• Sonuç bulunamadı

Çenenin Evrimi Çenenin Evrimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çenenin Evrimi Çenenin Evrimi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çenenin Evrimi Çenenin Evrimi

Filogenetik olarak tartışmalı olsa da ağız stomodaeum denilen ektodermal bir çöküntüden oluşur. Dişler ise deri iskeletinin değişikliğe uğramasıyla gelişmiştir.

Çenesizlerde (Agnatha) oluşmamakla birlikte sonraki dönemlerde özel bir çiğneme aygıtı geliştirilmiştir. Eklemlere sahip çeneler ilkel yapıdaki bir çift yutak

arklarının ön kısmından gelişmiştir. Bu süreç omurgalıların evrimindeki en önemli olaylardan biridir. Jeolojik dönemlerdeki bazı omurgalılarda çene ekleminin

gelişmesi beslenme çeşitliliği bakımından büyük avantajlar sağlamıştır. Çeneler yakalamaya ve çenesiz ostracodermlere göre çok daha geniş bir yiyecek

yelpazesine ulaşmaya olanak sağlar. Çeneli hayvanlar (Gnathostomata) genellikle iki büyük gruba ayrılırlar: Balıklar ve Kara Omurgalıları (Demirsoy, 1993).

Çeneli balıklar, çenesiz zırhlı balıklara göre yiyecek yakalamada ve farklı nişlere yerleşmede daha seçici hale gelmiş ve hayatta kalma, yavru meydana getirmede daha başarılı konuma geçmişlerdir. Çeneler aynı zamanda savunma amaçlı da kullanılabilmektedir. Çeneye sahip bu ilkel balıklar tür içi ve türler arası

mücadelede çenelerini kullanmaya başlamışlardır. Bu yetenek erken balıkların

yaşamında ve beslenmelerinde bir devrim yapmıştır (Linzey, 2003).

(2)

Mallatt (1996), çenesiz ve kıkırdaklı balıkların (Chondrichthyes) orofaringeal bölgeleri arasındaki benzerliği tekrar değerlendirmiş ve çenenin solunum

fonksiyonu için evrimleştiğini ve büyüdüğünü öne sürmüştür. Mallatt’a göre çenelerin kapanması etkin bir nefes verme sürecinde ağza suyun geri gelmesini engellemiştir. Çeneler beslenmenin parçası konumundadır ve arkasındaki yeni bir yutak girişinin oluşumuna öncülük etmişlerdir. Çenelerin ikinci görevi

beslenme sırasında avın yakalanmasıdır. Mallatt, gnathostome’ların (çeneli balıklar ve dört ayaklılar) evrimindeki aşağıdaki aşamaları öne sürmüştür. 1- Atasal omurgalı aşaması (eklemsiz solungaç yaya sahip), 2- Erken pre-

gnathostome aşaması (eklemli iç yaylar ve güçlü ventilasyona sahip), 3- Geç

pre-gnathostome aşaması (kapalı ağız ve çeneli ventilasyona sahip), 4- Erken

gnathostome aşaması (Çeneli beslenmeye sahip) (Linzey, 2003) (Şekil 3, 4).

(3)

Şekil 3: Çeneli balıkların evrim şeması

(4)

Şekil 4: Mallatt’a göre çene evrimindeki ventilasyon teorisi

(5)

İlk Omurgalılar kemikten bir dış iskelete sahiptirler. Daha sonra, farklı İlk Omurgalılar kemikten bir dış iskelete sahiptirler. Daha sonra, farklı görev yapan anatomik öğelerin değişimi ile çene oluşmuştur. Çene ile ilkel görev yapan anatomik öğelerin değişimi ile çene oluşmuştur. Çene ile ilkel

köpek balıklarındaki solungaç yaylarının benzerliği, çenenin solungaç köpek balıklarındaki solungaç yaylarının benzerliği, çenenin solungaç yaylarının bir çiftinden evrimleştiğini göstermektedir. Çenenin varlığı yaylarının bir çiftinden evrimleştiğini göstermektedir. Çenenin varlığı

canlıya ağzıyla kavrama yeteneği kazandırır, dişler ise kavrama yeteneğini canlıya ağzıyla kavrama yeteneği kazandırır, dişler ise kavrama yeteneğini

arttırır.

arttırır.

Dişlerin, köpekbalıklarının “placoid” pullarından türedikleri Dişlerin, köpekbalıklarının “placoid” pullarından türedikleri

düşünülmektedir. Köpekbalığı dişleri bağ dokusu içine gömülmüş sert düşünülmektedir. Köpekbalığı dişleri bağ dokusu içine gömülmüş sert

epidermis çöküntüsünden oluşmuştur. Bu yapı placoid pullarının yapısıyla epidermis çöküntüsünden oluşmuştur. Bu yapı placoid pullarının yapısıyla

aynı histolojik yapıyı gösterir.

aynı histolojik yapıyı gösterir.

(6)

Dentinin Evrimi Dentinin Evrimi

Dentinin evrimi ile ilgili en kapsamlı çalışmayı Orvig yapmıştır. Ona göre dentin ilkel bir Dentinin evrimi ile ilgili en kapsamlı çalışmayı Orvig yapmıştır. Ona göre dentin ilkel bir sert doku değil özelleşmiş hücresel bir kemik dokusudur. Farklı dentin tipleri ve dokuların sert doku değil özelleşmiş hücresel bir kemik dokusudur. Farklı dentin tipleri ve dokuların oluşumu, iç epitel enameli ile odontoplastlar arasındaki farklılıktan meydana gelmiş olabilir oluşumu, iç epitel enameli ile odontoplastlar arasındaki farklılıktan meydana gelmiş olabilir (Moss, 1966:49).

(Moss, 1966:49).

Torlo’ya göre ise dentin temel ilkel kemik dokusunun dış kaplama materyalinin farklılık Torlo’ya göre ise dentin temel ilkel kemik dokusunun dış kaplama materyalinin farklılık gösteren bir formu ya da şeklidir (Moss, 1966:49). Omurgalıların diş evriminde ektoderm- gösteren bir formu ya da şeklidir (Moss, 1966:49). Omurgalıların diş evriminde ektoderm- ektomezonşim topografyaları arsındaki ilişkinin dikkatle ele alınması gereken olaylardan ektomezonşim topografyaları arsındaki ilişkinin dikkatle ele alınması gereken olaylardan birisidir. Ektomezanşim hücrelerinin odontoplastların içine girmesi dentinde farklılığa birisidir. Ektomezanşim hücrelerinin odontoplastların içine girmesi dentinde farklılığa neden olmaktadır. Bu farklılığı açıklayabilmek için Orvig dentin dokusunun bileşimlerini neden olmaktadır. Bu farklılığı açıklayabilmek için Orvig dentin dokusunun bileşimlerini mesodentin, semidentin ve metüdentin olarak tanımlamıştır (Moss, 1966:49-50).

mesodentin, semidentin ve metüdentin olarak tanımlamıştır (Moss, 1966:49-50).

Fosil balıklardaki mesodentin evrimi, fakir hücre durumu ve odontoplastlardaki değişim, Fosil balıklardaki mesodentin evrimi, fakir hücre durumu ve odontoplastlardaki değişim, birbirlerinden bağımsız olarak Osteotraci ve bazı Aconthodianlarda görülmektedir.

birbirlerinden bağımsız olarak Osteotraci ve bazı Aconthodianlarda görülmektedir.

Mezodentindeki azalma ve kayıp, balıklardaki dermal kemik hücreleri ile benzer şekilde Mezodentindeki azalma ve kayıp, balıklardaki dermal kemik hücreleri ile benzer şekilde azalma eğilimi gösterir.

azalma eğilimi gösterir.

Semidentin ilk olarak Devonyen Arthrodirelerinin (silahlı köpekbalığı) dişlerinde Semidentin ilk olarak Devonyen Arthrodirelerinin (silahlı köpekbalığı) dişlerinde

“odontodes” olarak belirir (Moss, 1966:49-51). Dentinin histolojik evrim sürecinde oluşan

“odontodes” olarak belirir (Moss, 1966:49-51). Dentinin histolojik evrim sürecinde oluşan değişik tipleri aslında adaptif değildir.

değişik tipleri aslında adaptif değildir.

Referanslar

Benzer Belgeler

B u y a z ıd a S S K A n ka ra E ğ itim H astanesi P la stik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği ’nde 1980-2001 yüları arasında üst ve alt çenede kitle tanısı

 Vücutta madde taşınması: Kas dokusu tiplerinden olan kalp kası tüm vücuda kanı pompalar.. İskelet kası ise lenf akımına

olan olmayan, az olan ya da çok olan üyeler arasında eşitsiz ilişkilere temel olacaktır... Toplumsal

Yapılan bir çalışmada kalsiyum hidroksit ile potasyum nitrat’ı karşılaştırılmış ve kalsiyum hidroksit’in sıcak, soğuk ve mekanik uyaranlara karşı etkili

Daha bir­ kaç hafta önce bize anlayış gösterdiğini san­ dığım ız Ingiltere Başbakanı Blair, birkaç gün önce aleyhimize döndü.. Alm anlar da yaptı bu­ nu

Bortmanm eskis topoğ- rafik dö Konstantinop Eseuis se Topographique de Cons-ple adındaki eserinin muhtelif yer­ lerinde ve bu eserde mevcut tstanbulun ortaçağ

Yaygın olarak kullanılan bu endeksler; Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün Yolsuzluk Algılama Endeksi ve Dünya Bankası’nın Küresel Yönetişim Göstergeleri

Vehbi Koç, köyde kendisini sünnet düğününe davet eden Mehmet Boz adlı va­ tandaşa, iki beş bin liralığı, üzerini imzalayarak verdi ve "anı olarak