kimler madenlerde hangi şartlar altında çalışacak diye, kendi aralarında ve hükümetle mücadele ediyor. And Bilişim Ağı Raporu’nun birinci bölümünde madencilik sektöründe kooperatif işçileri inceleniyor.

Morales hükümetinin maden politikası: canlandırma ve uyuşmazlık

Bölüm 1- Kamulaştırma Sürecinde Kooperatif Madencileri: Patlamaya Hazır Politika And Bilişim Ağı

29 Mayıs 2007

1 Mayıs 2007’de, hidrokarbon endüstrisinin “kamulaştırılması”ndan bir yıl sonra Boliyya Başkanı Evo Morales bütün Bolivya toprağının kamu maden rezervi olduğunu ilan etti ve bütün mineral, maden, değerli ve yarı değerli taşların (karardan önce verilmiş imtiyazlar dışında) Bolivya Devlet Maden İşletmesi’nin (COMIBOL) yargı ve yetkisi altında olduğunu tekrarladı.

Maden endüstrisini tam kamulaştırmasa da karar ülke maden kaynaklarını devlet denetimine veriyor ve Morales’in 2005 seçim kampanyasında söz verdiği gibi “kontrolü geri alma” sürecini başlatıyor. Bununla beraber, karar bütün Bolivya’dan geniş destek gören hidrokarbonların “kamulaştırılması”ndan farklı olarak, sadece özel işletmeciler değil ama yirmi yıldan beri politikada sesini duyurabilen bir güç olan kooperatif madencileri arasında da fırtına kopardı.

Bu bağlamda, Bolivya’nın sayıları 50,000’i aşan kooperatif madencilerinin kaygıları gazetelere manşet oluyor. 20 yıldan beri düşük işçi ücretiyle çalışan madenciler artık artan fiyatlardan yararlanmaya hakları olduğuna inanıyor.

Gerçekten de, bazı maden işçileri iki yakayı bir araya getiremezken, yükselen maden fiyatından yararlanan başkaları asgari ücretin 200 katını kazanıyor. Artan gelirlerini devlet kontrolü ve endüstriyi iyileştirmek için gelen yabancı yatırım sonucu kaybedeceklerinden korkuyorlar.

Madenci grupları, hükümet, özel şirketler ve yerel topluluklar arasında önemli uyuşmazlıklar son altı ay içinde Mineral ve Madencilik Bakanlığı koltuğunun iki kez dolup boşalmasına, La Paz sokaklarında yoğun protesto

gösterilerine ve Bolivya’nın en büyük kalay ocağındaki dahil, 16 kişinin ölümü ve 115 kişinin yaralanmasına neden olan şiddetli çatışmalara yol açtı.

“Sermayeleşme” endüstriyi zayıflatıyor ve madenci kooperatiflerini çoğaltıyor.

Bolivya madenciliği artık sadece devletle özel şirketler arasında pazarlık konusu değil. Bugün kooperatif

madencilerinin yaygın talepleriyle beraber doğal kaynaklarda devlet denetimi isteyen yığınların istemleri konuyu çetrefilleştirdi ve Morales ve maden endüstrisi üzerindeki baskıları çoğalttı. 1985’te COMIBOL yüzlerce maden

(2)

ocağını kapattı, 30,000 işçi ile beraber şirketlere bağlı okullarda, dükkanlarda ve sağlık ocaklarında çalışan binlerce emekçiyi işten çıkardı. Şirket sadece yönetsel bir varlık haline döndü. İşsiz kalan ve yeni iş bulma olanağı bulamayan işçiler kooperatifleşerek hala açık olan birkaç ocağı işletmeye başladı. 90’lı yılların ortasında endüstrinin

özelleştirilmesiyle devlet madencilik sendikasının geleneksel gücü daha da zayıfladı ve COMIBOL’un yönetimi daha da güçsüzleşti.

1990’lı yıllarda maden endüstrisi yavaş yavaş toparlanmaya başlayınca, kooperatif madencileri madencilik sektörünün en önemli oyuncuları olmaya başladı. Bir sürü küçük kooperatif (“zanaatçı madenciler”) basit, ilkel teknik kullanıyor ve kazançları çok az. Bununla beraber, bazı kooperatifler kooperatife yatırım yapan yatırımcıların yardımıyla orta büyüklükte işletmeler haline geldi. Bugün kooperatifçilerin üye olduğu madencilik sendikası FENCOMIN (Ulusal Bolivya Madencilik Kooperatifleri Federasyonu) sektörün belkemiğini oluşturuyor. Daha küçük bir madenci grubu hala kamu işletmesi COMIBOL’da çalışıyor ve FSTMB’u (Bolivya Maden İşçileri Federasyonu) oluşturuyor.

Kooperatif madencileri sık sık köhneleşmiş kazı teknikleri kullanıp çevreyi kirletmekle suçlanıyor. Kooperatifler binlerce çocuk işçi çalıştırıyor (bazı kooperatiflerde çocuk işçi oranı %50). Bu kooperatifler kısa sürede çok kar yapmayı amaçlayarak maden ocağının ömrünü kısaltıyor ve tehlikeli kazı şartları yaratıyorlar.

1952 Devrimi’nden sonra madenciler COB’da (Bolivya İşçi Sendikası) etkin olmaya başladı ve Hugo Banzer gibi diktatörlere karşı koyan başlıca grup oldu. Kooperatif madencileri aynı geleneği izliyor ve kendi çıkarlarını korumak için sokağa çıkmaktan çekinmiyor ve bunda da çoğu zaman başarılı oluyorlar. Bu protesto gösterileri bazen şiddetli çatışmalar ve hatta Posokoni madeninde olduğu gibi ölümlerle sonuçlandı.

Huanuni: Bolivya Madenciliğinin “Deprem Merkez Üssü”

Bolivya’nın en büyük kalay ocağı Posokoni, Oruro Bölümü (eyaleti) Huanuni bölgesinde. Bu ocak kooperatif

madencileri ve maden endüstrisini denetim altına almak isteyen Morales hükümeti arasında çıkan anlaşmazlığın odak noktası. 5 ve 6 Ekim 2006’da kooperatif madencileriyle COMIBOL maden işçileri arasıda ocaktaki en zengin

damarları kullanma hakkı üzerine çıkan çatışmada 16 kişi öldü ve 115 kişi yaralandı.

Birçok kişi çatışmanın hükümetin iki grup arasında olan gerilimi zamanında çözememesinden çıktığını düşünüyor.

Kamu şirketi madenin kontrolünü 2002 yılında, ana yatırımcısı İngiliz RBG Resouces (daha önceki adı Allied Deals) iflas edince ele geçirdi. Kalay fiyatları 1985’ten beri en yüksek düzeye yükselince kooperatif madencileri

COMIBOL’dan en zengin, en derin damarlara ulaşma hakkı istedi. Kamu şirketi ise, bu damarları işletebilmek için teknolojiyi iyileştirmek üzere yabancı yatırımın gerektiğini söyledi.(1) Bu yanıt kooperatif madencilerin göz diktikleri damarlara ulaşmasını engelledi. Madenciler eğer uzlaşma olmazsa madeni ele geçirmekle tehdit etti.

Madenciler arasında şiddetli çatışma

2006 yılında Kooperatif ve COMIBOL arasında diyalog kesilince gerginlik arttı. Madencilik sektörünü canlandırma ve madencilik yasasını düzeltme görüşmelerinde yardımcı olan Madencilik Bakanı Walter Villarroel, kooperatif

madencileriyle ilişkisinden dolayı yoğun biçimde eleştirildi.(2) Sonunda, Ekim ayında kooperatif madencileri Posokoni’yi ele geçirmeye ve COMIBOL madencileri de madende kendi çıkarlarını korumaya kalkınca kıyamet koptu. Huanuni’de iki gün devam eden çatışma sırasında ayn ı ailenin fertleri (bazıları COMIBOL emekçileri ve

bazıları kooperatif madencileri) dinamitler ve el yapımı bombalarla birbirlerine saldırdılar. Kooperatif madencilerinin sayısı COMIBOL işçilerinden çok daha fazla olduğu halde (5,000’e karşı 1,000) ölenlerin ve yaralananların ezici çoğunluğu kooperatif madencilerindendi.(3)

Guillermo Dalence, çatışmalardan hemen sonra, COMIBOL madencilerinin çatışmalardan sorumlu tuttuğu Villarroel yerine Madencilik Bakanı oldu. Dalence, eski bir COMIBOL madencisi ve COMIBOL madenciler sendikasının (FSTMB) başkanı. Başkan Morales COMIBOL’un yan kuruluşu Huanuni Madencilik Şirketi’nin Posokoni ve

yakınındaki bazı ocakların tam denetimini üstlenmesine karar verdi. Madende çalışmak isteyen kooperatif madencileri bundan sonra kamu maden şirketinin işçisi olarak çalışabilecek. Aynı zamanda Morales toplumun toparlanması için, yıkılan veya hasar gören evlerin yeniden inşası dahil, hükümetin yardım edeceğini söyledi.

(3)

Çatışmadan önce Posokoni’de çalışan dört kooperatiften ikisi kamu işçisi olmayı kabul etti. Diğer ikisi madene giriş için savaşmaya devam etti ve kararı izleyen haftalarda Oruro-Cochabamba arasındaki ana yolu kapattı. Polis ablukayı kaldırmaya çalışınca protestocu kooperatif madencileri bir polisi rehin aldı, vücuduna dinamit bağladı ve ateşledi.

Polis memuru can verdi.

Huanuni kararına yasal meydan okuma

9 Mart 2007’de Ulusal Birlik (UN) partisinden bir senatör Posokoni’nin devlete devredilmesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Maden Yasası, bir kooperatifle veya şirkette ortaklık veya kira kontratı olmadan doğrudan doğruya maden kazı çalışmalarını yasaklıyor. Mahkemenin Morales’ten önceki yeni liberal hükümetlerle aynı tutumda olduğuna inanan ve bundan kaygılanan 4,000 COMIBOL işçisi Nisan ayında Sucre’de Anayasa Mahkemesi binasının önünde protesto eylemine başladı. Gösteri sırasında bir grup madenci Mahkeme binasının kapılarını dinamit patlatarak açtı. Olayda iki polis yaralandı.

Anayasa Mahkemesi de karşılık olarak, hükümetten kendilerini tehditler ve saldırılarla etkilemek isteyen gruplara karşı güvence istedi. Mahkeme başkanı dramatik bir şekilde güvence eksikliği nedeniyle mahkemenin “ölümcül bir yara aldığını” söyledi. Hükümet sözcüsü, Birleşmiş Milletler senatörünü kooperatif ve COMIBOL madencileri arasında ikilik yaratmakla suçladı ve “kooperatif ve COMIBOL madencileri arasında aynı hareketlerin ve çatışmanın tekrarlanmaması için yegane yol senatörün başvurusunu geri almasıdır” dedi.(5)

Huanuni’nin sonrası

Morales hükümetinin ilk dokuz ayında yeni bir madencilik politikası planlaması hidrokarbon ve kurucu meclis

konularına göre arka planda kaldı. Görünüşe göre, Morales yönetimi ancak 16 kişi öldükten ve 115 kişi yaralandıktan sonra araya girmek zorunda kaldı. Eleştirmenler Morales hükümetinin Huanuni’deki krize karışmamasının nedenini madencilikte hükümet denetimini yerleştirmeyi haklı çıkaracak gerilimin daha da tırmanmasını istemesine bağlıyor.

Bu şekilde, krizle baş edebilmek için kooperatif madencilerinin politik gücünü frenleyebilecek, maden vergilerini yükseltmeyi kolaylaştıracak ve kamulaştırmayı uygulayabilecekti, diyorlar.

Maden vergisi tartışması çelişkiyi derinleştiriyor

Huanuni çatışmasından sonra eski kooperatifçi madencilik bakanı görevden uzaklaştırılınca, kooperatif madencilerinin gücü zayıfladı ve Bolivya’nın en zengin doğal kaynaklarında devlet denetimi arttı. Bununla beraber kooperatifçiler hala devletin karşısında bir güç olarak duruyor. Morales hükümeti Ocak 2007’de maden vergilerini yükseltmek için bir kampanya başlattı. İstatistiklere göre Bolivya madenlerine artan dış talep ve fiyatların yükselmesi sonucu 1 milyar dolarlık dış satım yapıldı ve 600 milyon dolarlık net kar elde edildi. Aynı yıl şirketler Maden Yasasına göre sadece 67 milyon dolar vergi ödedi. Hükümet özel yatırımcıların ve kooperatiflerin 300 milyon dolar (net kazançlarının aşağı yukarı %50’si) vergi ödemesi gerektiğini savunuyor.

20,000 kooperatif madencisi 6 Şubat’ta “La Paz’ı sarsan” bir gövde gösterisi yaptı. Vergilerin yükseltilmesini protesto için yollarda yürüdü ve iki saat içinde 200’den fazla dinamit çubuğu patlattı. Kooperatif madencileri kendilerinin büyük maden şirketleri olmadığını ve ödedikleri verginin arttırılması gerekmediğini savundu. Hükümet ise kooperatifleri özel çıkarları savunmakla suçladı ve Bolivya’nın kalkınması ve yoksulluğun yok edilmesi için her kesimin katkıda bulunması gerektiğini söyledi. Başkan Morales, kooperatifçilere bir ödün gösterisi olarak karşılıklı pazarlıklara şahsen katıldı ve anlaşma yapıldı. Anlaşma üç önemli noktayı kapsıyor:

1) İki taraf da “kim daha fazla kazanırsa, daha fazla öder” prensibinde anlaşarak küçük kooperatiflerin vergisinin büyük kooperatifler oranında olmayacağını kabul etti.

2) Kooperatif madencileri dikkatsizlikle yapılan mali hataları önleyecek bir mekanizma yaratmayı kabul etti;

kooperatiflerin laçka yapıları göz önünde tutulursa, bu verilen önemli bir ödün.

3) Hükümet, COMIBOL’un Yönetim Kurulu’nda altı sandalyeden ikisini kooperatif madencilerine verdi. Yönetim Kurulu’nda hükümet ve COMIBOL madenciler sendikasından da ikişer temsilci bulunacak.

(4)

Modası geçmiş maden yasası

2003 yılından beri yeni bir maden yasası ve geniş kapsamlı bir maden politikası istendiyse de, geçmiş son üç hükümet fazla bir şey yapmadı. Morales hükümeti ise madencilik endüstrisinde kısmi kamulaştırma öneriyor ve doğal maden kaynaklarının devlete geri verilmesinde ısrar ediyor. Yıllar boyu düşük fiyatların ve sürekli iş kaybının acısını çekmiş olan kooperatif madencileri bu önerileri şiddetli bir direnişle karşıladı. Son ekonomik canlılıktan artan gelirlerinin devlete gideceğinden korkuyorlar ve çıkarlarını korumaya hazırlar. Madencilik politikasının nasıl biçimlendirileceği belli değil ama madencilik sektöründe değişik oyuncuların arasında varolan farklılıklar düşünülürse, iş zor bela yürüyen hidrokarbonların kamulaştırılmasından çok daha çetin olacak gibi görünüyor. Yine de, Morales hükümeti kooperatif madencilerini memnun etmeye çalışıyor gibi görünüyor. Hükümet, kısa bir süre önce FENCOMIN liderlerini sokağa çıkma tehditleri yerine “diyalog kurmağa ve konuyu beraber gözden geçirmeye” davet etti.

Dipnotlar:

[1] Anderson, Steven T. “The Mineral Industry of Bolivia,” US Geological Survey Minerals Yearbook. 2004, s. 12.

[2]-Başkan Morales 2005 yılı kampanyasında kooperatif madencilerin desteğini sağlamasına karşılık Villarroel’I bakanlığa atadı.

[3]-Kilise ve insan hakları liderleri ve diğer tanıklarla AIN konuşması [4]- ANF. “El Gobierno le resta autoridad al Tribunal.” April 28, 2007.

[5]-1997 Maden yasası kamu şirketlerinin özel yatırımcılara satılmasını emreden neo-liberal politikaya göre düzenlendi. Amacı maden fiyatları bugünün yarısı kadarken ülkeye yabancı yatırımcıları getirmekti.

[6]- Bolpress. “Mas de 20 mil mineros hacen temblar a La Paz:.” February 6, 2007. CMT vergisi maden endüstrisinde hak sahiplerinin gelirlerinden ödediği başlıca vergi. 1997 yasasına göre madencilik şirketleri şirket gelir vergisi (CIT) olarak CMT hesabına ödeme yapıyor. CMT gelir vergisinin “ön ödemesi” gibi bir şey. Örneğin, eğer bir şirket 100 dolar CMT öderse ve ödemeleri gereken CIT 120 dolar işe, sadece aradaki farkı (20 dolar) ödüyor. Eğer CMT, CIT’ten daha fazlaysa şirketler CMT’nin tamamını ödüyor. Bak: Ley 1777: El Código Minero, Titulo VIII, Capitulo III, Art. 100. and “BOLIVIA: Mining Industry Sector Analysis 2006 International, U.S. and Foreign Commercial Service and U.S. Department of State.”

[7]- Basın haberine göre yerine atanan bakanın göreve başlama törenine katılan ve onu kutlayan Dalence, yetki almadan gittiği Küba gezisinden döndükten sonra istifa etti. Küba’da ALBA’dan (Amerikalar İçin Bolivar Seçeneği) Venezüella, Küba ve Nikaragua ve bazı başka Madencilik bakanlarıyla görüştü. Ülke’de ve MAS partisinde

yolsuzluğa karşı mücadele programı yürütmeye çalışan Morales Dalence’nin gezisini onay almadan yapmasından rahatsız olmuşa benziyor.

[8]-1993-1998 ve 2002-2003 yılları arasında cumhurbaşkanı olan Gonzalo Sanchez de Lozado şirketi Bolivya’nın en büyük maden şirketi COMSUR yoluyla beş adet imtiyazın çoğuna sahipti. 1997 madencilik yasası, çıkar çatışması olmasına rağmen, onun başkanlık devrinde yazıldı ve onaylandı. Sonraki cumhurbaşkanı Carlos Mesa’nın politik tabanı yoktu , başı zaten hidrokarbonlar yasasıyla dertteydi ve böyle oynak bir politik bir konuyla uğraşacak durumda değildi. 2005’te Mesa’nın istifasından sonra anayasa mahkemesi başkanı Alejandro Rodrigues aralık 2005 seçimlerine kadar geçici başkan oldu. Bak: La Patria. “La minería revivió el 2006 con las buenas cotizaciones de los minerales.”

March 14, 2007.

3 Haziran 2007

[Boliviarising.blogspot.com adresinden Latinbilgi için Emine Kunter tarafından çevrilmiştir]

Morales hükümetinin maden politikası: Yeniden canlandırma ve çatışma (Bölüm 2) -And Bilişim Ağı Raporu

Bolivya Başkanı Evo Morales hidrokarbonların “kamulaştırılması”ndan bir yıl sonra, 1 Mayıs 2007’de bütün Bolivya toprağını kamu maden rezervi ilan etti ve mineraller, madenler, kıymetli ve yarı kıymetli taşların denetim ve yargısını devlete verdiğini tekrarladı. Kamu maden şirketi (COMIBOL) şimdi, karardan önce verilmiş imtiyazlar dışında bütün madenleri yönetiyor. Karar aynı zamanda Ulusal Jeoloji ve Teknik Madencilik Hizmetlerinin (National Geological and Technical Mining Service) daha önceden keşfedilmemiş ve araştırılmamış bölgelerin incelenmesini ve ulusal

topraklarda var olan maden varlığının kesin değerinin hükümete ve COMIBOL’a rapor edilmesini de emrediyor. Karar

(5)

yeni imtiyazların verilmesini yasaklıyor ve pazarlıkları devam edenleri de çalışma neticeleninceye kadar donduruyor.

Gelecekteki madencilik imtiyazları kaldırıldı; önceden var olan imtiyazlar kaldı

Kararname maden endüstrisini tam kamulaştırmamakla beraber ulusal topraklarda bütün mineral varlıkların denetimini devlete veriyor ve Başkan’ın 2005 seçim programında olan Bolivya’nın doğal kaynaklarının “kontrolünü geri alma”

sürecini devam ettiriyor. Ama kararnamenin özgün yorumu biraz değişti. Madencilik bakanı Luis Alberto Echazu yabancı ve yerli özel maden şirketlerinin ancak kamu maden şirketi COMIBOL ile ortak girişimlerde

bulunabileceklerini, bundan böyle özel şirketlere imtiyaz verilmeyeceğini açıkladı. “Gelecek imtiyaz hakları değiştirildi; COMIBOL ile kontrat imzalamaları gerekecek. Özel şirketlere imtiyaz vermeyeceğiz”, dedi.

1 Mayıs kararnamesi daha önceden verilmiş imtiyazları ve diğer özel yatırımları değiştirmiyor. Yeni kontrat

imzalamaları veya COMIBOL ile ortaklığa gitmeleri gerekmiyor. Echazu, “Bolivya’da zaten çalışmakta olanlar aynı şartlar altında çalışmaya devam edecekler”, dedi. Böylece gelecek yıl üretime başlayacak olan ABD’de yerleşik Apex Silver Mines ve Couer d’Alene Mines 1 Mayıs kararnamesinden etkilenmeyecek.

İmtiyaz almak için başvurmuş olanların karardan etkilenip etkilenmeyeceği ise net değil. Bakan Echazu bu başvuruların sadece çalışma sonuçlanıncaya kadar dondurulacağından bahsetti. Morales madende ileriki özel

yatırımlar konusunda her zamanki lafını tekrarlayarak, “Bolivya ortaklar istiyor, efendiler değil” dedi. Morales’e göre, bu kontratlar “yatırımcılara yatırımlarının karşılığını verecek ama onların devletin ekonomisine de katkıda

bulunmasını zorlayacak.”

Dört direk: Bolivya için geliştirilen maden politikası

Huanuni çatışmasından ve “kamulaştırma” ve yabancı yatırımın nasıl olacağı üzerine uzun süre devam eden

pazarlıklarından sonra, ne olduğu tam olarak belli olmayan bir maden politikası oluştu. Bu politika, hidrokarbonların kamulaştırılmasında olduğu gibi, endüstrinin yenilenmesi ve gelişmesi için gerekli yabancı yatırımı devam ettirmeye ama aynı zamanda devlete daha çok ekonomik yarar sağlamaya çalışıyor. Hidrokarbon endüstrisinden farklı olarak, güçlü ve tutarsız kooperatif madencilerini yatıştırmak için ilk yapılan planların uygulanmasında bazı değişiklikler yapılması gerekti. Morales hükümetinin endüstriyi “kamulaştırma” ve iyileştirme politikasının ana noktası dört parçadan oluşuyor:

1) Ulusun doğal kaynaklarını “geri almak”: Maden endüstrisinin bütün işlemlerini -keşif ve araştırma, kazı, çıkartma, arındırma, pazarlama- devletin denetlemesi.

2) Yeni bir maden yasası çıkartmak: Şimdiki yasa 1997 yılında, endüstri sallantı içindeyken ve Bolivya hükümetleri çokuluslu şirketlerin ve Bolivyalı birkaç varsılın yararına neo-liberal ekonomik politikalar uygularken yapıldı.

Morales hükümetinin yeni yasayı yapmakta iki hedefi var:

a. 2006’da net kârları 600 milyon olan şirketlere toplam 67 milyon vergi biçen güncel yasanın yapısını değiştirmek.

Bolivya hükümetinin planı şu anda net kârda %35 olan vergi oranını %50’ye yükseltmek

b. Kamu işletmesi COMIBOL’a madenleri yönetme ve işletmede konmuş olan bütün kısıtlamaları kaldırmak ve yerine Bolivya’da çalışmak isteyen bütün özel şirketlerin COMIBOL ile 50-50 ortaklığa girmesini zorunlu kılmak.

3) İki temel alanda endüstriyi iyileştirmek:

c. Teknoloji: 1980’li yılların ortasından beri maden endüstrisinde pek yatırım yapılmadığı için, Morales hükümeti yatırımcıların getirdikleri yeni teknolojiyi kamu işletmesiyle paylaşmasını ve sektörün teknolojik kapasitesini iyileştirmesini şart koşacak.

d. Kooperatif ve zanaatçı madencilerin eğitimi: Hükümet hala verimsiz ve çevre kirliğine neden olan “zanaatçı

metotları” kullanan madencilerin (madencilerin çoğunluğu) eğitimine yatırım yapmayı planlıyor. 1997 Maden Yasası madencilerin eğitilmesini zorunlu kılıyor ama programlardan yararlananların sayısı çok az.

4) Yaygın katılım: Morales hükümeti Bolivya maden endüstrisini kalkındırırken yerel temsilciler ve çevreciler dahil

“bütün yatırımcıların, ilgililerin” tartışmaya katılmaya davet edileceğini açıkladı. Başka ülkelerde de olduğu gibi,

(6)

Bolivya’da da maden endüstrisi çevreye zarar verdi, yerel toplulukları yoksullaştırdı. Gerçekten de Bolivya’da en yoksul ve kirlenmiş topluluklar maden ocaklarının olduğu bölgelerde yaşıyor.

Muhalefet Senato’da az farkla çoğunlukta olduğu için, Morales hükümeti yasanın kolayca onaylanmasını beklemiyor.

Madencilik Bakanlığı’nın pazarlama ve yatırım müdürü Freddy Beltran, “Muhalefetin düşüncesi hükümetten gelen her önerinin reddedilmesi, bu nedenle orada (Senato’da) zorlu bir savaş vermemiz gerekecek”, dedi. Bundan başka, her ne kadar Morales hükümeti kooperatif madencilerine yardımcı olmaya çalışmışsa da, bu grup devamlı olarak vergi artışlarına karşı çıktı.

Duyulmayan ses: Madencilik ve Çevre

Huanuni’nin hemen dışında Posokoni kalay ocağının aşağısında, bağımsız işçilerin artık kalan madeni çıkartmaya uğraştığı yerde COMIBOL fabrikasından artık yağlarla dolu bir nehir ağır ağır akıyor. Nehir altı bölgelerde yaşayan topluluklar kirlilik nedeniyle artık ekin ekemiyor, hayvanlarını otlatamıyor. Madenlerin çevreyi kirlettiği birçok durum belgelerle kanıtlandı. Yerel örgütler ve Oruro Bölüm (eyalet) hükümeti Newmont Madencilik Şirketi’nin yan kuruluşu Inti Raymi’nin işlettiği Kori Kolla ocağı hakkında kaygılarını açıkladı. Oruro Teknik Üniversitesi’nden bir profesörün yaptığı bir çalışma “ocağın civarında birkaç yerde siyanür akıntısı, filtre ve buharlaşma havuzlarından su taşması, etrafa zehirli toz yayılması, toprağın hızla tuzlanması, ağır metallerin hareketi ve Desaguadero Nehri’nde

tortulaşmanın fazlalaşması” dahil aşırı kirlenme tespit etti. Bu kirlenme bölge su kaynaklarını ve tarımı olumsuz etkiledi.

Morales hükümeti çevreci grupların madencilik politikasının yapımına katılacaklarını söylediği halde, çevreciler hükümetin çevreyi gerçekten koruyan bir maden politikası uygulamak için gerekli azmi ve kapasitesi olduğundan emin değiller.

Hükümet yeni iş sahaları yaratmak ve vergi gelirini arttırmak arayışındayken bu görüşe ve çevreye zararlı madencilik uygulamalarına karşı çıkan seslerin, özellikle kooperatif madencilerin patlattığı dinamit gürültüleri arasında

işitilmeyeceğinden korkuyorlar.

Çevreciler ve yerel toplum önderlerine karşı tehditler

Çevre savunucuları maden çalışmalarından olumsuz etkilenen yerel topluluklara verdikleri destekten dolayı tehdit ediliyor. 8 Şubat 2007’de bir grup adam Oruro’da yerel topluma çevre konusunda yardım eden sivil toplum örgütü And Ekoloji ve Halk Merkezi’nin (Centro de Ecologia y Pueblos Andinas -CEPA) bürosuna zorla girdi. Örgütün yayınladığı bildiriye göre “(Kori Kollo Maden Ocağında) açık çevre hesap denetimi isteyen topluluklarla çalışmaktan vazgeçmesi için CEPA’ya baskı yaptılar. CEPA yöneticileri, grubun, birkaç arkadaşlarının yanı sıra Desaguadero su havzası ve Uru Uru ve Poopo Gölleri topluluklarını temsil eden bir lideri tehdit ettiğini söyledi. Aynı zamanda CEPA bürosuna da zorla girip yıkıp yakmakla tehdit ettiler.

El Mutun: Uyuyan dev

El Mutun, Santa Cruz Bölümü’nde, Brezilya hududuna paralel küçük bir sıradağ. Dünya’nın en zengin demir yataklarından biri orada. Orada 40 milyar ton orta kalite demir ve 10 milyar ton manganez olduğu tahmin ediliyor. 1 Haziran 2006’da sadece Hindistan’dan Jindal Steel and Power’dan yataklardaki demirin yarısını 40 yıl süreyle

çıkartma ve kalkındırma için teklif verdi. Jindal’ın bir basın açıklamasına göre, şirket ilk 8 yıl içinde demir işleme ve katma-değer üretim yapan bir çelik fabrikası ve elektrik santralı inşaası için 2.1 milyar dolarlık yatırım yapacak.

Jindal, Morales’in kârların COMIBOL ile 50-50 paylaşılması şartını da kabul etti. Bolivya hükümeti çelik

iş letmesinde enerji kaynağı olarak kullanılacak doğalgazı %10 indirimli fıyatla sağlamakta anlaştı (Santa Cruz-Sao Paulo boru hattı El Mutun’un 20 kilometre yakınından geçiyor). Ama iki taraf doğalgaz fiyatında indirim oranı ve çevrede altyapı masraflarını kimin ödeyeceği konusunda anlaşamayınca "

"ükümet ve Jindal arasında müzakereler 8 ay süreyle durdu.

Dev hala uyuyor

(7)

En sonunda 1 Mart 2007’de Jindal ve Bolivya hükümeti gaz fiyatları ve altyapı masrafları konusunda anlaşmaya vardı. Anlaşma Jindal’ın, kesin kontrat imzalanmadan önce, 45 gün içinde bütün yönetimsel, mali ve teknik belgeleri ve şirketin Hindistan’daki resmi kayıt ve şirket tüzüğü ile ilgili yazıları açıklamasını gerektiriyor. Eğer Jindal bu şartlara uymazsa hükümet anlaşmayı geçersiz kılacak.

Ama süre dolduğu zaman hükümet Jindal’ın istenen belgelerden ancak bir tanesinin fotokopisini verdiğini bildirdi.

Hindistan elçisi Armind Sharma hükümete diğer belgelerin hazırlanmakta olduğunu temin etti. Sharma belgelerde görülen bazı “biçim farklılıkları”nın çeviri sonucu olduğunu iddia etti. Mayıs başında Madencilik Bakanı Luis Alberto Echazu, El Mutun demir işletmeinden en çok yayarlanacak olan Puerto Saurez halkından bürokratik işlemlerin

tamamlaması için Jindal’a baskı yapmasını istedi. Aynı gün, Başkan Morales ulusal yararlarından bahsederek, gerekli belgelerin teslimi için süreyi Temmuz’un ilk haftasına kadar uzattı.

Bolivya’da demir cevheri şu ana kadar önemli bir miktarda çıkartılmamış ve demire artmakta olan talep sonucu bu projenin Bolivya’yı sayılı demir ve çelik üreticisi yapma potansiyeli var. Hükümet bu projenin 6,000 yeni iş yaratmasını ve yılda 200 milyon dolar vergi geliri oluşturmasını bekliyor.

Vinto dökümhanesinin kamulaştırılması

Başkan Morales 9 Şubat 2007’de Oruro yakınında Vinto Dökümhanesini kamulaştırdı. Dökümhanede arıtım için eritilen kalayın yüzde yetmişi Huanuni’de Posokoni ocağından geliyor. COMIBOL 1971’de inşa edilen dökümhaneyi 1990’lı yıllarda, “özelleştirme süreç”inde eski başkan Sanchez de Lozada’nın COMSUR’una “bir ölü tavuk fiyatına”

sattı. 2004 yılında İsviçre’den Glencore International COMSUR’un hisselerini 200 milyon dolara satın aldı ve ilaveten Vinto Dökümhanesi için 90 milyon dolar ödedi. Hükümet ilk önce Glencore’a, satışın yasasız olduğunu ileri sürerek tazminat ödemeyi reddetti. Şirketin dava açma tehdidine karşı, sert tutum biraz yumuşamışa benziyor ve hükümet ve Glencore anlaşmak için pazarlığa başladı. 23 Nisan 2007’de hükümet Glencore’a var olan kontrata göre kalay vermeyi kabul etti.

Başkan Morales bir zamanlar eski başkan Sanchez de Lozada’ya ait olan diğer COMSUR mallarının da “yeniden kamulaştırılacağını” açıkladı. Dökümhanede var olan işlerin korunacağını bildirdi. Morales hükümeti aynı zamanda yatırımcıların kontrat gereği yapmaları gereken yatırımları yapmadığı için geri kalan işletmenin yenilenmesi için 10 milyon dolarlık yatırım yapmayı planlıyor. Dökümhane şu anda %50 kapasite ile çalışıyor ve Bolivya derişik mineralleri döküm için dışarı gönderiyor. Dökümhanenin denetimi Bolivya’nın külçe (depolamaya, nakliyeye ve biçimlendirmeye elverişli) metal dış satımını olanaklı kılacak. Devlet televizyonu 7 Mayıs’ta dökümhanenin kamulaştırıldığından beri ilk 200 tonluk külçe kalay sevkıyatını yaptığını yayınladı. Hükümetin hesaplarına göre sadece bu sevkıyat bile 25 milyon dolar kazandıracak ve hükümetin vergi ile aldığı pay 1.5 milyon dolar olacak.

Yeni vergi politikasının uygulanması yeni dengelerin kurulmasını gerektiriyor. Bu işin karşısında Bolivya hükümeti, özel yatırımcılar ve kooperatif madencilerinin çeşitli, çoğu zaman birbiriyle çelişkili görüş ve beklentileri var. Bu engeller yanında hidrokarbonların kamulaştırılması çocuk oyunu gibi kalıyor. Kooperatif madencileri, 40,000 öfkeli

madencinin La Paz yollarına dökülmesini istemeyen bir hükümete karşı kendi çıkarlarını korumak istiyor. Madenciler, hakları zannettiği kendi yüksek ücretlerini garanti altına almak için yabancı maden şirketlerinin maden ocaklarına girmesini istemiyorsa da, güçlü bir COMIBOL veya yabancı yatırımcıların sağlayabileceği teknoloji ve eğitim kendi yaralarlarına olacak. Ama daha önemli bir sorun da; Morales hükümetinin, endüstride yüksek fiyatlar ve kâr devam ederken engin mineral kaynaklarını geliştirecek nitelikteki yabancı yatırımı cezp edip edemeyeceği. Aynı zamanda, Bolivya’nın uzun vadeli yatırımları gerçekleştirebilmesi ve planlayabilmesi ve doğal kaynaklarından en iyi şekilde, çevreyi de koruyarak yaralanması için doğal kaynaklarının tam olarak ne kadar olduğunu saptaması gerekiyor.

[Bolivia Rising ’deki İngilizce orijinalinden Emine Kunter tarafından Latinbilgi için çevrilmiştir]

9 Haziran 2007 sendika.org

Referanslar

Benzer Belgeler

C) ( ) Alaşım katkı metali (bakır veya gümüşle) ile alışım yapılır D) ( ) Alaşım içerisine demir katılır. Kırmızı renkli altın alaşımı için

Uygun ortam sağlandığında, cilâ yöntemleriyle cilâlama işleminde kullanılan fırçaları, parlatma malzemelerini ve ve cilâcılıkta kullanılan diğer araç gereçleri

Resim 1.5: Divizör (deveboynu) ile parçanın sabitlenmesi ve makine kalem uçları Amerikan kalemlerinde kesicilere dönme hareketini verebilmek için kullanılan freze motorları

Sarma işlemi sonunda genelde halkalar elde edilir. Halkalar yardımıyla da zincir ağırlıklı takılar elde edilir. Zincir örümünde gerekli halka ve bu halkaları

Sağ el tarafından kesme yönünde ve parça yönünde, sol el tarafından yalnız parça yönünde baskı kuvveti uygulanır ve her iki elin baskı kuvveti birbirini tamamlar..

Ø Öğrenme faaliyeti üçte verilen bilgi konusundan faydalanarak kalem rodaj tekniğine göre yüzüğü rodajlayınız. Ø Rodajlanacak bölüm açık kalacak şekilde ürünün

MODÜLÜN TANIMI Kuyumculukta takı olarak kullanılan pres takı çizimlerinin yapıldığı, çizimi biten pres üretim aşamalarının anlatıldığı öğrenme materyalidir.. SÜRE

Kadın, onları p olise ihbar edip etm em ek k onusun­. da