Çenenin Şekli Çenenin Şekli
1- O Şekli Ağız: Suda bir vakum meydana getirirler. Pre-maxilla bölgesi dışa doğru uzar. Çoğunlukla plankton ile beslenenlerde görülür (Şekil 5).
Şekil 5: O şekilli ağza sahip balıklarda beslenme
2- V Şekli Ağız: Daha az vakum yaparlar. Avını yandan yakalamaya izin verir.
Çoğunlukla balık ile beslenenlerde görülür (Şekil 6).
Şekil 6: V şekilli ağza sahip balıklarda beslenme
Dişlerin Evrimi Dişlerin Evrimi
Dişlerin evrimine iki farklı mekanizmanın yol açmış olabileceği tartışılmaktadır. İlk mekanizma dişlerin çenelerden bağımsız bir şekilde yutak çıkıntılarından evrimleştiğini ortaya koymaktadır. Bu durum zebrafish’lerde olduğu gibi pek çok soyu tükenmiş balık türlerinde gözlenmektedir (Şekil 7).
Şekil 7: Zebrafish çenesi ve dişleri
İkinci mekanizmada dişlerin ve çenelerin aynı zamanda oluştuğu anlatılmaktadır (McCollum ve Sharpe, 2001). Dişlerin evrimi konusundaki bu teoriye göre dişler özellikle çene kenarlarındaki deri çıkıntı sisteminden evrimleşmiştir. Dental ve deri çıkıntı diş tipleri arasındaki ilişkiye baktığımızda, bazı köpekbalıklarında
(Scyliorhinus canicula) deri çıkıntı dişlenmesini görürüz. Omurgalılarda çenenin evrimi dişlerin evrimiyle birlikte gerçekleşmiştir ve ilk örneklerde deri çıkıntı
formundaki dişler seyrektir. Bu teori bir dişsiz grup olan Thelodonti fosil buluntuları ile yeniden ele alınmıştır. Buna göre çeneler evrimleşmeden önce bile yutak arklarında diş setleri bulunuyordu. Fosil çeneli omurgalılarda, birçok ayrı diş sarmalı çene
kenarlarında görülmeye başlamış ve ardışık diş yapılarının varlığını kanıtlamıştır. Bu sıraların her biri birbirinden diş laminalarıyla ayrılmıştır (Şekil 8) (Linzey, 2003).
Hücresel farklılaşmaların başlamasından önceki kuş ve fare embriyolarının çene
tomurcuklarındaki gen ifadelerinin analizinde bazı farklılıklar görülmekle birlikte, iki türdeki bazı genlerin benzer şekilde ifade edildikleri görülmüştür. Bu genler yüz-ağız bölgesi gelişmesi bir türde diş, kıkırdak ve kemik içerirken, öteki türde aynı genler kıkırdak ve kemik oluşumu yaparken dişleri oluşturmazlar. Pitx1 geni gebelik
aşamasında çenenin mezenşim tomurcuğunda okunur. Lef1 ve Pax9 gibi genler tüm memeli dişlerinin erken gelişimi için ihtiyaç duyulan genlerdir. İnsanlarda dişlerin oluşumdan ve gelişiminden sorumlu genler nedeniyle pek çok diş anomalisi ortaya çıkabilmektedir. Örneğin hypodontia (diş yokluğu) (McCollum ve Sharpe, 2001).
Şekil 8: Scyliorhinus canicula’da diş yapısı
Dişler, beslenme sisteminin ilk basamağı olarak tanımlanır ve ağız boşluğunda yer alır. Fonksiyonel olarak çenelerle ilişkilidir. Evrimsel süreçte ilk kez omurgalıların balıklar grubunda görülmeye başlamıştır. Omurgalılarda diş sayısı, şekli, hacmi, türlere özgü yapısal farklılıklar gösterir, çünkü canlılar farklı çevrelere uyum yaparken aynı zamanda farklı besinler de tüketmektedirler. Dişler ya da diş benzeri yapılar (deri dişcikler) tüm omurgalı gruplarda gözlenir. Ancak bazı gruplarda kaybolmuştur.
Balıklardaki epitelyal yapıda ve önden arkaya doğru kıvrımlı homodont diş yapısı, amfibiyanlarda labirent yapılı mine tabakası yapısında ve yine homodont özellik gösterir. Sürüngenlerdeki konik diş yapısı homodont özelliği sergilerken,
kaplumbağa gibi bazı sürüngenlerde dişin yerini boynuzumsu plakalar almıştır.
Çoğu balık, amfibiyan ve sürüngen çok yüksek sayıda aynı yapıdaki dişe
(homodont) sahiplerdir ve çoğunda dişler sürekli yer değiştirirler (polyphyodont).
Bu dişler dentin, enamel ya da enamel benzeri yapılardan oluşur, kökleri yoktur ve çeneye periodontal ligamentler ve alveolar soketlerle tutunurlar (Şekil 9).
Memelilerdeki diş yapısı kendine has farklılaşmış özellikler sergiler. İlk
memelilerde üç tüberküllü (2 lingualde, 1 buccalde) triangular karakteristik diş yapısı sonraki dönemlerde heterodont diş yapısıyla daha da özelleşmiştir (Şekil 10). Memelilerin gelişmiş yapıdaki molarlarının basit yapıdaki triangular yapıdan köken aldığı düşünülmektedir.
Şekil 9: Çeşitli gruplarda homodont diş yapısı
Şekil 10: Memeliler’de triangular yapısı