• Sonuç bulunamadı

GÖRSEL KÜLTÜR 6. Psikanaliz ve İzleyici

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GÖRSEL KÜLTÜR 6. Psikanaliz ve İzleyici"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÖRSEL KÜLTÜR 6. Psikanaliz ve İzleyici

Yrd. Doç. Dr. Tuğba Taş

(2)

Psikanaliz ve Film kuramı

Sigmund Freud Freud’un buzdağı metaforu

(3)

Lacan

Jacques Lacan, Freud’un fikirlerini geliştiren bir psikanalistti.

Lacan’ın “ayna evresi” kavramı izlerkitlenin neden filmlerden hoşlandığını açıklamak için kullanışlıdır.

Çocuğun gelişiminde bir evre olan ayna evresinde hayatının geri kalanını etkileyecek “ben” ve

“öteki” algısı gelişir.

(4)

Laura Mulvey, 1975 tarihli “Görsel Haz ve Anlatı Sineması” başlıklı makalesinde psikanalitik kuramı “politik bir silah”

olarak kullandığını söyler.

Kadın ve erkeklerin filmlerde nasıl temsil edildiğini analiz eder ve bunun izleyiciyi nasıl çektiğine ilişkin kuramsal tahminlerde bulunur.

“Seyircilik”in ve bakma eyleminin

kendisinin bir tür cinsel haz sunduğunu söyler.

Laura Mulvey

Laura Mulvey ve ‘Bakış’ (‘Gaze’) Kuramı

(5)

Mulvey, popüler anlatı sinemasının ataerkil bir bilinçdışı

tarafından inşa edildiğini, filmlerde kadınların “erkek bakışı”nın nesnesi olarak temsil

edildiğini ortaya koymak için psikanalizi kullanır.

Mulvey, popüler anlatı sinemasının ataerkil bir bilinçdışı

tarafından inşa edildiğini, filmlerde kadınların “erkek bakışı”nın nesnesi olarak temsil

edildiğini ortaya koymak için

psikanalizi kullanır.

(6)

Görmeseverlik (Scopophilia)

Görmeseverlik = Diğer insanları izlerken

aldığımız cinsel haz (Sigmund Freud, 1905)

Mulvey, Freud’un insanlar

bu yolla haz aldıklarında

aynı zamanda bir suçluluk

hissettiklerini söyler.

(7)

Görmeseverlik iki alanda yöneltilebilir:

1. Görmesever hazzın yani gözetlemenin doğurduğu hazzın cinsel cazibe ile ilişkili olduğu röntgenciliktir (voyeurism)

2. Narsistik özdeşleşme ile ilişkili olan hazdır.

(8)

Mulvey, “görmeseverlik”ten kaynaklanan haz için en ideal yerin sinema olduğunu söyler. Çünkü;

a. Filmin içindeki kişiler bir seyirci tarafından izlendiklerinin farkında değildir (dolayısıyla suçluluk hissi yaratmaz)

b. Seyircinin haz aldığını başka kimse göremez çünkü salon karanlıktır ve herkes zaten perdeye gözünü dikmiştir.

Mulyev böylelikle sinemanın röntgenci bir haz sağladığını söyler: haz gözetlendiğinin farkında olmayan “diğer” kişileri izleme yoluyla gerçekleşir.

Röntgencilik (Voyeurism)

(9)

Mulvey, insanların filmlerden neden hoşlandığını açıklamak için Lacan’ın “görsel yansıma” fikrini kullanmıştır.

Beyaz perdede bir karakter gördüğümüzde onunla özdeşleşiriz ve bu benlik algımızın güçlenmesine yardımcı olur.

Narsistik özdeşleşme

(10)

Narsistik özdeşleşme

Yunan mitolojisinde genç bir erkek figür olan Narcissus, nehirdeki

kendi yansımasına aşık olur.

Narsizm= Kendi imgesine aşık olmak.

Nasristik özdeşleşme = erkek izleyici ekranda erkek kahramanı görür ve kahramanla benzer

duyguları hissederek ve idealize edilen erkeklik imgesine hayranlık duyarak haz alır.

Burada ekran ayna yerine

geçmektedir.

(11)

Mulvey’in iddiası

 Anaakım filmlerin büyük bir kısmı erkek yönetmenler tarafından erkek izleyiciler için üretilir.

 Erkekler AKTİF karakterler olarak temsil edilir=

 Anlatıyı ilerleten erkek öznenin hareketleridir;

 Dolayısıyla izleyici onlarla özdeşleşmeye teşvik edilir.

 Kadın karakterler genellikle PASİFtir=

 Genellikle “ödül” olarak görünürler,

 erkeklerin uğruna savaştığı arzu nesneleridirler,

 kendileri için hareket etmezler, kendileri için düşünmezler.

Kadın = İmge

Erkek = Bakışın taşıyıcısı

Kadın = Pasif

Erkek= Aktif

Kadın = Bakılan

Erkek = Bakan

(12)

Röntgenci nesneleştirme ve

fetişleştirme

Röntgenci nesneleştirme = erkek izleyicinin filmdeki kadın karakteri arzulayamaması ve kadın karakter pasif bir nesne gibi olduğu için ona sahip olduğunu hissetmesi yoluyla gerçekleşir.

Fetişleştirme = Kadın karakterler kimi zaman pasif değil aktif olarak temsil edilirler.

Mulvey, bu durumda kadın güzelliğinin fetişleştirildiğini söyler.

Fetiş, bir korkunun kaynağının haz kaynağı haline geldiği zaman söz konusu olur.

İnsanlar korku ve endişe duymaktan hoşlanmazlar, dolayısıyla psikolojik olarak korku kaynağını haz kaynağına dönüştürerek rahatlarlar.

Erkek izleyici, kadın karakterlerin güçlü eylemlerinden endişe duyarlar ve onun

güzelliğine ve cinsel çekiciliğine konsantre olarak onu görsel bir haz kaynağına

dönüştürebilirler.

(13)

Mulvey’e yöneltilen eleştiriler

Savlarını ortaya atarken hiçbir izlerkitle araştırması yapmamıştır. Fikirlerini tamamen kendi psikanalitik film analizine dayandırır.

Kadın izleyiciyi hesaba katmamıştır.

Homoseksüel izleyiciyi hesaba katmamıştır.

1980’lere ait bu kuramın modası geçtiği söylenir. Çünkü

modern videolarda artık kadınlar daha güçlü temsil

edilmektedir ve homoseksüellik temsilleri de mevcuttur.

(14)

John Berger: Batı resim tarihi içinde erkekler eylem içinde, kadınlarsa bakılacak nesneler olarak tasvir edilmiştir.

Gustave Courbet, Woman with a Parrot, 1866

Titian, Venus of Urbino, 1538

Giorgione, Sleeping Venus, 1508-1510

(15)

Reklamlarda kadın imgesi

“Erkek bakışı” kavramı her ne kadar

eleştirilmiş olsa da günümüzde

reklamlar ürün satmak için

geleneksel cinsiyet

kodlarını kullanmaya

devam ediyorlar.

(16)

Bakış, egemen kodlar ile fark ve ötekilik kodlarını temsil ederek iktidar ilişkilerini kurmaya,

yardımcı olur.

Görüntüler kültür/doğa,

beyaz/öteki, erkek/kadın gibi ikili karşıtlıklar içinde işler.

İkili karşıtlıklar birinci kategoriyi işaretlenmemiş (norm), ikinci kategoriyi ise işaretlenmiş (öteki) olarak tanımlar.

Bakış ve Egzotiklik

Paul Gauguin, Two Tahitian Women, 1899

(17)

Bakış ve Oryantalizm

Oryantalizmin üretiminde görüntüler merkezi bir role sahiptir.

Görüntüler yoluyla Batı kültürleri Doğu ya da Orta Doğu kültürlerine

‘egzotiklik’ ve ‘barbarlık’ gibi nitelikleri yükler.

Doğulu kadının haremde temsil edilmesinin, kadınların cinsel objelere dönüştürülmesinin ötesinde anlamları vardır. Çünkü kadının öteki olarak temsili Doğu’nun öteki olarak temsiliyle kesişmektedir. Batı’nın Doğu’yu tanımlarken kullandığı temel kerteriz kadın olmuştur.

Irvin Cemil Schick, Foucault’un “şeffaflık yoluyla iktidar” ve “aydınlatma”

yoluyla boyun eğdirme formülünü hareme uyarlamıştır. Shick’e göre Batı,

harem imgesi yoluyla cinsel olarak “her şeyi görebilmekte”, “röntgencilik

aracılığıyla sahip olmakta” ve “soyarak boyun eğdirmektedir”.

(18)

Ingres, Büyük Odalık, 1814

Ingres, Odalık ve Köle, 1839

Batı resim sanatında Müslüman kadınların modellik

yapmadıklarının farkında olan Fransız sanatçılar kendi Paris stüdyolarında Fransız modellerini resmetmişlerdir.

Batı, arzusunu tatmin etmek için ve

tehlikeyi bertaraf etmek için gözetleme

mekanizmasını kullanmıştır.

(19)

Henri Matisse, Reclining Odalisque (Harmony in Red), 1927

Henri Matisse, Odalisque with Red Culottes, 1921

Resim sanatında oryantalist Odalık

imgesi sadece romantik sanatçılar ve onun takipçileri tarafından değil, Picasso,

Renoir, Matisse gibi modern sanatçılar tarafından da kullanılmıştır.

Kayıp doğuya yönelik nostalji Matisse’in

hayatında saplantıya dönüşmüştür.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hatay’ın Erzin, Dörtyol ilçeleri ve Adana Yumurtalık’a yapılması planlanan termik santraller ‘Erzin Termik Santral Kar şıtı Platform’ tarafından yaklaşık bin

"Şırnak Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü'ne ve Van Kültür ve Tabiat Varl ıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'ne yaptığımız başvurular neticesinde;

AKP Marmaris İlçe Başkanı Kadem Mete, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, 12 Şubat 2009'dan itibaren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri

• Görsel kültürden bahsettiğimizde ise bu kültür kavrayışını görsel formlara yani resim, baskı, fotoğraf, film, televizyon, video, reklam, haber

Feminist düşünce kapsamında kuramsallaştırılan cinsiyet, toplumsal cinsiyet, fetişizm, evliliğin ve ev içi mekânın sorunsallaştırılması, çocuk bakımı, tecavüz,

Nalan OKAN AKIN danışmanlığında İsmail BAŞER tarafından hazırlanan “Görsel Sanatlar Eğitiminde Görsel Kültür Kuramının Kullanımı” adlı bu çalışma jürimiz

Dizin kurulunu ikna edemeyince, ANKEM Dergisinin daha fazla TÜRK TIP DİZİNİ dışında kalmaması için 2004 yılına ait 18.ciltten itibaren dergi 4 sayı ve kongre programı

Finike Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Şefliği Mühendisi Hasan Uysal, vurduklar ı yaban keçisi başına avcılardan 12 bin lira tahsil edildiğini, ayrıca ava çıkan her