• Sonuç bulunamadı

A. Hiung-nular (Asya Hunları) ve Avrupa Hunları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "A. Hiung-nular (Asya Hunları) ve Avrupa Hunları"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. Hiung-nular (Asya Hunları) ve Avrupa Hunları

Hiung-nu adına ilk kez M.Ö. 318 yılında Çince bir kayıtta rastlanır. Yunanlar için doğudan gelen kavimler neyi temsil ediyorsa, Çinlilerin gözünde de Hiung-nular öyleydi; onlar,

“barbar” protipleriydi. M.Ö. 3. Yüzyılın sonuna doğru Hiung- nulara ilişkin Çince kaynaklardaki bilgilerin çoğaldığı görülmektedir. Onların şanyüsü olan T’ou-mn, yani Teoman ilk Hun başbuğudur ve kendisinin Çin ülkesine çok sık saldırdığı aynı kaynaklarda anlatılmıştır. Hiung-nu boy birliğinin altın çağı ise onun oğlu Mao-tun zamanına (yak. M.Ö. 209-174) ve o, Çin’in kuzeyinde yaşayan tüm göçebe halkları bir bayrak altında birleştirmeyi başarmış, böylece muazzam güçte bir imparatorluk vücuda getirmiştir. Hiung-nular, ezeli düşmanları olan Çinlilerden ilk ciddî darbeyi M.Ö. 127’de almıştır. Bu gelişmeyle beraber Hunların artık yenilmez amansız bir düşman olmadıkları düşüncesi hâkim olmaya başlamıştır.

Anılan tarihten itibaren Çin baskısı devamlı kendini göstermiştir. Hiung-nular içerisindeki bazı kavimlerin isyan etmesinin de yardımıyla imparatorluğun çökme süreci tamamlanmış olur. M.Ö. 52’de Hun şanyüsü, Çin imparatorunun huzuruna çıkarak kendisine boyun eğmiştir.

(2)

Hiung-nu imparatorluğu bir dönem tekrar canlanma belirtileri göstermiş olsa da, ancak M.Ö. 36’ya kadar ayakta kalabilmiştir. Asya Hunlarına bundan sonra ne olmuştur sorusuna gelince, yaşanan bu tarihsel olayın arkasından tamamen yok olmadıkları ve batıya doğru ilerleyerek büyük kavimler göçünün öncüleri oldukları ortak ve yaygın bir görüştür. Kısacası Hiung-nuların tarihi kademeli bir biçimde Asya’dan Avrupa’ya intikal etmiştir.

Özellikle Çin kaynaklarının kaydettiklerine bakarsak Hunların ekonomisinin göçebelik üzerine temellendiği ve bunun içinde ayrıca savaş ve yağma unsurunun da çok önemli bir yer tuttuğunu söylememiz gerekir. Kendilerine özgü bu ekonomik modelde atın özel bir yeri bulunuyordu; at, büyük hayvan sürülerinin idare edilebilmesi için kaçınılmaz bir hayvandı. Öte yandan Hun harp sanatının en önemli oyuncusu sıfatını taşıyordu; atlı muharebe sanatının ilk kez Hunlarda icra edildiğini yine Çin kaynakları söylemektedir. Çinliler, Hunlarla olan muharebelerinde onların harp teknik ve taktiklerini çok iyi gözlemlemişler ve bundan çok etkilenmişlerdir. Örneğin onlar da tıpkı Hunlarda olduğu gibi ordularında oklu süvariler bulundurmaya başlamış, savaşçıların donanımlarını yine bir

(3)

Hun savaşçısınınkine benzetmişlerdir. Örneğin etek yerine süvarilerin pantolon giymesi, keza ayakkabı yerine çizme kullanılması bu türdendir.

Hunların büyük göçü başlamadan önce bütün Avrasya bozkırında denilebilir ki, İranî göçebeler hüküm sürmüşlerdi.

Önce İskitler, arkasından M.S. 4. Yüzyıla kadar Sarmatlar ve onların da peşinden Alanlar bu bölgenin efendileri olmuşlardı.

Hunların sözü edilen hareketlenmesinin dünya tarihi bakımından en önemli sonucu, bozkır dünyasında İranî halkların hükümranlığına son vererek, bu geniş coğrafyanın Türkleşmesini sağlamış olmalarıdır. Avrupa’ya geçmelerinden hemen önce Aral Gölü’nden Don nehrine kadar uzanan sahada yaşayan Alanları mağlup etmişler, daha sonra bazı grupları Kafkasya’dan geçerek Ermenistan ve Mezopotamya’ya kadar olan topraklarda müthiş dehşet uyandırmışlardır. Dönemin kaynakları, örneğin Urfalı Süryani rahip Aziz Efraim, onları Kitab-ı Mukaddes’te ve çeşitli mitolojilerde adları geçen Yecüc- Mecüc ya da Gog-Magog kavmine benzetmiştir. Onlar Tanrı’nın toplumuna saldıran cüceler veya devler ya da şeytanın kontrolündeki güçlerdir. Bu mitolojik figür, daha sonra İslamiyette kıyametin alametlerinden biri sayılacaktır.

(4)

Coğrafî anlamda Avrupa’da görünen ilk Orta Asyalı göçebe boy birliği Hunlar’dır. Avrupa’nın doğu sınırlarında ortaya çıktıkları zaman onların kim olduğu konusunda Avrupalıların zihni karışmıştır. Onları öncelikle İskitlerle ve Kimmerlerle özdeşleştirmişlerdir. Bu gayet normaldi, çünkü bu dönemde İskit adı veya terimi doğulu barbarları niteleyen genel bir kavram haline gelmişti. Bundan başka daha birçok söylence türemişti; sonuçta daha önceleri İskitlerde olduğu gibi Orta Çağ Avrupa’sı ortak bilinci için Hunlar kelimenin tam anlamıyla barbardılar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Avrupa ve Orta Asya’da kamu özel ortaklığı modelinde bölgelere göre sektörel yatırımlar içerisinde eletrik yatırım projelerinin 131.853 milyon dolar ile ilk sırada

Emisyon açısından 787'nin tren seviyesinde oldu ğunu, hatta otomobillerden çok daha iyi bir performans sergilediğini ifade eden Dailey, ayrıca biyo yakıt üzerinde de

AB’nin Kafkasya’ya yönelik izlediği politika ve hedefler; Bağımsız Devletler Topluluğu’na Teknik Yardım (TACIS), Avrupa’ya Devletlerarası Petrol ve Gaz

Bu çalışmada: Azerbaycan ve Ermenistan arasında ortaya çıkan Dağlık Karabağ sorunu, Gürcü-Oset ve Gürcü-Abhaz anlaşmazlıkları- nın temeli ve tarihsel süreç

:ديهمتلا لبقأ اذل ؛ناكبم ةّيهملأا نم يهو ،ةيبرعلا مولع ناكرأ ّمهأ نم ةغلابلا ّنأ هيف ّكش لا اّمم نم مهنمو تاحفص اهنع نوبتكيو اهيف نوثحبيو انهوسردي

Müsabakalardan galip ve mağlup ayrılan takımların toplam orta sayısı, isabetli pas yüzdesi, ikili mücadele kazanma yüzdesi, sarı kart ve kırmızı kart sayısı, ofsayt

Erken dönem “Doğu Avrupa Tarihi” alanında Avrupa Hunları ya da Batı Hunları gibi isimlerle bilinen ve en görkemli dönemlerini Atti- la’nın egemenlik günlerinde

Balkanların belirsiz metaforik durumu, onun / bunun, kültürel, ekonomik, siyasal vb emellerinin / stratejilerinin niteliğine bağımlı olmadan, tarih içinde,